Eregion
Güç Yüzükleri’ni döven Elf demircilerinin ülkesi. Eregion ülkesi Eriador’da bulunmaktadır ve Puslu Dağlar’ın batısındadır. Ülkenin güney sınırı Glanduin Nehri’dir. Eregion’un kuzey sınırını ise, 135 mil boyunca devam eden çobanpüskülü kaplı tepeler oluşturur. Eregion, ülkede yetişen çobanpüskülü ağaçlarıyla da meşhurdur ve bu yüzden ülkenin Ortak Lisan’daki adı Hollin’dir.*
* : Çobanpüskülü kelimesi İngilizcede “holly” anlamına gelir.
Eregion’un en önemli şehri Ost-in Edhil’dir. Bu şehrin yeri tam olarak bilinmese de, muhtemelen Khazad-dum krallığından doğan Sirannon nehrinin kıyılarına kurulmuştur. Elfler ve Cüceler tarafından yapılan bir yol, Ost-in-Edhil’den başlayarak Sirannon nehri boyunca Khazad-dum’un batı kapısına kadar gider. Bu kapının iki yanında bulunan çobanpüskülü ağaçları, Elf topraklarının sona erip Cücelerin ülkelerinin başladığı yeri temsil eder.
Eregion Tarihi
Eregion ülkesi, Öfke Savaşı’nın ardından Orta Dünya’da kalan Noldor Elfleri tarafından İkinci Çağ’ın 750. yılında kurulur. İlk Çağ’ın sonundaki Öfke Savaşı’nın ardından Beleriand sulara gömüldüğü için, geride kalan Elfler doğuya göç ederek Puslu Dağlar’ın batısına yerleşir. Bazı kaynaklara göre, Celeborn ve Galadriel de bu Elflere katılarak Eregion’da yaşamaya başlar. Elfler burada Ost-in-Edhil şehrini inşa eder ve bu şehirde Mirdain Evi adı verilen demirciler topluluğu bir araya gelir. Bu demirciler “Gwaith-i-Mirdain”, yani Mücevher Yapıcıları olarak adlandırılır. Bu dönemde Eregionlu demirciler, eşsiz güzellikte şeyler meydana getirir. Elf demircilerinin en maharetlisi, bu yeteneğini büyükbabasından almış olan, Feanor’un torunu Celebrimbor’dur.
Eregion kurulduktan bir süre sonra, Elfler Khazad-dum Cüceleri ile ticaret yapmaya başlar. Cüceler son derece yetenekli zanaatkarlardır ve dağların altını kazarak maden çıkarma konusunda büyük bir ustalıkları vardır. Özellikle Puslu Dağlar’ın derinliklerinde buldukları mithril, Cücelerin bu dönemde tahmin edilemeyecek ölçüde zenginleşmesini sağlamıştır. Elf demircileri bu dönemde sık sık Khazad-dum’a yolculuk yapar ve bazıları buraya yerleşir. Şüphesiz ki bunun en önemli nedeni, mithril’in Orta Dünya’nın başka hiçbir bölgesinde bulunmamasıdır. Celebrimbor, Cüce ustalarından Narvi ile yakın bir dostluk kurar ve ikisi birlikte, Khazad-dum’un batı kapısı olan Durin’in Kapıları’nı inşa ederler.
1200 yılında Sauron, Elf kılığında Eregion’a gelir ve kendisini Armağanların Efendisi anlamındaki Annatar ismiyle tanıtır. Valar’ın elçisi olarak buraya geldiğini söyleyen Sauron, Elflere demircilik konusunda birçok şey öğretme sözü verir. Bu dönemde Elf demirciler, kendilerini kanıtlama ve sahip oldukları yetenekleri gösterme konusunda oldukça isteklidir. Ayrıca, Orta Dünya’da kalmayı seçmelerine rağmen, Ölümsüz Toprakların güzelliğini ve ölümsüzlüğünü kendi ülkelerinde yeniden yaratmayı kafalarına koymuşlardır. Sauron, onların bu arzularını kullanarak kendini kabul ettirir ve Elfler büyük bir hevesle ona kucak açar.
Elflerin arasında yaşamaya başladıktan bir süre sonra Sauron, onlara kendi yarattıkları nesnelerle güçlerini artırabileceklerinden ve bunu sağlayacak olan güç yüzüklerinden bahseder. Onun anlattıklarının büyüsüne kapılan Elfler, Sauron’un talimatları doğrultusunda sihirli yüzükler dövmeye başlar. İlk başlarda Elfler için basit oyuncaklar olan bu sihirli yüzükler, Elflerin zamanla demircilik yeteneklerini geliştirmesiyle güç kazanır. Böylece 1500’lü yılların başlarında Güç Yüzükleri ortaya çıkar. Elf demircilerinin dövdüğü toplam on dokuz yüzükten on altısı, Sauron’un yardımları ve istekleri doğrultusunda yapılmıştır. Bu konuda Sauron’dan birçok şey öğrenen ama ona kesinlikle güvenmeyen Celebrimbor, 1590 yılında Sauron’un haberi olmaksızın Üç Yüzük’ü döver. Yani Ateş Yüzüğü Narya, Su Yüzüğü Nenya ve Üçler’in en güçlüsü olan Hava Yüzüğü Vilya.
Sauron bir süre sonra Eregion’dan ayrılır ve İkinci Çağ’ın 1600. yılında gizlice Mordor’a dönerek Tek Yüzük’ü dövmeye başlar. Amacı diğer tüm Güç Yüzüklerine sahip olmak ve onları yönetmektir. Bu yüzden sahip olduğu tüm mahareti ve kötülüğü bu yüzüğü yapmak için kullanır. Ama Tek Yüzük tamamlanıp da Sauron onu parmağına taktığında, Elfler bunun farkına varır ve Sauron’un gerçek yüzü ortaya çıkmış olur. Aldatıldıklarını anlayan Elfler, Sauron’un onları kontrol etmesini engellemek için sahip oldukları tüm yüzükleri çıkarıp atar.
Elf demircilerin kendinden habersiz Güç Yüzüğü dövdüğünü anladığında tam anlamıyla çileden çıkan Sauron, 1693 yılında Elflere savaş açar ve tüm Güç Yüzüklerinin kendisine verilmesini talep eder. Bu dönemde Üç Yüzük Elfler tarafından saklanır ve her biri güvenli bir koruyucuya teslim edilir. Nenya Galadriel’e verilirken, Narya ve Vilya Elflerin batıdaki ülkesi Lindon’da yaşayan Gil-galad’a gönderilir. Ama Dokuz Yüzük’ün tamamı ve Yedi Yüzük’ün altısı Eregion’da kalır. Çünkü Cücelerin efsanelerine göre, Yedi Yüzük’ten biri daha önceden Khazad-dum Kralı III. Durin’e armağan edilmiştir.
Elflere savaş açan Sauron, Eriador’u istila eder ve Eregion’a saldırır. Celeborn, Sauron’un öncü kollarını karşılar ve Elrond komutasında yardıma gelen Lindon ordusu ile güçlerini birleştirir. Ancak buna rağmen, Elfler Sauron’un ordusuna kıyasla korkunç derecede az sayıdadır ve Celeborn ile Elrond önderliğindeki Elf ordusu kısa bir süre sonra geri çekilmek zorunda kalır. Böylece Sauron Ost-in-Edhil’i kuşatır ve şehrin savunması 1697 yılında kırılır.
Celebrimbor, Yüzükler’in saklı tutulduğu Mirdain Evi’ni savunmaya çalışırken Orklar tarafından tutsak edilir. Mirdain Evi’ne giren Sauron, Dokuz Yüzük’ü ele geçirir. Ardından Gwaith-i-Mirdain’in merdivenlerinde, Celebrimbor’a diğer Yüzüklerin yerini söylemesi için işkence eder. Celebrimbor, Yedi Yüzük’ün yerini söylese de Üç Yüzük’ün nerede olduğuna dair tek bir kelime dahi etmez. Ondan daha fazlasını öğrenemeyeceğini anlayan Sauron, Celebrimbor’u katleder. Celebrimbor’un cesedi Orklar tarafından bir sırığa bağlanarak sağ kalan Elfleri korkutmak için tüm Eregion boyunca gezdirilir.
Eregion’u yok eden Sauron, Elfleri tamamen Orta Dünya üzerinden silmek için batıya doğru ilerler, ama Numenor’dan yardıma gelen askerlerle güçlerini birleştiren Lindon Efendisi Gil-galad, 1701 yılındaki Gwathlo Muharebesi’nde Sauron’u yenilgiye uğratır. İstediğini elde edemeyen Sauron 1703 yılında Mordor’a geri döner. Ama Eregion tamamiyle yerle bir edilmiş ve terk edilmiştir. Elflerin kudretli krallığı Eregion böylece son bulur. Sağ kalan Elflerin büyük çoğunluğu Edhellond’a ve Gri Limanlar’a giderek Ölmeyen Diyarlar’a doğru yelken açar. Geri kalanlar ise Elrond’un kurduğu Ayrıkvadi’ye, ya da Galadriel ve Celeborn önderliğinde Lothlorien’e yerleşir.
Orta Dünya’nın sonraki çağlarında, Eregion boş ve ıssız bir bölge olarak kalır ve birkaç harabe dışında Elflerin krallığından eser kalmaz. Yüzük Kardeşliği Üçüncü Çağ’ın 3019. yılının Ocak ayında Eregion’dan geçer. Legolas bu bölgede bir zamanlar Elflerin yaşadığından bahseder ve şunları söyler :
“…Sadece taşların onlara ağıt yaktığını duyuyorum: Derin derin kazdılar bizi, ince ince işlediler, yüksek yüksek inşa ettiler; ama gittiler. Gitmişler. Çok zaman önce Limanların yolunu tutmuşlar.”
Eğer Orta Dünya hayranıysanız, bizi Twitter, Instagram ve Facebook üzerinden takip etmeyi unutmayın!
Yüzüklerin Efendisi dizisiyle ilgili son haberleri takip etmek için portalımıza, Orta Dünya ile ilgili tartışmalara katılmak için de forumumuza mutlaka bir göz atın.
YouTube ve Twitch kanallarımıza da bekleriz.
Bir yorum
Yazıdan Bahsedenler Pengolodh - Orta Dünya - Yüzüklerin Efendisi