Saruman Yüzük’ü Ele Geçirse Neler Olurdu?

Nihayet, uzun zamandır beklediğiniz alternatif senaryo ile karşınızdayız: Saruman Yüzük’ü ele geçirse neler olurdu? Saruman hayranlarının hep hayali olmuştur bu konu. “Ah Saruman Yüzük’ü ele geçirse neler olurdu neler…” Orta Dünya’ya sanayi gelirdi, teknoloji gelirdi ve daha bir sürü hayal.

Peki gerçekten Saruman Yüzük’ü ele geçirse neler olurdu? Hadi hep beraber bakalım.

Saruman Yüzük’ü ele geçirir

Yüzük Kardeşliği, Lorien’den yola çıktıktan sonra Amon Hen’e ulaşmış, burada kamp kurmuşlardı. Saruman, Uruk-Hai ile beraber büyük bir grup warg ekibi de göndermişti. 

Kardeşlik, nereye gideceklerini tartışırken, Frodo düşünmek için süre ve yalnız kalmayı istemişti. Boromir, Frodo’nun yalnız kalmasını fırsat bilmiş ve onu Minas Tirith’e gitmesi için ikna etmek isterken Yüzük’ün etkisi altına girmiş, kontrolünü kaybetmiş ve Yüzük’ü Frodo’dan almaya çalışmıştı. Frodo Yüzük’ü takarak görünmez olmuş ve Boromir’den kurtulmuştu. Boromir, hatasını anlayıp pişman bir şekilde Grup’un yanına dönmüş ve olanları yarım yamalak anlatmıştı. Boromir’in anlattıklarından sonra herkes dağılmış, Frodo’yu aramaya başlamıştı.

İşte o an, uruklar Kardeşlik’e saldırmıştı. Boromir, Merry ve Pippin’i korumaya çalışırken yediği ok darbeleriyle düşmüş, hobbitler yakalanmıştı. Tam bu sırada Sam, Frodo’nun ne yaptığını anlamış, kayıkların oraya geri dönmüştü. Ancak, bir kayığın kendi kendine nehre açıldığını gördüğü an warg’larla gelen uruklar Sam’i yakalamıştı. Boş kayığın üzerinden bir çığlık yankılanmıştı. Frodo, Sam’in yakalanmasına kayıtsız kalamamış, ümitsiz bir şekilde onu kurtarmaya karar vermişti. Böylece boş kayık, tekrar kıyıya gelerek durmuştu. Uruklar, görünmez bir şeyin saldırısına uğruyorlardı. Birkaç uruk ölmüştü ama sonunda uruklar, toprakta çıkan ayak izlerinin yardımıyla Frodo’yu yakalamışlardı. 

Warg sürücüleri hızlı bir şekilde Isengard’a dönmek için harekete geçmişlerdi. Diğer urukları beklemeye niyetleri yoktu. Çünkü grubun lideri, bu buçukluklardan birinde Saruman’ın istediği bir şeyin olduğunu biliyordu. Görünmez bir buçukluk, muhtemelen aradıkları şeydi. Böylece hızlı bir şekilde Isengard’a ulaşmışlar ve hobbitleri Saruman’a teslim etmişlerdi.

Saruman Yüzük’ü kullanıyor

Frodo ve Sam, kısa bir süre konuşma fırsatı bulmuşlardı. Ne olursa olsun ikisi de ölmeden Saruman Yüzük’ü ele geçiremeyecekti. Ancak Saruman’ın sesinden haberdar değillerdi… 

Saruman hobbitlerle büyülü sesinin de yardımıyla güzel güzel konuşmaya başlamıştı. Yüzük’ün kendisinde olması halinde her şeyin daha iyi olacağını, Sauron tehdidinin ortadan kalkacağını anlatmıştı. Sam, çabucak ikna olmuş, Frodo’nun Yüzük’ü Saruman’a vermesini istemişti. Ancak Frodo, hem Yüzük’ten ayrılma düşüncesiyle hem de Saruman’ın niyetini bilmesi nedeniyle tam olarak ikna olmamıştı. Belki de Yüzük ona engel oluyordu. Çünkü, Saruman’a giderse bir daha efendisine dönemeyeceğini biliyordu. Ancak, Saruman Frodo’dan Yüzük’ü kendisine vermesi için rica etmişti. Sesi, bu sefer öyle güçlüydü ki, Frodo da karşı koyamamış, kendi rızasıyla Yüzük’ü çıkarıp Saruman’a vermişti.

Aslında buna gerek yoktu, istese zor kullanarak da alabilirdi Yüzük’ü Frodo’dan. Fakat hem sesinin gücünü buçukluklara göstermek istemiş, hem de buçukluklarla alay ederken daha fazla keyif almak istemişti.

“Aptallar!” diyerek gülmeye başlamıştı Saruman. Ama bu sefer sesinde bir büyü yoktu. Hobbitler, karşılarında ürkütücü, yaşlı bir adam görüyorlardı. Büyünün etkisinden tamamen çıkmışlardı. Konuşamıyorlardı bile. “Peşine takıldığınız Gri Gandalf’ın sizi götüreceği yer başka bir yer olamazdı.” diyerek, hobbitlerle alay etmeye devam etmişti. Sonunda Saruman Yüzük’ü ele geçirmişti. Çok uzun yıllardır bu anı bekliyordu.

Hobbitleri kölesi yapıp, Isengard’ın derinliklerinde çalıştırmaya başlamıştı. Kendi kendilerine ölürlerse ölülerdi. Hemen, Yüzük’ü kullanmaya çabalamış, birkaç gün sonunda Yüzük üzerinde irade sağlayabilmişti.

Sauron, Saruman’ın hizmetine giriyor

Saruman, Yüzük’ü kullanmaya başladıktan sonra, gücünün inanılmaz arttığını hissetmişti. Zaten kendisi güçlü bir Maia idi. Bunun üstüne, bir de Sauron’un gücünün büyük bir kısmı… Özellikle sesinin gücü çok daha fazla artmıştı. Amacı yeni Karanlıklar Efendisi olmaktı. Bu nedenle ilk olarak Sauron’un bir tehdit olmasını engellemek istemişti.

Uzun zamandır Palantir’e bakıp, Sauron’la iletişim kurmamıştı. Ama artık zamanı gelmişti. Palantir’e bakmış, Sauron’la iletişimi kurduktan sonra Yüzük’ü ele geçirdiğini söylemiş ve ona meydan okumuştu. Daha da ileri gitmiş, Sauron’dan, yardımcısı olmasını istemişti. Sauron gibi bir yardımcı Orta Dünya’yı ele geçirmesinde çok faydalı olurdu.

Ancak Sauron, bu sözlerin üzerine çok hiddetlenmişti. Bir Maia’nın, Yüzük’ü ele geçirip kullanması ve kendisine meydan okunması, hele hele yardımcı ol denmesi onu çok öfkelendirmişti. Dokuzlar’ı hemen Isengard’a, Saruman’dan Yüzük’ü almaları için göndermişti. Ancak zaten Saruman’ın da istediği tam olarak buydu. Yüzük tayflarının iradesi Tek Yüzük’e bağlıydı. Saruman, hem Yüzük’ün gücüyle, hem de sesinin gücüyle Dokuzlar’ı kendi tarafına çekmişti. 

Böylece bir kez daha Palantir’e bakıp Sauron’la konuşmuştu. Dokuzlar’ın da artık kendi tarafında olduğunu söyleyip, teklifini yinelemişti. Sauron, o an için Saruman’ı mağlup edemeyeceğini anlamış, bir fırsat anını kollayıp Yüzük’ü ele geçiririm düşüncesiyle Saruman’ın teklifini kabul etmişti. Yani artık Mordor, Isengard için çalışıyordu.

Saruman Yüzük’ü ele geçirse, iyiler neler yapardı?

Amon Hen’den sonrası

Boromir ölmüştü. Daha da kötüsü, hobbitler yakalanmıştı. Aragorn, Legoas ve Gimli’nin yapacağı tek şey, urukların peşinden gitmekti. Üçünün de aklında tek bir soru vardı, “Yetişemezsek ve Saruman Yüzük’ü ele geçirse ne olur?” Bu düşünceyle, mümkün oldukça dinlenmeden urukların peşinden gitmişlerdi.

Merry ve Pippin’i alan uruklar yine Eomer ve Rohirrim’e Fangorn’un önünde yakalanmış, öldürülmüşlerdi. Aragorn, Legolas ve Gimli Fangorn’da Gandalf ile karşılaşmışlardı. Saruman, Yüzük’ü taktığında Gandalf onu hissetmişti. Saruman’ın Yüzük’ü ele geçirdiğini hızlıca anlatmış ve Rohan’a gitmeleri gerektiğini söylemişti. Theoden’i çok geç olmadan kurtarmaları gerekiyordu.

Böylece Rohan’a ulaşmış ve Theoden’in huzuruna çıkmışlardı. Gandalf, Theoden’i kurtarabilmişti. Çünkü, Theoden’in üzerindeki büyü, henüz Saruman Yüzük’ü ele geçirmeden önce yapılmıştı. Rohan ordusu Miğfer Dibi’ne çekilmiş, savaşın gelmesini bekliyordu. Gandalf, ülkenin içinde yayılmış olan birlikleri toplamak için gitmişti. Daha sonra Erkenbrand’ın liderliğinde topladıktan sonra, tüm birlikleri Miğfer Dibi’ne yönlendirmişti. Fakat kendisi gitmemişti, onun yapması gereken başka bir işi vardı.

Elfler ne yapardı?

Galadriel ve Elrond da tıpkı Gandalf gibi, Saruman Yüzük’ü kullandığı an bunu hissetmişlerdi. Hemen Güç Yüzüklerini çıkarmışlardı. Fakat, bu yüzüklerle yapılan her şey yok oluyordu. Ayrıkvadi ve Lorien’in gücü zayıflamıştı. 

Artık yapabilecekleri tek bir şey vardı; henüz Saruman tam güçlenmeden ona saldırmak. Ancak, Lorien’e Mordor’dan bir saldırı yapılmıştı. Bu da gecikmelerine sebep olmuştu. O saldırıyı savuşturduktan sonra, Gandalf, Elrond ve Galadriel, elf ordularıyla beraber Isengard’a yürümüşlerdi.

Entler saldırıyor

Merry ve Pippin’in “aceleci tavırlarıyla” entler Isengard’a saldırmaya karar vermiş ve yola koyulmuşlardı. Saruman, henüz bir yere harekete geçmemiş, gelecek olan saldırıları tahmin edip beklemişti. İlk olarak entler gelmişti. Entler konusunda hazırlıksız yakalanmıştı. Fakat artık bunun bir önemi yoktu, Çünkü Yüzük kendisindeydi.

Saruman, Yüzük’ün gücüyle, tam bir ent katliamı yapmıştı. Ordularının bir kısmı yok yolmuştu ancak, büyülerle büyük ateşler yaratmış ve tüm entleri yakmıştı. Isengard’ın hemen yakınında bulunan Mery ve Pippin de ele geçirilmişti. Saruman onları da büyük bir zevkle Frodo ve Sam’in yanına göndermişti. Buçukluklardan nefret ediyordu.

Mordor, Gondor’a saldırıyor

Saruman, Palantir aracılığı ile Denethor’u da sesinin etkisi altına almıştı. Denethor, şehir savunmasının kurulmasını geciktiriyordu. Bir yandan da Saruman, Sauron’dan Gondor’a saldırmasını istemişti. Böylece şehir savunması tam olarak kurulmamış olan Minas Tirith düşmüştü. 

Mordor orduları hemen, Isengard’a doğru harekete geçmişti. Isengard’da büyük bir savaş olacaktı.

Isengard’da büyük savaş

Saruman’ın harekete geçmeyeceği anlaşılınca, Rohan orduları da, Theoden ile birlikte Isengard’a yürümüşlerdi. Artık, Isengard’da son büyük bir savaş yapılacaktı.

Dokuzlar, elf ve insan ordularının tepesinde uçarak, yüreklerine korku salıyorlardı. Yüzük’ün kullanılması nedeniyle, tayfların güçleri de artmıştı. En sonunda bütün ordular bir araya toplanmıştı. Elfler ve insanların sayıları, Saruman’ın ordularından daha fazlaydı. Ancak, Saruman’ın gücüyle beraber, uruklar eskisinden daha kuvvetli ve korkusuzlardı. Sonunda savaş başlamıştı.

Savaş, Saruman’ın istediği gibi gitmiyordu. Birkaç günün sonunda elf ve insan orduları Isengard’ın içine girmişlerdi artık. Ancak girene kadar çok kayıp vermişlerdi. Ayrıca Saruman ve Yüzük Tayflarının gücü bir türlü alt edilemiyordu. 

Bu sırada, Aragorn, Legolas ve Gimli Dimholt’a gitmişlerdi. Gondor’un kuşatıldığını öğrenmişlerdi ve Mordor ordularının bir sonraki duraklarının neresi olacağını biliyorlardı. Galadriel’in tavsiyesiyle ölü orduyu toplamaya gitmişti. Ölüler, Aragorn’a cevap vermiş ve Mordor orduları yok edilmişti.

Bu durumu gören Saruman, savaş meydanına çıkmaya karar vermişti. Kısa bir süre savaşın durumunu dengelemişti. Gücü inanılmazdı. Orduların üzerine şimşekler yağdırıyor, yüzük tayflarıyla beraber yarattığı korkuyla elfler ve insanların savaşamayacak duruma gelmelerini sağlıyordu.

Gandalf, Galadriel, Celeborn ve Elrond, Saruman ve Dokuzlar’a karşı

Gandalf, bu durumun daha fazla devam edemeyeceğini anlamıştı. Böylece, Galadriel, Elrond ve Celeborn ile birlikte öne çıkarak, Saruman’a meydan okumuştu. Saruman, Gandalf’ın bu kibrini görüp öfkelenmişti. Yüzük tayflarıyla beraber karşılık vermişti Gandalf’a. Böylece, Gandalf, Elrond, Galadriel ve Celeborn; Saruman ve Dokuzlar’la kıyasıya bir büyü savaşına girişmişlerdi.

Her yere yeşil, mavi ve çeşitli renklerde ışıklar saçılıyordu. Çok korkunç bir savaştı. Gandalf, ak olduktan sonra çok daha güçlü olmuştu fakat yine de Tek Yüzük’ü kullanan Saruman’la baş edemezdi. Özellikle Cadı Kral’ın güçleri çok artmıştı, bir türlü yok edilemiyordu.

Elfler iyice yorulmuştu, daha fazla baş edemeyeceklerdi. Gandalf, Saruman’ı kendi üzerine çekmiş, elflerden uzaklaştırmıştı. Galadriel, Elrond ve Celeborn 9 Nazgul ile baş başa kalmıştı. Böyle daha çok şansları vardı fakat, 6 tane Nazgul’u yok edebilmelerine rağmen, Cadı Kral’ın da etkisiyle daha fazla dayanamamış ve öldürülmüşlerdi.

Saruman ise Gandalf’la birebir savaştığı için keyifliydi. “Zamanında bana katılmanı teklif ettiğimde kabul etmeliydin eski dostum. Şimdi bu budalalığının bedelini ödeyeceksin!” demişti. Bir süre daha büyülerle savaşmışlar, fakat sonunda Saruman, Gandalf’ı öldürmeyi başarmıştı.

Gandalf ve diğerleri yok edildikten sonra orduların yok edilmesi de zor olmamıştı. Böylece Saruman, Orta Dünya üzerindeki hakimiyetini ilan etmişti.

Tüm Orta Dünya Saruman’ın kontrolünde

 

Artık, yavaş yavaş tüm Orta Dünya’yı ele geçirmenin vakti gelmişti. Ayrıkvadi ve Lorien’i yakıp yıkmış, Shire ve diğer bölgelere dokunmamıştı. Hobbitler ve diğer insanları kendine bağlamıştı.

Cüceleri ise bir kısmını yok etmiş, bir kısmını sesinin gücüyle kendi tarafına çekip, birbirlerine öldürtmüştü. Bundan da büyük zevk alıyordu. Sauron, Saruman’a, Valinor’a saldırmasını, oraları da ele geçirebileceklerini anlatıyordu sürekli. Ancak Saruman akıllıydı. Numenor tarihini, bunu yaparsa başına gelebilecekleri biliyordu. O yüzden bunu kabul etmemiş, Orta Dünya’nın Karanlıklar Efendisi olmayı seçmişti… 

Evet, yazımız burada sonra eriyor. Umarım beğenerek okumuşsunuzdur. Yorumlarınızı bizimle paylaşmayı unutmayın!

YouTube ve Twitch kanallarımıza da bekleriz.