Dunland

Dunland

Dunland

Rohan’ın batısında Rohirrim’lere düşman Vahşi İnsanların yaşadıkları yerdi. Toprakları Dumanlı Dağların güneybatısında yer alıyordu. Bu bölge aynı zamanda Enedwaith diye anılırdı. Kuzey toprakları hoş ve yeşildi ama bu güzel topraklar Glanduin Nehri’nde sona eriyordu. Batı topraklarının sınırı Büyük Kuzey-Güney Yoluna kadardı, güney toprakları ise Isen Nehri’nde bitiyordu.

Dunland topraklarında başlangıçtan beri İnsanlar hüküm sürmekteydi. Dunlandlılar esmer ve koyu saçlı insanlardı. Ortak Lisan’ı konuşmaz kendi lisanlarını konuşurlardı. Bazıları çiftçilik yapardı.

Ataları Haleth ya da Haladin Evi’ndendi. Beleriand’ın düşüşünden sonra pek çok insan Numenor’a gitmiş bazıları geride kalmıştı. İlk çağda Druedin insanları ile birlikte yaşıyorlardı. İkinci Çağda daha çok Numenor’la ilişki kurmuşlardı. Numenorluların gözünde Dürüst insanlar ve büyük savaşçılardı. Ataları Ak Dağlar’dan geliyordu, aynı zamanda daha sonradan Isildur’a verdikleri yemini tutmadıkları için lanetlenen Dağlı adamlarla uzaktan akrabaydılar.

Ataları muhtemelen İkinci Çağın başlarında Ak Dağlar’dan kuzeye göç etmişti. Dunland halkı ilk olarak Puslu Dağların güneybatısındaki vadilere yerleşmişti. Başlarda Enedwaith ormanlarında dağınık olarak yaşıyordu. Ama Numenorluların gelip ormanları gemi yapımı için yok etmesinden sonra  Dunland diye anılacak Dağların eteklerindeki topraklara yerleştiler.

Gondor ve Arnor Krallıkları İkinci Çağın 3320 yılında kurulmuş ve Enedwaith Dunland topraklarından ayrılmıştı. Ama Gondorlular asla buraya yerleşmemiş bu topraklar sadece Gondor ve Dunland arasındaki sınırı teşkil etmişti.

Üçüncü Çağın 1150’li yıllarında Stoorlar(Bir Hobbit cinsi) Dunland’a gelmişti. Stoorlar 1630’a yani 500 yıl kadar burada yaşamış sonra Shire’da yaşayan akrabalarına katılmak için buradan ayrılmışlardı.

1636 yılında Büyük salgın Dunland’a da zarar verdi, ama halkın kendilerini korumaları sayesinde diğer halklar kadar etkilenmediler. Kralların soyu tükendikten sonra, Gondor zayıflamaya başladı ve Enedwaith artık Gondor’un bir parçası değildi.

Puslu Dağların Dunland’a göre karşı tarafına düşen Gondor topraklarının adı Calenardhon’du. Bu topraklardaki nüfus Sauron doğuda güç kazanmaya başladığı yıllarda azalmıştı. Dunlandlılar bunu fırsat bilmiş ve Calenardhon topraklarına yerleşmeye başlamıştı. Ama 2510’da Genç Eorl’un Gondor’a yaptığı yardımlardan sonra Calenardhon toprakları Eorl’a verilmiş ve bu topraklar Rohan adını almıştı.

Kral Brego ve Kral Aldor zamanında Rohanlılar Dunland’a saldırmış ve burada yaşayanlar topraklarından sürülmüştü. Bu olaydan sonra Rohan’ın daimi düşmanı olmuşlardı.

Dunland

2700’lü yıllarda tekrar Rohan topraklarına saldırmaya başlamıştı. Rohan’ın atlarını çaldılar, Batıağıl’ı işgal ettiler, Fangorn Ormanı ve Isengard civarlarına yerleştiler. Isengard Gondor’un bir ileri karakoluydu. Kalenin yönetimi Dunland kanı taşıyan bir ailenin yönetimindeydi. Ve Isengard’ın yöneticileri Dunlandlıların kendi topraklarına yerleşmelerine izin verdiler.

Rohan Kralı Deor 2710’da Dunlandlıları yenip Batıağıl’dan sürmüş ama Isengard topraklarından atamamıştı. Gondor Vekilharcı Egalmoth Rohan’a yardım yollamamış bu yüzden Isengard bir süre daha Dunlandlıların elinde kalmıştı.

Rohan Geçidinin batısının yanındaki Isen ve Adorn Nehirleri arasında yer alan topraklar Rohan’ın Batı sınırları diye anılırdı. Batı sınırları Rohan toprakları içinde kalıyordu ama orada yaşayan halk Dunlandlılara daha çok benzerdi. Bu toprakların yöneticisi Freca adındaki güçlü ve varlıklı Rohan Lorduydu. Freca Freawine zamanında izinsiz olarak topraklarına bir kale inşa edip topraklarını kendi adına genişletecek kadar cüretkâr hale gelmişti. Helm Kral olduktan sonra ona hiç güvenmedi fakat divanına çağırmaya devam etti ama Freca canı isteyince gelmeyi tercih etti.

2754 yılında Freca Helm’in divanına katılmış ve Helm’in kızını oğlu Wulf’a istemişti. Fakat Helm ona gülmüş;

”Buraya son geldiğinden beri bayağı olgunlaşmışsın Freca fakat mide olarak.”

Bunun üzerine divandakiler buna güldü çünkü Freca gerçekten çok şişmandı. Freca bir öfkeye kapıldı ve en sonunda şöyle dedi;

”Asa ile yürümeyi reddeden yaşlı krallar en sonunda dizlerinin üzerine düşerler.”

Ve Divan’ı terk etmeye kalkıştı.

Helm: ”Gel! Oğlunun teklifi imkânsız. Bırakalım Freca ve Helm onu sonra halletsin. Ama şimdi kral ve divanının konuşması gerekenler var.”

Divan sona erdiğinde, Helm elini Freca’nın omzuna koydu;

Helm: ”Bir kral evinde kavgaya izin vermez fakat erkekler dışarıda özgürdür.”

Ve Freca’yı önünde Edoras’tan çıkmaya zorladı. Peşlerinden gelen Freca’nın adamlarına döndü;

”Defolun! Şahide ihtiyacımız yok. Bu özel meseleyi kendi aramızda halledeceğiz. Eğer hevesliyseniz gidin ve benim adamlarımla konuşun!”

Kral’ın adamlarına dönüp baktıklarında onların kendilerine sayıca ezdiklerini gördüler ve geri çekildiler.

Helm: ”Şimdi Freca önünde sadece Helm duruyor silahsız ve zırhsız. Fakat sen zaten konuşma hakkını kullandın şimdi sıra bende. Freca, aptallığın midenle eşit büyüyor. Bir asadan bahsettin! Eğer Helm kendisine uzatılan asayı sevmezse onu kırar. Hem de HEMEN!”

Böyle dedikten sonra Freca’ya öyle bir yumruk savurdu ki geriye düşüp kala kalan adam bir süre sonra da öldü. Bu olaydan sonra Kral Helm Balyozel lakabını aldı.

Bu olaydan sonra Helm Freca ve oğullarını Rohan’ın düşmanı ilan etti ve görüldükleri yerde avlanmalarını emretti.

Freca’nın oğlu Wulf 2758’te ordusunu toplamış ve Rohan’ı istila etmişti. Gondor Rohan’a yardım gönderememiş çünkü eş zamanda Umbar korsanları ve Haradlılar da saldırıya geçmişti. Bazı Umbar korsanları ve Haradlı insanlar yardım için gelmiş Rohan hem batıdan ve doğudan kuşatılmıştı.

Wulf Edoras’ı ele geçirmiş Tekev’in kapılarında Helm’in oğlu Haleth’i katletmiş ve Altın Konak tahtına oturmuştu. Birçok Rohirrim katledilmiş kurtulanlar dağların içine kaçmıştı. Kral Helm halkının büyük bir kısmını Miğfer Dibi’ne götürmüş geri kalanını ise yeğeni Frealaf komutasında Dunharrow’a yollamıştı.

Dunland

2758 yılında Rohan’ı ikinci bir felaket vurmuş Uzun Kış başlamış birçok Rohirrim açlıktan ölmüştü. Kral Helm pek çok defa Dunland kamplarına baskın yapmış ve pek çok Dunlandlıyı çıplak elleriyle katletmişti söylenenlere göre tanrıların kutsadığı sanılan Helm’in silahı olmadığı zaman ona hiçbir silah işlemezmiş. Helm 2759 yılının bir akşamı son kez borusunu öttürmüş ve Miğfer’den dışarı çıkmıştı. Sabah olduğunda Rohanlılar onun donarak öldüğünü görmüş ama hikâyelerin dediğine göre dizleri bükülmemişti. Dunlandlılar tüm Rohanlılar içinde en çok Kral Helm’den korkmuştur ve Dunland efsaneleri Helm’in öldürdüğü insanları çiğ çiğ yediğini yazar.

2759’da Uzun Kış’ın bitiminde Frealaf geri dönmüş Edoras’ı ele geçirmiş ve Wulf’u öldürmüştü. Gondor’dan da yardım gelmiş Dunlandlılar Rohan’dan hatta Isengard’dan dışarı sürülmüştü. Gondor Vekilharcı Beren Isengard ele geçirildikten sonra Rohan’ın batısını koruması için Isengard yönetimini Saruman’a vermişti.

Bir grup Cüce Ejderha Smaug’un Yalnız Dağı ele geçirmesinden sonra Dunland’a gelmişti. Cüceler oraya Thror komutasında gelmişti aynı zamanda II. Thrain ve oğlu Thorin Meşekalkan da gelenler arasındaydı. Ama Cüceler kısa bir süre orada yaşadı. Birçok Cüce oradan ayrılıp 2793’ten 2799’a kadar süren Cüce-Ork savaşlarına katıldı. Sadece sağ kalan az sayıdaki Cüce 2802’de Mavi Dağlar’a gitmek için Dunland topraklarına döndüler.

Rohan’dan sürülmelerine rağmen Isen ve Adorn nehirleri arasındaki Batı sınırlarında yaşamaya devam etmişti. Ama Rohan Kralı Folcwine orayı da işgal etmiş ve Batı sınırlarını geri almıştı.

Saruman Rohan’ı ele geçirmek için Dunlandlıların Rohan’a olan nefretini tekrar körüklemiş ve onlardan bir ordu oluşturmuştu. Pek çoğu Saruman’ın ordusuna katılmıştı. Saruman ters-beslemeyle Orka benzeyen insanlar yaratmıştı bu denemede kullanılan insanlar Dunlandlılar olabilir.

Saruman’un kişisel hizmetkârlarını Ork kanı taşıyan Dunlandlılardan seçmişti çünkü onlar Orklara göre çok daha güvenilirdi. Mesela Şaşı-Gözlü Güneyli Bill Eyrelti Shire’daki Saruman’ın baş ajanıydı. Saruman pipo-otu almak için Dunlandlı adamları Shire’a gönderiyordu ama asıl görevleri Gandalf’ın yaptıklarını gözlemekti.

3019 yılında Saruman’ın emriyle pek çok Dunlandlı Shire’a gitti ve oradaki Hobbitlere zorbalık yapmaya başladılar.

Isen Nehri Muharebelerinde ve Miğfer Dibi Muharebesinde Rohan’a karşı savaştılar hatta Theoden’in oğlu Theodred’i ağır bir şekilde yaralayıp ölümüne sebep olanlar iri baltalar taşıyan Dunlandlılardı.

Miğfer Dibi Savaşı başlarda Saruman’ın kuvvetleri için iyi gidiyordu. Şafağa yakın saatlerde Rohan kuvvetleri geri çekilmişti. Dunlandlılar “Krallarını yakalayacağız. Forgoil’e ölüm! Samankafalara ölüm! Kuzey’in hırsızlarına ölüm!”diyerek zafer naraları atmaya başlamışlardı bile.

Lakin şafağın dağların ardından görünmesiyle Theoden süvarileriyle Miğfer Kapısı’ndan çıkıp hücuma geçti. Kapılardan aşağıya coşarak aktılar, geçitten süpürüp geçtiler ve İsengard orduları arasından, otlar arasındaki yel gibi geçip gittiler. Arkalarında, Miğfer Dibi’nden, mağaralardan çıkan ve düşmanı süren adamların naraları duyuluyordu. Kaya’da bırakılan bütün adamlar akmaya başladı. Ve tepelerde çalınan boru sesleri durmadan yankılandı. Atlarını sürmeye devam etti kral ile yoldaşları. Önlerindeki komutanlar ve savaşçılar ya düşüyor, ya kaçıyordu. Ne ork, ne insan karşı durabildi onlara. Arkaları Süvariler’in kılıçlarına ve mızraklarına, yüzleri de vadiye dönmüştü. Orklar bağrıştılar, ağlaştılar, çünkü günün yükselmesiyle hem korkuya hem de büyük bir hayrete kapılmışlardı.

O sırada Gandalf ve Erkenbrand da Isen Nehri Muharebelerinden kurtulan Rohirrim’lerle yardıma gelmişti. Ve zafer çığlıkları atan Dunlandlılar bir anda kendilerini esir alınmış bir halde buldular. Ama çok şaşırmışlardı çünkü Saruman’ın onlara söylediği gibi Rohanlılar onları canlı canlı yakmamış sadece ölülerin gömülmesinde ve Miğfer Dibi’nin tamirinde çalıştırmışlardı.

Daha sonra Dunlendinglerin evlerine dönmesine izin verildi. Geri gönderilmelerinin tek şartı Rohan’a karşı bir daha asla silahlanmamaktı. Aragorn’un taç giyme töreni için Gondor’a elçiler yollamışlardı.

3 Kasım 3019’da Saruman’ın Shire’daki Dunlandlı ajanları Subaşı Savaşı’nda Shire’dan atıldı. Bu savaş aynı zamanda Yüzük Savaşı’nın son muharebesidir.


Eğer Orta Dünya hayranıysanız, bizi TwitterInstagram ve Facebook üzerinden takip etmeyi unutmayın!

Yüzüklerin Efendisi dizisiyle ilgili son haberleri takip etmek için portalımıza, Orta Dünya ile ilgili tartışmalara katılmak için de forumumuza mutlaka bir göz atın.

YouTube ve Twitch kanallarımıza da bekleriz.

 

Mutlaka Okuyun!

Philippa Boyens ile The War of the Rohirrim (Rohirrim’in Savaşı) Röportajı

TheOneRing, The War of the Rohirrim (Rohirrim’in Savaşı) animasyon filminin yapımcılarından Philippa Boyens ile gerçekleştirdikleri …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir