Finrod Felagund

Finrod Felagund

Finrod Felagund Künye:

Irk: Elf
Dil: Quenya ve Sindarin
Cinsiyeti: Erkek
Soy: Noldorin
Doğum Tarihi: Ağaçların Çağı 1300 – Aman
Ölüm Tarihi: 1. Çağ 465
İkamet Ettiği Yerler: Aman, Nargothrond
Ebeveynleri: Finarfin, Earwen
Kardeşler: Galadriel, Angrod, Aegnor
Saç ve Göz Rengi: Altın Rengi

Finrod Felagund Kimdir?

Ağaçlar’ın Çağı’nın 1300’üncü yılıydı. Noldor’un Yüce Kralı Finwë’nin en genç oğlu Finarfin’in karısı Eärwen’den(Teleri Elfi) bir oğlu oldu. Adını Finrod koydular. Büyüdükçe karakteri kendini belli eder oldu. Ve denir ki Finwë Hanedanı’ndaki en adil Elf Finrod’du. Hatta diğer bütün Elf prenslerinden bile. Babası gibi adil bir yüzü ve altın renginde saçları vardı. Ayrıca soylu ve cömert bir kalbe sahipti. Noldor’un büyük cesareti de onda mevcuttu. Teleri olan annesinden de denize olan sevgisini ve hiç görmediği uzak diyarlara gitme arzusunu almıştı. Herkes ona saygı duyar ve severdi, zira o sıcakkanlı ve başkalarını anlayabilmeyi arzulayan birisiydi. Finrod sürekli yeni bilgiler öğrenmeyi ve bir şeyler üretmeyi seviyordu. Bu nedenle Orta-Dünya’ya giden Noldor içinde en bilgesi olduğu söylenirdi.

Fiziksel Görünüşü

NOT: Finrod’un dış görünüşü pek çok seçkin Vanyar özellikleri taşıyordu. Bunu büyükannesi Vanya Indis’ten miras almıştı. Örneğin, efsanevi ışıldayan altın saçları gibi. Bu nedenle Finarfin Hanedanı’na Finarfin’in Altın Hanedanı denirdi.

“Onlar(Noldor) uzun boylulardı. Adil hatlara sahip ve gri gözlülerdi. Ve bu özellikler Finrod’un Altın Hanedanı’nda da korunmuştu.(sonra Finarfin olarak değişti.)” Bu alıntıda bahsedilenler yalnızca Noldor Elflerinin dış özelliklerini anlatmaktadır. Aslında altın saçlar Vanyar Elflerinin karakteristik özelliğidir ve Finarfin’e annesi Vanya Indis’ten geçmiştir. Finarfin’den de Finrod ve Galadriel’e geçmiştir. Bu özellikleri Finrod’u diğer Elf prenslerinden ayıran belirgin bir görünümdür. (Kayıp Öyküler Kitabı I)

Finrod İsminin Etimolojisi

NOT1: Finrod adının anlamı Fin= Saç, arod=Asil kelimelerinden gelen “Asil Saç” gibi bir şeydir. Finrod ismi Sindar diline çevrilmiş halidir. Orijinal ismi annesinin halkının dili Telerin’de Findaráto idi. Quenya da ise Artafindë idi. Ayrıca annesi Finrod’a bir isim daha vermişti; Ingoldo. Anlamı ‘Noldo’ydu. Kardeşleri genelde bu isimle çağırırlardı onu. (The Peoples of Middle-earth: “The Shibboleth of Feanor,” s. 346, 360)

Finrod’un Ailesi

Finrod’un kendinden küçük üç erkek, bir kız olmak üzere dört kardeşi vardı. Bunlar Orodreth, Angrod, Aegnor ve Galadriel’di. Amcaları Fëanor ve Fingolfin’in çocukları içinden en çok Fingolfin oğlu Turgon ile sıkı dostlardı. Finrod ile Turgon’un aynı yılda doğduğu söylenir.

NOT2: Silmarillion yayınında Orodreth, Finarfin’in oğlu olarak geçer, ama sonradan Cristopher Tolkien bu konuda bir hata yaptığını kabul eder ve aslında Orodreth’in, Finrod’un yeğeni olması gerektiğini söylemiştir. (The Peoples of Middle-earth, The Shibboleth of Fëanor)

Finrod Valinor’da bir Vanyar Elfi olan Amarië’ye âşık olmuştu. Lakin Orta-Dünya’ya gitmeye karar verdiğinde Amarië’nin onunla gelmesine izin verilmemişti. Onu arkasında bırakmak istememesine rağmen, uzak diyarları görmeyi arzulayan Finrod, yola onsuz gitmişti.

Finrod’un Orta Dünya’ya Geçişi

Ne üzücüdür ki her şey 1495 yılında Morgoth’un Finwë ’yi katledip Silmarilleri çalmasıyla başladı. Fëanor Noldor’u yolculuğa ikna edince, Fingolfin, Turgon ve Finrod buna karşı olsalar da bu yolculuğa katıldılar.

Sonrasında yaşanan Akraba Kıyımı olayında Finrod elini arabalarının kanına hiç bulaştırmadı. 1496 yılında Mandos karşılarında belirip onları uyarınca; Finarfin birçok kişiyle birlikte geri döndü. Lakin Finrod ve kardeşleri; Fingolfin’in çocuklarıyla iyi arkadaş olduklarından yola devam ettiler. Bundan itibaren babası yerine, kalanlara o önderlik etti. Sonra pek çok zorluktan geçip Orta-Dünya’ya ulaştılar. İşte tam da Noldor’un Hithlum’a ulaştığı gün Birinci Çağın başlangıcı olarak bilinir.

Finrod Orta Dünya’ya Yerleşiyor

Birinci Çağ’ın 6. Yılında Finrod kardeşi Angrod’u anne tarafından akrabası Thingol’e seyahat izni amacıyla yolladı. Bir yıl sonra Thingol bir uyarı mesajıyla birlikte Angrod’u geri yolladı. Mesajda Finarfin çocukları ve beraberindekiler hariç hiçbir Noldor’un topraklarına girmesine izin vermediğini bildiriyordu. Fëanor oğlu Caranthir bu olaya öfkelendi ve Finarfin oğullarını hain diye nitelendirdi. Daha sonra da kardeşleriyle birlikte ayrıldılar.

Finrod ve kardeşleri Hithlum’dan ayrılıp, Tol Sirion’a yerleşti. Burası Sirion Nehri tarafından çevrelenmiş bir adaydı. Buraya kuzeyden Batı Beleriand’a geçişin yapıldığı Sirion geçitlerini gözetlemek için Minas Tirith kulesini inşa etti.

Yıl 50’yi gösterdiğinde; Turgon Finrod’u ziyarete geldi. Birlikte Sirion’dan güneye doğru yolculuğa çıktılar. Sonunda yorgun düştüklerinde Alacakaranlık Gölü’nde mola verip uykuya daldılar. Bu sırada Ulmo onlara rüyalar göstererek; gizlenmiş kaleleri bulma konusunda cesaretlendirdi.

Birinci Çağ’ın 52. Yılında Finrod kardeşi Galadriel ile birlikte Doriath’a misafirliğe gittiler. Thingol’un yeraltındaki salonlarını görünce hayran kaldı. Böylece yüreğinde benzer bir kale inşa etme isteği uyandı. Thingol ona Narog Nehri’nde bu tür bir iş için uygun mağaralar olduğunu söyledi. Bunun üzerine Finrod yola çıktı, lakin Galadriel Doriath’ta kaldı.

Finrod Nargothrond’u Kazmaya Başlıyor

Finrod Felagund Nargothrond

Böylece Finrod Narog Mağaralarını genişleterek büyük bir yeraltı şehri inşa etmeye başladı. Buraya sonradan Nargothrond denilecekti. Pek çok iş Belegost ve Nogrod Cüceleri tarafından yapılsa da, Finrod bazı oymaları kendi yaptı. Cüceler onun yeteneğine hayran kaldılar ve ona Felagund yani “Mağara Yontucusu”(3) dediler. Finrod Cücelere Tirion’dan getirdiği hazineden ödeme yaptı. Ayrıca Cücelere Nauglamir denilen mücevheri yaptırdı ve yapımında Ölmeyen Diyarlar’dan getirdiği değerli taşlarda kullanıldı.

NOT3: Felagund adı; Cüce dilindeki felek, felak=Kaya yontmak ve gundu=Yer altı salonu köklerinden; felakgundu, felaggundu kelimelerinden gelmektedir. Bu isim ek olarak “Mağaralar Lordu” şeklinde de çevrilebilir. (The Peoples of Middle-earth: “The Shibboleth of Feanor,” s. 352)

Finrod’un halkının çoğu buraya taşındı. Nargothrond Krallığı doğuda Teiglin ve Sirion, batıda Nenning, güneyde Sirion Ağzına ve kuzey de ise Narog Nehri’nin doğduğu İvrin Havuzları’nın bulunduğu Ered Wethrin’e kadar uzanıyordu. Finrod Falas Elfleri dışında Batı Beleriand Elflerinin Lideri oldu. Noldor Krallıkları içinde en genişi onun krallığıydı.

Finrod bütün krallığına hükmediyor ve hala Sirion geçitlerini koruyordu. Kardeşi Orodreth Minas Tirith’te koruyucu(komutan) olarak kalıyordu. Diğer iki kardeşi ise Dorthonion’da Finrod’un vasalları olarak yaşıyordu.

Finrod Falas Elfleri Lideri Cirdan ile iyi dost olmuştu. Hatta Falas’ın genişletilmesi sırasında onlara yardım etmiş ve körfezde düşman gemilerini gözetleyen Barad Nimras Kulesi’ni de o yaptırdı.

Melkor’un Yalanları

Turgon’un Gondolin Şehri’ni gizlilik içinde inşa ettiği sırada, Finrod Felagund da Nargothrond’un derinlerinde çalışıp didiniyordu, ama kardeşi Galadriel onunla gelmemiş ve Thingol’un Doriath’taki ülkesine yerleşmişti. Zaman zaman Melian’la Galadriel oturup Valinor’dan ve eski günlerden söz ederlerdi. Bir gün Melian Galadriel’de bir keder sezdi ve ona nedenini sordu. Bir şey anlatmasa da Melian bilgeydi ve birçok şeyi sezdi ama Galadriel’i anlatması için zorlamadı. Ama zaman geçtikçe Noldor’un gelişiyle ilgili fısıltılar duyulmaya başlandı. Morgoth yalanlarla da süsleterek uşaklarını her yere gönderiyordu.

Kısa süre sonra, Noldor’un Beleriand’a gelmeden evvel yapıp ettiklerine dair fısıldanan hikâyeler Sindar’ın kulağına kadar gitti. Bu sözlerin nereden geldiği belliydi ve çirkin gerçek, bire bin katan yalanlarla zehirlenmişti, ama Sindar henüz toydu ve sözlere inanmaya hazırdı. Morgoth kötülüğüyle saldıracağı ilk hedef onları seçmişti, çünkü onu tanımıyorlardı. Ve Círdan bu korkunç hikâyeleri dinledikçe dertlendi, çünkü bilgeydi ve derhal, doğru ya da yanlış, bir belaya sürüklenmekte olduklarını anladı. Gerçi onun beladan kastı, hanedanlarının kıskançlığı nedeniyle Noldor prenslerinin kalbinde yer eden kötülüktü. Bu yüzden duyduklarını Thingol’e iletmek üzere haberciler gönderdi.

Thingol’un Öfkesi

Bu olay, tamda Birinci Çağın 67. yılında Finarfin’in oğullarının kardeşleri Galadriel’i ziyarete gelip, Thingol’un misafiri oldukları bir zamana rastladı. Haberler üzerine Thingol kızıp köpürerek Finrod’a şunları söyledi:

“Akrabam Finrod, böylesi büyük meseleleri benden gizlemeniz benim için çok haince ve kötü bir davranıştı. Artık Noldor’un elinden çıkan bütün kötülükleri tek tek öğrenmiş bulunuyorum.”

“ Ben sizi rahatsız edecek ne yaptım efendim? Yahut Noldor sizin ülkeniz toprakları üzerinde sizi kederlendirecek hangi kötülüğe girişti? Ne sizin krallığınıza ne de halkınızdan tek bir kişiye karşı akıllarından tek bir kötülük geçmemiş, ellerinden tek bir kötülük çıkmamıştır.”

“Hayret ediyorum sana Eärwen’in oğlu, annenin soyunun katlinde kana bulanmış ellerinle akrabalarının meclisine geliyor ve ne kendini savunacak bir söz ediyorsun, ne de nedamet getiriyorsun!”

Finrod bu sözlerin üstüne bir şey söyleyemedi. Ama Caranthir’in sözleri Angrod’un aklına gelip de yüreğinde yeniden acı vererek yankılanınca, dayanamayıp haykırdı:

“Efendim ne bu yalanları söyleyenlerin kim olduğunu, ne de size söylenen yalanları biliyorum, ama biz kanlı ellerle gelmedik. Aptallık edip, şarap içip sarhoş olmuşçasına alelacele zalim Fëanor’un sözüne kanmaktan başka suçumuz günahımız yoktu yola çıkarken. Yolda da tek şerre bulaşmadık, ama korkunç bir günahın ceremesini çektik; yine de bu hatayı affettik. Bu yüzden sizin nezdinizde, hikâye anlatıcılar ve Noldor’a ihanet edenler diye damgalandık; biliyorsunuz ki doğru değil bütün bunlar, çünkü bağlılığımız uğruna karşınızda sessiz kaldığımızdan dolayı düşman ettik sizi kendimize. Ama artık bu suçlamaların önüne geçeceğiz ve gerçeği siz de bileceksiniz.”

Angrod’un Savunması

Ve Angrod, Fëanor oğullarından en ağır dille bahsederek, Alqualondë’de akıtılan kanı, Mandos’un Hükmü’nü ve Losgar’da gemilerin yakılışını birer birer anlattı, ardından da bağırdı:

“Gıcırdayan buza bile boyun eğmemiş bizler, niçin akraba katilleri yahut da hainler olarak anılalım?”

Melian ise: “Mandos’un gölgesi senin de üzerinde duruyor ama,” dedi. Thingol uzun bir süre sessiz kaldıktan sonra şunları söyledi:

Thingol: “Gidin şimdi! Çünkü kalbim cayır cayır yanıyor. Bir vakit sonra dönecekseniz dönün gene. Çünkü size, yani şahsen karışmadıkları bir kötülüğün tuzağına düşmüş olan akrabalarıma kapılarımı sonsuza kadar kapatacak değilim. Fingolfin ve halkıyla da dostluğumu bozmayacağım, çünkü onlar da yaptıkları kötülüğün bedelini katbekat ödediler. Ve duyduğumuz elem, tüm bu felaketi yaratan Güce karşı duyduğumuz nefretin içinde eriyip kaybolacak. Ama şunu iyi dinleyin! Akrabalarımı Alqualondë’de katledenlerin dilini bir daha duymayacak kulaklarım! Ve benim hükmüm sürdükçe bu ülkede, topraklarımın hiçbir köşesinde bu dil orta yerde konuşulmayacak! Tüm Sindar halkına emrediyorum ki, bir daha ne Noldor dilini konuşacaklar, ne de duyduklarında cevap verecekler. Ve bu dili bir daha ağzına alanlar, akraba katilleri ve tövbe bilmez hainler olarak anılacaklar.”

Böylece Finarfin çocukları, Mandos’un sözlerinin doğruluğunu daima koruyacağını ve bunu asla değiştiremeyecekleri anladılar. Bu olaydan sonra Sindar halkı Beleriand’ın her köşesinden silip attılar Noldor lisanını.

Finrod’un İnsanlarla Karşılaşışı

Gel zaman git zaman 102 yılına gelindiğinde, Nargothrond sonunda tamamlandığından, Finrod Galadriel de dâhil kardeşlerini orada bir şenlikte topladı. Burada Galadriel ona neden kendine bir eş almadığını sorduğunda, tam o sırada Finrod Felagund’un içine geleceğe dair bir his doldu(öngörü) ve şöyle söyledi:

Finrod: “Ben de bir yemin edeceğim ve bu yemini gerçekleştirmek için özgür olmak ve karanlığa dalmak zorundayım. Ayrıca ülkemden geriye, bir oğla miras bırakacağım hiçbir şey de kalmayacak.”

Finrod Beleriand boyunca yolculuk yapmaktan hoşlanırdı. Sık sık Doğu Beleriand’a giderdi ve Ossiriand’da yaşayan Yeşil Elfler ile dostluk kurmuştu. Yıl 310’u gösterirken Finrod Sirion’un doğusundan yolculuğa çıktı. Yanına Fëanor’un oğulları Maglor ve Maedhros’u da katıp avlanmaya gitti. Ama takipten sıkılıp uzakta parıldadıklarını gördüğü Ered Lindon Dağları’na doğru bir başına yol aldı. Cüceyolunu takip ederek Sarn Athrad’da Gelion’u geçti ve Ascar’ın yukarı tarafları üzeriden güneye dönerek Ossiriand’ın kuzeyine vardı.

Thalos pınarlarının altında, dağların etekleri arasındaki vadide, gece vakti ışıklar gördü ve bir şarkı sesi duydu. Hayrete kapıldı, çünkü bu diyarda yaşayan Yeşil Elfler ne ateş yakarlar, ne de gece vakti şarkı söylerlerdi. İlk başta, bir ork akınının başladığından ve kuzey sınırından sızdıklarını sandı ama biraz daha yaklaşınca öyle olmadığını gördü. Çünkü şarkı söylerin ne cücelerin ki gibi, ne de kendisinin bildiği herhangi bir dil gibi olmadığını anladı. Böylece Finrod Felagund ağaçların gölgeleri arasında kampı seyre koyuldu. Orada garip mi garip bir halk gördü.

Finrod Felagund İnsanlarla Tanışıyor

Bunlar, sonradan Yaşlı Beor diye bilinen insan reisinin soyundan gelenlerin takipçileriydiler. Efendi Felagund onları izledi, kalbinde onlara karşı bir sevgi yeşerdi, ama hepsi uyuyana dek ağaçların arasında kaldı. Sonra kalkıp onların arasına gitti ve kimsenin sönmesin diye uğraşmadığı ateşin yanına çöktü, Beor’un kenara bıraktığı çirkin sesli harpı alıp insanların kulaklarının o ana dek duymadığı bir ezgi çaldı, çünkü vahşi topraklarda Karanlık Elfler dışında onlara sanatı öğretecek kimse çıkmamıştı karşılarına.

Finrod Felagund çalıp söylerken insanlar uyanıp dinlediler. Hepsi de diğerlerinin uyanık olduğunu görene kadar güzel bir rüyada olduklarını sandılar. Müziğin güzelleği ve şarkının yarattığı şaşkınlık yüzünden Finrod çaldığı sürece kimse çıt bile çıkarmadı. Hatta kıpırdamadı bile. Elf kralının sözlerinde hikmet vardı ve onu dinleyenler bilgeliğinden nasiplerini aldılar, çünkü Finrod Felagund’un Arda’ın yaratılışı ve Deniz’in gölgelerinin ötesindeki Aman’ın saadetine dair anlattıkları, apaçık görüntüler olarak beliriyordu gözlerinin önünde ve Elf dili her zihnin kendi ölçüsünce insanların diline çevrildi.

İnsanlar ilk tanıştıkları bu elf kralına kendi dillerinde bilge anlamına gelen Nóm adını taktılar. Halkına da Nómin yani bilgeler dediler. İlk başta Finrod Felagund’u Valar’dan biri sanmışlardı. Finrod Felagund onların arasında kaldı ve onlara gerçek bilgiyi öğretti, onlar da onu sevdiler ve efendileri olarak gördüler. Finarfin Hanedanı’na ebediyen sadık kaldılar.

Finrod Felagund ve Beor

Elfler dilleri anlamakta yetenekli olduğundan ve Finrod Felagund düşüncelerini okumanın yolunu keşfettiğinden sözcükler kolayca elf diline çevrildi. Bir de denilene göre insanlar doğuda Karanlık Elflerle çokca görüşmüşlerdi. Onların dilini büyük ölçüde öğrenmişlerdi. Bu nedenlerle Finrod  Felagund ve Beor’un sohbeti koyulaştırması uzun sürmedi. Pek çok şey konuştular. Ancak Finrod  Felagund yaratılışlarına ilişkin sorulara pek cevap veremiyordu. Sonra Beor şunları dedi:

“Bizim arkamızda bir karanlık uzanıyor, ve bizde sırtımızı dödük bu karanlığa; düşüncelerimizde bile o karanlığa dönmek istemiyoruz. Kalplerimizi batıya çevirdik ve Işığı orada bulacağımıza inanıyoruz.”

İnsanların Uyanışı ve Yolculuğu

Fakat sonradan öğrenildiğine göre İnsanlar Güneş’in doğuşunda Hildorien’de uyandıklarında Melkor’un casusları hemen ona haber vermiş, o da Sauron’u görevlendirmiş ve o da hemen zehirli yalanları ekmeye başlamış. Eldar’ın ise hiç bir şeyden haberi yokmuş bu dönemde. Eldar elf dostu insan atalarının bile kalplerinde karanlık(Akraba kıyımı, Mandos’un hükmü gibi) yattığını hemen hissetmişlerdi. Melkor’un daima en büyük arzusu yeni ve güzel olan ne varsa yıkmak ve yok etmekti. Ama bunu insanlar üzerinde hiçbir zaman tam olarak başaramadı. Beor Finrod’a kendileriyle aynı şeyi düşünüp de batıya gelen pek çok İnsan Halkı olduğunu anlattı.

“Başka akrabalarım dağları geçtiler, çok da uzaklarda dolaşmıyorlar ve bizden farklı bir dil konuşan Haladin Halkı hala doğu yamaçlarındaki vadilerde daha fazla ilerlemek için haber bekliyor. Dilleri bizimkine benzeyen insanlar da var, zaman zaman bunlarla yan yan geldik. Onlar bizden önce batıya doğru yola çıktılar ama biz onları geçtik, çünkü onların sayısı çok fazla ve Marach dedikleri tek bir reisin hükmü altında birbirlerinden ayrılmıyor ve yavaş hareket ediyorlar.”

İnsanların gelişi Yeşil Elflerin huzurunu bozmuştu. Bir Eldar efendisinin onların arasında olduğunu duyunca hemen bir haberci yolladılar.

“Efendim, bu yeni gelenlere bir parça sözünüzü geçirebiliyorsanız, onlara geldikleri gibi dönmelerini yahut daha ilerilere yol almalarını emredin. Çünkü huzurumuzu bozacak yabancılar istemiyoruz bu topraklarda. Ve bu halk ağaçları baltalayıp hayvanları boğazlıyor; bu yüzden onların dostu olamayız ve eğer çekip gitmezlerse elimizden gelen her şekilde başlarına bela olacağız.”

İnsanlar Beleriand’a Yerleşiyor

Bunun üzerine Beor, Finrod Felagund’un tavsiyesiyle, Kafilede yer alan herkesi toplayıp Gelion topraklarından çıkıp, Amrod ve Amras’taki ikametgâhlarını, Doriath sınırlarının yakınlarına, Nan Elmoth’un güneyindeki Celon’un doğu yakasının üzerine taşıdılar. Buraya sonradan Estolad (kampyeri) denildi. Aradan bir sene geçince Felagund yurdunu özledi ve ülkesine dömek istedi.(311) Beor onunla gitmek için yalvardı ve ömrü boyunca onun hizmetinde kaldı. Adı Balan iken Beor oldu. Anlamı kul demektir. Halkının yönetimini en büyük oğlu Baran’a bıraktı ve bir daha geri dönmedi.

390 yılında Haleth önderliğinde bir grup insan Doriath yakınındaki Brethil Ormanı’na yerleşti. Thingol burası krallığının bir parçası olduğu için, onların burayı terk etmesini istedi. Ama Finrod araya girerek Thingol’u ikna etti ve İnsanlar burada yaşamaya devam etti.

İnsanların doğası ve faniliği Finrod’un ilgisini çekiyordu ve onlar hakkında daha çok şey öğrenmeyi arzuluyordu. Bu nedenle sık sık İnsan yerleşkelerini ziyarete giderdi, özellikle Beor Hanedanı’nı.

NOT4: Elfler Finrod’a İnsanlarla olan yakın ilişkisi nedeniyle ‘Edennil’ yani ‘İnsan Dostu’ adını koymuşlardı.( Morgoth’s Ring: “Athrabeth Finrod Ah Andreth,” s. 349)

Finrod özellikle Beor Hanedan’ında bilge kadın olarak bilinen Andreth isimli kadınla sohbet etmeyi seviyordu. Andreth gençliğinde Finrod’un kardeşi Aegnor’a âşık olmuştu. Ama sonradan ayrıldılar, çünkü ölümlü bir İnsan ile ölümsüz bir Elf arasında bir ilişki çok zordu. Bu nedenle Finrod ona karşı özel bir sempati duyuyordu.

Finrod Felagund ve Andreth’in Sohbeti

Andreth & Finrod
Andreth & Finrod

409 yılında Finrod, Andreth’i akrabası Belemir’in evinde ziyaret etti. İkisi İnsanların ölümlülüğü ile hroa ve fëa, yani beden ve ruh arasındaki ilişki hakkında derin bir sohbete daldılar. Bu tartışma(sohbet) ileride Athrabeth Finrod ah Andreth olarak bilinecekti. Yani Finrod ve Andreth’in Sohbeti.

Andreth; insanların gerçekte ölümsüz olduğunu ama Karanlıklar Efendisi’nin kötü niyeti sonucu ölümlü yapıldıklarına inanıyordu ve bu Finrod’u gerçekten şaşırtmıştı. Finrod Felagund İnsanların kaderine yalnızca Eru’nun yön verebileceğini biliyordu. Bu nedenle Andreth’e Eru’nun gazabını çekecek bir şey yapıp yapmadıklarını sordu. Andreth ise gönülsüzce olsa da geçmişte İnsanları Morgoth’un cezbettiğini ve ona tapındıklarını söyledi.

Ayrıca Elflerin İnsan ruhunu algılaması hakkında da sohbet ettiler. İnsanların ruhlarının dünya ait olmadığı gerçek evlerinin başka bir yerde olduğu konusunda konuştular. Finrod şuan i bedenlerin geçici konaklar olduğunu ve İnsaların öldükten sonra gerçek yuvalarına gittiğini düşünüyordu. Andreth bu görüşe katılmıyordu çünkü bunun ruh ve beden arasında bir uyuşmazlığa neden olacağını düşünüyordu.

Dagor Bragollach ve Barahir’in Finrod’u Kurtarışı

Uzun süren barış dönemi sona ermek üzereydi; Morgoth, Birinci Çağın 455. yılında Angband’dan ateşten nehirler yollayarak savaşı tekrar başlattı. Bu savaşa Ani Alev Savaşı denildi ve üzücüdür ki Finrod’un kardeşleri, Angrod ve Aegnor Dorthonion’u savunurlarken bu savaşta öldüler.

Finrod Nargothrond’dan bir orduyla harekete geçti lakin Sirion Geçitleri’nde, Serech Bataklıkları’nda halkının çoğundan ayrı düştü ve az adamıyla birlikte etrafı sarıldı. Beor Hanedanı’nın efendisi olan Barahir o sırada savaşıyordu ve en iyi adamlarını da yanına alarak Finrod’a yardıma koştu. Büyük kayıp yaşamalarına rağmen Finrod kurtuldu. Bunun üzerine Barahir’e yüzüğünü verdi ve ne zaman ihtiyaçları olsa yardım edeceğine dair söz verdi. Yüzük, Barahir ve onun soyunun kanıtı olacaktı. Sonra Finrond kalesine geri döndü.

457 yılında Sauron Tol Sirion’u ve Minas Tirith’i ele geçirdi. Orodreth, Fëaanor oğullarından Celegorm ve Curufin’in yardımıyla Nargothron’a kaçmayı başardı. Curufin ve Celegorm’da pek çok adamıyla buraya yerleşti. Burada nüfuz sahibi olmaya başladılar.

Beren ve Finrod

465 yılına gelindiğinde, Beren parmağında Barahir’in Yüzüğü’yle birlikte çıkageldi. Böylece Beren, Kral Finrod Felagund ‘un huzuruna çıktı ve Kral yüzüğe gerek kalmadan onu tanıdı. Kapalı kapılar ardında oturdular ve Beren ona babasının ölümünü ve Doriath’ta başına gelenleri bir bir anlattı; Luthien’i ve paylaştıkları mutluluğu hatırlayarak özlem içinde içini döktü. Ama Finrod Felagund hikâyesini endişe ile dinledi ve ettiği yeminin ölümüne yol açacağını anladı. Ve kalbinde taşıdığı bütün ağırlıkla Beren’e açıldı:

Finrod: Belli ki Thingol ölmeni istiyor, ama görünen o ki bu hüküm onun amacının ötesine geçiyor ve Fëanor’un Yemini bir kez daha kendini gösteriyor. Çünkü Silmariller bir nefret yemininin laneti altındadır ve onların adını ağzına alan, uykusunda bile olsa müthiş bir güçle dolar ve Fëanor’un oğulları, başkasının gidip de Silmarilleri ele geçirmesine asla katlanamazlar ve gerekirse tüm Elf krallıklarını yerle bir etmeyi göze alırlar, çünkü Yemin onları buna mecbur bırakıyor.

Ve şu anda Celegorm ile Curufin benim salonlarımda yaşıyorlar ve ben Kral olmama rağmen ülkemde büyük bir güç kazandılar ve kendi halklarının büyük bir topluluğunu yönetiyorlar. Her başım sıkıştığında bana dostluk gösterdiler, ama peşinde olduğun şeyi duyduklarında sana ne sevgi ne de merhamet göstermeyeceklerinden korkuyorum. Ancak benim yeminimin de hükmü sürüyor, böylece hepimiz kapana kısılmış oluyoruz.

Finrod Felagund’un Nargothrond’dan Ayrılışı

Ardından Kral Finrod Felagund halkının önüne çıkıp, Barahir’in yaptıklarını ve kendi yeminini hatırlatan bir konuşma yaptı ve ihtiyacı olduğunda Barahir’in oğluna yardım etmek durumunda olduğunu, reislerinin de yardımını istediğini açıkladı. Bunun üzerine Celegorm kılıcını çekerek ayağa kalktı ve kalabalığın ortasında bağırdı:

Celegorm: İster dost, ister düşman olsun, ister Morgoth’un şeytanı, ister Elf, ister İnsan, yahut Arda üzerindeki başka bir canlı, eğer biri çıkar da Silmarillerin birini bulur ve alıkoyarsa, onu Fëanor’un oğullarının nefretinden ne yasa, ne sevgi ,ne   cehennem, ne Valar’ın kudreti, ne de sihir gücü hiçbir şey koruyamaz. Çünkü Silmarillerin tek sahibi bizleriz, dünyanın sonuna dek.

Onun ardından sözü kardeşi Curufin aldı ve Elflerin zihninde bir savaş görüntüsü yaratıp Nargothrond’un yıkımını canlandırarak, daha yumuşak ama aynı derecede güçlü bir konuşma yaptı. Yüreklerine öyle büyük bir korku yerleştirdi ki, Turin devri gelip de geçene kadar bu ülkeden hiçbir Elf yalınkılıç savaşa girişmeyecek, hepsi birden gizlilik içinde pusular kurup sihirle ve zehirli oklarla yabancıların peşine düşecekti.

Halk, Finrod’un kendilerini yönetecek bir Vala olmadığını fısıldayıp ondan yüz çevirdi. Finrod Felagund, halkı tarafından terk edildiğini anlayarak tacını çıkarıp yere attı ve hiç değilse birkaç kişinin peşinden gelmesini istedi. Bu çağrıya sadece on kişi uydu ve onların reisi Edrahil tacı kaldırarak Finrod’dan dönüşüne kadar bir vekile bırakmasını istedi. Finrod tacını, kendisinin yerine yönetimi devralması için kardeşi Orodreth’e verdi.

Felagund ve Beren bir güz akşamı, yanlarına on yoldaşlarını da alıp Nargothrond’dan yola çıktılar.

Sauron Beren ve Finrod’u Yakalıyor

Gölgeli Dağlar’ın eteklerinde bir Ork birliğine rast geldiler ve geceleyin hepsini birden kılıçtan geçirip eşyalarıyla silahlarını aldılar. Finrod Felagund sahip olduğu beceriyle dış görünüşlerini ve yüzlerini Orklara benzetti ve böylece kılık değiştirmiş halde ilerleyip Ered Wethrin ve Tau-nu-Fuin dağları arasındaki batı geçidinden geçmeyi göze aldılar. Ama Tol Sirion’daki kulesinde bulunan Sauron geçişlerini fark etmiş, içine bir şüphe düşmüştü, çünkü aceleyle geçip gitmişler, Morgoth’un bu topraklardan geçen hizmetkârlarına emrettiği gibi, yapıp ettiklerini bildirmek üzere durmamışlardı. Bu yüzden yollarını kesip yanına getirmeleri için hizmetkârlarını gönderdi.

Yakalanıp getirildiklerinde Sauron üzerlerine geçirdikleri kılıklardan onları soydu. Ama soyları açığa çıkmış olsa da, Sauron isimlerini ve amaçlarını öğrenemedi. Bu yüzden, onları karanlık ve sessiz bir çukura attı ve içlerinden biri çıkıp da gerçeği açık etmediği takdirde onları acımasızca öldürmekle tehdit etti.

Finrod Felagund’un Ölümü

Arada sırada karanlıkta parlayan bir çift göz görüyorlardı ve ardından bir kurt adam çıkıp Beren ve Finrod Felagund’un yoldaşlarından birini yutuyordu; yine de hiçbiri efendilerine ihanet etmedi. Sauorn’un amacı Finrod Felagund’u sona saklamaktı, çünkü onun büyük bir kudrete ve bilgeliğe sahip bir Noldo olduğunu anlamıştı. Ama kurt adam Beren için geldiğinde Finrod Felagund tüm gücünü kullanarak onu bağlayan zincirleri kopardı ve kurt adamla boğuşarak, onu elleri ve dişleriyle alt etti, ama kendisi de ölümcül yaralar aldı. Ve Beren’e şöyle dedi:

“Şimdi, denizlerin ve Aman dağlarının ötesindeki zamansız salonlarda uzun bir istirahate çekiliyorum. Yeniden Noldor’un arasına dönene dek uzun bir zaman geçecek; soylarımızın kaderi apayrı olduğu için, belki hayatta veya ölümde bir daha karşılaşamayacağız Barahir’in oğlu. Elveda!”

Sonra kendisinin inşa ettirdiği devasa kulede, Tol-in-Gaurhtoh’ta, karanlıkta öldü. Finwë hanedanının en zarifi ve gözbebeği, Kral Finrod Felagund böylece yeminini tutmuşru. Ama Beren kederler içinde onun yanı başında kaldı.

Sonra Beren ve Luthien onun bedenini Tol Sirion tepesine gömdüler. Denir ki Finrod’un ruhu Mandos’un Salonlarına dönüp tekrar Valinor’a gelerek anne ve babasının yanına ve tabiî ki sevdiği Amerië’nin yanına, ait olduğu yere dönmüştür.

Önemli Günler

Ağaçların Çağı:

1280: Finarfin ve Eärwen’in evlenmesi.

1300: Finrod’un doğumu.

1362: Galadriel’in doğumu.

1450: Fëanor’un Silmarilleri yapması.

1495: Melkor’un Finwë’yi öldürüp Silmarilleri çalması ve Orta-Dünya’ya kaçması. Fëanor’un Noldor’u ayaklandırması ve Akraba Kıyımı’nın yaşanması.

1496: Mandos’un Hükmü’nü açıklaması. Finrod yine de yola devam etti.

1497: Fëanor’un Fingolfin ve Finrod ile diğerlerini terk edip, gemilerle Orta-Dünya’ya açılması.

1500: Finrod ve diğerlerinin Helcaraxë’yi geçmesi.

Birinci Çağ:

1: Finrod ve diğerlerinin Orta-Dünya’ya varması.

2: Finrod ve akrabalarının Mithrim Gölü’nün Kuzey kıyısına yerleşmesi.

6: Finrod’un kardeşi Angrod’u akrabaları Elu Thingol’e yollaması.

7: Noldor’un Mithrim’de divan toplaması. Finrod’un Tol Sirion’a yerleşmesi ve Minas Tirith’i yapması.

50: Ulmo’nun Finrod ve Turgon’a rüya mesajları göndermesi.

52: Finrod’un Doriath’a gidişi. Nargothrond’u inşa etmeye başlaması. Cücelerin Nauglamir’i Finrod’a vermesi.

65: Nargothrond’un Falas Elflerine yardım etmesi.

67: Finrod ve kardeşlerinin Doriath’ı ziyareti ve Thingol’un Akraba Kıyımı’nı öğrenmesi.

102: Nargothrond’un tamamlanması. Finrod’un kutlama ziyafeti vermesi.

310: İnsanların Beleriand’a girişi ve Finrod’un onları bulması.

311: Beor’un Finrod’un hizmetine girip Nargothrond’a gelmesi.

355: Beor’un ölümü.

390: Finrod’un Thingol’u insanların Brethil Ormanı’nda yaşamasına izin vermesi için ikna etmesi.

409: Finrod ve Andreth’in Sohbeti.

455: Ani Alev Savaşı. Angrod ve Aegnor’un ölümü. Barahir’in Finrod’u kurtarması. Finrod’un yüzüğünü Barahir’e vermesi.

457: Sauron’un Tol Sirion’u işgali ve Celegorm ile Curufin’in Nargothrond’a gelmesi.

465: Finrod’un Beren’e yardım etmesi ve sonrasında olanlar.

Kaynakça
Silmarillion; İthaki Yayınları

Eğer Orta Dünya hayranıysanız, bizi TwitterInstagram ve Facebook üzerinden takip etmeyi unutmayın!

Yüzüklerin Efendisi dizisiyle ilgili son haberleri takip etmek için portalımıza, Orta Dünya ile ilgili tartışmalara katılmak için de forumumuza mutlaka bir göz atın.

YouTube ve Twitch kanallarımıza da bekleriz.

Mutlaka Okuyun!

Güç Yüzükleri İlk 2 Bölüm Detaylı İncelemesi

Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri İlk 2 Bölüm Detaylı İncelemesi (The Rings of Power 1. Sezon)

5 yıl süren uzun bekleyiş sona erdi ve Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri 1. sezonunun ilk …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir