Sador Künye:
Irk: İnsan
Dil: Sindarin
Cinsiyet: Erkek
Soy: Edain
Doğum Tarihi: Bilinmiyor
Ölüm Tarihi: 1.Çağ 495
İkamet Ettiği Yerler: Dor-lómin
Diğer İsimleri: Ladabal, Seksekayak
Askerlik Zamanında
Gençliğini Ağaç insanları arasında geçirmiş ve onlardan ağaç işçiliğini ve marangozluk zanaatını öğrenmişti. Lakin gün gelip İlk çağ 455 yılında Dagor Bragollach patlak verdi. Noldor’un Yüce Kralı Fingolfin onu ve halkını Morgoth’a karşı olan savaşa çağırdı. Lakin Sador savaşa geldiğinde artık çok geçti. Hador’un Cenazesini taşıma görevinde bulunabildi sadece. O bu olaydan sonra asker olmaya karar verdi. Lakin bir süre sonra marangozluk işine geri döndü. Bir gün ağaç keserken talihsizlik sonucu, baltasını kazara sağ ayağına indirdi ve sağ ayağı koptu.
Hurin’in Hizmetinde
Sador ve Turin’in Dostluğu
Sakatlanmış olan Sador, Hurin’in hizmetindeydi ve onun için ormancılık ve ağaç işleri yapıyordu. Oğlu Turin’le de tanışmıştı. Turin ona Labadal ismini takmıştı. Bu isim seksekayak kelimesinin Sindarin’e çevrilmiş haliydi. Lakin bu isim aşağılama maksatlı verilmemişti, ama biraz acıma anlamı vardı. Turin ile iyi dostlar oldular ve Turin’in kişiliğinin oturmasında çok etkili oldu. Turin zaman zaman gizlice Labadal’a işine yarayabilecek aletler götürüyordu. Fakat yaşlı adam bu armağanları gülümseyerek red ediyor ve şöyle diyordu:
“Serbestçe ver, ama ancak sana ait olanı ver.”
Kız kardeşi Habis Nefes yüzünden ölünce Turin ağlayarak Sador’a gelmişti. Onu teselli etti. Turin Sador’a onu eğitme işini daha yakın birinin yapması gerektiğini düşünerek yanıtlayamadığı sorular sormaya başlamıştı. Bir gün konu insanların kaderine ve erken ölmelerine gelince “Kader nedir?” diye sordu Turin.
“İnsanların kaderini,” dedi Sador, “Labadal’dan daha bilge olanlara sormalısın. Ama herkesin gördüğü gibi, biz daha çabuk yıpranıyoruz ve ölüyoruz.”
Daha sonra insanların karanlıktan kaçıp Beleriand’a gelişlerini anlattı Turin’e:
“Karanlık korkusundan kaçmış, ama onu burada önümüzde bulmuş olabilir. Ve denizden başka kaçacak hiçbir yerimiz kalmamış olabilir.”
“Artık korkmuyoruz,” dedi Turin, “hepimiz değil. Babam korkmuyor, ben de korkmayacağım; ya da en azından, annem gibi, korkacağım ama belli etmeyeceğim.”
Bu sözlerin ardından Turin Sador gibi bir elf kralının yanına asker gireceğini söyledi. Sador o gün Turin’in gözlerine baktığında bunların basit bir çocuğun gözleri olmadığını hissetmişti.
Hurin doğum gününde Turin’e bir bıçak hediye etmişti. Turin Sador’un “ancak sana ait olanı ver” sözlerini hatırladı ve bıçağı ona hediye etti. Hurin, Turin’in ona karşı olan merhametinden etkilendi. Bu sebeple Sador’a görev vererek konağına koyacağı bir taht oymasını istedi.
Nirnaeth Arnoediad’dan önce, Hurin ayrılarak savaşa gitti. Sador, Morwen’e hizmete başladı. O savaşta savaşmadı, lakin korktuğundan değil. Her zaman “Yiğit bir şekilde ölmek” onun düsturu olmuştu.
Turin’in Dor Lomin’den Ayrılışı
Savaş kaybedildi ve Hurin de dahil hiçbir erkek Dor Lomin’e dönemedi. Bu yüzden Morwen Turin’i Doriath’a gönderiyordu. Turin Sador’un gelip gelmeyeceğini sordu, fakat topal olduğu için gelemeyecekti. Turin Doriath’a gitmek için ayrılmadan önce ilk onunla konuşmaya gitti. Sador Hurin için hazırladığı büyük sandalyeye bakıyordu. Turin ona henüz kırmamasını, babasının geri dönebileceğini söyledi. Fakat Sador şöyle dedi:
“Sahte umutlar korkulardan daha tehlikelidir.”
Bunun üzerine Turin Labadal’a kölenin ne olduğunu sordu. Çünkü annesi onu köle olmaması için uzaklara gönderdiğini söylüyordu. Ona bir kölenin ne olduğunu açıkladı. Turin annesinin onu neden gönderdiğini anlamış ve gözyaşlarına boğulmuştu. Annesini, Sador’u ve evini bırakmak istemiyordu. Fakat Sador şöyle dedi:
“Bak şimdi, Hurin’in oğlu nerede? Çünkü, pek de uzak olmayan bir süre önce onun şöyle dediğini duymuştum: Elimden gelen en kısa zamanda, bir elf kralının yanında asker gireceğim.“
Bunun üzerine Turin ağlamayı bıraktı:
“Pekala; bunlar Hurin’in oğlunun sözleriyse, o sözleri tutmalı ve gitmeli.”
Turin’in Dor Lomin’e Geri Gelişi
Turin ayrılışından yıllar sonra Glaurung’un büyüsü yüzünden Dor Lomin’e döndü. Orada eski evinin boş olduğunu gördü ve ona en yakın ev olan Brodda’nın evine sığındı. Turin ateşin yanında oturanlara o diyardan haberler sordu. Fakat onlar Turin’e yan yan bakarak geri çekildiler. Ama bastonlu bir ihtiyar onu kadim lisanda konuşacaksa dikkatli olması gerektiği hakkında uyardı. Turin ona Morwen’e ne olduğunu sordu, yaşlı adam çoktan gittiğini söyledi:
“Ona senelerce hizmet ettim, ondan önce de büyük efendiye. Ben Sador Tekayak: uzun zaman önce ormanda lanetli bir balta yüzünden, yoksa şimdi Büyük Höyük’te yatıyor olurdum. Hurin’in oğlunun gönderildiği günü, nasıl ağladığını çok iyi hatırlarım. O gittikten sonra annesi de ağlamıştı. Oğlanın Saklı Krallık’a gittiği söylenir.”
Bu sözlerden sonra Sador çok konuştuğunu düşündü. Turin’den latif lisanı duyduğu için heyecanlandığını söyleyerek özür diledi:
“Latif lisanı konuşan herkesin yüreği güzel değil.”
“Gerçekten de öyle,” dedi Turin. ” Benim yüreğim haşin. Ama Kuzey’den ya da Doğu’dan bir casus olduğumdan korkuyorsan, uzun zaman öncesine göre çok az bilgelik öğrenmişsin demektir Sador Labadal.”
Bu sözün üstüne Sador’un ağzı açık kaldı. Turin ile biraz daha konuştular. Fakat Brodda’nın salonunda dikkatli olmasını söylediğinde Turin hiddetlendi.
Ölümü
Turin içeri girip tek hamlede Brodda’yı alt etti. Fakat eşi Aerin’den annesinin nereye gittiğini öğrenince Glaurung’un büyüsünün son kırıntıları kaybolmuştu. Acı acı güldü çünkü ne tür yalanlarla aldatıldığını anlamıştı. Gazap ve ıstırap içinde Brodda’yı boynunu kırarak öldürdü. Beyleri ölen doğulular ona meydan okudular, ama Dor Lomin’in eski halkından olanlar Turin’e destek oldu. Kısa sürede iki taraftan pek çok kişi öldü. Turin son doğuluyu de öldürdükten sonra sırtını duvara verip sakinleşmeye çalıştı. Ama ihtiyar Sador yavaşça ona yaklaştı ve dizlerine sarıldı, çünkü ölümcül şekilde yaralanmıştı.
“Üç defa yedi sene, hatta daha fazlası, bu saati beklemek için uzun bir süreydi,” dedi. “Ama artık git, git beyim! Git ve daha büyük bir güç toplamadan dönme. Tüm diyarı sana karşı ayaklandıracaklar. Salondan çok kişi kaçtı. Git, yoksa sonunu burada bulacaksın. Elveda!” Sonra yere yığılıp öldü.
—
Eğer Orta Dünya hayranıysanız, bizi Twitter, Instagram ve Facebook üzerinden takip etmeyi unutmayın!
Yüzüklerin Efendisi dizisiyle ilgili son haberleri takip etmek için portalımıza, Orta Dünya ile ilgili tartışmalara katılmak için de forumumuza mutlaka bir göz atın.