OrtaDunyaCom Söyleşisi Yayınlandı. Orta Dünya’ya adanmış bir Türk ekip!

Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri’nin Londra’daki Dünya Prömiyerinde Orta Dünya topluluğumuzu temsil etme ve ilk iki bölümü erkenden izleme fırsatım olmuştu. 2005 yılından beri yalnızca bir arkadaş grubu oluşturma ve bunu olabildiğince temiz tutma amacı ile başladığım maceranın sonunda genç ve dünya ile entegre olabilen bir topluluk halini aldık. Bu ifadeyi övünmek için değil, topluluğa neden davet edildiğimizi daha net anlatabilmek adına yazıyorum; Amazon’un topluluğumuzu tarif etmek için kullandığı ifade “One of the top players in the world” idi.

Bu davet öncesinde veya sonrasında bir reklam anlaşması yapılmadı. Görüşlerimi de hiçbir şekilde etkilemedi. Prömiyere katılma amacım TheWhiteTree.org döneminden OrtaDunya.com olarak bir arada olduğumuz süreç boyunca, aynı ilgi ve değerleri paylaşan dostlarımı temsil etmek ve onların görüşlerini mümkün olduğunca aktarmaktı. Konuyla ilgili bütün detayları, topluluğumuzun kuruluş süreci ve Güç Yüzükleri dizisi ile ilgili Berna Abik’in sorularını yanıtladım.

t24’ün Haber Linki

Orta Dünya

Orta Dünya’ya adanmış bir Türk ekip!

– Caner Şenol, Orta Dünya’da olmadığı zamanlar neler yapıyor?

Caner Şenol Bilkent Üniversitesi mezunu bir işletmecidir. Twitch yayınlarımızda büyük bir gizem haline getirildiği ve geyik konusu yapıldığı için yaşımı hep 42 olarak söylerler. Burada da o gizemi bozmayayım.

Tolkien gibi doğaya düşkün biriyimdir. Yeşili, ağaçları ve doğada kafa dinlemeyi çok seviyorum. Yürüyüş, yüzme, bisiklet, fantastik ve bilim kurgu kitapları okuma gibi hobilerim var normalde, ancak dizi sebebiyle şu sıralar zamanımın çoğunu Orta Dünya alıyor.

Orta Dünya ise kitapları, filmleri, müzikleri, oyunları ve her şeyiyle çok uzun yıllardır hayatımda. Tolkien’in eserlerine olan tutkum, Oxford’ta yaşadığı evi ve sokağını, gittiği pub’ı, ders verdiği üniversiteleri ve son olarak mezarını ziyaret etmeye kadar uzandı.

– Sizi bu derece ‘Orta Dünya’ya -deyimi yerindeyse- dadanmaya iten şey ne oldu?

Orta Dünya topluluğumuzun çıkış noktası kendimizle kafa dengi insanlar bulmak, bu evreni seven insanlarla tanışmak, sohbet etmek ve güzel anılar biriktirmek.

Bu şekilde 2005 yılında maceramıza başladık ve o günden beri aralıksız olarak Orta Dünya’yla ilgili makaleler yazıyor, haberler paylaşıyor ve sosyal medya içerikleri hazırlıyoruz. Türkiye’nin en köklü Orta Dünya oluşumuyuz ve Dünya’daki Tolkien Toplulukları’nın bir parçasıyız.

-Neler yapılıyor burada?

Orta Dünya’yı seven insanlar genelde bu evren konusunda tutkulu oluyorlar ve bunu paylaşmak istiyorlar. İster beraber filmleri izlemek olsun ister kitaplardan konuları tartışmak olsun, ister beraber Orta Dünya oyunlarını oynamak olsun. Biz de bunların tümünü rahat rahat yaşayabilecekleri temiz ortamlar sağlıyoruz insanlara. Forumumuz, Discord kanalımız, sosyal medya sayfalarımız gibi yerlerde hayranların temiz duygularını kötü niyetli insanlar kişisel çıkarları için sömürmesin diye de uğraşıyoruz.

