Teneke
Günlerden bir gün genç bir kaymakam bir bavul toplamış ilk görev yerlerinden birinden giderken, içine umut koymuş, emek koymuş, güzel insanlar koymuş, ama en çok da çeltik ağalarının para hırsı yüzünden, yolsuzlukla dikilen çeltikler nedeniyle ölen minicik yavruların analarının gözyaşlarını koymuş…
Halbuki kaymakam ne de hevesliymiş, ‘ne de güzel bir memlekete geldim’ diye düşünmüş adımını attığında o yöreye. Ağalar el üzerinde tutmuşlar, bir dediği iki olmamış, saray gibi bir ev dizmişler, gül gibi yaşamış, ama heybesindeki vatan sevgisini, ezilen işçilerle, emekçilerle dost görev yapma gayesinden asla vazgeçmemiş. Ancak gözleri boyanmış bir kere, her şey yolunca yordamınca ilerliyor, her şey günışığı gibi parlak sanmış, bilememiş para uğruna can veren onlarca bebenin kanlarını ellerinde taşıyan o ağaların kötü yüreklerini…
Sonra bir gün bir bacı çıkagelmiş, “yeter” demiş o bacı, “onbeş pare ev, sular altındayız, çocuklarımız sıtmadan kırılıyor!” Başta inanamamış, sonra gitmiş, görmüş… Sonra ne mi olmuş, bir mevsim çeltiği engellemiş ama ne çare?Parası, tanıdığı bol olan durur mu yerinde sakin? Olan kaymakama olmuş, hakkıyla, haklının yanında yaptığı görevi onu kasabadan teneke çalarak uğurlatmış… Ama olsun, haklının, yiğidin yanında durmayı biliriz biz halk olarak; pirim vermeyiz ağalara, beylere…
İki perdelik bir oyun Teneke, ilk perdesi ikinci perdenin altyapısını oluşturduğundan biraz daha sakin geçiyor, ama ikinci perdede ilk perdenin aksiyon azlığı bolca kapatılıyor ve sonuç olarak karşımıza izleyicisini sıkmayan, aksine çok güzel hayat dersleri veren, başarılı tiyatro sanatçıları ile taçlandırılmış enfes bir oyun çıkıyor. Elbette Yaşar Kemal’e de teşekkür etmek gerek bize böyle güzel ve gerçeğin aynası konumunda bir eser kazandırdığı için.
Teneke – Ankara Devlet Tiyatrosu
2 Perde – 2 saat 40 dakika
Oyun Detayı
“Her şey asırlar önce yakılan bir türkü gibidir.
“Yandı Çukurova yandı. Eli pusatlı beyler indi. Ördek uçtu Dudu kondu / Oyyy Oyyy Oyyy”
Çeltik yetiştirmek çok zorludur. Çok su ister, bataklık ister. Bataklık ve su ise, sel, sinek ve sıtma demektir. Ve her yıl sıtmadan onlarca insan ve çocuk ölür Çukurova’nın topraklarında. Bu durumsa çeltik ağalarının umurunda bile değildir. Ve çeltik ağaları kendilerine karşı çıkan otuz beş yılda kırk üç kaymakamı kasabadan sürmüş, göndermiştir.
Bir gün yeni bir kaymakam gelir kasabaya. Genç, heyecanlı, hevesli ve sıtmaya son vermek isteyen Kaymakam çeltik ağalarına karşı zorlu bir mücadeleye girişir.”
Yazan
Yaşar Kemal
Yöneten
Gürol Tonbul
Dekor Tasarımı
Tayfun Çebi
Giysi Tasarımı
Funda Çebi
Işık Tasarımı
Zeynel Işık
Besteci
Cem İdiz
Koreograf
Sibel Erdenk
Yönetmen Yardımcısı
Özlem Gür
Asistanlar
Arzu Yolgösteren
Onur Utku
Sahne Amiri
Yalçın Duman
Kondüvit
Ceyhun Horasan
Işık Kumanda
Yusuf Ergin
Suflöz
Esra Erkut
Dekor Sorumlusu
Cafer Saraç
Aksesuar Sorumlusu
Mustafa Mert
Kadın Terzi
Leman Ünver
Erkek Terzi
Haşim Uçay
Turgay Yener
Perukacı
Doğan Şimşek
Öner Faruk Cihan
Mekanik Sorumlusu
Ümit Pirtinli
Oyuncular
Nusret Şenay
Şahin Ergüney
Leyla Aykan
Koray Karaca
Şemsettin Zırhlı
Osman Nuri Ercan
Sanlı Baykent
Bahadır Karasu
Dara Tan
Alpay Ulusoy
Serpil Çağıran
Dilek Bozkurt
Zerrin Epikmen
Çetin Azer Aras
Erkan Alpago
Umut Özkan
Ergin Çınar
Özlem Atik
Hüseyin Eranıl
Özgür Ertem
Arzu Yolgösteren
Arzu Çelik Albayrak
İbrahim Deniz Duru
Oğuzhan Alpaslan
Gizem Cengiz
Başak Polat
Ezgi Değerli
Ceren İncelen
Kenan Yılmazer