Elendur

Elendur

Elendur Künye:

Irk: İnsan
Dil: Adunaic, Sindarin ve Quenya
Cinsiyeti: Erkek
Soy: Numenorlu- Elendil Hanedanı
Ebeveynleri: Babası Isildur, annesinin adı bilinmiyor.
Kardeşi: Aratan, Ciryon ve Valandil
Doğum Tarihi ve Yeri: 2.Çağ 3299, Numenor
Ölüm Tarihi ve Yeri: 3.Çağ 2, Ferah Çayırlar
İkamet Ettiği Yerler: Numenor, Minas Ithil
Taşıdığı Ünvanlar: Isildur’un Varisi

Elendur’un Öyküsü

Elendur Isildur’un ilk oğlu ve varisidir. Elendur İkinci Çağ’da Numenor’da doğmuştur. O kudretli ve akıllı bir adamdı. Büyükbabası Elendil’e benziyordu.

3262 yılında Numenor Kralı Ar-Pharazon Sauron’a karşı savaşmak için Orta-Dünya’ya yelken açmıştı. Sauron’u esir etmiş ve Numenor’a götürmüştü. Aslında Sauron kendisi teslim olmuştu çünkü Numenor’u yıkmak istiyordu ve Numenor’un kılıç gücüyle ele geçirilmeyeceğini ordusunu görünce anlamıştı. Sauron Ar-Pharazon ve halkının Morgoth’a tapınmalarını sağlamış ve onların ölümsüzlük ile güç isteklerini kendi lehine kullanmıştı.

Elendil’in babası Amandil Ar-Pharazon’un Divanının üyesiydi. Ama Amandil Divan’dan atılmıştı çünkü Morgoth’a tapınmayı reddetmiş Valar ve Eru’ya sadık kalmayı seçmişti. Elendil onun oğulları Isildur ve Anarion ve Sadıklar ismini alacak küçük bir grup da Amandil’in yanındaydı. Sadıklar Numenor’un doğu kıyısındaki Romenna’da yaşıyorlardı.

Elendur

Sauron kapalı kapılar ardında Ar-Pharazon’u kandırmış ve eğer Ölümsüz Toprakları ele geçirirse onunda ölümsüz olacağını söylemişti. Ar-Pharazon Ölümsüz Toprakları ele geçirmek için ordusunu hazırlamaya başlamıştı. Amandil bunu öğrenmiş ve Valar’ın bunu engellemesi için Ölümsüz Topraklara doğru yelken açmış ve bir daha kendisinden hiç haber alınamamıştı.

Amandil: “Günler karanlık ve İnsanoğlu için hiçbir ümit yok, Sadıklar içinse çok az ümit var. Bu yüzden atamız Eärendil’in eskiden yaptığı tasarıyı deneyip Batı’ya yelken açmayı düşündüm, yasak olsun ya da olmasın, Valar’la konuşacağım, hatta olabilirse Manwë’yle; ve her şey yok olmadan önce yardım etmesi için yalvaracağım.”

Elendil: “Böylece Krala ihanet etmiş olmayacak mısın?” “Bizi neyle suçladıkları iyi biliyorsun, bize hain ve casus dediler ki bugüne dek bunlar doğru değildi.”

Amandil: “Eğer Manwë”nin böyle bir haberciye ihtiyacı olduğunu düşünüyorsam,” “Krala ihanet ederim. Çünkü insanın yüreğinin hiçbir sebeple bağışlayamayacağı sadece tek bir ihanet vardır. Ama bunu İnsanoğlu’na merhamet ve onların Yalancı Sauron’dan kurtuluş adına yapıldığı için savunuyorum, en azından çok az da olsa Sadıklar kaldığı için. Ve Yasak nedeniyle de, halkımın da günahkâr duruma düşeceği korkusuyla, kendi içimde cezamı çekeceğim.

Elendil: “Ama babam, yaptığınız öğrenildiği zaman, soyunuzdan geride bıraktıklarınızın başına neler gelebileceğini düşünmüyor musunuz?

Amandil: “Bu bilinemez,” “Ayrılma gizlice hazırlanacak ve gemilerimizin limanlarımızda her gün yaptığı gibi doğuya yelken açacağım; sonrasında, rüzgâr ve şans izin verirse, güneye ya da kuzeye yönelecek, ardından batıya döneceğim ve ne bulabileceğime bakacağım. Ama oğlum, sen ve dostlarına kendiniz için başka gemiler hazırlamanızı öğütlerim, yüreklerinizin ayrılmaya dayanamayacağı şeyleri de gemilere yükleyin ve gemiler hazır olduğunda Rómenna limanında bekleyin, zamanınızın geldiğini anladığınızdaysa diğer insanlarınıza amacınızı anlatın ve doğuya doğru beni izleyin.

Elendil babası gibi büyük bir denizciydi. O ve Sadıklar Numenor’dan gitmek için gemiler hazırlamaya başlamışlardı. Dokuz gemileri vardı; dördü Elendil’in üçü Isildur’un ve ikisi Anarion’undu. Gemilere birçok paha biçilmez hediyeyle beraber yedi Palantir’i ve Ak Ağacın bir fidesini koymuşlardı.

3319 yılında Ar-Pharazon’un ordusu Ölümsüz Topraklara saldırmıştı. Bunun üzerine Eru Illuvatar Numenor’u yıkmış sular altında bırakmıştı. Elendil, Kral’ın savaş katılması için bulunduğu çağrıları reddederek Rómenna’da kalmıştı; Sauron’un askerlerinin kendisini yakalayıp Tapınak’ın ateşlerine sürüklemesinden kaçınmak için gemisiyle açılarak kıyılardan uzakta zamanı bekliyordu. Orada, denizin sonsuz boşluğuna doğru akışının güçlü çekiminden aradaki topraklar tarafından korundu, ardından ilk şiddetli fırtınayı atlattı.

Ama silip süpüren dalga ülkenin üzerinden aştığında, Númenór sarsılıp yıkıldığında o da sulara gömülecekti ve yok olup gitmenin acısı ona hafifmiş gibi göründü, hiçbir ölüm acısı o günün kayıplarından ve ıstırabından daha keskin o olamazdı; ama ulu bir rüzgâr onu aldı, İnsanoğlu’nun bildiği tüm rüzgârlardan daha vahşiydi, batıdan kükreyerek geliyordu ve gemilerini uzaklara sürükledi; yelkenlerini parçaladı, direklerini yıktı, mutsuz insanları sudaki samanlar gibi avladı.

Günlerce süren bir yolculuktan sonra Sadıkların gemileri Orta-Dünya sahillerine vardı. Isildur ve Anarion Anduin’in güneyinde karaya inmiş, Elendil kuzeyde Lindon’da karaya varmış. Ve şöyle demişti;

“Et Eärello Endorenna utúlien. Sinome maruvan ar Hildinyar tenn’ Ambar-metta!”
(”Engin Deniz’den Orta Dünya’ya geldim. Bu yerlerde ikamet edeceğim; hem ben, hem varislerim, dünyanın sonuna kadar”)

Elendil Lindon Elflerinin Kralı Gil-Galad tarafından dostça karşılanmıştı. Elendil ve halkı Lune Nehri’ni geçip Lindon’un doğusundaki Eriador topraklarına yerleşmişti.

Numenor’dan kaçıp Orta Dünya’ya varan insanlar Dunedain Batıil’in İnsanları olarak bilinir olmuştu. Elendil Orta-Dünya’ya kaçmış ve oğulları İsildur ile Anarion’la birlikte Gondor ve Arnor Krallıklarını kurdular. Isildur ve ailesi Minas Ithil’e yerleştiler.

Dunedain’in bilmediği bir şey vardı Sauron Numenor’un yıkımından kaçmış ve gizlice Mordor’a dönmüştü. Sauron Dunedain’in Numenor’un yıkımından kaçan Sadıklar olduğunu öğrenmişti. Eski gücünü tekrar toplamaya başlamış Rhun ve Harad’lı adamlarında olduğu büyük bir ordu kurmuştu. Ama Dunedain ancak Hüküm Dağı’ndan tekrar alev püskürtmeye başladığında Sauron’un döndüğünü anlamıştı. Ve dağa Amon Amarth adını vermişlerdi.

3429’da Sauron’un kuvvetleri Gondor’a saldırmıştı. Minas Ithil düşman eline geçmiş ama Isildur kaçmayı başarmıştı. Isildur kuzeye Arnor’a kaçmış Anarion beri toprakları savunmak için geride kalmıştı. Anarion Osgiliath’ı ve Minas Anor’u savunmayı başarmış Sauron’un kuvvetleri bir süreliğine Mordor’a çekilmişti.

Elendil ve Gil-galad birlikte divan topladılar, çünkü artık Sauron’un çok güçlendiğini, karşısına birlik olarak çıkmazlarsa, onun teke tek savaşlarda tüm düşmanlarını yenebileceğini anlamışlardı. Böylece Son İttifak diye anılan bu Birlik’i kurdular, Elfler ve İnsanlardan büyük bir ordu oluşturarak Orta Dünya’nın doğusuna doğru yürüyüşe geçtiler ve bir süre için Imladris’de durdular. Denir ki, orada birleşen bu ordu, o ana kadar Orta Dünya’da görülen diğer tüm ordulardan daha gösterişli ve güzeldi, Thangorodrim’e yürüyen Valar ordusundan beri daha büyüğü toplanmamıştı.

Imladris’den Puslu Dağlar’ı aştılar, Anduin Nehri boyunca aşağıya doğu ilerlediler, sonunda Kara Diyar’ın kapısının önünde uzanan Muharebe Alanı’nda, Dagorland’da, Sauron’un ordusuyla karşı karşıya geldiler. Yaşayan her şey, bütün soylar, hatta hayvanlar ve kuşlar bile, o gün ikiye ayrılarak iki orduya katılmıştı; sadece Elfler dışında. Bir tek onlar bölünmemiş ve Gil-galad’ı izlemişti. Cücelerin küçük bir bölümü karşı safa geçmişi; ama Moria’lı Durin’in soyu Sauron’un karşısındaydı.

Gil-galad ve Elendil’in ordusu zafer kazandı, çünkü o günlerde Elflerin kudreti hâlâ büyüktü ve kuvvetli, uzun boylu Nûmenöreanların öfkeleri korkunçtu. Gil-galad’ın mızrağı Aeglos’un karşısında kimse dayanamıyordu; Elendil’in kılıcıysa insanları ve orkları korkuyla dolduruyordu, çünkü Güneş ve Ay’ın ışığında parıldıyordu, adı Narsil’di.

Gil-galad ve Elendil, Mordor’un içlerine ilerleyerek Sauron’un kalesini kuşattılar; kuşatma yedi yıl boyunca sürdü, kuşatmayı yarmak için Sauron sayısız saldırılar düzenledi, Düşman’ın fırlattığı oklar, kargılar ve ateş yüzünden keder verici kayıplar yaşandı. Gorgoroth vadisinde birçok kişinin yanında Elendil oğlu Anârion’da katledildi. Ama sonunda kuşatma öylesine daraltıldı ki Sauron’un kendisi öne çıkarak saldırdı; Gil-galad ve Elendil’le boğuştu, ikisini de öldürdü, Elendil’in kılıcı yere düşen bedeninin altında kalarak kırıldı. Ama Sauron da yere yıkılmıştı ve Isildur, kırılmış Narsil’in kabza parçasıyla Hükmeden Yüzük’ü Sauron’un elinden keserek aldı. Artık Sauron için yenilgi zamanı gelmişti, bedenini terk etti ve ruhu uçarak uzaklara kaçtı, ıssız yerlere saklandı; bir daha görünür bir biçim alabilmek için uzun yılların geçmesi gerekiyordu.

Savaştan sonra, Isildur Yüksek Kral oldu ve Elendil’in yapmış olduğu gibi Arnor’a gitti. Gondor ise Anarion’un oğlu Meneldil tarafından yönetilecekti.

Elendur, Aratan ve Ciryon, babalarıyla birlikte kuzeye ilerlediler. Onlara Elendur’un silahtarı Estelmo’da dahil olmak üzere 200 kişi eşlik ediyordu 4 Ekim’de Ferah Çayırlarda, orklar onlara saldırdı. Isildur ve onun adamları, ilk saldırıyı püskürtebildi, ama orclar sayıca üstünlerdi. Akşam karanlığından sonra orklar, onları kuşattı.

Elendur

Elendur, Isildur’a Yüzük’ü hatırlattı ve kaçmasını söyledi.

Boruların sesi aniden yükseldi ve orklar her taraftan saldırıya başladılar kendilerini Dunedain’in üzerine pervasız bir korkuyla atarak. Gecenin çökmesiyle tüm umutlar da çökmüştü. İnsanlar düşüyordu. Bazı iri orklar ağırlıklarıyla bir Dunedain’in üzerine çullanıyordu ölü ya da diri. Böylece diğer güçlü pençeler cesedi sürükleyip parçalıyordu. Orklar bire karşı beş adam ölüyorlardı fakat bu, onlar için çok ucuzdu. Ciryon da bu şekilde katledilmişti ve Aryaton da onu kurtarmaya çalışırken ağır bir yara almıştı.

Elendur, henüz daha zarar görmemişti, Isildur’u aramaya başladı. Doğu yakasındaki adamlarla savaşıyordu. Çatışmanın orklar için en şiddetli olduğu yerdi. Hala Elendilmir’den korkuyorlar ve ondan kaçıyorlardı. Elendur omzuna dokundu ve korkuyla geri döndü, sinsi bir orkun arkasından yaklaştığını düşünerek.

“Efendim, Ciryon öldü ve Aratan da ölmek üzere. Son danışmanınız olarak size savaşmamayı öğütlerim tıpkı Ohtar’a söylediğiniz gibi. Yükünüzü alın ve ne pahasına olursa olsun onu Taşıyıcılar’a götürün. Beni ve adamlarınızı kaybedecek olsanız bile…”

Sonunda birlikten sadece üç kişi sağ kaldı. Elendur’un silahtarı Estelmo da buna dahildi.


Eğer Orta Dünya hayranıysanız, bizi TwitterInstagram ve Facebook üzerinden takip etmeyi unutmayın!

Yüzüklerin Efendisi dizisiyle ilgili son haberleri takip etmek için portalımıza, Orta Dünya ile ilgili tartışmalara katılmak için de forumumuza mutlaka bir göz atın.

YouTube ve Twitch kanallarımıza da bekleriz.

Mutlaka Okuyun!

Yüzüklerin Efendisi Ekler Türkçe Çeviri

Kralların ve Hükümdarların Yıllıkları – Yüzüklerin Efendisi Ekler- Ek A (Türkçe Çeviri)

Yüzüklerin Efendisi: Kralın Dönüşü kitabının sonunda Yüzüklerin Efendisi Ekler (ing. The Lord of the Rings: …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir