Thingol

Thingol

Künye:

Irk: Elf
Dil: Sindarin
Cinsiyeti: Erkek
Kültür: Teleri, Sindar
Doğum Tarihi: Ağaçların Çağı, 1050
Ölüm Tarihi: Birinci Çağ , 502
İkamet Ettiği Yerler: Doriaht/Beleriand/Orta Dünya
Ebeveynleri: Bilinmiyor
Eşi, Kardeşleri ve Çocukları: Karısı Melian; kızı Luthien
Saç ve Göz Rengi: Gri/Gümüş
Boy: Ilúvatar çocuklarının en uzun boylusu olduğu söylenir
Silahları: Aranrúth
Diğer İsimler: Elwë, Singollo, Elu Thingol, Kral Gripelerin, Saklı Kral

Elu Thingol Gri Pelerin, Doriath Kralıydı. Beleriand’da ismi Elwe Singollo olarak bilinirdi. Orta Dünya’daki herkesten daha bilge olan Melian onun kraliçesiydi. Ve Melian, Kral Thingol’a büyük bir güç ödünç vermişti. Çünkü Sindar içinde bir tek Thingol gözleri Ağaçlar’ın çiçeklenişini görmüştü. Ve Sindar(Alacakranlık Elfler’inin)Kralı olsa da Işığın Elfleri içinde sayılırdı.Ve Melian ile Thingol’un aşkından dünyadaki şimdiye dek olmuş ya da olacak Illuvatar’ın Çocukları’nın en güzeli(Luthien) gelmiş.

Yıllar geçtikçe Thingol ve Melian’ın gücü çoğalmış. Cirdan’ın denizcilerinden Mavi Dağlar’ın avcılarına kadar tüm Beleriand’lı Elfler Thingol’ü kral kabul etmişler.

Ve Beleriand’lı onun hükümdarlığı ve Melian’ın öğretileri sayesinde tüm Elflerin en bilgeleri ve beceriklileri olmuşlardır.

Cüceler Melkor’un esaretinin 2.çağında Mavi Dağlar’ı geçerek Beleriand’a gelmişler. Kendilerine Khazad diyorlarmış. Ama Gri Elfler onlara Naugrim adını vermişlerdi. Naugrim Beleriand’a geldiklerinde Elfler büyük şaşkınlık yaşamışlar. Orta Dünya’da kendilerinden başka konuşan bir ırk olduğuna inanmıyorlarmış. Ve Cüceler ile Elfler arasında her zaman bir Orta Dünya’daki ilk ırk kavgası olmuştur. Ve birinin diğerinden pek çok çıkarı olmasına rağmen araları daima soğuk kalmıştır.

Ama Kral onları hoş karşılamıştı. Ve Cüceler en görkemli eserlerini Sindar’a sunmuşlar. Daha Cücelerin Yedi Babalarından beri metale ve taşa karşı büyük becerileri varmış. Lakin Melian’ın bir Maia olduğu için öngörüsü çok güçlüymüş. Ve Elu’ya Arda’nın huzurunun sonsuza kadar sürmeyeceğini söylemiş. Bu yüzden krallara yakışır bir mekan yaptırmaya karar vermiş ve Belegost Cüceleri onun için kendi tarzlarında, dünyanın derinliklerine oyulmuş konaklar yapmışlar ve oraya Bin Mağara, Menegroth adı verilmiş. Ve emeklerinin de karşılığını almışlar. Cüceleri Cirdan’ın kendisine verdiği birçok inciyle ve değerli taşla ödüllendirmiş.

