Numenor’a hoş geldiniz! Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri dizisinin Numenor’una ilk bakış

EW dergisi, Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri dizisinin üçüncü teaser trailer’ı yayınlanmadan hemen önce, Numenor’u ve dizinin genel hatlarını aktaran özel bir haber yayınladı. Yapım ekibi ve oyuncuların yorumlarını da içeren haberde İkinci Çağ’ın neden tercih edildiği ve Numenor’un nasıl aktarıldığıyla ilgili detaylar yer alıyor. Güç Yüzükleri dizisinden daha önce hiç görülmemiş fotoğrafları da içeren EW’nin özel haberini sizler için Türkçe’ye çevirdik.

Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri dizisinin Numenor’una ilk bakış!

 

J.R.R. Tolkien’in efsanevi ada krallığı nihayet ekrana geliyor. Amazon Prime Video’nun iddialı TV dizisi Comic-Con’u ele geçirmeden önce, EW’nin özel haberiyle adaya yelken açıyoruz.

Wayne Che Yip, Númenor’da yürüdüğünü asla unutmayacakmış. Yönetmen, J.R.R. Tolkien’in efsanevi adasının Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri’nde önemli bir mekan olarak hayata geçirilmesine yardımcı olan pek çok kreatiften biri. Zengin insan krallığı daha önce ekranda hiç tasvir edilmemişti. Yip ile dizi yönetmenleri J.D. Payne ve Patrick McKay, kıyı başkentinin her köşesini şekillendirmek için prodüksiyon tasarımcısı Ramsey Avery ile yakın işbirliği içinde çalışmış. Wayne Che Yip ise ancak sete adım atttığında adanın tam ölçeğini ve ayrıntılarını fark edebilmiş: Ekip adeta bütün bir sahil şehrini sıfırdan, taş taş inşa etmiş. Dar sokaklarda dolaşırken ve limana yanaşmış geminin yanından geçerken, kendini gerçekten Orta Dünya’ya gönderilmiş hissediyormuş.

“Sette olmak nefes kesiciydi,” diye anlatıyor Yip. “Haftalarca oradaydık ama her gün daha önce hiç görmediğim yeni bir ayrıntı fark ediyordum; aşınmış taşlara kazınmış grafitiler ya da küçük bir tapınak gibi. İstiridye kabuklarından yapılmış koca bir duvar vardı. Döndüğünüz her köşede çok fazla hikaye anlatımı vardı.”

Amazon Prime Video’nun yepyeni destanı Güç Yüzükleri’ne yön veren de işte bu hikâye anlatımı ve bu saplantılı ayrıntı düzeyi. Dizi, tüm zamanların en sevilen franchise’larından birinin iddialı yeni bir sayfası olmakla kalmıyor, aynı zamanda fantastik dizileri yeniden şekillendireceği umulan yeni ve pahalı bir destan. Fiyat etiketinin 1 milyar doları aştığı bilinen Güç Yüzükleri, bugüne kadar yapılmış en pahalı TV dizisi olmaya aday. Daha da önemlisi, dizi, son birkaç on yılını Tolkien’in yazılarını inceleyerek (ve sevilen Peter Jackson film üçlemesini yeniden izleyerek) geçiren milyonlarca hayranın merceği altında.

 

Payne ve McKay’in Güç Yüzükleri’nde Númenor’daki her bir taşa kadar en küçük ayrıntıyı bile düşünmelerinin nedeni de bu sadık hayranlık. Payne şöyle açıklıyor: ” Burası, ‘Bunu doğru yapmalıyız’ diyerek lazer gibi odaklandığımız tek yerdi. “Daha önce hiç görülmemiş bir yer. Seyircilerin aklında elflerin ya da cücelerin neye benzediğine veya krallıklarının neye benzeyebileceğine dair fikirleri var. Ama Númenor bazı açılardan [seyirci için] boş bir tuval gibiydi.”

Tolkien, Númenor’u Orta Dünya tarihindeki en büyük insan uygarlığı, dünyanın geri kalanını etkileyen bir bilgi ve kültür öncüsü olarak tanımlar. Lâkin, kibir ve hırs krallığı içten içe çürütür ve ada nihayetinde Orta Dünya’nın Atlantis versiyonu gibi okyanusa gömülerek yok olur. Númenor’un hikayesi bazı açılardan dizinin kendisi için bir ibret hikayesi olarak değerlendirilebilir. Güç Yüzükleri başarılı olursa, eşi benzeri görülmemiş seviyelere yükselebilir ve yıllarca sürecek bir miras bırakabilir. Başarısız olursa, tıpkı lanetli adanın kendisi gibi, dalgaların altında gömülüp gitmeye mahkum olabilir.

 

Güç Yüzükleri, mevcut bir Tolkien romanının doğrudan bir uyarlaması niteliğinde değil. Bunun yerine, yazarın Yüzüklerin Efendisi’nin eklerinde yayınlanan kapsamlı notlarından esinleniyor. Amazon 2018’de Tolkien Vakfı ile yaptığı milyonlarca dolarlık anlaşmayı tamamladıktan sonra farklı yapımcılardan proje teklifleri talep etmişti. Kazananlar, o zamana kadar en yüksek profilli işleri Star Trek serisindeki kredisiz çalışmaları olan ve pek tanınmayan iki yazar olan Payne ve McKay olmuştu. “Bizim bir stüdyo yöneticisine bu iş için doğal bir seçim olduğumuzu düşündürecek bir özgeçmişimiz yoktu.” diye itiraf ediyor McKay. “Temelde ‘Her şeyimizi ortaya koyalım ve ne olacağını görelim’ diyerek bu işe soyunduk.”Göreceli deneyimsizliklerine rağmen, Payne ve McKay hayatları boyunca Tolkien meraklısı olmuşlar ve sundukları proje de kendilerinin her zaman ekranda görmek istedikleri bir hikayeye odaklanmış: İkinci Çağ.

McKay şöyle açıklıyor: “Aynı dünyanın daha genç versiyonunu, sanki biraz öncesini anlatan bir dizi yapmakla ilgilenmiyorduk. Çok, çok, çok eskilere gitmek ve kendi ayakları üzerinde durabilen bir hikaye bulmak istedik. Bu, hak ettiğini düşündüğümüz düzeyde, ölçekte ve derinlikte anlatılmadığını düşündüğümüz bir öyküydü.”

İkinci Çağ, Bilbo ya da Frodo Baggins’in doğumundan binlerce yıl önce geçse de, yüzüklerin dövülmesinden Sauron’un yükselişine kadar Orta Dünya’nın en önemli olaylarından bazılarını içeriyor. Çağ barış zamanında başlıyor, ancak gerilim diyarın her yerinde sinsice dolaşıyordur. Elfler büyük Lindon krallığını kurmuşlardır, ancak bazıları kötülüğün Orta Dünya’ya geri döndüğünden korkmaktadır. Bu arada cüceler güçlerinin doruğundadır ve Khazad-dûm’un yeraltı diyarında bolluk içinde yaşarlar.

 

Númenor adası kraliçe naibi Míriel (Cynthia Addai-Robinson) tarafından yönetilmektedir ve bu cennet gibi görünen ada kendi içinde gerginlikler yaşamaktadır. Númenorlu soylular insandır ama elf kanı taşırlar ve yıllarca ölümsüz “akrabalarıyla” dost olmuşlardır. Ancak zamanla, bazı ada sakinleri elflere ve Valar’a sadakat yeminlerini sürdürürken, diğerleri daha mütekâmil ve bağımsız bir geleceği düşünmeye başlamıştır (ve ölümlü olmaktan giderek daha fazla korkmaya da başlamışlardır). Dizinin yapımcıları Tolkien’in hikayelerinin hiçbir zaman gerçek dünya siyasetini doğrudan yansıtmasını istemediğini ve Güç Yüzüklerine dair de aynı şekilde düşündüklerini belirtiyorlar. Yine de Payne, bu kurgusal adayı saran endişeler ve siyasi bölünmüşlük hakkında derinden ilişkilendirilebilir – ve güncel – şeyler olduğunu vurguluyor.

“Konsept olarak, Güç Yüzükleri’nin Tolkien’in dostluk, iyilik ve kötülük gibi ana hikaye noktalarını yansıtmasını istedik” diyor Yip. “Ana fikirlerden biri de şu: Doğru şeyi yapmak için karanlığın ne kadar içine girmeye hazırsınız?”

Númenor’un merkezinde, sevdiği yurdunu geleceği konusunda mücadele veren soylu Míriel yer alıyor. Addai-Robinson gülerek şöyle diyor: “Mesele böylesine yüce bir makama sahip bir karakteri canlandırmak olduğunda, kraliçe olmakla bir bağ kurabildiğimi söyleyemem. Ama izolasyonun nasıl hissettirdiği ve kimsenin gerçekten anlayamayacağı şeylerle nasıl boğuştuğunuz konusunda bağ kurulabilecek bir şeyler olduğunu düşünüyorum.”

 

Míriel’e Trystan Gravelle tarafından canlandırılan yakını Pharazôn “yardım eder”. (Spoiler vermeyelim ama Tolkien okurları onu Númenor’un nihai çöküşündeki başlıca oyunculardan biri olarak tanıyor). Oğlu Kemen ise Leon Wadham tarafından canlandırılıyor. Gravelle, “Númenor setini gördüğünüzde, sanki [Pharazôn’un] zihninde yürüyormuşsunuz gibi hissedeceksiniz” diyor. “Bu destansı heykelleri ve bu harika duvar işçiliğini gördüğünüzde, kendi ölümlülüğünün yükünü taşıyan ve arkasında nasıl bir miras bırakacağı konusunda çok endişeli olan bir insanın zihninde dolaşıyorsunuz.”

Neyse ki Númenor’un denizci Elendil (Lloyd Owen) ve oğlu Isildur (Maxim Baldry) gibi umutlu müttefikleri de var. Genç Isildur, Aragorn’un doğrudan atası ve hayranlar onun ilerleyen yıllarda Sauron’la yüzleşeceğini ve düşmanın elindeki yüzüğü koparacağını biliyor. Ancak o şimdilik Orta Dünya’daki yerini bulmaya çalışan genç bir denizci. “Kim olacağını biliyorsun ama o aşamaya nasıl gelecek?” sorusunu soruyor Baldry. “Bu dizinin heyecan verici yanı da bu: Isildur’u bir yol ayrımında genç bir adam olarak görüyorsunuz.”

Addai-Robinson, Gravelle, Owen ve Baldry; dört oyuncu da Tolkien’in eserinde büyük yer tutan karakterleri canlandırıyor; ancak oyuncular, hikayelerinin nasıl sonlanacağını bilseniz de yolculuğun yine de sürprizler barındırabileceği uyarısını yapıyor. “Yolda işaret levhaları var,” diye açıklıyor Owen ve muhteşem denizciyi buna en iyi örnek olarak gösteriyor. “Nihayetinde, hikayeyi bilenler Elendil’in sonunda elfler ve insanlardan oluşan Son ittifak Savaşı’nda liderlik edeceğini biliyor. Ama oraya nasıl varıyor? Tolkien bu adamı üç boyutlu olarak yazmadı ve bu dizinin armağanı da bu.”

 

Yeni karakterlerden biri de Ema Horvath tarafından canlandırılan Isildur’un kız kardeşi Eärien. Dizi için yaratılan bu parlak ve hırslı genç kadının mimar olma hayalleri var. Horvath onu “kadınlığın zirvesinde” olarak tanımlıyor ve “dünyanın işleyişi konusunda hala oldukça özgüvensiz ve naif” olduğunu ekliyor. Tolkien, Elendil’in iki oğlu olduğunu yazmıştır: Isildur ve Anárion. (Güç Yüzükleri’nin başında Anárion ekrana gelmiyor.) McKay ve Payne, Eärien gibi yeni ayrıntılar icat etmek söz konusu olduğunda, kendilerinin ve senaryoyu kaleme alan ekibin bu işe neredeyse bir tarihçi gibi yaklaştıklarını, Tolkien’in eserlerini inceleyerek daha büyük bir anlatıya dönüştürebilecekleri ayrıntıları ve ortak konuları “kazdıklarını” söylüyorlar.

McKay ve Payne, kanon konusunda endişe duyan hayranlar için Tolkien’in yayınlanmış mektuplarından birine işaret ediyor; mektupta Tolkien, efsanesinde sanat yaratmak için “başka zihinler ve eller” istediğini yazmıştı. Payne, “Kendisinin bıraktığı yerden devam ettiğimizi hissediyoruz,” diye ekliyor. “Gökteki yıldızları bize verdi, biz de onları birleştirip takımyıldızını çizmek zorundayız.”

Oyuncu kadrosunun çeşitliliği de mercek altına alındı. İlk kez, Orta Dünya’da cüceleri, elfleri ve dahasını canlandıranlar da dahil olmak üzere birden fazla siyahi vb oyuncu yer alacak. Bu, başından beri dizinin DNA’sının kilit noktasında olan bir karar ve Addai-Robinson bu çeşitlilikten şikayet etmenin kaynak materyalin ruhuna karşı gelmek olacağını söylüyor. “[Tolkien] pek çok temayı işliyor ama bunlardan biri de farklı etnik kökenlerden, geçmişlerden ve yaşam tarzlarından gelen insanların ortak bir amaç için bir araya gelmesi fikri” diyor. “Kişisel olarak benim için, bir izleyici olarak, beklentim [dizinin] hem gerçek dünyayı hem de olmasını arzu ettiğim dünyayı yansıtmasıdır.”

 

Pandeminin en yoğun olduğu dönemde Yeni Zelanda’daki çok gizli çekimler ve izolasyon nedeniyle bir araya gelen oyuncular, ekran dışında hızla kaynaşmış. (Númenórlu oyuncuların hâlâ “Sadece Númenórlular” WhatsApp grup sohbeti varmış. Baldry ve Horvath çekimlerin başlarında birlikte bungee jumping ve zipline yaparak ağabey-kardeş kaynaşması yaşamışlar). Payne ve McKay, Güç Yüzükleri’nin prömiyerinin nihayet yaklaştığı gerçeğini henüz tam olarak idrak edemediklerini itiraf etseler de hem oyuncular hem de ekip, göreceli anonimlik günlerinin yakında sona ereceğinin son derece farkında.

Payne ve McKay izleyicilerin İkinci Çağ’ı kendileri kadar benimsemesini umuyor. Amaçlarının, hem sabah kahvesini Elfçe sipariş edebilen sıkı hayranlara hem de “yüzüğün ne olduğunu bile bilmeyen” acemilere hitap eden bir dizi sunmak olduğunu söylüyorlar.

“Orta Dünya’dayken hissettiğiniz gibi hissettirmesi gerekiyor” diyor McKay. ” İnsanı içine çekmeli ve o kitaplara aşık olduğunuz gibi aşık olmanızı sağlamalı.”

“İnsanlar dizi bittiğinde kendilerini Orta Dünya’ya gitmiş gibi hissederlerse, bu çok özel bir şey olur,” diye ekliyor Payne. “Orta Dünya bizi umutla dolduruyor ve bize ilham veriyor. İnsanların zor zamanlar geçirdiklerinde Orta Dünya’ya yönelmelerinin bir nedeni var.”

Bizzat Tolkien’in de ifade ettiği gibi, maceraları bıçak sırtında. Lâkin hâlâ umut var: Amazon kısa süre önce bir grup Tolkien hayranına dizinin yaklaşık 20 dakikalık bir bölümünü gösterdi. Payne ve McKay salonun arka tarafında saklanırken, bir izleyicinin dizinin “Orta Dünya gibi hissettirdiğini” söylediğini duydular. Payne gülerek, “O bunu söylerken ben de kendi tepkime şaşırdım,” diyor. “Kendiliğinden gözyaşlarına boğuldum. ‘İşte benim de olmasını istediğim buydu!’ dedim.”

Belki de Gandalf haklıdır: Bütün gözyaşları şerden akmaz.

Eğer Orta Dünya hayranıysanız, bizi Twitter, Instagram ve Facebook üzerinden takip etmeyi unutmayın!

YouTube ve Twitch kanallarımıza da bekleriz.

KAYNAK: EW: Númenor’a hoş geldiniz: Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri’ne özel bir bakış.