Numenor Kraliçeleri
Aslında doğrudan Yöneten Numenor Kraliçeleri olarak başlık atmayı düşündüm ama Tar-Míriel, Numenor yasalarına göre Yöneten Kraliçe olması gerekirken Ar-Pharazon onunla evlenip Asayı elinden aldığı için sadece Kraliçe durumuna geliyor. Yani hukuka göre Yöneten Kraliçe ama de facto olarak Yöneten ünvanı Ar-Pharazon’ un, bu yüzden tereddüt etsem de en doğrusunun başlığı ayırmak olduğuna karar verdim. Şimdi ön bilgi olarak; Tar-Míriel’i dışarda tutarsak üç Yöneten Kraliçe var. Bunlardan Tar-Ancalime, babası Aldarion’un başka çocuğu olmadığı için yine babasının Numenor yasalarını değiştirmesiyle tahta geçti. Yani önceden kadınların hükümdarlık hakları yoktu.
Tar-Ancalime’den sonra, büyük torunu Tar-Surion’un kızı Tar-Telperien geliyor. O da babasının en büyük çocuğu (diğer çocuğu; oğlu Isilmo) olduğu için tahta çıktı. Tar-Telperien’in ölümünden sonra geçen yaklaşık 500 yıl içinde herhangi bir kadın hükümdar söz konusu değil. Ama Isilmo’nun soyundan gelen Kral Tar-Telemmaitë’in varisi, kızı Tar-Vanimeldë olunca Tar-Vanimeldë üçüncü Yöneten Kraliçe olarak tahta çıkıyor. Yine 500 yıl kadar bir Yöneten Kraliçe yok, ta ki Tar-Palantir tek çocukla ölene dek. İşte o tek çocuğu da Tar-Míriel. Normalde dördüncü ve son Yöneten Kraliçe olması gerek ama burada devreye, en başta da yazdığım gibi, Ar-Pharazon giriyor.
“Beni bir zamanlar bilirdiniz, Leydi Ancalime. Ama problem değil, ben Armenelos’tan bir elçiyim. Size Kral Naibinin Kızı olduğunuzu hatırlatırım, sıranız geldiğinde siz de Varis olacaksınız.” Aldarion’dan seyahat dönüşü kendisini tanıyamayan kızı Ancalime’ye…”
Numenor’un Taç Giyen İlk Kraliçesi Tar-Ancalime
Numenor’un yedinci ve ilk kadın hükümdarı. Tar-Ancalime İkinci Çağın 873.Yılında bir bahar ayı doğdu. Tar-Aldarion ile Erendis’in tek çocuğuydu. Ülkenin dört bir yanına yayılan güzelliğiyle ünlüydü.
Ancalime Quenya’da, “en parlak olan” anlamına gelir. Tar ön eki ise, Numenor Kral ve Kraliçelerinin kullandığı “Yüce” manasındaki bir ünvandır.
Ancalime’nin babası Aldarion, bir deniz gezginiydi. 877’de babası beş yıllık deniz seyahatine çıktığında dört yaşındaydı. Aldarion’ın gezileri yüzünden zaten mutsuz olan Annesi Erendis, buna öfkelendi ve Ancalime’yi de alıp Armenelos’taki Kraliyet sarayından ayrıldı. Tamamı kadın hizmetkârlardan oluşan küçük bir grupla, önceden Tar-Meneldur’ın ona verdiği Emerie’deki beyaz kır evine taşındılar. Ancalime burada annesi ve çocukluk arkadaşı Zamîn’le büyüdü.
Tar-Telperien
Tar-Telperien, Numenor’un onuncu hükümdarı ve ikinci Yöneten Kraliçesi’dir. Tar-Súrion’un en büyük çocuğu olarak 1320’de doğmuştur. Kibirli ve iradesi güçlü bir hükümdardır.
Tar-Telperien ismi, tüm Numenor hükümdarlarının seçtiği Yüce anlamındaki Kraliyet eki olan başındaki Tar’ dan da anlayabileceğiniz gibi Quenya dilinde. Bunu tam olarak çevirmek zor ama Valinor’un İki Ağacı’ndan biri olan Telperion’un dişileştirilmiş hali olabilir. Ya da buna alternatif olarak, “Gümüşten, gümüş olan” anlamına da geliyor olabilir. (tyelpe gümüş, bitiş eki -ien dişilik belirten ek)
Tar-Telperien in saltanat dönemi ile ilgili bilinenler az olsa da, Elros soyundan gelenler arasında önemli bir yeri oldu. 1556da Kraliçe olmasının akabinde, evlenmeyi reddetti, böylece yaşamı boyunca çocuğu, dolayısıyla da varisi olmadı. Kraliçeliğinde, Orta-Dünya’ da çok mühim gelişmeler meydana geliyordu; Güç Yüzükleri dövülmüş, Sauron ile Elflerin Savaşı başlamış ve de Sauron Eriador’u işgal etmişti. Elflerle olan kadim dostluğa rağmen, Tar-Telperien bu olaylara karışmadı ama halefi onun yapmadığını yapacak ve Orta-Dünya’nın sorunlarıyla ilgilenecekti.
Tar-Telperien, Elros soyundan geliyor olmasına rağmen yine de uzun bir ömre sahip oldu, tam 411 sene yaşadı. Ve sahip olduğu gücü devretmek istemedi, ondan önce gelen diğer bütün Numenor hükümdarlarının aksine, Saltanat Asası’ndan ölümüne birkaç yıl kalana dek vazgeçmedi. 1731de ise öldü.(Asayı teslim ettiği tarih tam olarak bilinmiyor ve Bitmemiş Hikâyeler’ e göre ölüm tarihi ile aynı)
Kendisinden sonra gelen hükümdar, erkek kardeşi Isilmo’nun oğlu Minastir oldu ve Tar-Minastir adıyla Numenor’u yönetti. (Tar-Minastir döneminin en büyük olayı, Sauron ile Elflerin Savaşıydı (1693-1701) ama Bitmemiş Hikâyeler’ e göre de Tar-Minastir, 1731de Asayı alarak Kral oldu. Yani o zaman Tar-Minastir’ in en az 30 yıl önce Kral olmuş olması gerekiyor. Baktığım çoğu kaynağa göre, Bitmemiş Hikâyeler’ de geçen, tahta geçiş tarihi olarak 1731in yanlışlığı muhtemel, zaten onun için ölümüne yakın Asayı veriyor dedim)
Tar-Vanimeldë
16.Numenor hükümdarı Tar-Vanimeldë, üçüncü ve son Yöneten Kraliçedir. Tar-Telemmaitë’nin kızı, aynı zamanda da varisi olarak 2277de doğmuştur.
İsmi vanima (güzellik) ile melda (hayran kalınan) kelimelerinden türemiştir ve “Hayran kalınan güzellik(te)” anlamındadır.
Kraliyet ailesinden gelen soylu bir adam olan Herucalmo ile evlendi, 2406da Alcarin isminde bir oğulları oldu. Babasının 2526daki ölümünden sonra tahta çıktı ama ülke yönetimine ilgisi çok azdı, daha çok müziği ve dans etmeyi tercih etti. Her geçen günü eğlenmekle geçirdiğinden, zaman içerisinde yönetimi, soylu bir aileden gelen kocası Herucalmo’ya bıraktı. Kraliçeliği döneminde Asayı kendisi taşısa da, ülke yönetiminde sözü geçen Herucalmo oldu.
111 yıl tahtta kaldı, 2637de öldüğünde kanunlara göre yerine oğlu Alcarin geçmeliydi, ama Herucalmo sahip olmak istediği güç yüzünden bunu kabul etmedi. Taht üzerinde hiçbir yasal hakkı olmamasına rağmen, Asayı eline geçirdi ve Tar-Anducal ismini alarak 20 yıl boyunca Kral olarak ülkeye hükmetti. Ancak onun da ölümünden sonra taht gerçek sahibine ulaştı, oğlu Alcarin 17. Hükümdar Tar-Alcarin olarak Kral oldu. (Herucalmo haklı olarak yönetime geçmediğinden kral olarak görülmez bu yüzden Alcarin 17.Hükümdardır)
Numenor’ un Son Kraliçesi Tar-Miriel
“…Tüm bunların sonunda, yeşil, soğuk ve köpüklerle süslenmiş bir dalga yükselip toprakları aşarak gümüşten, fildişinden ya da incilerden daha zarif olan Kraliçe Tar-Míriel’i koynuna aldı. Meneltarma’nın dik yollarını tırmanmaya çalışarak kutsal yere ulaşmak için çok geç kalmıştı; sular onu yutarken, çığlığı rüzgârın kükreyişinin içinde yitip gitti.”
Ar-Pharazon’un karısı ve Numenor tahtının gerçek sahibi olan Miriel, İkinci Çağın 3117.Yılında doğmuştur. 24. Numenor Kralı Tar-Palantir’in varisi ve tek çocuğudur. Bir Numenor’a göre yapılı ve uzun boylu olmasa da, Elros soyundan gelen en güzel kadın olduğu söylenir.
“Ar” – Pharazon’un karısı olarak, ilk başta Quenya ismi olan Tar-Miriel, sonradan da Ar-Pharazon’un yaptığı değişikle isminin Adunaic’deki karşılığı olan Ar-Zimraphel olarak anılmıştır. Adunaic’deki Ar ile Quenya’daki Tar ön ekleri, “Yüce” manasındadır.
Miriel ismi Quenya’da, “değerli kadın” demektir. Mire kelimesi “cevher, değer”, -iel son eki ise dişilik belirtir. Adunaic’deki ismi Zimraphel ise, Miriel ile aynı anlamdadır. (Zimra – değer, phel – bayan)
Miriel aslında, Andunie Lordu Numendil’in oğlu Elentir ile beraberdi. Elentir, Miriel’in kuzeni Pharazon’un arkadaşı Amandil’in, kardeşiydi. Ve Pharazon da, Tar-Palantir’in küçük kardeşi Gimilkhad’ın oğluydu.
3255 yılına gelindiğinde Tar-Palantir öldü, yerine Numenor Saltanat Yasalarına göre 25. Hükümdar olarak kızı Miriel’in geçmesi gerekiyordu. Tar-Miriel Kraliçe oldu ama hakkı olan şekilde Yöneten Kraliçe olamadı çünkü amcasının oğlu Pharazon, birinci dereceden kuzenlerin birlikteliğine Kraliyet ailesi içinde bile izin verilmediği halde, onu kendisiyle evlenmeye zorladı. Ve bunda başarılı olup, Saltanat Asası’nı elinden alarak Altın Ar-Pharazon adıyla kral oldu. Karısının Quenya dilindeki Tar-Miriel ismini de Ar-Zimraphel olarak değiştirdi.
Hikâyenin değişik hallerinde, Miriel’in Pharazon’u gerçekten sevdiği için Elentir’i reddettiği söylenir ama yayımlanmış açıklamalarda, yukarıda da yazdığım gibi Ar-Pharazon ile kendi isteği dışında, zorlanarak evlenmiştir.
Eğer Tar-Miriel, tam anlamıyla tek başına Kraliçe olabilseydi Numenor’ u, ölümsüzlük fikriyle girdiği karanlık yıllarından çıkarabilirdi. (Ve tabii dördüncü ve son Yöneten Kraliçe olacaktı) Ama Ar-Pharazon ile birlikte, ülke bütünüyle bir yozlaşma ve yok oluş sürecine girdi. Ar-Pharazon zor bir kral oldu. Numenor’un Orta-Dünya’daki topraklarını genişletmek uğruna Sauron’la savaştı. Onu 3262de tutsağı olarak Numenor’a getirdi. Sauron riyakârlığını kullanarak Ar-Pharazon’un, ölümsüzlüğü elde etme hırsını fark edip onu Ölümsüz Diyarlar’a saldırmaya ikna etti. Kandırma girişimleri, 3319da meyvesini verdi, Ar-Pharazon büyük filosuyla Batı’ya yürüdü. Bu kadar ileri gidilmesi bardağı taşırdı, Eru’nun cevabı Numenor’u yerle bir edecek kudrette bir dalga oldu.
Numenor suya batarken, Tar-Miriel de kutsal dağ Meneltarma’nın zirvesine çıkmaya çalıştı. Dağın tepesinde, Ar-Pharazon’un tüm halka gitmeyi yasakladığı Eru Tapınağı vardı. Ama dalga Tar-Miriel’i, daha dağın eteklerindeyken yuttu, yine de Numenor halkının sulara gömülen son üyesi oldu. Dağdan geriye sadece Meneltarma Adası adıyla zirvesinin kaldığı söylense de ada hiçbir zaman bulunamadı.
Eğer Orta Dünya hayranıysanız, bizi Twitter, Instagram ve Facebook üzerinden takip etmeyi unutmayın!
The Rings of Power (Güç Yüzükleri) dizisiyle ilgili son haberleri takip etmek için portalımıza, Orta Dünya ile ilgili tartışmalara katılmak için de forumumuza mutlaka bir göz atın.