Frodo Baggins

Frodo Baggins

Frodo Künye:

Irk: Hobbit
Cinsiyeti: Erkek
Doğum Tarihi: 3. Çağ, 22 Eylül 2968
Ölüm Tarihi: Bilinmiyor (En son 3. Çağ, 29 Eylül 3021 tarihinde Orta Dünya’da görüldü.)
İkamet Ettiği Yerler: Çıkın Çıkmazı, Hobbitköy, Valinor
Ebeveynleri: Drogo Baggins ve Primula Brandybuck
Eşi ve Çocukları: Yok
Saç ve Göz Rengi: Kahverengi saçlar ve mavi gözler
Boy: 1,21 metre (4 ft.) civarı
Silahları: Sting, Höyük kılıçları
Diğer İsimler: Maura Labingi, Iorhael, Dokuz-parmaklı Frodo, Bay Tepedibi
Taşıdığı Ünvanlar: Yüzük-taşıyıcısı, Elf-dostu, Ulığ Kazın’ın Belediye Başkanı

Detaylı Biyografisi:

Çocukluğu ve Gençliği

Frodo Baggins 22 Eylül, 3. Çağ 2968 yılında Drogo Baggins ve Primula Brandybuck’ın çocuğu olarak dünyaya geldi. Gençliğinin büyük bir kısmını Erdiyarı’ndaki Brendi Konağında, annesinin ailesiyle geçirdi. Özellikle mantarlarını çaldığı Çiftçi Tırtıl başta olmak üzere, pek çokları tarafından yaramazın teki olarak görüldü. 2980 yılında, henüz 12 yaşındayken, Brendibadesi nehrinden sandalla geçmekte olan annesi ve babası boğularak hayatlarını kaybettiler. Kardeşi bulunmayan Frodo’ya, amcası Bilbo Baggins tarafından 2989 yılında evlat edinilip varisi yapılıncaya kadar, Brendi Konağında yaşayan akrabaları Brandybuck’lar tarafından bakıldı.

İki hobbit ilerleyen yıllarda birbirleriyle samimi olmaya başladılar; Frodo Bilbo’yla geçirdiği zamanda Elfçe dilini ve Orta Dünya’yla ilgili bilgiler öğrendi. Bu iki hobbit aynı doğum tarihini paylaşmaktaydılar (22 Eylül). Bilbo’nun özel doğumgünü partisi kutlandığında, Frodo 33 (hobbitlerin reşit olma yaşı) yaşındaydı. Bilbo ise 111 (hobbitlerin nadir ulaştığı bir başka özel yaş) yaşındaydı.

Bilbo tek yüzüğü kullanıp ortadan kaybolarak akıllardan silinmeyecek bir doğumgünü konuşması yaptı. Ve bir daha asla Shire’da görülmedi. Ayrıkvadi’ye doğru yola çıkmadan önce, Çıkın Çıkmazı’nda Gandalf’la uzun bir konuşması oldu, bu konuşmanın sonunda Gandalf zor da olsa Bilbo’nun gönüllü olarak tek yüzüğü teslim etmesini sağladı. Bilbo yüzüğü yanında bir notla beraber şöminenin üzerine, Frodo’ya bıraktı. Dolayısıyla Frodo sıradaki yüzük taşıyıcısı oldu.

Frodo Çıkın Çıkmazı’nın Efendisi Oluyor

Doğumgünü partisi sona erdikten sonra, Frodo Çıkın Çıkmazı’nın yeni efendisi ve yüzüğün yeni sahibi oldu. Yorucu ve uğraşlı olan, Bilbo’nun hediyelerini diğer hobbitlere dağıtma görevini üstlendi (hobbitler doğumgünlerinde hediye almak yerine, hediye dağıtırlar). Bu zaman zarfında Gandalf yüzüğün tarihine, gücüne ve amacına daha fazla ilgi duymaya başladı (tek yüzük olduğu konusunda şüphelense de, bunu henüz bilmiyordu). Frodo’yu yüzüğü gizli ve güvende tutma konusunda uyardıktan sonra yüzükle alakalı bilgi toplamak için Shire’dan ayrıldı.

17 yıl boyunca büyücünün isteğini yerine getirdi ve yüzüğü gizli tuttu. 12 Nisan 3018’de Gandalf Çıkın Çıkmazı’na geri döndü. Yüzüğün Karanlık Lord Sauron tarafından Orta Dünya’ya hükmetmek için yapılmış olan tek yüzük olduğu konusunda Frodo’yu uyardı. Uzun bir tartışmadan sonra Yüzük’ün gerçek olup olmadığını ateşte sınadılar. Böylece onun Tek Yüzük olduğunu anladılar. Sauron’un yüzüğün peşinde olabileceğini düşündüğü için hobbite yola çıkmasını öğütledi. Yanına sadık bahçıvanı Samwise Gamgee’yi de alarak, gizlice Bilbo’nun yolunu izlemeliydi. Ve en geç yaz sonu yola çıkmalıydı. Ayrıca yolda Bay Tepedibi adını kullanmasını söyledi. Gandalf Shire’da 2 ay daha kaldı. Kulağına gelen rahatsızlık verici haberler yüzünden bilgi toplamak için, en geç Frodo’nun doğumgünü partisinde geri gelmek üzere, Shire’dan ayrıldı.

Shire’dan Ayrılma Kararı

Gandalf’la olan konuşmasından sonra, Shire’dan ayrılmak için bahane olarak parasız kalmaya başladığıyla alakalı bir dedikodu başlattı. Erdiyarlı Meriadoc Brandybuck’ın yardımıyla Çukurçay’da küçük bir ev satın aldı. Ayrıkvadi’ye yapacağı yolculukta ona eşlik edecek olan Samwise Gamgee hariç bütün hobbitlere Erdiyar’ına taşınmaya niyetli olduğunu söyledi. Çıkın Çıkmazı’nı Torbaköylü Baggins’lere sattı, eşyalarını Çukurçay’a götürmesi için arkadaşları Merry ve Fredegar Tombiş Toluk önden yola çıktı. Ve 50. doğumgününden bir gün sonra, 23 Eylül 3018’de Çıkın Çıkmazı’nı, yanında Sam ve Pippin ile birlikte terk etti. Gandalf’ı daha fazla beklemeyip, sabah erken saatte aceleyle Çukurçay’a doğru yola çıktılar. Onlar ayrıldıktan hemen sonra kara kıyafetleri içerisinde Sauron’un en güçlü hizmetkârları olan dokuz yüzüktayfı Baggins isminde bir hobbiti aramak üzere Shire’a geldiler.

Hobbitköy’den Çukurçay’a…

Yolculuklarının ilk gününün ortalarında Frodo ve yol arkadaşları kara giysili bir atlıyla karşılaştılar ve yoldan uzaklaşarak bu süvariden gizlendiler. Süvari siyah giyinmişti ve siyah bir atın üzerindeydi, etrafı koklama sesleri çıkartıyordu. Frodo yüzüğü takıp ortadan kaybolmaya yönelik bir dürtüye kapıldı, ama tam bu dürtüye teslim olacakken süvari ordan atıyla ordan hızlıca ayrıldı. Samwise’ın aklına o gün erken saatlerde babası Hamfast Gamgee’nin kara bir süvariyle konuştuğunu anlatması geldi. Bu durum Frodo’yu hem meraklandırdı, hem korkuttu, hem de daha temkinli olmaya sevketti. Gandalf’ı beklemeden yola çıktığına pişmanlık duysa da, almış olduğu kararın yerinde olabileceğini düşündü.

Kara Süvariler

O gece, tekrar bir kara süvari tarafından takip edildiler. Bu sefer süvari koklayarak onların saklanma yerini bulacak gibiydi. Ancak onlara yaklaştığı esnada ordan geçmekte olan bir grup elfin şarkısı süvariyi uzaklaştırdı. Elfler konusunda oldukça bilgili olan Frodo, bunların Yüksek Elfler olduğunu anladı ve onlarla tanışmak için bekledi.

Gildor

Liderleri Gildor hobbitleri sıcak bir şekilde karşıladı ve Frodo’ya, elfler hakkındaki bilgisini onun ağzından duyduktan sonra, övgüler yağdırdı. Ve hobbiti elf dostu ilan etti. Frodo Gildor’dan kara süvariler hakkında bilgi almaya çalıştıysa da, elf ona bu konuda pek az bilgi verdi (Gandalf Frodo’ya bu konuda fazla detay vermediği için hobbitin korkuya kapılmasını istemedi). Gildor gelecekte Frodo’nun bu kara süvarilerle karşılaşabileceğini öngördü ve bu gerçekleştiği zaman onlardan kaçması gerektiğini öğütledi. Gildor ve elfler gece boyunca hobbitler uyurken onlara eşlik ettikten sonra, sabah gün doğmadan hobbitlerin yanından ayrıldılar.

Ertesi gün üç hobbit yoldan uzak durmaları konusunda hemfikir oldular. Kısa bir zaman zarfında Sam’in uzakta bir süvari görüp korkuya düşmesinden sonra yollarını kaybetme konusunda endişeye kapıldılar. O akşam korkunç bir feryat duydular. Frodo o feryadın içinde bir kaç kelime seçer gibi oldu. Çok uzun sürmeden Karıkboyu’na, Çiftçi Tırtıl’ın çiftliğine ulaştılar. Pippin Tırtıl’ı tanımasına rağmen, Frodo’nun aklına çocukken çiftçinin mantarlarını çalarken yakalanması ve köpekleri tarafından kovalanması geldi ve tedirgin oldu. Köpekleri Kapan, Azman ve Kurt evden çıkıp üzerlerine doğru gelmesi üzerine Frodo donakaldı. Ancak Tırtıl’ın iyi niyetli misafirperverliği üzerine rahatladı.

Tırtıl onlara evine gelip Baggins hakkında soru soran kara süvariden bahsetti ve bu kişilerin nasıl kişiler olabileceğiyle alakalı karanlık tahminler yürüttü, bu Frodo’nun iyice huzursuz olmasına sebep oldu. Tırtıl onları Erşehir Şat’ına kadar at arabasıyla götürdü. Orda Meriadoc’la bir araya geldiler. Şat ile Erdiyar’ına doğru nehirden geçerken geride bıraktıkları sahilde karanlık bir siluet gördüler.

Çukurçay’dan Bree’ye…

Çukurçay’daki eve ulaştıklarında, Frodo kendilerini beklemekte olan 3 sıcak banyo küvetini ve Merry ile Tombiş’in evindeki her şeyi gayet güzel düzenlediklerini görünce bundan memnuniyet duydu. Biraz rahatladıktan ve yemeklerini yedikten sonra, diğer hobbitler tek yüzük hakkında bildiklerini itiraf ettiler. Ve Frodo’ya Ayrıkvadi’ye kadar eşlik etmek istediklerini söylediler.

Ertesi sabah, geride eve göz kulak olsun diye Tombiş’i bırakarak, Yaşlı Orman’a doğru Erdiyar’ının doğusundaki çitten giriş yaptılar. Zaman içerisinde ağaçlar tarafından Gündüzsefası’na doğru yönlendirildiler ve orda Yaşlı Söğüt Adam’ın tuzağına düştüler. Yardımlarına Tom Bombadil yetişti ve onları Yaşlı Söğüt Adam’dan kurtardıktan sonra evine davet etti. Orda Tom’un karısı Altınyemiş ile tanıştılar, Frodo bu kadının güzelliğinden etkilenip ona bir şiir ithaf etti. Bombadil’in kim olduğu konusunda da büyük merak duydu. O gece rüyasında taştan bir yapının zirvesinde duran beyaz saçlı bir figürün bir kartal tarafından alınarak taşındığını gördü.

Tom’un Evinde

Ertesi gün Frodo yüzüğü denedi ve yüzüğü takmasına rağmen Bombadil’in onu görebildiğini keşfetti. Bakması için yüzüğü Tom’a ödünç verdikten sonra, yüzüğün gücünün Tom’un üzerinde hiç bir etkisinin olmadığını hayretle gözlemledi. O gece bir rüya daha gördü, bu rüyayı hiç unutmadı.

Frodo rüyalarından mı yoksa dışarıdan mı geldiğini bilemediği tatlı bir şarkının zihninde dolandığını işitti: Gri bir yağmur perdesinin ardından gelen soluk bir ışık gibiydi şarkı önce, derken gitgide kuvvetlenip perdeyi baştanbaşa cama ve gümüşe dönüştürdü, sonunda da perde dürülüp çekildi ve hızla doğan güneşin altında uzak yeşil bir diyarı Frodo’nun önüne serdi.

Altınyemiş ve Tom’la vedalaştıktan sonra, hobbitler yollarına höyük yaylalarından geçerek devam ettiler. Sisin içinde kayboldular ve sırayla, en son Frodo olmak üzere, höyüklü kişiler tarafından ele geçirildiler. Frodo höyüğün içinde uyandığında bir höyüklü kişinin arkadaşlarının üzerine eğilmiş dururken gördü. Ayağa kalktı ve muazzam bir cesaret ve direnç göstererek bir kılıç kaptı. Böylece höyüklü kişinin elini koparttı. Ardından Tom Bombadil’in onlara öğrettiği şarkıyı söylerek Tom’u yardıma çağırdı. Tom höyüklü kişileri ordan uzaklaştırdı.

Merry, Pippin ve Sam’i uyandırdı ve hobbitlere kaybolan midillileriyle birlikte höyükteki kılıçlardan verdi. Onlara Höyük Yaylaları’nın çıkışına kadar eşlik edip evine dönmeden önce, Bree’de Sıçrayan Midilli Hanı’nda konaklamalarını tavsiye etti. Yola ulaşan hobbitler Tom’un bu tavsiyesine uydular ve Sıçrayan Midilli Hanı’na gittiler. Frodo, Gandalf’ın kendisine öğütlediği gibi Bree’de Bay Tepedibi adını kullandı.

Sıçrayan Midilli Hanı

Merry dışarıya biraz gece havası almak için çıkmışken, diğer hobbitler hanın ortak salonuna geldiler. Hancı Arpadam Kaymakpürüzü tarafından ahaliye takdim edildiler. Frodo takma adı altında, bir kitap yazmakta olduğunu ve Bree’ye bilgi toplama amaçlı geldiğini söyledi. Ayrıca Gandalf’ın Bree’ye gelip gelmedini soruşturdu. Ama aldığı yanıtlar olumsuzdu.

Pippin ve Sam içkinin ve sohbetin tadını çıkarırken, Frodo durgunluğunu sürdürdü. Yolgezer diye adı anılan meraklı bir kolcu ile konuşmaya başladı. Kolcu onu arkadaşlarının çok konuşmasına müsaade etmeme konusunda uyardı.

Pippin Bilbo’nun doğumgünü partisinden konuşmaya başlayınca Frodo, Baggins isminin bahsi geçmesin diye fırladı. Ve dikkatleri üzerinde toplayıp ahalinin de isteği üzerine Bilbo’nun çok sevdiği ve sözlerini kendinin uydurduğu bir şarkı söyledi. Şarkı ahalinin oldukça hoşuna gitti. Ancak ne yazık ki bu durum Frodo’nun rahatlamasına neden oldu. Ve pervasız bir anında masadan düşerken kazara yüzüğü parmağına geçirdi ve ortadan kayboldu.

Yolgezer’le Sohbet

Frodo yerde sürünerek Yolgezer’in olduğu köşeye geldi ve yüzüğü parmağından çıkarttı. Bu kötü durumu insanlara açıklayabilmek için elinden gelenin en iyisini yaptı. Yere düştüğü anda hızlıca kenara yuvarlandığını söyledi. Şüphe içinde olan Bree’lilerden bazıları korkuya kapıldı, bazılarıysa sinirlendi. Ama hepsi en nihayetinde ortak salonu terkettiler.

Frodo ve yoldaşları odalarına çekildiler. Odada onlarla konuşmak için Yolgezer bekliyordu. Yolgezer açıksözlü ve dürüsttü. Onlara konuşmalarından duyduklarını ve onlar hakkında bildiklerini anlattı. Ve kara süvariler ile Bree’deki hainler konusunda onları uyardı. Onlara yolculuklarında yardımcı olmak için katılma konusunda ısrar etti.

Kaymak Pürüzü odaya daldığında ve göndermeyi unuttuğu, Gandalf’ın onlara yollaması için uzun süre önce bıraktığı mektubu verdiğinde, Frodo kolcuya inanmaya zaten meyilliydi. Hancının konuyu biraz aydınlatmasından sonra, Gandalf’ın dostu ve Mordor’dan çok korkan biri olarak hobbitlere elinden geldiğince yardım etme sözü verdi.

Mektubu okuyan Frodo, Gandalf’ın onları Shire’dan erken ayrılma konusunda çok önceden uyardığını gördü. Eğer karşılaşırlarsa dostu Yolgezer’e güvenmelerini tavsiye ediyordu. Biraz tartışmadan sonra, Frodo Yolgezer’in onlara Ayrıkvadi’ye giden yolda eşlik etmesine ikna oldu.

Kara Süvari’lerin Saldırısı

O gece Yolgezer bir çeşit aldatmaca kurarak hobbitleri farklı bir odaya aldırttı. Bu onların hayatını kurtardı. Ertesi sabah kalktıklarında midillileri çalınmıştı. Odaları ise harap haldeydi. Kaymakpürüzü onlar için Bill isminde başka bir midilli satın aldı. Ve dört hobbit, kolcuyla beraber yabanlığa doğru yola çıktılar. Tokay Ormanı ve Titrersineksu’yu geçtiler ve nihayet Fırtınabaşı’na çıkmadan önce Fırtına Tepelerine ulaştılar. Etrafı daha iyi gözetleyebilmek ve yolu görebilmek için Fırtınabaşı’na tırmandılar.

Zirvede üzerinde eski rünik yazıyla G3 yazan bir taş buldular ve Gandalf’ın 3 Ekim’de orda bulunmuş olabileceğini düşündüler. Zira 3 gün önce, gece saatlerinde, zirvede pek çok ışık görmüşlerdi.

6 Ekim günü, bir zamanlar Amon Sûl adı verilen gözcü kulesinin yer aldığı, taştan harabenin zirvesinden kara süvarilerin civarda olduklarını gördüler. Yolgezer hobbitlere oldukları yerde kalmalarını söyledi. O gece, ateşin etrafındayken Frodo Gil-galad’ın hikayesini anlatmak üzereyken Yolgezer sözünü kesti. Düşmanlar bu kadar yakınken bu hikayenin anlatılmasının doğru olmadığını söyledi. Onun yerine onlara Tinúviel’in hikayesini anlattı.

Bundan kısa bir süre sonra kara süvariler geldi, 5 kişiydiler. Düşman Frodo’yu yere yıktı. Çaresizlik anında yüzüğü taktı ve Nazgûl’u gerçek şekillerinde gördü. Ardından Frodo Elbereth’in ismini haykırarak saldırmaya çalıştı. Ama Nazgûl’un lideri, Angmar’ın Cadı Kralı tarafından göğsünden (omzuna yakın bir noktadan) bıçaklandı. Bu saldırının hemen ardından, yüzük taşıyıcısını Morgul bıçağıyla yaralamış olmanın da rahatlığıyla, Cadı Kral ve Nazgûl geri çekilmek durumunda kaldı.

Nehir Geçidine Kaçış…

Yüzüktayfları Yolgezer’in kılıçtaki ustalığıyla püskürtüldü. Eğer Frodo’yu kalbinden yaralanmış olsaydı, hobbit de onlardan birine dönüşmüş olacaktı. Yalnızca daha zayıf, ama onların kontrolünde. Yine de Frodo’nun aldığı yara çok ciddiydi ve Yolgezer gibi yetenekli bir şifacının bile hünerlerinin ötesinde bir tedavi gerektiriyordu. Yüzüktayfı’nın bıçağının bir parçası Frodo’nun etinin içinde kalmıştı. Ve her geçen an Frodo’nun kalbine doğru ilerliyordu.

Bu şekilde yayan olarak ne kadar olabiliyorsa hızlıca Yalnız Topraklar’dan, Son Köprü’den ve Trollbükü’nden geçtiler. Nazgûl takibini sürdürdü, Frodo’nun zayıf düştüğünü ve her an bir tayf’a dönüşeceğini bildiklerinden saldırmadılar.

Ölümüne (veya daha kötüsüne) yaklaşmışken Frodo Elf lordu Glorfindel tarafından kurtarıldı. Yaralı hobbiti atı Asfaloth’un üzerine yerleştirdi ve Ayrıkvadi’ye doğru yolladı. Asfaloth, Nazgûl tarafından sürekli takip edilen Frodo’yu Brunien Geçidine, Ayrıkvadi’nin girişine kadar taşıdı. Brunien nehrini geçtikten sonra Frodo geriye baktı ve dokuz yüzüktayfını nehrin diğer yakasında gördü. Ona yüzüğü teslim etmesini emrettiler, ama Frodo reddetti.

Hemen ardından Ayrıkvadi’nin lideri tarafından yapılan bir büyü ile tam nehri geçmek üzerelerken su kabardı ve at şeklini almış bir sel yüzüktayflarını püskürttü. Böylece bineklerini ve fiziksel şekillerini sağlayan kıyafetlerini kaybeden Nazgûl’ler uzaklaştırılmış oldu. Acıya yenik düşen Frodo bilincini yitirdi ve atın üzerinden düştü.

Ayrıkvadide Elrond Frodo’yu iyileleştirdi. Ancak bu yara ne fiziksel ne de ruhsal olarak iyileşmeyen türdendi. Orta Dünya’da yaşadığı süre boyunca bu yara ona büyük rahatsızlık verdi. 24 Ekim 3018’de Ayrıkvadi’de gözünü açtığında Bilbo, Gandalf, Yolgezer, Sam, Merry ve Pippin’le tekrar bir araya gelmişti.

Elrond’un Divanı ve Yüzüğü Yok Etme Görevi

İyileşme süreci ve Ayrıkvadi’nin huzur verici ortamında tüm yüklerinden ve sıkıntılarından kurtulmuş gibi hissettiği birkaç günden sonra, Frodo Elrond’un düzenlediği divana davet edildi. Orta Dünya’nın Özgür Halklarının temsilcileri bu divanda yer aldı. Güç Yüzüklerinin tarihi ve Tek Yüzük ile ne yapılacağı tartışıldı.

Tartışmanın neticesinde tek yüzüğün yok edilmesine karar verildi. Yüzük divana gösterildikten sonra divanda yüzüğü kimin Kıyamet Çatlağına taşıyacağı konusu büyük bir gerginlik ve tartışma yarattı. Frodo cesurca yüzüğü Mordor’a götürme ve Kıyamet Dağı’nda ateşe atma görevine gönüllü oldu. Her halktan en az birer temsilci Frodo’ya bu görevde yardım etmeyi teklif etti ve Yüzük Kardeşliği oluşturuldu.

Kardeşlikte Frodo, Samwise, Merry, Pippin, Aragorn (Yolgezer), Gandalf, Gondor’lu Boromir, Orman Diyarından Elf Legolas ve Cücelerden Gimli bulunmaktaydı. Dokuz yüzüktayfına karşı, gizlilikle görevi yerine getirmeye çalışacak dokuz kardeşlik üyesi.

Ayrıkvadi’den ayrılmadan önce, Bilbo Frodo’ya mithril zırhını ve kılıcı Sting’i verdi. Zırh Bilbo’ya Yalnız Dağ görevinde Thorin Meşakalkan tarafından hediye olarak verilmiş, kılıcı Sting’i ise Trollbükü’nde bir troll mağarasından almıştı. 25 Aralık günü, şafak vakti, Yüzük kardeşliği Ayrıkvadi’den ayrıldı ve güneye doğru yol tuttular.

Caradhras Geçidi ve Moria

Güneye doğru Eregion’da yol tuttuktan sonra, 11 Ocak 3019’da, Yüzük Kardeşliği Dumanlı Dağlar’ı aşmak için Caradhras geçidine yöneldi. Ama kar fırtınasının şiddetine yenik düştüler ve geri dönmek durumunda kaldılar. Gandalf’ın ısrarı üzerine bir cüce yeraltı şehri olan Moria’dan geçerek dağın diğer tarafına ulaşmaya karar verdiler.

Moria, bilinen en eski ve en büyük cüce şehriydi. Ancak cücelerin hırslarına yenik düşüp, daha fazla mithril elde etme uğraşı esnasında, çok derinlere kadar kazıp uyuyan felaketi, bir Balrog’u, diğer bir ismiyle Durin’in felaketini açığa çıkardılar. Ve Moria’yı terk etmek zorunda kaldılar. Moria zaman içerisinde orklar ve goblinler tarafından işgal edilmiş bir maden haline geldi.

Kardeşlik Moria’ya giriş yapmadan yaklaşık 30 yıl kadar önce cüce Balin ve garnizonu Moria’yı tekrar ele geçirmek için harekete geçmişlerdi. Başlarda iyi haberler alınsa da, bu garnizondan uzun zamandır haber alınamamaktaydı.

Mazarbul Odası

Moria’nın Hollin Kapısından, doğu kapısına doğru yaptıkları yolculukta 21. Salon’a ve Mazarbul Odası’na geldiler. Bu oda cücelerin kayıtları tuttuğu odaydı. Burda Balin’in mezarını buldular ve cücelerin akıbetini öğrendiler. Hepsi öldürülmüşlerdi ve Balin’in keşif ekibi başarısız olmuştu. Mazarbul Odası’nda kardeşlik kayıtları incelerken orklar ve bir mağara troll’ü tarafından saldırıya uğradı.

Frodo Troll’ü öldürmede diğerlerine yardımcı olduktan sonra bir ork komutanı Frodo’yu mızrakladı. Ölümcül bir darbe alan Frodo’yu, Bilbo’nun yola çıkmadan önce ona verdiği mithril zırh korudu.

Ork saldırısını püskürttükten sonra Mazarbul Odası’nın doğu kapısından çıkış yaptılar ve 1. Salona ve madenin doğu kapısına doğru kaçmaya başladılar. Gandalf odanın kapısını mühürlerken kapının arkasında muazzam bir gücün yaklaşmakta olduğunu hissetti. Bu yaklaşmakta olan Durin’in felaketiydi. Kardeşlik Khazad-dum köprüsünü geçtikten sonra, Gandalf köprüde Balrog’la karşılaşmak durumunda kaldı. Ve bunun sonucunda köprüden Balrog’la beraber dipsiz çukura düştü.

Böylece Kardeşlik liderlerini kaybederek Moria’dan çıkmayı başarmıştı. Dışarı çıktıklarında üzüntüden ilerleyemeyecek haldeyken Aragorn liderliği aldı. Gece bastırmadan Lothlorién’e ulaşmak için büyük bir aceleyle yola koyuldular.

Altın Orman ve Işığın Hanımı

Kayıplarından ötürü derin bir üzüntü içerisinde olan Kardeşlik yabancılara karşı çok temkinli yaklaşan, Elf krallığı Lothlorién’e ulaştı. Lorién’in sınır bekçisi Haldir onları karşıladı. Kardeşliğin görevinden haberdarlardı. Ancak bir cüceyi topraklarına kabul etmek hoşlarına gitmese de Gimli’yi sadece gözleri bağlı elf topraklarına alabileceklerini söylediler. Gimli bu teklifi ancak Legolas’ın da onunla birlikte gözleri bağlanırsa kabul edebileceğini söyleyince anlaşmazlık çıktı. Aragorn’un önerisiyle Yüzük Kardeşliğinin tümünün gözlerini bağladılar.

Bu şekilde biraz yol aldıktan sonra Caras Galadhon’dan gelen emirle, hepsinin göz bağını çözdüler. Elf diyarlarının kalbi olan Caras Galadhon’da, bu şehrin hükümdarları Elf hanımı Galadriel ve Elf lordu Celeborn’la tanıştılar.

Lorién’de konakladıkları gecelerden birinde Galadriel Frodo’ya aynasında geleceğe yönelik görüntüler gösterdi. Işığın hanımının gücü karşısında etkilenen ve geleceğin görüntülerinden korkan Frodo ona tek yüzüğü teklif etti. Ama o yüzüğü almak ne kadar cazip gelse de buna direnç gösterdi. Önüne çıkan bu irade sınavını geçti ve elflerin gücünün giderek azalacağı gerçeğini kabullendi.

Yüzük kardeşliği Altın Orman’dan ayrılmadan önce, Galadriel her birine birer hediye verdi. Frodo’ya verdiği hediye ise en değerli yıldızları olan Eärendil’in ışığının yer aldığı Yıldızcamı’ydı; bu hediyenin öneminin ne denli büyük olduğunu Frodo görevinin ilerleyen aşamalarında anladı. Kardeşliğe ayrıca Anduin üzerinden yapacakları yolculuk için kayıklar, elf yol ekmeği Lembas ve diğer erzaklar tedarik edildi.

Ulu Nehir ve Kardeşliğin Dağılması

Kardeşlik yolculuğunu Anduin üzerinden güneye, Amon Hen’e doğru sürdürdü. Orda, izlenecek yolu belirlemek için mola verildi. Frodo yalnız kalıp, seçeneklerini değerlendirmek için herkesten bir saat müsaade istedi. Gondor’lu bir insan ve kardeşliğin bir üyesi olan Boromir onu gizlice takip etti. Yalnız kaldıkları zaman Frodo’yu yüzüğü Minas Tirith’e götürmesi ve orada yeniden organize olmak için ikna etmeye çalıştı. Hobbitin onun önerisini dinlemeyeceğini anlayınca, Boromir güç kullanarak yüzüğü almaya yeltendi.

Fakat mücadele esnasında Frodo yüzüğü takıp görünmez oldu. Ve oradan uzaklaşarak Amon Hen’in zirvesindeki Görme Tahtı’na kaçtı. Burda bütün Orta Dünya’yı kaplayan savaşı ve Sauron’un Gözü’nün onu aramakta olduğunu gördü. Yüzüğü çıkarttı ve hiç bir Kardeşlik üyesine söylemeden, Mordor’a yalnız başına gitmeye karar verdi.

frodobaggins1

Frodo ve Sam Kardeşlik’ten Ayrılıyor

Onu korumaya ve ona yardımcı olmaya niyetli Samwise Gamgee, beyinin ne yapacağını doğru tahmin ettiği için onu takip edebildi. Frodo, Sam’in ısrarları karşısında gelmesini kabul etmek zorunda kalsa da, onun kendisiyle aynı kaderi paylaşmasına razı olamadı. Ama yine de Sam’in yanında olmasından ötürü minnettar kaldı. İki hobbit Kardeşlikten ayrılarak yollarına Mordor’a doğru devam ettiler.

Bütün bunlar olurken Kardeşlik Saruman’ın yüzüğü taşıyan hobbiti ele geçirmesi için gönderdiği Uruk-hai birliğinin saldırısına uğradı. Uruk okçuları Merry ile Pippin’i koruyan Boromir’i öldürdüler. Bu iki genç hobbit ise Uruk-hai’ler tarafından Isengard’a götürülmek üzere esir alındı. Frodo ve Sam’in kaderinin artık ellerinde olmadığını düşünen Aragorn, onları Mordor’a olan yolda takip etmeme kararı aldı. Ve Üç Avcı olarak Aragorn, Legolas ve Gimli Uruk-hai’lerin elinden Merry ile Pippin’i kurtarmak üzere yola çıktı. Böylece Yüzük Kardeşliği dağılmış oldu.

Emyn Muil, Gollum ve Ölü Bataklıklar

Kardeşlikten kalanları da geride bırakıp, Amon Hen’den ayrıldıktan sonra Frodo ve Sam, keskin kayalıklardan oluşan Emyn Muil’in dolambaçlı yollarında yönlerini bulmaya çalıştılar. Pek çok defa kaybolduktan sonra, Gollum tarafından bulundular. Başta tek yüzüğü ele geçirmeye çalıştı ve başarısız oldu. Ardından Frodo’nun da yardımıyla Sam Gollum’u esir alıp elf ipiyle bağladılar.

Yaratığa acıyan Frodo, Gollum’u öldürmemeye karar verdi, ama onu kıymetlinin efendisine hizmet etmek üzere yemin ettirdi. Gollum onların Emyn Muil labirentinden çıkmalarına ve Ölü Bataklıklar’a ulaşmalarına yardım etti.

Ölü Bataklıklar yön bulma açısından en az Emyn Muil’in jilet gibi keskin kayalıkları kadar kötüydü. Orklar bataklıktan bir yol geçmediğine inanıyorlardı. Bu yüzden ork orduları millerce öteden dolanmayı tercih ederdi. Ancak Gollum daha önceki işlerinden birinde gizlice bir yol keşfetmişti. Frodo ve Sam’i bataklığın içinden güvenli bir yoldan geçirdi. Ayrıca onları sudaki ufak meşale gibi gözüken ışıkları takip etmeme konusunda uyardı.

Kara Kapılar, Ithilien Kolcuları ve Yasak Havuz

Gollum iki hobbiti, istedikleri gibi, Mordor’un Kara Kapısına getirdi, ama hobbitler kapılardan geçmeye yeltenince tehlikenin çok büyük olduğunu düşünerek onlara engel oldu. Ardından onlara Mordor’un içine doğru gizli bir yol olduğunu söyledi, merdivenlerden yukarı, tünelden geçen bir yoldan bahsetti. Hobbitler yeniden kendilerini Gollum’u izlerken buldular.

Ithilien’in içlerine doğru ilerlerken Sam küçük bir tavşan yahnisi yapmıştı. Fakat dikkat etmelerine rağmen ateşin dumanı sebebiyle kolcular tarafından yakalandılar. Faramir Frodo ile Sam’in gözlerini bağlattı ve onları Henneth Annun’a, Batı’daki Pencere’ye götürdü. Uzunca süren bir sorgunun ardından, Samwise kazara Frodo’nun tek yüzüğü taşıdığını ele verdi. Bu görevin önemini anlayabilen Faramir kalitesini kanıtladı ve ağabeyi Boromir’in aksine yüzük taşıyıcısını serbest bıraktı.

Sonradan, Gollum’un Yasak Havuz’da yakalandığı haberi geldi. Ve kolcular yaratığı güç kullanarak gizli karargâha getirdiler. Yasak Havuz’a girmenin bedeli ölüm cezası olmasına rağmen, Frodo’nun Gollum’un hayatının bağışlanması için yalvarması sayesinde Gollum öldürülmedi. Ama efendi ile hizmetkârı arasındaki uçurum bu yakalanma vakasından sonra tekrar açılmaya başladı. Faramir, yüzük taşıyıcısı ve yoldaşlarına erzak ve yiyecek sağladıktan sonra, gitmelerine müsaade etti.

Minas Morgul ve Shelob’un İni 

Gollum hobbitleri Angmar’ın Cadı Kralı’nın kalesi olan Minas Morgul’a ve tünele çıkan merdivenlere getirdi. Tepeye vardıklarında, Gollum tarafından terk edildiler. Dikkatle tünelde yolculuklarına devam ettiler. Ve yolun sonuna geldiklerinde Shelob tarafından örülmüş büyük bir ağ ile karşılaştılar.

Ağı kesmekle uğraşırken, cesurca atılıp Shelob’u tünellere doğru geri püskürterek kendine ve Sam’e ağı kesmek için zaman yarattı. Ve açtıkları dar gedikten geçerek tünellerden çıktılar. Tünellerden çıktıktan sonra güvende olduklarını sandı. Ancak Shelob’un daha pek çok tüneli vardı. Ve sinsice Frodo’ya arkadan yanaşıp iğnesini ona batırdı.

O esnada Gollum ise arkadan yanaşarak Sam’i boğazlamaya çalıştı. Sam büyük bir hiddetle savaşıp Gollum’dan kurtuldu ve kaçmasına neden oldu. Frodo Shelob’un ağı tarafından sarılırken, Samwise ona Sting ve Yıldızcamı’yla saldırdı ve örümceği ölümcül olarak yaraladı. Ve mağarasına geri çekilmesine neden oldu.

Yaklaşmakta olan orkların sesini duyan Sam, Shelob’un ısırığı sonucu öldüğünü düşündüğü Frodo’nun boynundan zinciriyle beraber yüzüğü aldı. Ve kayaların arkasına saklandı. Orkların Frodo hakkında konuştuklarını duydu ve Frodo’nun ölmediğinin, yalnızca felç geçirdiğinin farkına vardı. Orklar Frodo’yu işkence edilip sorgulanmak üzere Cirith Ungol kulesine götürdüler.

Cirith Ungol

Orklar Frodo’yu Cirith Ungol’un en tepesine götürüp hapsettiler. Frodo’nun mithril yeleğini almak için ork ve Uruk-hai liderleri arasında çıkan kavga taburlarına da sıçradı. Kuledeki bütün orklar ve Uruk-hai’ler birbirlerini öldürdü. Yüzüğü takıp Frodo’yu kurtarmaya gelen Sam Cirith Ungol’un geçidine ulaştığında yolunu kapatmakta olan iki gözcü vardı.

Sam bu heykellerin yanından geçmeyi başardı. Frodo’nun tutsak olarak tutulduğu kulenin tepesine ulaştı ve onu kurtardı. Orkların kıyafetlerini giyerek burdan çıktılar. Kuleden kaçtılar ve tekrar gözcülerin yanından geçerek (bu sefer onları yok ederek), Mordor’a girdiler.

Mordor ve Kıyamet Dağı

Frodo ve Sam ağır ağır Mordor’un düzlüklerinde ilerlediler. Kara Kapıya gelen Batı’nın İnsanlarının ordusunu durdurmak için orklar o yöne doğru ilerliyorlardı. Ork kılığında oldukları için yakalanmadan, arada bir onların arasına girip çıktıktan sonra Kıyamet Dağı’na tırmanmaya başladılar. Çok az suları ve yiyecekleri kalmıştı, bu şekilde yolculuklarına pek çok gün devam ettiler.

Her geçen an Yüzük’ün gücü Orodruin’e yaklaştıkları için artıyordu, Frodo ise gittikçe zayıf düşüyordu. Artık ilerleyemeyecek kadar güçsüz düştüğünde Sam onu sırtına aldı. Ve beyi sırtında dinlenirken bu şekilde biraz mesafe katettiler. En zayıf olduklarını düşündüğü anda Gollum tekrar ortaya çıkmaya karar verdi. Kısa bir mücadeleden sonra, Gollum’u yere devirdi ve onu öldürmekle tehdit etti. Sam ve Gollum’u geride bırakarak Kıyamet Dağ’ına girdi.

Frodo with Ring over Cracks of Doom

Yüzük Yok Ediliyor

Kıyamet Çatlağı’nın içinde, nihayet yüzüğü yok etme ve kendini bu yükten kurtarma fırsatı elde etti. Ancak yüzük yapıldığı yere bu kadar yakınken, en güçlü halindeydi. Frodo dayanamayarak, yüzüğün iradesine, çekiciliğine ve gücüne teslim oldu. Ve yüzüğün kendisine ait olduğunu iddia ederek parmağına taktı.

Fakat Gollum yüzüğü ele geçirme kararlığını hiç kaybetmeden, önce beyinin peşinden dağın içine gelmiş olan Sam’i bayılttı. Ardından Frodo’ya saldırdı. Ve mücadele esnasında hobbitin yüzüğü takmış olduğu parmağını kopararak yüzüğü nihayet tekrar ele geçirdi. Ödülünü zevkle seyrederken çıldırmış gibi dans ediyordu ki adımını çok ileri attı, tökezledi. Bir an için uçurumun kenarında bir ileri bir geri sallandı ve bir çığlık atarak düştü. Derinlerden son bir Kıymetlim! feryadı yükseldi.

Ve Gollum yüzükle beraber Kıyamet Dağı’nın ateşleri içine düştü. Böylece yüzüğün son taşıyıcısı olarak Gollum ve yüzüğün kendisi sonsuza dek yok edilmiş oldu.

Sam ve neredeyse bilincini yitirmiş olan Frodo etraflarında patlamakta olan Kıyamet Dağı’nı zor da olsa terk ettiler ve bir kayanın üzerine sığındılar. Görevleri başarıyla bitmişti. Ancak susuz ve yiyeceksiz, etrafları lavlarla çevriliyken artık her şeyin sonuna geldiklerine ve kurtulamayacaklarına inanıyorlardı.

Kara Kapı’daki muharebeden, yüzük yokedilince dağılan Mordor orduları ve yok olan Nazgûl yüzünden, Özgür Halklar galip çıktı. Gandalf hemen Frodo ve Sam’i kurtarmak harekete geçti. Ve Yelefendisi Gwaihir ile diğer yüce kartalların yardımıyla onları Orodruin’in eteklerinde bularak kurtardı.

Yüzük Savaşı’nın Sonu ve Shire Temizliği

Minas Tirith’te bir araya gelip, iyileştikten ve Kral Aragorn’un taç giyme törenine iştirak ettikten sonra. Frodo, Sam, Merry ve Pippin Shire’a geri döndüler. Geri döndüklerinde yurtlarının Sharkey adında bir adamın (daha sonradan bu kişinin Saruman olduğu ortaya çıkmıştır). Ve onun güçlerinin kontrolü altında olduğunu gördüler.

Saruman Shire’ı Çıkın Çıkmazı’ndan yönetmekteydi. Yüzüğü yok etme görevinden dönen hobbitlerle karşılaştığında sesi dışında bir gücü kalmamıştı. Frodo’yu beklemediği bir anda bıçaklamaya çalıştı. Hançerinin ucu hobbitin gizli mithril zırhına denk gelip kırıldı. Buna rağmen merhamet gösterip Shire’ı terk etmesine müsaade etti.

Saruman’ın yardımcısı Grima Solucandil’e büyücüyü izlemek zorunda olmadığını, kendilerine bir zararı dokunmadığını söyledi. Bunun üzerine Saruman Grima’nın yaptığı şeyleri onlara anlattı. Grima’ya hakaret etti ve yerde sürünürken yüzünü tekmeledi.

Saruman’ın emriyle yaptığı şeylerin kendi kötülüğüymüş gibi anlatılmasına ve uğradığı muameleye hiddetlenen Grima gizlediği bıçağını çıkardı. Nefretle Saruman’a arkadan saldırdı, gırtlağını keserek öldürdü. Bir nara atarak yola doğru kaçtıysa da, daha Frodo kendini toparlayamadan üç hobbit okuna hedef oldu. Böylece Solucandil’in cansız bedeni yere düştü.

Frodo, Sam, Merry ve Pippin Shire’daki bütün şefleri ve ahaliyi toparladı. Ve Sharkey tarafından görevlendirilmiş bütün haydutları Subaşı Savaşı’nda yenilgiye uğrattılar. Savaşta doğrudan yer almadı; bunun yerine savaşta hiç bir hobbitin ve teslim olmuş haydutların zarar görmemesini sağladı.

4. Çağ ve Ölmeyen Diyarlar’a Yolculuk

Frodo kısa bir süre Shire’ın belediye başkanı olarak görev yaptı. Ama zaman içerisinde hala yüzüğü yok etme görevinin yaralarını taşıdığının farkına vardı. Bu yüzden emekli oldu.

Omzundaki yara yüzünden sürekli Fırtınabaşı’ndaki karşılaşmanın yıldönümünde büyük acı çekiyordu. 29 Eylül 3021 tarihinde, 53 yaşındayken,  Bilbo, Gandalf, Elrond, Galadriel ve Círdan’a Gri Limanlar’da katılarak bir elf gemisiyle Ölmeyen Diyarlar’a yelken açtı. Bir yüzük taşıyıcısı olduğu için ve geçmiş görevi yüzünden taşıdığı acılardan kurtulsun, huzur bulsun diye Ölmeyen Diyarlar’a gitmesine müsaade edildi.

Frodo bir daha ne Shire’da ne de Orta Dünya’da tekrar görüldü. Shire’a geri dönüp dönmediği bilinmemekle birlikte, gittiği topraklarda öldüğü varsayılmaktadır. Böylece 3. Çağ sona ermiş oldu ve 4. Çağ başladı.

Karakteristik Özellikleri:

Frodo, Gandalf tarafından Arpadam Kaymakpürüzü’ne kırmızı yanaklı toparlak bir ufaklık, fakat bu bazılarından daha uzun boylu, çoğundan da daha zarif ve çenesinde bir çukuru var. Parlak gözlü, uyanık bir delikanlı olarak tarif edilmiştir (Yüzük Kardeşliği, Bölüm 10, Yolgezer). Çoğu hobbit gibi onun da gür, kıvırcık, kahverengi saçları vardı, anne tarafı olan Brandybuck’lardan gelen Samanpostlular kökeni yüzünden ten rengi alışılmıştan daha açıktı. 50 yaşında olmasına rağmen yüzüğün etkileri yüzünden 30’lu yaşlarda gösteriyordu.

Bilbo ve Frodo 22 Eylül olan aynı doğum gününü paylaşıyordu. Lakin Bilbo Frodo’dan 78 yaş büyüktü. Hobbitköy’deki pek çok kişi Bilbo gibi Frodo’yu da biraz garip buluyordu. Dışardaki dünyaya olan ilgisi, Elflerin ve uzak diyarların (Bilbo’nun Yalnız Dağ macerasında anlattığı mekanlar başta olmak üzere) kendisine cazip gelişi tipik hobbit kişiliğine pek uygun düşmüyordu. Bu tarz meraklar Bilbo’da olduğu gibi Took soyuna bağlanıyordu.

Çok merhametli bir hobbitti. Gollum’a acıması ve Sam’in bu yaratığa karşı duyduğu güvensizliğe rağmen onlara rehberlik etmesine izin vermesi. Saruman’ın ve Soluncandil’in hayatlarını bağışlaması, Subaşı Savaşı’nda verdiği mücadeleler buna örnek gösterebilinecek durumlardan bazılarıdır.

Gollum’a göstermiş olduğu merhamet sayesinde yüzüğü yok etme görevi başarıyla sona ermiştir. Yüzüğün etkisiyle ve Morgul bıçağından aldığı yarayla ruhani dünyayı görebilmiştir. Pek çok durumda uzaklarda gerçekleşmekte olan olayları rüyasında görebilmesi bu etkilerden gelen bir özelliktir. Ayrıca tek yüzüğün verdiği güçle Galadriel taktığı yüzüğü ve yaklaşmakta olan tehlikeleri hissedebilmiştir. Yüzük savaşı boyunca girdiği mücadeleler olsa da, hiç kimseyi öldürmemiştir.

Giyim Tarzı ve Silahları:

Yüzük Macerası Öncesi

Frodo Shire’dan ayrıldığı zaman tipik hobbitsel şekilde giyinmişti: kısa pantolon, gömlek, yelek, ceket ve yol pelerini. Açık yeşil, kahverengi ve sarı gibi doğa renklerini tercih ederdi diğer Shire’lılar gibi. Bir cep çakısı dışında üzerinde bulundurduğu bir silahı yoktu. Hobbit grubu olarak Höyüklü kişiler tarafından yakalandıklarında gömülmek üzere giydirildikleri için yazlık kıyafetlerini kaybetti.

Tom Bombadil tarafından kurtarıldıktan ve midillilerine geri kavuştuktan sonra kışlık kıyafetlerini giymek durumunda kaldı. Hobbitler höyüklü kişilerin hazinelerinin arasında pek çok Dúnedain hançeri buldular. Bunlar hobbitler için kısa kılıç görevi gördü, fakat Frodo’nun kılıcı Fırtınabaşı’nda Cadı Kral’a direnirken kırıldı. Ayrıkvadi’de hobbit kıyafetini elflerin temin ettiği kıyafetlerle değiştirdi. Böylece, görevi boyunca yeşil ipekten bir tünik, pantolon ve kürkten bir pelerin giydi. Taa ki Mordor’a olan yolda üzerinden atana kadar.

Yüzük Macerası ve Sonrası

Sonradan, Bilbo tarafından kendisine büyülü bir elf hançeri olan, yaklaşmakta olan orkları ve goblinleri mavi mavi parlayarak önceden haber veren Sting ve mithrilden yapılma bir zırh verildi. Bu zırh Frodo’nun hayatını tam iki kere kurtardı. Birincisi Moria Madenlerinde mızraklanması, ikincisi ise Saruman’ın Shire’da onu hançerlemeye çalışmasıdır. Diğer tüm Kardeşlik üyeleriyle beraber Frodo’ya da, Lórien’de Galadriel tarafından, çevresindeki doğal yapılar içerisinde kamufle olabilsin ve düşman gözlerden korunsun diye özel bir pelerin verilmiştir.

Gollum tarafından ihanete uğrayıp orklar tarafından ele geçirilip Cirith Ungol’a götürüldükten sonra Frodo tüm giysilerini ve üzerinde taşıdığı eşyalarını kaybetmiştir. Kılıcı Sting ve tek yüzük Samwise Gamgee tarafından korunmuştur. Cirith Ungol’daki kulede ork ve Uruk-hai kabileleri birbirine girince Sam Frodo’yu oradan kurtarmıştı. Daha sonra Ork gibi giyinerek ordan çıktılar. Bu sayede Mordor’da karşılaştıkları orkları kandırmayı başardılar. Fakat Kıyamet Dağı’na yaklaştıklarında yüklerini azaltmak için ork zırhlarını ve miğferlerini attılar.

İsimleri ve Lakapları:

Frodo Baggins – fród Eski İngilizcede tecrübeyle elde edilmiş bilgelik anlamına gelmektedir. Baggins ise Bag End (Çıkın Çıkmazı’na) bir gönderme veya Kuzey İngiltere’de öğünler arası yemek yemek anlamına gelen bagging kelimesinden geliyor olabilir.

Yüzük Taşıyıcısı – Tek Yüzük’ü Kıyamet Dağı’na taşımıştır.

Elf dostu – Bu isim Frodo’ya Gildor Inglorion tarafından verilmiştir.

Bay Tepedibi – Bu ismi kimliğini Sıçrayan Midilli’de gizli tutmak için Gandalf’ın öğüdü üzerine kullanmıştır.

Buçukluk – Boromir’in rüyasında geçen kehanette geçen isim.

Efendi – Hem bahçivanlığını yapan Samwise Gamgee tarafından, hem de kıymetlinin efendisi olduğu için Gollum tarafından kullanılan isim.

Dokuz parmaklı Frodo – Gollum Frodo’nun parmağını ısırıp kopardıktan sonra verilen isimlerden biri.

Ulığ Kazın’ın Belediye Başkanı – Kasım 3019’dan, 3020’nin yıl ortası gününe kadar belediye başkanlığı yaptı.

Maura Labingi – Frodo’nun hobbit ismi.

Bingo Baggins – J.R.R. Tolkien bu karakteri ilk tasarladığı zaman Frodo için seçtiği isim.

Daur – Cormallen Kırları’nda Frodo’ya verilen, soylu anlamına gelen bir isim.
Bronwe athan Harthad – Gandalf tarafından Yüzüklerin Efendisi’nin önceki versiyonlarında Frodo’ya verilen isim, Orta Dünya Tarihi’nde bu açıklanmıştır. Umudun ötesinde dayanıklılık anlamına gelmektedir.

Iorhael – Frodo’nun Sindarin dilindeki ismi, ior yaşlı, hael ise bilge anlamına gelmektedir.

Eğer Orta Dünya hayranıysanız, bizi TwitterInstagram ve Facebook üzerinden takip etmeyi unutmayın!

Yüzüklerin Efendisi dizisiyle ilgili son haberleri takip etmek için portalımıza, Orta Dünya ile ilgili tartışmalara katılmak için de forumumuza mutlaka bir göz atın.

YouTube ve Twitch kanallarımıza da bekleriz.

Mutlaka Okuyun!

Golum Oyunu

Gollum Oyunu Ön Siparişe Açıldı! (25 Mayıs’ta Çıkıyor!)

Daedalic Entertainment tarafından geliştirilen The Lord of the Rings: Gollum oyunu için heyecan verici haberler …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir