Bilbo Yüzük’ü Bulamasa Neler Olurdu?

Alternatif senaryolar serisinde bugün Bilbo Yüzük’ü bulamasa neler olurdu konusunu işleyeceğiz. İlk başlarda bu kadar olacağını tahmin etmemiştim ancak çok dramatik olaylar olurmuş. Okurken siz de çok üzüleceksiniz.

Hadi başlayalım o halde.

Bilbo Yüzük’ü bulamasa Gollum tarafından öldürülürdü.

Bilbo, karanlık mağarada yolunu bulmaya çalışırken, Gollum’la karşılaşmış ve Gollum’u bir bilmece yarışına davet etmişti. Birbirlerine sordukları birkaç bilmecenin ardından sıra tekrar Bilbo’ya gelmişti.

Bilbo’nun aklına Gollum’a sorabileceği bir bilmece gelmiyordu. Gollum ise Bilbo’yu sıkıştırıyordu. Birden elini istemsizce cebine attı. Fakat cebi boştu. Tam o sırada Gollum, yarışı kazandığını söyleyip suya dalmıştı. Bilbo ne yapacağını bilmiyordu. Gollum denen yaratık kendisini öldürecekti, artık bundan emindi. Ama kaçmalı mı beklemeli mi karar veremiyordu. Aklından bu düşünceler geçerken Gollum’un suyun içinde bir tepeye çıktığını görmüştü. Fakat birden garip yaratığın silueti ortadan kaybolmuştu.

Kılıcı Sting’i çekmişti Bilbo. Gollum’u gözden kaybettikten kısa bir süre sonra Gollum’un sesini duyar gibi olmuştu ama onu hala göremiyordu. Gollum’un tıslamaları artık daha yakından geliyordu. “Uzak dur benden!” diye bağırarak kılıcını boşluğa salladı hobbit. Cevap olarak yalnızca sessizlik vardı.

Birden üzerine birinin atladığını hissetti Bilbo. Bir şey üzerine atlamıştı fakat hala kimse görünmüyordu. Şaşkınlıktan bir an duraksamıştı ve bundan faydalanan Gollum, darbesiyle Sting’in Bilbo’nun elinden düşmesini sağlamıştı. Böylece Gollum Bilbo’yu öldürmüştü. Uzun yıllardır yediği en lezzetli yemek olacaktı Bilbo.

Thorin ve kafilesi katledilirdi.

Gandalf, cüceleri Goblin kralının elinden kurtardıktan sonra, Bilbo’nun hala mağarada olduğunu öğrenir ve onu kurtarmaya gitmeleri gerektiğini söylerdi. Fakat Thorin henüz Bilbo’yu kafilede istemediğinden Gandalf’ı reddetmiş, göreve devam etmeleri gerektiğini söylemişti. Böylece Gandalf, Bilbo’yu bulmak için mağaraya geri dönmüş, cüceler ise yollarına devam etmişti.

Gandalf, mağaralarda bir süre arasa da Bilbo’yu bulamamış, başına bir şey geldiğini anlayıp perişan bir halde mağaradan çıkmıştı. Bu sırada cüceler warg’ların saldırısına uğramıştı. Ağaçların  üstünde hapsolan grup, daha fazla dayanamamış ve bir bir ağaçtan düşmüş ve warg’lara yem olmuşlardı. Böylece Erebor Macerası başarısızlıkla sona ermişti.

Gandalf, Bilbo’dan sonra cücelerin başına gelenleri de görünce ümitsizlik ve çaresizlik içinde yeni bir plan yapmıştı. Smaug’un kesinlikle öldürülmesi gerektiğini düşünüyordu. Aksi halde Dol Guldur’dan yayılan kötülükle birleşirse neler olabileceğini biliyordu. Bu nedenle Demir Tepeler’e, Kral Dain’in yanına gitmeye karar vermişti. Fakat Dain, Thorin’in ölümünü öğrenince çok sinirlenmiş ve Gandalf’ı kovmuştu. 

Smaug’u öldürme düşüncelerine bir süre ara vermek zorunda kalmıştı. Çünkü yapacak başka işleri de vardı. Dol Guldur’dan yayılan kötülüğe daha fazla sessiz kalınamazdı…

Smaug çok büyük bir tehdit olmaya devam ederdi.

Erebor Macerası başarısız olduğu için ve diğer cüceler ve elfler Smaug’a karşı savaşmak istemedikleri için Smaug hala Erebor’da yaşıyordu. Sauron, Dol Guldur’dan sürülmüş, tekrar Mordor’a dönüp güçlerini toplamaya başlamıştı.

Sauron’un amacı Smaug’u kendi tarafına çekmekti. Bir ejderha savaşlarda kesin galibiyet demekti. Böylece Smaug’a haber göndermiş, kendisiyle birlikte savaşmasını istemişti. Karşılığında, çok daha fazla altın ve sınırsız yiyecek vaad ediyordu. Yiyecekten kastı elbette köle olarak aldığı elf ve insanlardı. Daha fazla altın ve yiyecek elfleri düşünen Smaug bu teklifi kabul etmişti.

Yüzük savaşı çok daha farklı şartlar altında olurdu.

Sauron bir yandan kendi güçlerini toplarken, diğer yandan ittifakı Saruman da Rohan’a saldırmak için kendi güçlerini topluyordu.

Gandalf, Sauron tehdidine karşı harekete geçmiş, bir plan oluşturmak için Saruman’ın yanına, Isengard’a gitmişti. Ancak burada Saruman’ın ihanetiyle karşılaşmış, esir alınmıştı. Gwaihir’in yardımıyla kuleden kurtulmuş ve önce Aragorn ve Elrond’a haber yollamış, ardından da Theoden Kral’ın yanına gitmişti.

Theoden’i Saruman’ın büyüsünden kurtarmıştı. Saruman, ihaneti ortaya çıkınca planlanan zamandan daha erken harekete geçmek zorunda kalmış, Rohan’a savaş açmıştı. Gandalf’ın yardımları sayesinde savaş kazanılmış, entleri de ikna etmesiyle Isengard temizlenmişti.

Bu sırada Aragorn Minas Tirith’e gitmeye karar vermiş, savaş anında halkının yanında olması gerektiğini düşünmüştü. Halbarad ve beraberindeki kolcularla birlikte atını sürmüştü Minas Tirith’e. Ancak, savaş zamanı iç karışıklıkla uğraşmak istemediği için kimliğini gizlemişti. Kolcuların lideri olarak gelmişti Minas Tirith’e.

Sauron’un zaferinden kaçınılamazdı.

Sauron’un birlikleri Osgiliath’ı almış ve Minas Tirith’e ulaşmışlardı. Kuşatma böylece başlamıştı. Cümle Kapısı yıkılmış, Witch King, içeri adımını atmıştı. Tam Gandalf karşısında dikildiği sırada, Rohan orduları gelmiş ve geri dönmek zorunda kalmıştı.

Rohan orduları umut getirmişti ancak Sauron’un orduları sadece meydandakilerle sınırlı değildi. Haradhrim orduları da savaş alanına ulaşmıştı. Ayrıca Güney’den gelen Umbar korsanları da vardı. Ama en büyük silahını sona saklamıştı. Ejderha Smaug…

Smaug’un gelişi insanların tüm umudunu ve cesaretini kırmıştı. Ejderha alevler saçarak Minas Tirith’i ateşler içinde bırakıyordu. Tüm katlara saldırıyor, evleri yakıp yıkıyordu. Tüm okçular Smaug’a nişan alıyorlardı ancak okları hiçbir şey yapamıyordu.

Böylece Sauron savaşı kazanmıştı. Smaug ödül olarak Minas Tirith’te ölen herkesi yemişti. Böylece iyice büyümüştü. Kara Ancalagon’un yarısı kadar olmuştu.

Aragorn ve Gandalf, yeni bir direniş oluşturmak için son anda kaçabilmişlerdi.

Elfler ve insanların son direnişi.

Orta Dünya’da kalan son elfler, Galadriel önderliğinde insanlarla son bir ittifak kurmuştu. Sauron’a karşı koymanın başka bir yolu yoktu çünkü. Son direniş noktaları Ayrıkvadi olmuştu.

Bu sırada Smaug Ayrıkvadi’ye kadar olan yüm yerleşim yerlerini yakıp yıkmıştı.

Sauron’un orduları, tüm gücüyle Ayrıkvadi’ye ulaşmışlardı. Hatta bu sefer, Moria’da bulunan Balrog‘u da ordularına katmıştı. Dokuzlar, Balrog, Smaug, sayısız ork ve troll. Bu şekilde kuşatılmıştı Ayrıkvadi.

Galadriel, Elrond, Glorfindel, Celeborn, daha nice elf beyleri ve Gandalf‘ın olanca gücüyle Sauron’un ordularına karşı konuluyordu. Balrog Gandalf’la olan birebir mücadelede durdurulmuştu. Ancak Smaug ile baş edemiyorlardı.

Üç Yüzük’ün de gücüyle Sauron’un ordularının büyük kısmı mağlup edilmiş, Sauron ordularını geri çekmek zorunda kalmıştı. Ancak ikinci bir saldırıya koyacak güçleri kalmamıştı. Bunu bilen Sauron, tekrar büyük bir ordu toplamış, Ayrıkvadi’yi ikinci kez kuşatmıştı.

Bu sefer, yine zorlanmış ancak sayısı azalan elf ve insanların karşı koyacak gücü kalmaması sebebiyle savaşı kazanmıştı. Eğer Smaug olmasaydı bu savaşı da kazanamazdı. Ancak bir ejderha gerçekten de kesin bir galibiyet demekti.

Bütün elf beyleri, Galadriel, Gandalf ve Aragorn öldürülmüştü. Smaug afiyetle hepsini yemişti. Artık büyüklüğü inanılmaz boyutlara ulaşmıştı.

Öbür yandan Sauron diğer direniş noktalarındaki savaşları da kazanarak, Orta Dünya’nın hakimi olmuş ve Yüzük’ü daha rahat aramaya başlamıştı. Yüzük, Sauron’un hakimiyetinden sonra Sauron’un çağrısını daha kuvvetli duymaya başlamış, Gollum’u terk etmişti. Bir orkun eline geçmişti. Ork Yüzük’ü kullanmış, Sauron bunu fark etmiş ve sonunda Yüzük’üne de kavuşmuştu…

Bilbo Yüzük’ü bulamasa neler olurdu, görmüş olduk. Umarım beğenerek okumuşsunuzdur. Yorumlarınızı bizimle paylaşabilirsiniz.

YouTube ve Twitch kanallarımıza da bekleriz.