Bunun dışında etkinlikler ve buluşmalar da düzenliyoruz. Herhangi bir ücret de talep etmiyoruz takipçilerimizden. Bilkent’te Yüzüklerin Efendisi Festivali yapmıştık mesela. Bir hafta sonu boyunca beraber The Battle for Middle-earth oynadık, üçlemeyi izledik dev bir perdede. Sonra da Bilkent Senfoni Orkestrası’nın Yüzüklerin Efendisi film müzikleri konserini dinledik. Bunların yenilerini yapmak isterken araya pandemi girdi. Sıradaki hedefimiz Ankara’da Mansur Yavaş‘la beraber açık hava sinemasında üçlemeyi, hatta belki de diziyi izlemek.

Ekibimiz gönüllülük esasına dayalı bir ekip olduğundan sayımız değişken. Şu an için düzenli ilgilenen üç dört kişiyiz. Genelde şu şekilde işliyor; üniversite öğrencisiyken katılıyorlar, mezun olup evlendikten sonra ya sırra kadem basıyorlar ya da izleyici koltuğuna çekiliyorlar.

Orta Dünya

– Yüzüklerin Efendisi serisinin bir felsefesi var mı?

Bu serinin her jenerasyona hitap etmesini ve dünyanın bir döneminde değil her döneminde karşılık bulmasını sağlayan muhteşem temaları ve felsefesi var. Tolkien doğrudan en insani duygulara hitap eden bir yazar. Bunlardan bence en önemli olanları umut, dostluk, cesaret, özgür irade ve kader, iyi ve kötü arasındaki mücadele, ölüm ve insanın ölümden kaçma arzusu, sanayi ve teknolojiye karşı doğayı koruma gibi temalar.

-‘Güç Yüzükleri’ dünya prömiyeri için Türkiye’yi temsilen Londra’ya gittiniz. Davet nasıl geldi?

Amazon Prime Video bu projeye çok büyük önem veriyor ve ciddiye alıyor. Amiral gemisi onlar için bu dizi. Bu sebepten dünyanın dört bir yanından en köklü ve en saygın Orta Dünya topluluklarını, içerik üreticilerini ve Tolkien alimlerini bir araya getirdiler. Bizi tüm gelişmelerden haberdar ediyorlar ve geribildirimlerimizi alıyorlar.

Türkiye’den bir tek biz vardık. Yaklaşık 700 bine varan takipçimiz var tüm platformlardan. Dünyaya entegre bir topluluğuz. Yabancı içerik üreticilerine konuk oluyor, onları kanalımızda ağırlıyoruz. Amazon’un ifadesiyle topluluğumuz “One of the top players in the world”, yani dünyanın en iyilerinden biri.

Amazon haydi Türkiye’den de birini çağıralım demedi yani, dünyanın en iyilerini çağıralım dediler. Bu ilk kez çağırışları da değildi bizi; Şubat’ta İspanya’daydık, Mayıs’ta da yine İngiltere’ye çağırmışlardı. Önümüzdeki yıllarda da yine bizimle yakın iletişim içerisinde olacaklarını belirttiler.

– Prömiyer havadisleri nedir, biraz kırmızı halı dedikoduları alabilir miyiz?

Muhteşemdi. Amazon, Leicester Square’i resmen Orta Dünya’ya çevirmiş. Şehrin dokusuna da uygun şekilde bu meydanı böyle dekore etmek muazzam bir şey. Şimdiye kadar Londra’da yapılmış en özgün kırmızı halı etkinliklerinden biri olmuş olabilir. Bir sürü cosplayer da o ortama müthiş renk kattı.

Dizinin tüm oyuncuları,yapımcı kadrosuyla tanışma ve uzun uzun sohbet etme şansım oldu. Her biri son derece cana yakın ve samimi geldi. Yaklaşık iki üç haftadır prömiyerden prömiyere koşuyorlar. Tatlı bir yorgunlukları vardı gibi ama hepsi çok ilgili yaklaştılar. Söyleşi sözü aldık pek çoğundan.

OrtaDunyaCom Orta Dünya t24 Söyleşi

– Gecenin en ilginç, unutulmaz tarafı neydi?

Pek çok unutulmaz anı vardı. Ünlü Tolkien illüstratörü John Howe’la sohbet etmek bunlardan en önemlisiydi bana göre. Hayatınız boyunca çizimlerine hayranlıkla baktığınız adamla Tolkien ve Orta Dünya hakkında konuşuyorsunuz. Bunun ötesi herhalde bizzat Tolkien ile tanışmak olabilir.

Bear McCreary‘nin dizi müzikleri konseri harikaydı ayrıca. Jeff Bezos ile aranızda yalnızca iki metre mesafe olması ve after party’ye katılan ünlülerle rahatlıkla sohbet edebilmek hâlâ gerçek gibi gelmiyor düşününce.

– Kitaplar ve film/dizi tutarlılığı nasıl sizce? Yönetmenler sadık kalıyor mu kitaplara?

Kitaplar ve filmlerin/dizilerin birbirinden farklı şeyler olduğu bilincinde olmak gerekiyor, sağlıklı bir şekilde yaklaşmak için. Filmler ve diziler birer adaptasyondur. Birincil amaçları seyirciyi eğlendirmek ve keyifli birer film/dizi yapmaktır. Kitaba sadakat ikinci sırada gelmeli. Satırlarda çok güzel duran bir şey ekranda çok kötü durabilir.

Peter Jackson‘ın Oscar rekorları kıran filmleri bile kitapları pek çok açıdan ihlal eden filmler. Bu ihlallerin bazıları çok ağır ihlaller hatta. Ama çoğu kişi bunları umursamaz, evrenle PJ aracılığıyla tanıştıkları için bu ihlaller doğruymuş gibi kabullenirler ya da basit görürler bunları.

Dizideyse durum çok daha farklı. Sadık kalabileceği bir kitabı yok. Sadık kalabileceği diyaloglar ve detaylı bir hikâyesi yok. Sadece dört beş belli olay ve bir kronolojisi var. Senaristler kendi hikâyelerini yazmak zorunda büyük oranda. Kitaplar konusunda kısıtlı bilgisi olan insanlarsa Tolkien’e olan saygılarından ötürü bu çağı da çok detaylı yazmıştır diye varsayıyor. Halbuki yazmadı.

– Diziden iki bölüm izlediniz, izleyicileri neler bekliyor?

Çok etkileyici bir prologue ve devamında yeni bir dünyanın tanıtılacağı 2 saatlik bir görsel şölen bekliyor. Ben uzun zamandır bu kadar film gibi hissettiren bir dizi bölümü izlemedim. Eksikleri elbette ki var ama 50 saatlik bir serüvenin yalnızca 2 saati bu. İki bölüm izleyip çok iyi ya da çok kötü demek mümkün değil.

– ‘Güç Yüzükleri’ dizisi hangi konuları işleyecek?

Orta Dünya’nın İkinci Çağ’ını işleyecek. Yüzüklerin Efendisi ve Hobbit, Üçüncü Çağ’daydı ve yazarın en detaylı yazdığı çağda yer alıyordu. İkinci Çağ içinse bir kitap bile yok. Diğer kitapların kıyısında köşesinde bazı olayları var. Diyalogları yok, detaylı bir hikâyesi yok. Yani dizinin hikâyesi Tolkien’in bu Çağ için yazdığı dört beş ana olayın arasına yedirilmiş senarist hikâyeleri olacak.

Tolkien’in 2. Çağ’da yazdığı bu hikâyelerse Sauron’un Annatar olarak tekrar ortaya çıkışı, Güç Yüzükleri’nin yapılışı, Sauron’un Elflere açtığı savaş, Numenor’un Çöküşü, Son İttifak Savaşı hikâyeleri. Bunların etrafında şekillenen bir beş sezon izleyeceğiz.

– Tahminleriniz ölçüsünde bir yapımla karşılaştınız mı, yoksa hayal kırıklığı mı?

Diziyle alakalı tüm gelişmeleri yakından takip eden, beklentilerini makul ve mantıklı düzeyde tutan biri olarak tam olarak tahminlerim ölçüsünde bir yapımla karşılaştım. Birkaç sorun dışında gayet güzel başladı bence.