Thingol

Ama Melkor’un esaretinin üçüncü çağı yaklaştıkça Cüceler üzülmeye başlamışlar. Kral Thingol’e, Valar’ın Kuzey’in kötülüklerini tam olarak yok etmediğini uzun yıllar boyunca karanlıkta çoğaldıklarını ve akrabalarının dağlardan kaçtıklarını söylediler. Bu yüzden Kral Thingol hiç ihtiyaç duymadığı silahlar düşünmeye başlamış ve ilk başta savaşçı bir ırk olan Naugrim silahları üretmeye başlamış. Ve Cüceler metalin işlenmesinde çok yetenekli olduğu için Sindar silah yapımında çok gelişti. Herhangi bir saldırıyı karşılayacak güçteydiler. Thingol’un cephanelikleri baltalar, mızraklar, kılıçlar, miğferler ve zırhlarla doluydu. Kuzeyden gelen saldırılar yüzünden Lenwe oğlu Denethor’da Beleriand’a sığınmıştı. Thingol eski akrabalarının gelişine çok sevinerek onları Nehir Ülkesi’ne, Ossiriand’a yerleştirdi.

Denethor’un gelişinden sonra uzun barış yılları sürdü. Beleriand’da Elfler şarkı söylüyor, nehirler akıyor, yıldızlar ışıldıyordu. Herkes mutluydu. Fakat kötülük uyumuyordu. Mutluluğun sonu yaklaşmıştı, Valinor’un doruk dönemi batışına doğru gidiyordu. Çünkü bu zamanlarda Melkor ve Ungoliant Valar Ağaçlarını katletmiş ve Orta Dünya’ya dönmüştü. Çok geçmeden de Ungoliant kuzeyden kaçarak Kral Elu’nun ülkesine geldi, etrafında karanlığın dehşeti vardı. Ama Melian’ın kudreti tarafından durduruldu ve Neldoreth’e giremedi. Ama Dothronion’un güneyindeki dağlarda uzun süre yaşayıp tüm suları zehirledi. Morgoth Angband’a dönerek Kalesini yeniden inşa etti.

Artık yeryüzünde çoğalan Orklar büyük bir orduyla Kral Thingol’e Menegroth’a iki yönden doğudaki Celon ve Gelion arasındaki kamplara batıdan Sirion ve Narog’daki düzlüklerden gelerek her yeri yağmaladılar. Thingol Denethor’u yardıma çağırdı ve Elfler Ossiriand’tan büyük güçler halinde geldiler ve İlk Beleriand Savaşı yapıldı.Orkların doğu ordusu, Eldar tarafından Aros ve Gelion’un ortasında kıskaca alınıp büyük bir yenilgiye uğratıldı. Kuzeye kaçanlar ise Khazad tarafından yok edildi.

Ama zafer Sindar’a çok pahalıya malolmuştu Elfler’in çoğu hafif silahlar kuşanmıştı ve geniş kılıçlar taşıyan demir zırhlı Orklarla denk değillerdi. Amon Ereb üzerinde Denethor’un yolu kesilip Thingol yardıma gelemeden yanında en yakın akrabalarıyla katledilmişti. Ve Elu yeniden Menegroth’a geldiğinde Ork ordusunun zafer kazandığını Cirdan ve ordusunun deniz kıyısına sürüldüğüne öğrendi. Bu yüzden ulaşabildiği tüm halkını Neldoreth’e ve Region’a çağırdı.Melian kudretini kullanarak,kimsenin geçemediği görünmez bir gölge ve karmaşa duvarıyla,Melian Kuşağı ile çevirdi.

Feanor’un Dagor-Nuin Giliath’ta öldükten sonra Noldor’un bir bölümüde Elu Thingol’un gücü ve Melian Kuşağı ile korunan Doriath’a sığınmıştı.Böylece Elu Thingol ve halkı Elfleri Valar’ın görevlendirdiğini düşünerek umutla dolmuşlardı.

Feanor’un büyük oğlu Maedhros Fingon tarafından kurtarıldıktan sonra haklarından vazgeçip Elfleri yönetme hakkını Fingolfin’e vermişti. Böylece yeniden birleşen Noldor Angband’ı batıdan güneyden ve doğudan kuşatmıştı. Fingolfin Angband’ı kuzeydende baskı altına almak için Kral Elu’ya haberciler gönderdi. Ama Kral Elu Thingol Batı’dan bu kadar çok prensin, yeni topraklar için hevesle gelişini hoş karşılamıyordu. Ne krallığını açmaya ne de büyü kuşağını kaldırmaya niyeti yoktu ve Angband kuşatmasının süreceğine inamıyordu. Sadece Fingolfin’in Hanedanının Doriath’dan geçmesine izin verdi.Çünkü anneleri Earwen ile yakın akrabaydılar.

Sürgünler arasından Finarfin oğlu Angrod elçi olarak Menegroth’a geldi ve Kral Thingol ile Noldor’un Angband’da neler yaptıklarını, sayılarını, güçlerini anlattı. Ama gerçekçi ve tedbirli davranıp Akrabakıyımı’ndan ve Feanor’un yemininden bahsetmedi.Kral Thingol Angrod’un sözlerini dinledikten sonra Doriath’a kimsenin yerleşmesine izin vermeyeceğini söyledi.

Bir seferinde Finrod ve kız kardeşi Galadriel,Thingol’un misafiri olmuşlar.Finrod Menegroth’un ihtişamına hayran olmuş.Yüreğine gizli ve daima korunan bir yerde krallık inşa etme isteği düşmüş.Ve bu planlarından Thingol’e bahsetmiş Kral Thingol bunu mantıklı bularak Narog Nehri’ndeki mağaraları anlatmış.Böylece Finrod Narog Mağaralarında Menegroth tarzı derin salonlar ve silah depoları inşa etmeye başlamış ve buraya Nargothrond denmiş.Ve mağaralar inşa edilirken Cücelerden çok büyük yardım alınmış ve Finrod onları en iyi biçimde ödüllendirmiş.Ve o günlerde onun için Cüceler tarafından Cücelerin en önemli eseri olan Nauglamir yaratılmış.

Gondolin şehri gizlice inşa edilirken Galadriel Menegroth’ta yaşıyordu. Bir gün Kraliçe Melian ile konuşurlarken Galadriel Melian’a Silmarillerden ve Finwe’nin Melkor tarafından öldürülmesini anlattı. Melian daha sonra Kral Elu Thingol’e Silmarillerden bahsetti. Böylece Noldor’un neden Valinor’dan ayrılıp Beleriand’a geldiklerini anladı.

Çok geçmeden Sindar arasında Noldor’un Beleriand’a gelmeden önce yaptıklarında dair söylentiler dolaşmaya başladı. Bu olaylar Finrod’un yeniden Thingol’u ziyaret etmesine rastlamıştı. Ve Thingol Finrod’un Noldor’un Beleriand’a gelmeden önce yaptıklarına dair hiçbir şey anlatmadığı için çok kızgındı. Finrod Noldor’un Thingol’un halkını küçük düşürecek hiç bir şey yapmadığını sadece geçmişteki hatalar yüzünden cezalandırılmanın haksızlık olduğunu söyledi. Thingol ” Akrabalarının sofrasına kanlı ellerinle anne soyunu katledip bundan hiç söz etmemen beni hayrete düşürüyor ” dedi. Finrod bunun üzerine kedere boğuldu ve Mandos’un hükmünden ve Losgar’da gemilerin yakılmasından bahsedip akraba katilleri ve hainler gibi isimleri haketmedikleri söyledi. Bunun üzerine Melian”Yine de Mandos’un hükmünün üzerlerinde olduğunu söyledi.”Ve gitmelerini istedi yinede istedikleri zaman dönebileceklerini ve kapılarının hiçbir zaman Noldor’a kapalı olmayacağını söyledi.

Fingolfin’in ölümünden sonra Angband kuşatması bitmiş Morgoth’un düşmanlarını birbirinden ayrılıp dağılmıştı.Gri Elflerin çoğu güneye kaçıp Doriath’a sığındı ve Kral Elwe Singollo tarafından kabul edildi.O günlerde Beleriand Krallığı güçlenmiş eski görkemli zamanlarına geri dönmüştü. Çünkü Kraliçe Melian’ın Kuşağının içine kötülük henüz girmemişti.

Yıllar yıllar sonra Esgalduin kıyısında Beren Kral Elu Thingol’un kızı Illuvatar Çocuklarının en güzeli Luthien’e rastlamış. Luthien’in elbisesi bulutsuz gök gibi bir mavi, gözleri yıldızla aydınlanmış akşam gibi griydi. Ve Beren onu gördüğü gibi aşık olmuştu bir süre onu dans ederken seyrettikten sonra ona Tinuviel diye seslendi. Kız şaşkınlık içinde ona bakakaldı. Beren yanına gitti. Ama Beren’e bakarken, yazgısı üzerine çöktü ve adamı sevmiş. Ve daha sonra sık sık buluşmaya başlamışlar. Ve başka hiçbir Iluvatar Çocuğu böyle bir mutluluğa sahip olmadı.

Lakin Ozan Daeron da Luthien’e aşıktı ve onları Thingol’a ihbar etti. Thingol bu olay karşısında çok sinirlenmişti. Çünkü kızını tüm Elf Prenslerinin üstünde görüyordu, hele ki Beren gibi ölümlü bir insanın karısı olmasına izin veremezdi. Bu yüzden kederli ve şaşkın bir halde Luthien ile konuştu. Luthien Beren’in öldürülmeyeceğine dair söz alıp onu babasının huzuruna getirdi. Babasının onu yakalatmasına izin vermeden onu saygın bir konuk gibi babasının huzuruna getirdi.

Thingol

Thingol: ”Buraya bir hırsız gibi gelip tahtıma davetsizce yaklaşmaya cesaret edende kim?”

Ama Beren Thingol’un ihtişamından korkuyla dolup cevap veremedi. Bu yüzden;

Luthien: O,Barahir oğlu Beren İnsanların Efendisi. Morgoth’un güçlü düşmanı”

Thingol: ”Bırak, Beren konuşsun”dedi.”Burada ne yapıyorsun ölümlü, neden ülkeni terk edip, sizin gibilere yasak olan ülkeye geldiniz.”

Beren: ”Yazgım Ey Kral!,Elflerin çok azının cesaret edebileceği bir şey,O tüm altın ve gümüşlerin üzerinde ve ne taş ne çelik ne Morgoth’un ateşi beni alıkoyabilir.Benim yazgım Iluvatar Çocuklarının en güzeli Luthien’dir.”

Thingol: ”İşte bu sözlerle ölümü hakettin Barahir oğlu Beren eğer düşüncesizce bir söz vermeseydim şu anda ölümü bulacaktın.”

Beren: ”Bana hakedilmiş veya hakedilmemiş bir ölüm verebilirsin ama casus ya da köle diyemezsin. Felagund’un Kuzey’in savaş alanında babam Barahir’e verdiği yüzük sayesinde hanedanım, kral olsun ya da olmasın hiçbir Elften böyle isimler haketmedi.”

Melian Thingol’a öfkesini dindirmesini söyledi. Çünkü Beren onun tarafından öldürülmeyecekti ama ölümü Thingol yüzünden olacaktı.

Thingol: ”Kızıma tek bir şekilde sahip olabilirsin. Benim için elinde Morgoth’un tacından bir Silmaril getir. O zaman Luthien elinin üstüne senin elini koyabilir.”

Sonraları Beren’in Melkor tarafından Silmaril’i ele geçirmeye çalışırken yakalandığı haberi geldi. Luthien Doriath’tan kaçarak Tol-in-Gaurhoth’tan kaçırmaya karar verdi. Bunun üzerine Elu Thingol Hirlion adlı ağacın gövdesine bir ev inşa ettirip Luthien’in orada yaşaması sağlandı. Ve hiçbir şekilde orayı terk edemeyecekti. Lakin Luthien ordan kaçmayı başardı. Ama Feanor’un çocuklarından Curufin ve Celegorm’a yakalandı. Ve Celegorm Luthien’i gördüğü anda ona aşık olmuştu. Ve Elu’yu kızıyla evlenmek için zorlamaya karar verdi.

Daha sonraları Luthien Huan’ın yardımıyla Nargothrond’tan kaçmayı başarıp Beren’i Tol-in-Gaurhoth’tan kurtardılar. Ve Angband’a gittiler. Burada Luthien’in çabalarıyla Beren Silmaril’i ele geçirdi. Ama Silmaril tam kaçarlarken Carcharoth tarafından Beren’in sağ eliyle birlikte yutuldu.

Luthien ve Beren Doriath’a ulaştıklarında Thingol onları bekliyordu.

Beren: ”Sözüme uyarak döndüm. Şimdi Luthien üstünde hak iddia ediyorum”

Thingol: ”O zaman Silmaril’i bana göster.”

Beren sol elini kaldırdı içi boştu. Sonra sağ kolunu kaldırdı ve o andan sonra ona Erchamion Tek-Elli Beren dendi. Bir süre sonra Carcharoth’un Doriath’a doğru geldiği haberi alındı. Bunun üzerine Kurt’un Avlanmasına karar verildi. Kurt’un avlanışı sırasında Beren ve Huan Carcharoth tarafından öldürülmüştü. Ama Carcharoth’ta öldüğü için Silmaril Elu Thingol’un eline geçti.

Melkor’a karşı yapılacak savaş için Elfler İnsanlar ve Cüceler ordu topluyorlardı. Kral Elu’dan da yardım istediler ama o yardım etmedi. Çünkü Maedhros ve kardeşleri Feanor yeminini hatırlayıp Silmaril’i istemişlerdi. Fakat Elu bunu reddetti. Doriath’tan sadece Beleg ve Mablung yardıma gittiler. Ama Elfler İnsanlar ve Cüceler Nirnaeth Arnoediad savaşında İnsanların ihanetiyle yenilmişlerdi.

Uzun zaman sonra Turin’in babası Hurin Kral’a Nauglamir’i hediye etmişti. Kral Cüceleri huzuruna çağırarak onlara Nauglamir’i yeniden yapmalarını söyledi ve Silmaril’ide ortasına yerleştireceklerdi.

Cüceler uzun uğraşlar sonunda Nauglamir’i yeniden yapmışlar ve ortasınada Silmaril’i yerleştirmişlerdi. Nauglamir sayısız mücehver ve ortasındaki Silmaril’in ışığını etrafa yayıyordu. Ve Cücelerin yanında tek başına olan Thingol onu boynuna takmaya hazırlanırken

Cüceler: ”Felagund Finrod için babalarımız tarafından yapılan Nauglamir’e hangi hakla sahip oluyorsun? Bu ona sade bir hırsız gibi Nargothrond’un karanlığından alan Hurin’in eliyle geldi.”

Ama Kral aslında Silmaril’i istediklerini anladı. Ve tek başına olmasını umursamayarak onlarla konuştu.

Thingol: ”Nasıl sizin gibi kaba ırktan gelenler, benden Yüce Kral Elu Thingol’den böyle bir şey istemeye cesaret eder?”

Ve aralarında gururlu bir şekilde dikilerek utanç verici sözlerle yaptıklarının bedeli ödenmeden Doriath’ı terk etmelerini emretti.

Cücelerin nefreti bu sözler üzerine hiddetlenerek alevlendi. Ve etrafını kuşatıp onu öldürdüler. Ve böylece Singollo Elwe, Doriath’ın Kralı, Iluvatar’ın Çocukları’nın arasında bir Ainu ile birleşen tek kişi böylece öldü.

Eğer Orta Dünya hayranıysanız, bizi TwitterInstagram ve Facebook üzerinden takip etmeyi unutmayın!

Yüzüklerin Efendisi dizisiyle ilgili son haberleri takip etmek için portalımıza, Orta Dünya ile ilgili tartışmalara katılmak için de forumumuza mutlaka bir göz atın.

YouTube ve Twitch kanallarımıza da bekleriz

Mutlaka Okuyun!

Pengolodh

Pengolodh

Hayatı Pengolodh, Nevrast’ta Sindar elfi bir leydi ile Noldor beyinin çocuğu olarak doğan bir Elfti. …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir