Dothraki

vaes dothrak

 

Dothraki, Dar Deniz’in doğusundaki Essos kıtasında, Dothraki denizi olarak bilinen uçsuz bucaksız çayırlarda khalasar adı verilen topluluklar halinde yaşayan göçebe bir halktır. Dothraki insanları genel olarak bakır rengi bir tene, koyu renk gözlere ve siyah saçlara sahiptir.

Tarih

Göçebe Dothraki halkının yerleşik hayat geleneği yoktur. Yaklaşık 1000 yıl önce, Dothraki’nin ev anlayışı yere bir çukur kazıp üzerini çimenlerden örülmüş bir çatıyla örtmekten ibaretti. 400 yıl önce, muhtemelen Valyria Kıyameti ile aynı zamanlarda, Dothraki doğudan çıkagelip Özgür Şehirler’e saldırır ve önlerine çıkan her kenti yağmalar ve yerle bir eder. En sonunda Khal Temmo ve en az 50,000 kişiden oluşan khalasar’ı, Qohor Savaşı’nda Lekesizler tarafından yenilgiye uğratılır. Kıyamet’ten sonraki Kanlı Yüzyıl boyunca Dothraki, Qohor Ormanı’ndan Selhoru nehrine kadar uzanan bölgede taş taş üstünde bırakmaz. Dothraki denizinin ve Kızıl Çöl’ün etrafındaki pek çok şehir harabeye döner. Vaes Dothrak’taki kutsal yol, Dothraki’nin fethettiği topraklardan getirdiği abidelerle donatılır.

 

Essos

Toplum Yapısı, Dil ve Kültür

Dothraki, atlarına son derece bağlıdır ve atlar günlük hayatlarında çok önemli bir yere sahiptir. Dothraki atları yiyecek, giyecek ve ulaşım aracı olarak kullanır. İnandıkları tanrı bir at formundadır ki bu durum atların Dothraki kültüründeki önemini açıkça göstermektedir.

Dothraki, ata binme ve at üstünde savaşma konusunda son derece usta bir halktır. Bir khal önderliğindeki khalasarlar Dothraki denizinde sürekli at koşturur. Khalasarlar, khas adı verilen daha küçük topluluklardan oluşur ve khasları yöneten konutanlara ko adı verilir.

Her khal’ın kendine ait kansüvarileri vardır. Kansüvarileri khal’ın yoldaşı, muhafızı ve kardeşidir ve khal nereye giderse gitsin khal’a eşlik etmekle yükümlüdürler. Eski Dothraki gelenekleri, khal öldüğü zaman kansüvarilerinin de onunla birlikte mezara gönderilmesini şart koşar. Bu geleneğe göre eğer khal bir savaşta ölürse, kansüvarileri yalnızca onun intikamını alana kadar yaşayabilir, ardından kendi hayatlarına son vermek zorundadırlar. Bazı khalların, sadece günlük hayatta yaptıkları her şeyi değil aynı zamanda eşlerini bile kansüvarileri ile paylaştıkları bilinmektedir. Ancak khal ne olursa olsun atını kansüvarileri ile paylaşmaz, aynı zamanda kansüvarileri de atlarını khal’ın emrine vermek zorunda değillerdir. Khal ve kansüvarileri genellikle birbirlerine “kanımın kanı” olarak hitap ederler.

Khalasarların sabit bir yerleşim yeri yoktur ve geçimlerini sağlayabilmenin en önemli yolu çevrelerindeki kentlere ve birbirlerine saldırı düzenleyip buraları yağmalamaktır. Para denen şeyi küçümseyip kullanmasalar da aralarında hediye alışverişi oldukça yaygındır ve bu alışveriş genellikle köleler aracılığıyla olur. Güçlü bir khalasar Özgür Şehirler’den birini yağmalamakla tehdit ettiğinde, onları rahat bırakmaları karşılığında haraç talep eder ve bu talep genellikle kabul görür. Ancak Dothraki’nin köle edinmekte en çok kullandığı hedef, savaşçılık özelliği olmayan Lhazareen çobanlarıdır. Dothraklar Lhazareen halkına “kuzu insanlar” olarak hitap eder.

Dothraki belli amaçlar için çimenlerden geniş tenteler inşa edebilir, ancak sürekli hareket halinde olduklarından genelde taşınabilir çadırlarda yaşarlar. Dothraki’nin tarihte tek bir kalıcı şehri olmuştur ve bu şehrin adı Vaes Dothrak’tır. Khalasarlar dışarıda yağma peşindeyken birbirlerinin rakibi olsalar da Vaes Dothrak’ta tüm Dothraki kardeştir. Şehirde kan dökmek veya kılıç çekmek kesinlikle yasaktır ve bu kurala uymamanın cezası ölümdür. Eski khalların eşleri yani khaleesiler Vaes Dothrak’ta yaşar ve dosh khaleen adı verilen kahinler olarak hizmet ederler.

Dothraki, kendi isimlerini taşıyan ve kendilerine özgü bir dil konuşurlar. Bu dilde “teşekkür ederim” kelimesinin herhangi bir karşılığı yoktur.

Toplumsal İnanışlar ve Uygulamalar

Dothraki’de göçebe yaşam tarzı ve kültürel tabular atlarla yakından bağıntılıdır. Denizden korkar ve ona zehirli su adını verirler, çünkü atlarının içemeyeceği hiçbir suya güvenmezler. Aynı zamanda deniz yolculukları konusunda da oldukça gönülsüzdürler, atları olmadan uzak mesafeleri kat etmeyi hayal dahi edemezler.

At sürmek Dothraki için sosyal statünün temel bir göstergesidir. Atını süremeyen bir khal, khal olarak kalamaz. Geleneklere göre khaleesi de khal’ının yanında kendisine yakışır bir at sürmelidir. Hamile kadınların bile neredeyse doğum anına kadar at sürebilmesi gerekir.

At arabaları; hadımları (dosh khaleen’e hizmet edenler ve şifacı görevi görenler), sakatları (vahşi köpekler için yem olmaya bırakılmamış olanlar), doğumu çok yaklaşmış olan kadınları, çok gençleri ve çok yaşlıları taşımak için kullanılır ve düşük itibarın göstergesidir. Bundan dolayı Viserys Targaryen Dothraki arasında Khal Raggat yani Arabacı Kral olarak bilinir.

At süremeyen bir insan ise Dothraki’nin gözünde insan bile değildir, düşüklerin en düşüğü olarak görülür ve herhangi bir şerefi ya da onuru yoktur. Viserys, atı elinden alınıp yürümeye mahkum edilince adı Khal Rhae Mhar’a yani yaralıayaklı krala çıkmıştır.

Bir Dothrak öldüğü zaman atı da sahibinin cesedinin yakılması sırasında kurban edilir. Dothraki çok büyük oranda sadece at etiyle beslenir ve at etini sığır ve domuz etine tercih eder. At etinden yaptıkları siyah sosisleri, kan turtaları ve hoş kokulu çimenlerden yaptıkları yahnileri vardır. En sevdikleri içki mayalanmış kısrak sütünden elde ettikleri alkollü içkidir (Orta Asya Türklerinde yaygın görülen kımızın oldukça benzeri denebilir).

Hamile Dothraki kadınları, dosh khaleen’in gözetimi altında bir aygırın kalbini yemelerinin gerektiği bir törene katılırlar. Vaes Dothrak’ta çelik taşımak yasak olduğundan, anne adayı aygırın kalbini yalnızca dişleri ve tırnaklarıyla parçalara ayırmak zorundadır. Eğer kalbin tamamını yerse güçlü, çevik ve korkusuz bir oğula sahip olacağına inanılır ancak öğürür ya da kusarsa doğacak çocuğun ölü, zayıf ya da kız olması bu inanışa göre daha muhtemeldir.

Dothraki, duvarlardan ve ve evlerden oluşan şehirleri hor görür, onlara göre bir insanın hayatındaki tüm önemli olaylar gökyüzünün altında gerçekleşmelidir. Yıldızların, alevlerden oluşan ve tüm gökyüzü boyunca koşturan dev at sürüleri olduğuna inanılır.

Evlilik ve Cinsel İlişki

Dothraki’de düğünler şafakla birlikte başlar ve günbatımı ile sona erer. Sarı, kırmızı ve turuncu renkli örtülere bürünmüş kadınlar, düğün ziyafetinde davulların sesiyle dans eder ve savaşçılar tüm khalasarın önünde onlara diledikleri gibi sahip olabilir. Eğer iki adam aynı kadını almak isterse, aralarında ölümüne dövüşürler. En az üç ölümün olmadığı bir Dothraki düğünü sıkıcı geçmiş sayılır. Geline düğünde geleneksel olarak üç hediye takdim edilir: kamçı, yay ve arakh. Gelin bunları belli başlı sözlerle geri çevirir ve kocası bu hediyeleri alır. Hediyeler verilip de güneş battıktan sonra düğün sona ermiş sayılır.

düğün halayı

Dothraki, göğün altında, ateşi başına vurmuş hayvanlar gibi birlikte olurlar. Khalasar içinde herhangi bir mahremiyet yoktur ve günah ve utanç anlayışları Özgür Şehirler ile Yedi Krallık’a göre oldukça farklıdır.

Gelenekler

Dothraki, batıl inanışlara oldukça önem veren bir toplumdur. Kendilerinin öldürmediği bir adamın cesedine dokunmanın ve 13 sayısının kötü şans getirdiğine inanırlar. Cadılar, ya da kendi söyleyişleriye maegi, şeytani ve insanlık dışı görülür.

Khalasarlarda iki çeşit şifacı bulunur. Bunlardan biri büyüleri, iksirleri ve şifalı otları kullanan kısır kadınlar; diğeri ise bıçak, iğne ve ateş kullanan hadımlardır. Dothraki, yeni doğmuş şekli bozuk bebekleri vahşi köpeklerin yemesi için bırakırlar.

Dothraki, Özgür Şehirler’de kaliteli kumaşlar giyebilir veya güzel kokular sürebilir ancak kendi kendilerineyken giydikleri kıyafetler; boyalı deri yelek, at kılından yapılan ve bronz kemerler ile tutturulan pantolon ve dizlere kadar bağlanan açık sandaletten ibarettir. Zırh giymenin bir korkaklık göstergesi olduğunu düşünürler, genellikle gövdelerine bir şey giymeden veya sadece yeleklerle dövüşürler.

Dothraki’nin yiğitlik göstergesi bağlanmış saç örgüleridir. Bir savaşı kaybettikleri zaman yenilginin ve utançlarının bir nişanı olarak saç örgülerini kesmek zorundadırlar. Zaferlerini ise saçlarını taktıkları küçük çanlarla işaretlerler, genelde bu çanları öldürdükleri diğer Dothraki’den alırlar. Bu yüzden savaşçının saçlarının uzunluğu kahramanlığının bir göstergesidir.

Tacirler; huzuru bozmadıkları, Dağların Anası’na ya da Dünyanın Rahmi’ne karşı saygısızlık yapmadıkları ve dosh khaleen’e geleneksel hediyeler (tuz, gümüş ve tohum) verdikleri sürece Dothraki Denizi’nde diledikleri gibi dolaşmakta ve Vaes Dothrak’a girmekte özgürdür. Burada bahsedilen Dağların Anası, Vaes Dothrak yakınlarındaki, Dothraki tarafından kutsal sayılan bir dağdır ve buraya sadece erkeklerin ayak basmasına izin verilir. Dünyanın Rahmi ise Vaes Dothrak yakınlarındaki büyük bir göldür ve yine Dothrakiler tarafından kutsal kabul edilir.

Askeri Güç

Dothraklar yeryüzündeki en iyi at binicileridir. En bilinen silahları kavisli kılıçlar olan arakhlardır; aynı zamanda hançerler, kamçılar ve at sırtında da ok atabilmeye olanak sağlayan geniş menzilli yaylar kullanırlar. Hızlarını ve hareket özgürlüklerini azalttığı için zırh giymezler ve zırh kullananları da hor görürler.

Arakh

Khalasarlar hareket halindeyken gözcüler daha önde at sürerek av veya düşman ararlar. Bu sırada bir grup atlı khalasarın iki yanında kanatları korur. Dothrak süvarilerinin hücumları son derece hızlı ve ölümcüldür. Zırhları olmadıklarından okçulara ve yayan halde savaşırken de zırhlı piyadelere karşı savunmasızdırlar ancak çok nadiren atları olmadan savaşırlar. Savaşın ardından jaqqa rhan adı verilen bir grup Dothraki, cesetlerin arasında ağır baltalarla dolaşır ve ölenlerin ya da ölmekte olanların kafasını keser. Aynı zamanda ellerinde sepetler olan küçük Dothraki kızları da cesetlerin üzerindeki okları tekrar kullanılmak üzere toplar.

Dothraki, açık alanda dünyanın en korkulan savaşçılarıdır. Özgür Şehirler, Dothraki’nin karşısına çıkmak yerine haraç vererek onların tehdidinden kurtulmayı uzun yıllar önce öğrenmiştir.

Mutlaka Okuyun!

Valyria Medeniyeti

Valyria Medeniyeti, Essos kıtasının büyük kısmına yayılmış bir ülkedir. En güçlü döneminde bugünkü Özgür Şehirlere …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir