IGN, Güç Yüzükleri dizisinin oyuncularıyla yaptığı röportajda, oyuncular hangi karakteri canlandırdıklarını, karakterlerinin özelliklerinin neler olduğunu, bir noktaya kadar hikayedeki yerlerini aktarıyorlar. İlk videoda Lloyd Owen (Elendil), Ema Horvath (Earien), Maxim Baldry (Isildur), Trystan Gravelle (Pharazon) ve Cynthia Addai-Robinson (Queen Regent Miriel), diğer videoda ise Markella Kavanagh (Nori Brandyfoot), Megan Richards (Poppy Proudfellow), Morfydd Clark (Galadriel), Charlie Vickers (Halbrand), Ben Walker (Gil-galad), Nazanin Boniadi (Bronwyn), Ismael Cruz Córdova, Sophia Nomvete (Princess Disa) ve Owain Arthur (Prince Durin IV) yer alıyor. Röportajları sizin için Türkçe’ye çevirdik.
Güç Yüzükleri dizisinde Hangi Oyuncu Hangi Karakteri Canlandırıyor?
Lloyd Owen: Elendil’i canlandırıyorum ve bir Numenorluyum.
Ema Horvath: Earien’i canlandırıyorum ve ben de bir Numenorluyum.
Maxim Baldry: Isildur’u oynuyorum. Ve bir Numenorluyum.
Lloyd Owen: Ve bunlar da benim evlatlarım. Numenorluların en iyileri olduğunu unutmayın.
Cynthia Addai-Robinson: Kraliçe Miriel’i canlandırıyorum ve Numenor ada krallığının kraliçe naibiyim.
Trystan Gravelle: Merhaba ben Tristan ve Pharazon’u canlandırıyorum.
Lloyd Owen: Elendil bir denizci. Bir gemi kaptanı. Numenor’da bilinen bir aile olduklarını söyleyebilirim ama güçleri ya da prestijleri yüksek değil. Bir ada ülkesi olduğu için her şey okyanus etrafında dönüyor, bu yüzden bir geminin kaptanıysanız, bununla birlikte gelen belirli bir statü var. Sanırım biz de muhtemelen böyleyiz.
Ema Horvath: İkimizin de yetişkinliğin zirvesinde olduğumuzu söyleyebilirim.
Lloyd Owen: Evet, evet henüz tam olarak o noktada değiliz, biraz daha olgunlaşmamız gerekiyor.
Ema Horvath: Canlandırdığım karakter mimarlığa hevesli biri gibi ve sen de hevesli bir…
Isildur: Ben hevesli bir şeyim… Ben bir denizciyim ve ilk sezonda bir gemici adayıyım. Ve gerçekten gemici adayı olmak istemiyorum. Bence dışarıda başka bir şey var. Ada’da benim için başka bir şey. Ve tam olarak ne olduğunu kestiremiyorum.
Lloyd Owen: Eğer bu evreni iyi biliyorsanız, bu aileyi ve Numenor adasını bekleyen çok şey olduğunu da biliyorsunuzdur. Bir keresinde sahilde ata binerken bir sahne çekmiştik.
Lloyd Owen: Sen de sahilde ata binerken bir sahne çekmiştin.
Isildur: Her zaman bir sahil ve her zaman bir at var…
Lloyd Owen: Ve her zaman bir gemi var
Lloyd Owen: O sahneyi çektiğimde JD ve Patrick setteydi ve bu sezon Numenor’u ilk kez bu şekilde gördüğümüzü söylediler. Birdenbire etrafınıza bakıp sarp kayalıkların bulunduğu coğrafyaya, üzerindeki yeşile ve okyanusa baktığınızda bu adanın neye benzediğini ilk kez gördüğünüzü düşündünüz. Bu gerçekten heyecan vericiydi. Burası bir ada ülkesi ve ben de ada ülkesinden geliyorum.
Maxim Baldry: Yıldız şeklinde ki bu da…
Lloyd Owen: Evet, evet Earendil… Bu bir aile geleneğidir.
Lloyd Owen: Benim bakış açıma göre… Yani neyse ki filmde görüldüklerinde neredeyse tek kelime bile etmediler. Açıkçası Yüzüklerin Efendisi kitaplarını okursanız, Yüzüklerin Efendisinin zamanının düzeni açısından onlara atıfta bulunulduğunu görüyorsunuz ve biz bundan iki bin yıl öncesindeyiz. Dolayısıyla bu gerçek bir sorumluluk ve ayrıcalık çünkü eminim kitabı okuyan insanlar Elendil, İsildur, Anarion gibi insanların neye benzeyebileceğini hayal etmişlerdir ve şimdi bizler tarafından temsil ediliyorlar. Ancak bu karakteri hayata geçirebilmek ve benim durumumda elfler ve insanların son ittifakına ve kendi ölümüne nasıl ulaştığını ortaya çıkarabilmek çok heyecan verici.
Maxim Baldry: bu bir başlangıç hikayesi gibi. Sanırım bir bakıma bu karakterleri en başından itibaren ele alabiliyorsunuz ve nihai sonucun ne olduğunu bilmeden önce eski günlerinde nasıl olduklarını görebiliyorsunuz. Kesinlikle çok fazla beklenti var ve bu sorumluluğun ağırlığını hissediyoruz ve bunu Tolkien’e ve onun yarattığı dünyaya büyük bir özen ve sevgi göstererek yaptık ki bunun bir parçası olmak inanılmaz.
Cynthia Addai-Robinson: Kraliçe Naibi olarak henüz tam olarak bir kraliçe değilim ve sezon ilerledikçe bunun tam olarak ne anlama geldiğini daha iyi anlayacağız. o düşünceli bir kadın, halkı için doğru olanı yapmaya çalışan biri. Barışı korumak ve Numenor’un istikrarını sürdürmek için doğru kararları vermeye çalışıyor. Numenor’la ilk defa karşılaştığımızda zenginliğinin ve gücünün doruğunda bir uygarlık görüyoruz.
Trystan Gravelle: Merhaba, ben Tristan ve Pharazon’u oynuyorum. Erkek ırkına bağlı bir Numenorlu, kraliçe naibi Miriel’in kuzeni. Onun konsülü, sağ kolu ve sırdaşı. Naiplik ve Numenor’un geri kalanı arasındaki ilişkilerin sorunsuz yürümesini sağlamak onun vazifesi.
Trystan Gravelle: Pharazon’un da mirasa karşı bir ilgisi var. Ölümlü bir insan olarak sonsuza kadar yaşamayacağını biliyor ve bu yüzden ölümlülüğünün yükünü taşıyor, miras onun için büyük bir şey. Kraliçe Miriel de bunun bir parçası, o da aileden ve dolayısıyla o da bu mirasın bir parçası. Yani aralarında derin bir sevgi var.
Cynthia Addai-Robinson: Ayrıca Miriel’in hayatında sadece çok az insana içini dökebildiğini düşünüyorum. Birlikte büyüdükleri bir geçmişleri var ama aynı zamanda farklı dünya görüşlerine ve toplumu nasıl ileriye taşıyacaklarına dair farklı fikirlere sahip babalara sahip olma gibi ilginç bir ayrım da var. Yani diyelim ki ebeveynleriniz anlaşamıyor ya da farklı sorunlara sahipler, ama bu sizin birbirinizle olan ilişkinizi tanımlamak zorunda değil. Bu yüzden, nasıl etkileşimde bulunduklarına dair bir fikir edinebileceğinizi düşündüğüm pek çok an görüyoruz, tıpkı kuzenler ya da kardeşler arasında kendi dilini oluşturmak gibi. Ancak yine de ilk sezon birbirleriyle hangi noktalarda örtüştüklerini ve hangi noktalarda farklılaştıklarını ortaya koyacak. Ve nihayetinde bunun nasıl sonuçlanacağını.
İkinci röportajda Kılayaklar, Elfler ve Cücelere yer verilmiş. Markella Kavanagh (Nori Brandyfoot), Megan Richards (Poppy Proudfellow), Morfydd Clark (Galadriel), Charlie Vickers (Halbrand), Ben Walker (Gil-galad), Nazanin Boniadi (Bronwyn), Ismael Cruz Córdova, Sophia Nomvete (Princess Disa) ve Owain Arthur (Prince Durin IV)
Morfydd Clark: Galadriel’i canlandırıyorum.
Benjamin Walker: Gil-galad’ı canlandırıyorum.
Prenses Disa’yı canlandırıyorum.
Morfydd Clark: Bir Noldor Elf’i.
Benjamin Walker: Noldor’un Yüce Kralı
Sophia Nomvete: Prens IV. Durin’in karısı.
Megan Richards: Ben Megan Richards ve Poppy Proudfellow isimli bir karakteri canlandırıyorum. Bir Kılayak.
Markella Kavanagh: Merhaba ben Markella Kavenagh. Yine bir Kılayak olan, Nori Brandyfoot’u canlandırıyorum.
Markella Kavanagh: Kılayaklar göçebe bir topluluk. Mevsimler arasında göç ederler. Sahip oldukları bu yük arabaları onların evleri. Her ailenin yük arabası var ve seyahat ederken evlerini de yanlarında taşıyorlar. Yani evlerini sırtlarında taşıyorlar. Topluluğun güvende olduğundan emin olmak için sürekli arkalarına bakıyorlar çünkü en önemli şey bu.
Megan Richards: Kılayaklar ve Hobbitleri gördüğünüzde her ikisinin de fiziksel benzerlikleri olduğunu görürsünüz. İkisinin de ayakları ve kulakları aynı ama aralarındaki en büyük fark aslında içinde bulundukları koşullar, yani hobbitlerin Shire’ı var, evleri kurulmuş durumda, oysa Kılayaklar aktif bir şekilde sağlam bir istikrar ve yer duygusu arıyorlar. Bence bu ikisi arasındaki temel fark bu.
Morfydd Clark: Ben Galadriel’i canlandırıyorum ve o bir Noldor. Valinor’dan geliyor ve en yaşlı Elflerden biri. Ay’dan daha yaşlı. Oldukça önemli biri ve Orta Dünya’daki en büyük tarihi anların çoğunda yer almış.
Charlie Vickers: Halbrand’ı canlandırıyorum ve o bir insan. Bu gerçekten heyecan verici. Orijinal olsa da bence dizi yapımcıları ve yazar ekibinin harika bir iş çıkardığı şey, Tolkien’in özü üzerine inşa edilmiş bir karakter yaratmak. Kanondaki diğer karakterlerle benzerlikleri olan bir karakter. Ve gerçekten de Tolkien’in yazdığı temalar Halbrand’ın içinde var.
Morfydd Clark: Tolkien’i bu kadar şaşırtıcı kılan şey, bir dünya ve binlerce yıllık bir tarih yazmış olması. İkinci Çağ’daki Galadriel ile Yüzüklerin Efendisi üçlemesinden tanıdığımız Galadriel arasında binlerce yıl var.
Morfydd Clark: Bence en önemli şeylerden biri Güç Yüzükleri’nin yapılmamış olması. Yozlaştırıyorlar. Bu yüzden elfler ne kadar yozlaşabileceklerinin farkında değiller. Sanırım bu onu değiştiriyor. Ayrıca henüz öngörü yeteneğine sahip değil.
Morfydd Clark: Cate Blanchett iletişime geçmedi ki bence bu iyi bir şey çünkü bunu kaldırabileceğimi sanmıyorum. O filmleri halen izliyorum, eğer filmler bir kasette olsaydı çoktan aşınmıştı.
Benjamin Walker: Noldor’un Yüce Kralı Gil-galad’ı oynuyorum. Bir Elf, bu bariz. Noldor’un en uzun süre hüküm süren yüce kralı. Kitaplardan bildiğimiz kadarıyla bu elf topluluğunun Valinor’a geri dönüp huzur, mutluluk içinde ve Elf Valhalla’sında yaşama fırsatı vardı ve onlar bunu yapmamayı seçtiler. Tüm yaratıkların birbirini öldürmek istediği bu kirli, iğrenç, tehlikeli, kötülüklerle dolu bu kaya parçasında kalmayı seçtiler. Onu korumak için kendimizi feda edebiliriz. Çünkü umuda inanıyoruz ve bence onları motive eden de bu. Elflerin ölümsüzlüğüyle ilgili bir şey var. Tanıdığınız ve sevdiğiniz herkesin sürekli ölüp gittiğini, kötülüğün önlenemez yükselişini, insanlığın yanılgısını defalarca gördükten sonra umuda sahip olmak için gereken gücü nasıl topluyorsunuz? Ve onlar topluyor. Bu güç ve bu tutku onları motive ediyor.
Benjamin Walker: Bence o, yapımın ötesinde, gerçekte olmasını dilediğimiz şekilde mükemmel bir lider. Örnek teşkil ediyor, zarafetle liderlik ediyor, amacı etrafındakileri kaderlerinde olan yolculuğa çıkmaları için cesaretlendirmek. Onu daha çok bir ebeveyn gibi görüyorum, kural koyuyor, tavsiyeler veriyor ama aynı zamanda olabileceğiniz kişi olma özgürlüğünü de veriyor. Onun bu yönünü seviyorum. Özellikle Elrond’la olan ilişkisinde bir akıl hocası-akran dinamiği var. Bir anda otorite taslayabilecek kadar güçlü, ileri görüşlü ve tecrübeli ama bunu yapmamayı seçiyor ve bu gücü idareli ve zarafetle kullanıyor.
Nazanin Boniadi: Ben Nazanin Boniadi ve güneyli bir insan olan Bronwyn’i canlandırıyorum. Göz kamaştırıcı Elf ile yasak bir aşk yaşıyor.
Ismael Cruz Córdova: Baş belası adam.
Ismael Cruz Córdova: Benim adım Ismael Cruz Córdova ve orada Arondir’i oynuyorum. Bir Silvan Elf’i, güney topraklarındaki insanları gözetmekle görevli bir asker. Güneydeki İnsanlar tarihin yanlış tarafındaydılar ve elfler onları izlemek, yasaları korumak ve bunun bir daha olmamasını sağlamakla görevlendirildi. Duyarlılıkları ve neden orada olduklarını ve bu insanların kim olduğunu sorgulaması açısından biraz aykırı biri. Ve bu derin merak içinde, benzer değerleri paylaşan ve aynı zamanda dışlanmış olan ve aynı zamanda muhalif bir ses olan bu insana aşık olmaya başlıyor.
Ismael Cruz Córdova: Işığı gören elfler var, ışığı göremeyen Elf’ler var. Yani Valinor’a giden elfler ve bu yolculuğa devam eden elfler. Ama yine de elflerin birçok kültürü ve farklılığı içinde özellikle kendi halkım ve geldiğim yer hakkında konuşabilirim. Elbette her birimizin doğaya karşı büyük bir saygısı var ve doğadan öğreniyorlar, onu koruyorlar ve kutsal olarak görüyorlar. Orta Dünya’nın bu küçük köşesinde benim türümdeki elfler asker ve savaşçıdır. Arondir oldukça yetenekli bir savaşçı olmasına rağmen yüzyıllar önce Belariand’da çiftçilikle uğraşıyordu. Ama davranışları açısından kesinlikle farklılar, yüksek elfleri görüyorsunuz, oldukça konuşkanlar, politikaya daha çok karışıyorlar, onlar merkezi makam, bilirsiniz, ve sonra askeri işleri yapan bu diğer adamlar var, sanırım bizim toplumumuz gibi. Ve ben de o diğer adamlardan biriyim.
Sophia Nomvete: Prenses Disa’yı canlandırıyorum, bir cüce, göreceğimiz ilk kadın cüce ve o bir etkin güç, doğanın gücü, bir anne, Prens IV. Durin’in karısı ve pek çok sırrın koruyucusu, pek çok özel güce sahip ve onu canlandırdığım için çok heyecanlıyım.
Owain Arthur: Prens IV. Durin’i oynuyorum ve Khazad-dum’da yaşıyorum. Khazad-dum’un altın çağında olduğunu ve geliştiğini görüyoruz. Her şey yolunda. Mutlu bir evliliğimiz var, değil mi?
Sophia Nomvete: Evet.
Owain Arthur: Mutlu bir evliliğimiz ve çocuklarımız var. Khazad-dum gelişen bir şehir.
Sophia Nomvete: Bu noktada çok güçlü bir konumdayız ve evrenin hayranları Khazad-dum’u canlı, işler vaziyette ve cüceler birbirleriyle iletişim halinde görebilecekler. Burası artık bir mezar değil. Orası seyredilecek ve görülecek bir yer ve tabii ki Prens ve Prenses olarak konumlandığımız yer açısından zirveye çok yakınız. Verilmesi gereken kararlar var.
Eğer Orta Dünya hayranıysanız, bizi Twitter, Instagram ve Facebook üzerinden takip etmeyi unutmayın!
The Rings of Power (Güç Yüzükleri) dizisiyle ilgili son haberleri takip etmek için portalımıza, Orta Dünya ile ilgili tartışmalara katılmak için de forumumuza mutlaka bir göz atın.