Kara Elf Eöl

Kara Elf Eöl

Irk: Elf
Dil: Sindarin
Cinsiyeti: Erkek
Soy: Teleri
Eşi ve Çocukları: Aredhel; Maeglin
Doğum Tarihi: Ağaçların Yılları sırasında
Ölüm Tarihi: 1.Çağ 400
İkamet Ettiği Yerler: Nan Elmoth
Diğer İsimler: Kara Elf

Karanlık Elf Eöl Nan Elmoth’ta yaşardı. Doriath Kralı Thingol’ün akrabalarındandı. Morgoth’un dönüp Beleriand’ın sakinliğini bozulmasının suçunu Noldor’a yüklediği için onlardan uzak durmayı tercih etmiş daha çok Cücelerle dostluk kurmuştu.

Mavi Dağlar’ın cüceleri Doğu Beleriand’a geçmek için Nan Elmoth’un yakınından geçerdi. Eöl orada Naugrim ile karşılaşıp konuşurdu. Dostlukları geliştikçe zaman zaman konukları olup maden işçiliğine dair pek çok şey öğrenmişti. Eöl demircilik yaptığı için aşağılansa da Teleri Elflerinin soyundan gelen, yüzünün zalimliğine rağmen asil, uzun boylu bir Elfti.

Gözleri gölgelerin derinliklerini görebilirdi. Ve o gözler Ar-Feiniel Aredhel’i Nan Elmoth sınırının yakınlarında dolaşırken görmüş, ve karanlık dünyasına beyaz bir parıltı dolmuş. Aredhel gözüne çok güzel görünmüş ve çıkış yolunu bulamayıp evine yaklaşsın diye büyüler yapmış. Dolaşmaktan yorulan Aredhel, kapısına geldiğinde onu karşılayıp evine almış ve onu karısı yaparak bir daha asla Gondolin’e gitmesine izin vermemiş.

Aredhel Nan Elmoth’un gölgelerinde Eöl’e bir çocuk doğurmuştu. Eöl ona Noldor dilinde yasaklanan bir isim verdi; Alacakaranlığın Oğlu anlamına gelen Lomion ve 12 yaşına gelene kadar adı böyle kaldı. Sonra ona Keskin Bakış Maeglin dediler. Çünkü Eöl oğlunun kendikininden daha delici gözleri olduğunu yüreklerdeki gizleri okuyabildiğini anlamıştı. Maeglin büyüdükçe yüzü ve bedeni Noldor Elflerine benzedi ama tavırlarıyla babasının oğluydu. Sık sık babası ile birlikte Cüce şehirlerine giderdi. Yine de annesini daha sevdiği söylenir.

Aredhel Fingolfin Hanedanının yiğitliklerini, Gondolin’in ışığını, güneş altındaki pınarları, Tumladen’in çayırlarını anlatırmış. Tabii ki bu hikayeler Maeglin ve Eöl arasındaki ilk tartışmalara yol açmış. Maeglin uzaklardaki akrabalarını görmek istediğini söylediğinde Eöl oğlunun kendi hanedanından olduğunu ve ne kendisinin ne de oğlunun Teleri halkını öldüren katillerle görüşmesini istememiştir. Ve ikisi birlikte bir daha hiç Nan Elmoth’tan çıkmadı ve babası da Maeglin’e bir daha ona hiç güvenmedi.

Eöl yine Cücelerin Nogrod’da verdiği bir ziyafete gitmişti. Maeglin ve annesi Aredhel onun yokluğundan yararlanarak Nan Elmoth’tan kaçıp Doriath’a doğru at sürdüler.

Eöl ziyafet bitip Nan Elmoth’a geldiğinde karısının ve oğlunun kaçmış olduğunu gördü. Öfkesi öylesine büyüktü ki gün ışığında bile onları izledi. Himlad’ın içlerine doğru at sürerken Curufin’in süvarileri yolunu keserek onu efendilerine götürdü.

Curufin: ”Topraklarımda işin ne, Karanlık Elf? Belki acil bir meseledir, güneşten ürken birini gündüz vakti dışarı çıkartan.”

Eöl: “Efendi Curufın, oğlumun ve karımın, Gondolin’in Ak Hanımı, ben evden uzaktayken sizi ziyaret etmek için yola çıktıklarını öğrendim; onlara katılmam bana uygun göründü.”

Curufin: “Onlara eşlik etseydin, burada umduklarından daha az sıcak karşılanabilirlerdi; ama sorun değil çünkü onların niyeti bu değildi. Arossiach üzerinden geçip hızla batıya yönelişlerinin üstünden iki gün bile geçmedi. Görünüşe göre beni kandıracaktın; eğer gerçekte sen kandırılmadıysan.”

Eöl: “O zaman, efendim, belki de bana gidip bu işin aslını öğrenmem için izin verirsiniz.”

Curufin: “İznimi alabilirsin ama sevgimi değil. Topraklarımdan ne kadar çabuk ayrılırsan, o kadar çok mutlu olurum. Sana gitmen için İzin verdim. İznini al ve var git. Eldar yasalarına göre bu sefer seni katledemem. Ve şu öğüdü de ekleyeceğim: Nan Elmoth’un karanlığında yaşadığın yere dön, çünkü yüreğimin beni uyardığına göre artık seni sevmeyenleri izlersen, oraya asla dönemeyeceksin.”

Eöl bu uyarıya kulak asmayarak yoluna devam etti. Aredhel ve Maeglin ise Gondolin’in Dış Kapılarını geçerek Kral Turgon’un yanına ulaştı. Kral Turgon onları büyük bir mutlulukla karşıladı.

Ama Karanlık Elf onların peşindeydi. Aredhel’in izleyen Eöl onların Gondolin’e geldiğini görmüş ama korumalara yakalanmış ve onlara Aredhel’in kocası olduğunu ve onunla görüşmek istediğini söylemiş. Haberciler onu Kral Turgon’un huzuruna getirdiler. Kral Turgon onu onurlandıracak şekilde davrandı ve ayağa kalkıp elini uzattı;

Kral Turgon: “Hoş geldin akraba çünkü böyle görüyorum seni. Burada dilediğin gibi yaşayabilirsin, ve buradan ayrılamazsın çünkü yasalarımıza göre yolu bilen kimse buradan ayrılamaz.”

Ama Eöl elini geri çekerek yasasını tanımadığını söyledi. Aredhel’in umurunda olmadığını sadece oğlu Maeglin geri götürmek istediğini söyledi.

Turgon kendisine yapılan bu saygısızlığa sinirlenerek sert bir tonla konuştu;

Kral Turgon: ’’Burada Kral benim ve benim hükmüm yasadır. Bu seçim sana veriliyor:burada kal ya da öl; oğlun için de böyle.’’

Eöl’ün cesareti kırılmamıştı ama salonun üstüne çöken sessizlikte konuşmadan bekledi. Birdenbire pelerinin altında sakladığı kısa kargıyı Maeglin’e fırlatarak bağırdı:

’’İkinci tercihi seçiyorum ve oğlum için de! Bana ait olanı elinde tutamayacaksın!’’

Aredhel kargının önüne sıçradı ve kargı omzuna saplandı. Akşama doğru Aredhel hastalandı ve öldü. Kargının ucu zehirliydi ve çok geç olana kadar kimse bunu anlamamıştı.

Bu yüzden Eöl, Turgon’un huzuruna getirildiğinde affedilmedi ve onu Gondolin tepesinin kuzeyine şehrin dimdik surlarından aşağıya atmaya götürdüler. Maeglin hiçbir şey söylemeden bekledi,en sonunda Eöl bağırdı:

”Demek babanı ve soyunu terk ettin kötü dölün oğlu. Burada tüm umutların sönecek ve umarım burada benimkiyle aynı şekilde ölesin.”

Eöl’ü Caragdur’un üzerinden attılar ve Kara Elf’in sonu böyle geldi.

---

Eğer Orta Dünya hayranıysanız, bizi Twitter, Instagram ve Facebook üzerinden takip etmeyi unutmayın!

YouTube ve Twitch kanallarımıza da bekleriz.