Orta Dünya

– Kimin için hayal kırıklığı olur bu dizi?

Yüzüklerin Efendisi dizisi seyredeceğini zannedenler için, İkinci Çağ’ın bir kitabı var zannedenler için, bir dizi ile belgesel arasındaki farkı bilmeyenler için. Amazon’un burada şöyle bir hatası var; dizinin adında Yüzüklerin Efendisi ifadesini kullanması. Bu dizi Yüzüklerin Efendisi hikâyesini anlatmıyor. Bu dizi Güç Yüzükleri’nin yapıldığı zamanları anlatıyor. Adı sadece Güç Yüzükleri olmalıydı. Bu evreni yüzeysel bilen insanlar yanlış beklentilere girdi bu yüzden.

– Yüzüklerin dünyasında bloglarda ve topluluklarda en çok konuşulan, tartışılan konulara gelelim. Yüzüğü neden kartallarla Hüküm Dağı’na götürmediler?

Yüzüklerin Efendisi bir yol öyküsüdür. Yüzüğün yok edilmesi değil, yolda olan şeyler öykünün aslını oluşturur. Sonuç değil gidilen yol ve bu yolda yaşananlar önemlidir. Kartallar ise en lazım oldukları anda gelen epik kurtarıcılar, bir nevi deus ex machina‘dır. Ayrıca, bu dünyanın yani Arda’nın Güçleri’nin başı Vala Manwë‘ye hizmet eden varlıklar bunlar, ayak işlerinizi yaptıramazsınız.

– Batıağıl düşerken Gondor neredeydi?

Gondor Gondor’daydı. O tarihlerde kendine bile zar zor yetiyordu. Kendi topraklarında, kendi düşmanlarıyla savaşmakla meşguldü. Yani yardım istense ve Gondor da yardım etmek istese dahi Rohan’a yardıma gidemezdi. Bir vefasızlık ya da ihanet söz konusu değil. 

-Tom Bombadil kimdir?

Tom Bombadil bir enigmadır. Çok daha büyük bir evrenin ve devasa bir tarihin foreshadowing‘idir. Tom Bombadil Ulu Müzik’tir. Doğrudan ne olduğunu sadece ama sadece J.R.R. Tolkien bilebilir. Lakin Eru, Vala ya da Maia olmadığı aşikâr bir karakterdir.

– Aragorn Ölüler Ordusu’nu neden Mordor’a götürmedi? 

Ölüler, Isildur‘un varisinin çağrısına uyup yeminlerini yerine getirdikten sonra, Orta Dünya’da kalıp kalmama kararına sahip değiller. Aragorn da bu kararı onlar adına veremez. Yani, Aragorn onlardan bir savaş için daha kalmalarını istese ve Ölüler de kabul etse dahi kalamazlar. Çünkü Ölüler Ordusu aslında zaten ölü. Ancak ruhları lanet nedeniyle Orta Dünya’dan ayrılamıyor. Yeminleri yerine getirildiğinde lanet ortadan kalkıyor ve lanet olmayınca da, ruhları tıpkı diğer insanlar gibi Orta Dünya’yı terk ediyor.

– Dizide Elfler’i siyah oyuncular canlandırıyor ama Tolkien’de Elfler’in beyaz olduğu iddiası var…

Daha önce Hobbit filminde de yer aldılar, ancak yalnızca figüran oldukları için bu kadar mesele edilmediler sanırım. Dizide ise ana karakterler olarak ilk defa varlar.

– Fikir ayrılıkları oluyor mu bu konuda hayranlardan?

Fikir ayrılığı mı? 3. Dünya Savaşı diyelim biz ona. Siyah karakterler alışılmadık bir şey bu evren için. İnsanlar da zaten başka yapımlardan ötürü ekstra gergin. O yüzden ortalık karışık.

Yazar doğaya aşık bir yazar, sayfalarca bir dağı, ağacı tasvir ediyor ama ırkları tanımladığı yerler ise iki üç satırlık şeyler. Yıllar sonra Nature of Middle-earth diye bir kitabı derlendi notlarından. Orada bile bir paragrafı geçmiyor bu konular. Ve ten rengi genelde yok bu tanımlamalar içerisinde.

Yüzüklerin Efendisi eklerinde Valinor’un ışığını görmüş Elfler için “fair of skin” diye bir ifade var sadece, yani beyaz tenli. Onun dışında bir sürü Elf soyu var ve bu Elflerin tümü kesin beyaz tenlidir diye bir ifade yok. Yazarın Gondolin’in Düşüşü taslaklarında Maeglin karakteri kavruk tenli olarak tasvir edilmiş bir Elf hatta.

Hobbitler’de ise Kılayaklar soyu daha kahverengi tenli olarak geçiyor. Ayrıca, dizide tamamen kendi tasarımları olan Amazon Original karakterlerinde bu şekilde bir oyuncu tercihlerinde bulundular. Galadriel, Elrond, Gil-Galad, Elendil, Isildur gibi Tolkien karakterlerinde böyle bir tercihleri olmadı. Teknik olarak ihlal ettikleri bir durum yok.

-Siz ne düşünüyorsunuz?

Ben olsam insanlar tarafından daha az yadırganacak ve kabul görecek ırklara eklerdim bu rolleri. Haradlılar, Rhûnlular, Umbarlılar, Dunlandlılar gibi insanlara. Bu arada ilk iki bölümde yorumlardan gözlemlediğim kadarıyla en çok beğeniyi alan oyuncular oldular. Ben de çok beğendim oyunculuklarını.

– Diziden önce ‘Yüzüklerin Efendisi’ serisine yeni başlayacak olanlar için okuma tavsiyeniz ne olurdu?

1) Hobbit

2) Yüzüklerin Efendisi Üçlemesi

3) Silmarillion

Sade bir başlangıç ve evrene dahil olmak için Hobbit’i ilk sıraya yazdım. Silmarillion ise bu dünyanın tarihini ve mitolojisini anlamak için okunması gerekiyor. Ancak yanınızda Beleriand ve Aman haritalarıyla, Elflerin ve insanların soy ağaçlarıyla okumanız ve sıkça kitabın arkasındaki sözlüğe göz atmanız gerekiyor. Okuması bu şekilde rahat olabilen bir kitap. Bestseller bir plaj kitabı değil.

– Filmlerde izleme tavsiyeniz nedir?

Filmlerin iki versiyonu var, birincisi “theater version”, ikincisi ise “extended version”. Bunlardan ilki sinemada yayınlanan ve sade bir anlatıma sahip, ikincisi ise hayran versiyonu. Yeni başlayacak kişiye kesinlikle ilkini öneriyorum. Hatta, hiçbir filmi veya diziyi dublajlı olarak izlemeyen biri olarak filmin dublajlı versiyonunu tavsiye ediyorum evrene yeni giriş yapacak kişiye. Böylece filmlerde görsel olarak anlatılan dünyaya daha rahat odaklanabilirsiniz. Dublajlı hali alışılmadık şekilde başarılı, başta İstemi Betil olmak üzere çok değerli seslendirme ve tiyatro sanatçıları yer almış. Sonra da sizi ortadunya.com’a ve Orta Dünya YouTube kanalına davet ediyorum merak ettiğiniz sorularınız için.

Eğer Orta Dünya hayranıysanız, bizi TwitterInstagram ve Facebook üzerinden takip etmeyi unutmayın!

The Lord of the Rings: Rings of Power yani Güç Yüzükleri dizisiyle ilgili son haberleri takip etmek için portalımıza, Orta Dünya ile ilgili tartışmalara katılmak için de forumumuza mutlaka bir göz atın.

YouTube ve Twitch kanallarımıza da bekleriz.

Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri İlk 2 Bölüm Detaylı İncelemesi hakkında yorum yapmayı unutmayın!

Mutlaka Okuyun!

Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri 6 Dalda Emmy Adaylığı Aldı!

Bu yıl 75’incisi düzenlenecek olan Primetime Emmy Ödülleri’nin adayları açıklandı. Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri 6 …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir