Doğum Tarihi / Yeri: 1882 / Büyük Britanya Ölüm Tarihi / Yeri: Mart 1998, (115 Yaşında) / Nurmengard Kan Durumu: Safkan yada Melez Medeni Hal: Bekar Saç Rengi: Sarı Bağlılık: Nurmengard, Grindelwald’ın Ordusu
Gellert Grindelwald, daha sonradan Lord Voldemort adını alacak olan Tom Riddle ile birlikte, büyücülük tarihinin en büyük karanlık lordlarından biridir. Atılana kadar karanlık sanatlara karşı oldukça toleranslı olan Durmstrang’da eğitim gördü. Büyük halası Bathilda Bagshot’ın evinde yaşarken Albus Dumbledore ile tanıştı. İkili ölüm yadigarlarını ele geçirip, onunla bir büyücü diktatörlüğü kurmak istiyordu. Dostlukları, Gellert’in Aberfoth’a Cruicatus laneti ile saldırmasıyla bitti ve üçlü arasında büyük bir düello yaşandı. Bu düello esnasında, Ariana öldü.
Gellert İngiltereyi terk etti ve Mürver asayı çaldı. Bunu yapmasının nedeni ise, planladıkları devrimi hala yapabileceğine inanmasıydı. Mürver asanın da güçlerini kullanarak, kendisine Nurmengard adını verdiği bir kale inşa etti. Burada kendisine bir ordu toplamaya başladı. Kendisi işkenceci veya zalim değildi ancak yandaşları bir çok suç işlemişti. 1945 yılında, Dumbledore onu buldu ve onu efsanevi bir düelloda yendi. Mürver asayı ondan aldı ve onu kendi inşa ettirdiği kalesinde hapis hayatı yaşamaya mahkum etti. 1998 yılında, kendisini ziyaret eden Lord Voldemort tarafından öldürüldü.
Biyografi
Gellert Grindelwald ve Albus Dumbledore
Gellert 1882 yılında, muhtemelen Macaristan yada Orta Avrupada doğdu. Durmstrang Enstitüsüne başladı ve burada karanlık sanatlar ile ilgili bir çok şey öğrendi. Hakettiği yerlere gelebilmek için büyüyü kullanmaktan çekinmeyecek bir kişiliği vardı. Kurallara olan kayıtsızlığı ve yaptığı yaramazlıklardan sonra, kara büyü üzerinde birçok deney yaptığı anlaşılınca, okuldan atıldı. Tarih ve sihirli objeler hakkında oldukça meraklıydı. Bir süre sonra, ölüm yadigarları hakkında oldukça takıntılı bir hale geldi. Daha sonraları, ölüm yadigarlarının sembolünü Durmstrang duvarlarına kazıdı.
Ölüm yadigarlarından biri olan görünmezlik pelerinini bulmak üzere Godric’s Hollow’a döndüğünde, Albus Dumbledore ile tanıştı. Bu gençlerin ikisi de birçok ortak noktayı taşıyorlardı. İkisi de zeki, yetenekli ve hırslıydı. Albus yeni tanıştığı yakışıklı ve zeki arkadaşına aşık oldu. Bu aşk karşılıksızdı ancak birbirlerine karşı hisleri onları oldukça değiştirdi ve onların hayata bakışlarını ve çizecekleri yolu etkiledi. Gellert ”arkadaşı” ile birlikte ölümün efendisi olmak istiyordu ve bu konuda kimseye güvenmiyordu. Dumbledore ise, diriltme taşı ile annesinin ve kardeşinin geri döndüğü, onun ise özgür kalacağı bir dünya istiyordu. Gellert Gizlilik Kararnamesini bozarak, sadece en zeki ve en güçlü büyücülerin yöneteceği bir dünya istiyordu. Bu plan Dumbledore’un aklını çeldi. Ona göre, kız kardeşi Ariana’nın, annesinin ve babasının ölümlerine Mugglelar neden olmuştu. Albus sevdiklerini koruyabilmek için güç istiyordu. Böylece ”İyilik İçin” sloganı ile yola çıktı. Planlarına göre Godric’s Hollowdan ayrılacak, yadigarları bulacak ve devrime önderlik edeceklerdi.
Aberforth bunu öğrendiğinde, onu ailesini görmezden gelmekle suçladı. Aberforth’a göre Ariana’yı sakinleştirebilecek tek kişi oydu ve onun yokluğu annelerinin ölümüne neden olmuştu. Gellert sinirlendi ve ona Cricatus laneti uygulamaya çalıştı ancak Albus araya girdi ve kardeşini korudu. Böylece üçlü bir düello başladı. Bu düello esnasında Ariana öldü ve Gellert eski arkadaşı ile dövüşmeye istekli olmadığından dolayı kaçtı.
Gellert ısrarla aramalarını sürdürdü ve Mürver asanın yerini bulabilmeyi başardı. Mürver Asa, ünlü asa yapımcısı Gregorovich’in elindeydi ve o da bir mürver asa daha yapmaya çalışıyordu. Grindelwald dükkana girdi, satıcı geldiğinde onu bayılttı ve asayı aldı. Böylece asanın yeni efendisi olduğunu düşünüyordu. Böyle düşünmesinin tek nedeni de, Albusun ona böyle söylemesiydi. Daha sonraları devrimi gerçekleştirmek adına önemli çalışmalar yaptı. Asasının da gücü ile, kendisine Nurmengard adını verdiği kalesini inşa etti. Kale o kadar güçlüydü ki, içerisine hapsedildiğinde eski dostları bile kaleye giremedi. Kalenin güvenliğini aşabilen tek kişi, halefi Lord Voldemorttu. Her ne kadar bir çok cinayet işlemiş olsa da, onun suçlarından çok azı hakkında bilgi vardır. Ancak en önemli cinayeti, Viktor Krum’un dedesini öldürmesidir.
Albus Dumbledore onunla karşılaşmaktan çekiniyordu. Bunun nedeni onun Ariana’yı kimin öldürdüğünü bildiğini düşünmesiydi. Bu sırada 63 yaşındaydı ve insanların ona bunu yapmasını söylemesinden de bıkmıştı Albus. Günlerce onu aradı ve bulduğunda onunla düelloya şahit olanların da anlattığına göre, en efsanevi büyücü düellosunu yaptı. Bu dövüşte Gellert yenildi. Albus Mürver Asayı ondan aldı ve onu, kendi kalesine hapsetti. Gellert burada Voldemort tarafından öldürülene kadar yaşadı. Yenilişinin 53 yıl sonrasında, Lord Vodemort onu ziyarete geldi. Ona Mürver Asa ile ilgili sorular sordu. Grindelwald ise korkak değildi ve yaptıklarından pişman olmuş gibi görünüyordu. Bu yüzden ona adıyla seslendi ve onunla alay etti. Voldemort onu öldüren lanet ile 1998 yılında öldürdüğünde, 115 yaşındaydı.
Forumumuzdan Tar Palantir’e bu güzel makalesi için teşekkür ederiz.
Bir yorum
Yazıdan Bahsedenler Albus Percival Wulfric Brian Dumbledore - The White Tree