Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri 4. Bölüm Detaylı İncelemesi (The Rings of Power 1. Sezon)

Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri 4. bölümüyle beraber bu sezon dizide göreceğimiz ana karakterlerin tümü hikayeye katılmış oldu ve Adar ile Kemen karakterleriyle de tanıştık. Şu ana kadar mekanları ve karakterleri tanıtmakla uğraşan dizide, bu bölümle beraber hikayede ciddi ilerlemeler kaydedildi ve Tolkien külliyatından çok değerli bilgiler paylaşıldı. 4. bölüm detaylı incelemesini sizler için hazırladım.

Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri 4. Bölüm İncelemesi

4. bölümün adı “The Great Wave”, yani “Büyük Dalga”. İlk 1.5 dakika içerisinde bölüme neden bu ismin verildiğinin cevabını alıyoruz. Palantir sahnesinde dalgaların kehanet yanı daha çok ön plana çıkıyor, ama ilgili kısma gelince daha detaylı değineceğim buna.

Numenor’un geleceği bebeklerin gösterildiği kısımda Alinel isimli bir  bebek var. Bu isim Numenor’un 6. Kralı Tar-Aldarion’un kız kardeşi Ailinel’e bir gönderme. Tar-Aldarion Elflerle çok yakın ilişkileriyle bilinen bir kral. Numenor’daki halefiyet kanununu değiştirmiş ve oğlu olmayan kralların kızlarının da tahta geçebilmelerini sağlamış bir kral. Miriel bu kanun sayesinde kuzeni Pharazon’un yerine hüküm sürmeye hak kazanıyor.

Ayrıca, bu isim fonetik olarak Eilinel’e de benziyor. Bu isim Mutsuz Gorlim’in karısının ismi. Gorlim, 1. Çağ’da yaşayan Barahir’in adamlarından biri. Gorlim, Sauron tarafından kandırılan ve hayatı dahil her şeyinden olan bir adam. Bu açıdan, bu isim Numenor’un geleceği açısından bir foreshadowing olarak kullanılmış olabilir.

Dalgaların şehri yuttuğu sahnelere görsel olarak değinecek olursam, tek kelimeyle bir şaheser. Hikayede Numenor’un Çöküşü’ne geldiğimiz zaman tam anlamıyla görsel bir şölen izleyeceğimiz resmen kesinleşti bu sahnelerle.

Ek olarak, bu bir rüya olduğu için, bu felaketin metaforik de bir yanı var. Devasa dalgalar, Miriel’in olan bitenlerle başa çıkmak için hazırlıksız hissettiğine ve artık erteleyemeyeceği sorunlarla yüzleşmek zorunda kalacağına dair bilinçaltından bir mesaj.

Şehir meydanına geldiğimizde, önceki bölümlerde Halbrand’la kavga eden, Tamar adındaki Numenorlu zanaatkarı bu sefer halkı galeyana getirirken görüyoruz. Lore’a göre o dönemlerde Numenor’da zaten Elf düşmanlığı yükselişte. Numenorlu insanlar ölümlü olmaktan hiç memnun değil ve Elflerin ölümsüzlüklerinden ötürü onlara tepkililer. Bir de üstüne işlerini onlara kaybetmek istemiyorlar.

Bu esnada tipik bir siyasetçi gibi esnaf esnaf gezen Pharazon’a oğlu Kemen’in şehir meydanındaki kalabalığın haberini getirdiğini görüyoruz. Kemen babasının gözüne girmeye çalışan biraz kibirli bir genç izlenimi veriyor.

Güç Yüzükleri 4. Bölüm Pharazon
Güç Yüzükleri 4. Bölüm Pharazon

Pharazon kalabalığın olduğu meydana geliyor ve olaya müdahil oluyor. Pharazon’un konuşması esnasında bahsettiği bazı kritik bilgiler var.

Bunlardan biri Edain soyundan geldikleri. Edain, Beleriand Savaşlarında Elflerin yanında savaşan Birinci Çağ’ın soylu insanlarına Elfler tarafından verilen isim.

Elros Tar-Minyatur ise Numenor’un kurucusu ve ilk kralı. Zaten Tar-Minyatur, “Yüce ilk hükümdar” anlamına gelmektedir. Ancak Pharazon burada Numenor tarihini çarpıtarak Elros sanki Morgoth’u yenmiş gibi anlatıyor.

1. Çağ’ın 545 yılında başlayan Öfke Savaşı esnasında Elros yalnızca 13 yaşında bir çocuk ve ancak savaş bittikten sonra ailesine Elf ya da İnsan olma hakkı sunuluyor. Numenor ise 2. Çağ’ın 32 yılında kuruluyor. Yani Pharazon’un anlattığı şekilde Elros’un Morgoth’u yenme şansı yok. Bu tamamen halkını gaza getirmek için söylenen bir yalan.

Ayrıca, medeniyetlerinin zirvesi olarak gördüğü yer Armenelos şehri, yani Numenor’un başkenti. Pharazon adaya yaptıkları deniz surlarıyla övünmekten de kaçınmıyor. Bu kısımda Pharazon’un kıyafetindeki lonca nişanları ve halkının zanaatini övmesi de dikkat çekiyor. Her loncanın kendini temsil eden bir nişanı vardır ve her biri belirli bir zanaat veya görevde uzmanlaşmıştır.

Tabii Pharazon’un konuşmasının tamamı aslında danışıklı bir dövüş. Çünkü topluluğu galeyana getiren Tamar ismiyle bilinen adamı daha önce Pharazon’la konuşurken görmüştük. Ayrıca, Pharazon konuşması sonrası Tamar’la çok manidar bir şekilde sarılıyor ve haberi oğlundan aldıktan sonra da zaten çok soğukkanlı davranıyor. Hemen devamında dağıtılan içkilerse bu olayların tamamının planlı olduğunu net bir biçimde belli ediyor.

Burada içilen şarap da Meneltarma civarının üzüm bağlarından diye geçiyor. Meneltarma, Númenor’un merkezinde bulunan kutsal bir dağ ve adanın zirve noktası. Bu dağ, adanın merkezinde ve coğrafi olarak Mittalmar denilen iç bölgelerde bulunuyor.

Bu esnada Elendil’in kızı Earien’in bu konuşmalardan etkilendiğini ve muhtemelen hak verdiğini görüyoruz. İlk bakışta Earien endişe duyuyormuş gibi hissettim ama Kemen’le yaptığı konuşmada “etkileyici” ifadesini kullanması eğer kibarlıktan değilse, Earien’in Pharazon’un etki alanına girdiğini gösteriyor. Mimarlık eğitimi alan Earien’in, ileride yapılacak olan Melkor Tapınağı’nın mimarı olma ihtimalini artıran detaylar bunlar.

Galadriel İrfan Salonu’ndan getirdiği parşömenlerle Miriel’i iki konuda ikna etmeye çalışıyor.

Birincisi Halbrand’ın sıradan biri olmadığı, Güneylilerin sürgündeki kayıp varisi olduğu ve serbest bırakılması gerektiği. İkincisi ise ortak düşmanları Sauron’un Güney Toprakları’nda tekrar kendini göstermeye başladığı ve müdahale edilmesi gerektiği.

Güç Yüzükleri 4. Bölüm Elendil Miriel
Güç Yüzükleri 4. Bölüm Galadriel, Elendil ve Miriel

İki konuda da Miriel Galadriel’i reddediyor. Halbrand’ın soylu biri olduğuna inanmadığını, Elendil’e yaptığı Rhûn Kralı mübalağasından anlıyoruz. Rhûn, Sindarin dilinde Doğu demek. Rhûn olarak bölge ise Orta Dünya’nın doğusundaki bölgeye verilen isim. Elendil ise mütavazı ve biraz da naif bir şekilde bu mübalağayı “önemsiz bir lordum” diyerek geçiştiriyor.

Elendil, Numenor’un Batı’sındaki Andúnië’nin Lordu ve Sadıklar’ın lideri Amandil’in oğlu. Henüz Gondor ve Arnor’u kurmadı, çünkü henüz Numenor’un Çöküşü gerçekleşmedi. Dizide şu an için Galadriel’den sorumlu ve yeni terfi almış bir lord.

Miriel, Sauron’a karşı savaşma teklifini de reddettiğinde ve “Numenor kendine başka bir yol çizdi” dediğinde, Galadriel “Bütün Numenor değil” karşılığı veriyor. Kastettiği elbette ki Numenor’daki Sadıklar. Elendil’in bu cevap karşısında tedirgin olduğunu görüyoruz. Ama neyse ki, Miriel bu yanıtı pek umursamıyor.

Miriel’in umursadığı şeyse, Galadriel’in kendisini çiğneyerek babasıyla konuşma talebi. Numenor’u babası adına yönetiyor ve zaten bu konuda kendine güveni tam olarak oturmamış olduğu için bu talep karşısında büyük rahatsızlık duyuyor. Bunun üzerine Galadriel’i zindanlara yolluyor.

Burada Galadriel’in yaptığı Naip vurgusunun, Gandalf’ın Yüzüklerin Efendisi’nde yaptığı “Kralın Dönüşü’nü inkar etmek için yetki verilmedi size, Vekilharç!” vurgusuna da çok benzediğini belirtmeden geçmeyeyim.

Galadriel hakkında internette çok yanlış bilgiler döndüğü için Galadriel’in karakteri ile ilgili de şu eklemeyi yapmak istiyorum.

Bitmemiş Öyküler – Galadriel ve Celeborn’un Öyküsü bölümünde Galadriel’in karakteri şu şekilde anlatılır:

“Galadriel gururlu, güçlü ve bildiği yoldan şaşmayan biriydi; akrabaları içinde kendisine en yakın gördüğü kardeşi Finrod’un uzak diyarları sahiplenip kimsenin vesayeti altında olmaksızın dilediğince yönetme düşlerini o da paylaşıyordu.”

Nature of Middle-earth kitabında ise Alqualondë’de Celeborn’la beraber savaşmıştır ve şu şekilde belirtilir:

“Alqualondë’nin yağmalanması sırasında Galadriel’in Fëanor’un oğulları ile olan mücadelesinde Celeborn ile beraber savaşmıştır. Yine de Galadriel sürgüne gider, çünkü Fëanor’un oğullarını sevmemesine rağmen kişisel olarak kibirli ve asidir. Özgürlük istiyordur.”

Yani Tolkien’in yazdığı Galadriel dik başlıdır, gururludur, özgürlüğüne düşkündür, tutkuludur ve savaşmayı bilen bir Noldor Elf’idir. Ağaçlar Çağı ve 1. Çağ’da yüreği Fëanorvari bir tutku ve ateşle kavrulmaktadır. Maia Melian’dan aldığı eğitim ve onunla geçirdiği zaman diliminden sonra olgunluk ve bilgelik açısından büyük aşamalar kaydeder. 3. Çağ’da tanıdığımız, güç yüzüğü Nenya’ya sahip ve Lothlorien kraliçesi olmuş Galadriel’e zamanla dönüşür. Frodo’nun teklifi üzerine Tek Yüzük’ü reddetmesi dahi bilgeliğinin gelişiminde bir aşamadır. Galadriel’in olgunluğu, bilgeliği ve dinginliği çok büyük zorluklardan sonra, çok uzun zaman içerisinde kazanılmıştır.

Dizide izlediğimiz Galadriel karakter olarak 1. Çağ’daki Galadriel’dir ve 5 sezon sürecek bir karakter gelişiminin ardından Yüzüklerin Efendisi’ndeki Galadriel’e dönüşecektir.

Isildur’un yine Batı Kıyıları’ndaki Andunië’ye baktığını ve ölen annesinin sesini duyduğunu düşünüyorum. Denizci olmayı istemediğini bildiğimiz Isildur, atılmak için kendisini sabote ediyor. Ona arka çıkan ve kusurunu örtmeye çalışan 2 arkadaşının da istemeden atılmasına sebep oluyor. Buradaki konuşmalardan abisi Anarion’un Andunië’de olduğu ve Isildur’un da onun yolundan gitmek istediği çıkarımını yapıyorum.

Yakın arkadaşlarından birinin adı Valandil. Lore’a göre Valandil Isildur’un oğlunun adı. Yüksek ihtimalle burada J.R.R. Tolkien’in yakın arkadaşı Christopher Wiseman’dan etkilenerek oğlunun adını Christopher koyması gibi bir durum yaşanacak.

Güç Yüzükleri 4. Bölüm Adar
Güç Yüzükleri 4. Bölüm Adar

Arondir kısmına geldiğimizde ise Adar karakterinin yüzüne kamera nihayet odaklanıyor ve ilk defa blur’suz ve net bir biçimde görüyoruz. İşkence sonucu yozlaşmış bir Elf gibi duruyor. Sadece sol eline giydiği bir zırh eldiveni var ve yüzünün sol tarafında ise yanık izi var.

Üzerindeki zırhın desenlerine baktığımız zaman Gil-galad’ın kıyafetinin boyun kısmına benzer dalga motifleri görüyoruz. Arondir ile yaptığı sohbetten de zaten Beleriand zamanlarından, yani 1. Çağ’dan bir Elf olduğunu anlıyoruz. Bir nehir ağzından ve oradaki adaçayı bitkilerinden bahsediyor. Bu nehir yüksek ihtimalle Sirion Nehri. Beleriand’ta geniş bir ağızla nehrin suya döküldüğü yer burası. Aynı zamanda Falas’ın düşüşünden sonra Cirdan ve Gil-galad’ın sığındığı Balar Adası da bu körfezde yer alıyor.

Güç Yüzükleri 4. Bölüm Adar
Güç Yüzükleri 4. Bölüm Adar

Adar’ın Sauron olduğunu şimdilik düşünmüyorum. Joseph Mawle ise çok iyi ve Sauron’a yakışabilecek bir oyuncu, keşke olsa diyorum öte yandan.

Yozlaşmış Elflerin iradesi doğrudan Melkor’a bağlı olduğu için bu karakter Sauron’la beraber de çalışabilir, Sauron’a rakip de olabilir. Henüz tanrı değilim ifadesi ise hedeflediği güce henüz erişmediğini vurgulayan bir ifade. Eğer ki göründüğü gibi yozlaşmış bir Elf’se, gerçekten bir tanrı olması zaten mümkün değil.

Maglor ya da Maeglin olabilir gibi teoriler okuyorum. Bunlardan daha mümkün olanı Maeglin olsa da, bu konuda da yorum yapmak için henüz çok erken. Maglor’un kötü tarafa geçmesi için bir sebebi yok. Maeglin ise Melkor tarafından işkence görmüş ve kötülüğe hizmet etmiş bir Elf olsa da, Gondolin’in Düşüşü’nde Tuor’la olan dövüşü esnasında alevlerin içine düşmeden önce üç kere Amon Gwareth’in kayalık yamaçlarına çakılmış bir Elf. Maeglin’in hayatta kalışını açıklamaları lazım bu durumda. Şu an için sanki en yüksek ihtimal Melkor’un işkencesine maruz kalarak yozlaşmış, 1. Çağ’dan Amazon Original bir Elf gibi duruyor.

 

Adar karakteri, baba adının hakkını vererek ağır yaralı Ork’un acısına son veriyor. “Nampak Uglursha” ise Orkların ölülerini kaldırırken Kara Lisan’da kullandıkları bir söz bu kısımda.

Adar, Arondir’i mesajını iletmesi için salıyor. İletmesini istediği mesajsa Güneyli insanların bu toprakları terk etmesi ve Adar’a bağlılık yemini etmesi. Arondir’i sonradan kılıcı ve yayıyla görüyoruz. Eşyaları verilerek salınmış olabilir. Öte yandan, kolcu ve muhafız gibi askerlerin çeşitli yerlerde mühimmat ve yiyecek sakladığı zulaları olur. Silahları bu şekilde de edinmiş olabilir.

Mordor’un batısındaki dağların üzerinde yer alan, Ostirith denilen kuleye geldiğimizdeyse, Tirharad halkını haftalardır burada oldukları için yiyecek kıtlığı çekerken görüyoruz. Bu da yetmezmiş gibi Orodruin’e, yani ileride verilecek adıyla Hüküm Dağı’na kadar her köyden buraya sığınmacılar geliyor.

Theo annesinin isteğine karşı çıkarak köyde geride kalan erzağı almaya gidiyor. Bu esnada ona eşlik eden arkadaşı Rowan’ı hasta ve kötü halde görüyoruz. Theo ahırda kılıcını ilk kez arkadaşına gösterirken Rowan’ın kazara parmağı kesilmişti. Bu kılıcın bir Morgul bıçağı olma ihtimalini artıran bir durum Rowan’ın hastalanması.

Güç Yüzükleri’nin dövüleceği Eregion’a geldiğimizde, Elfler ve Cücelerin demirhanelerin inşaatına çoktan başladığını görüyoruz. Gördüğümüz yapı Mirdain loncası. Dev kapısı önündeki basamaklara dikkatinizi çekmek istiyorum. Celebrimbor’un hikayesini bilenler anladı, bilmeyenleri ise ilerleyen sezonlarda bu basamaklarda çok epik bir an bekliyor.

Burada kritik bir öngörüden bahsediliyor. Elrond’un babası Earendil, Celebrimbor’la yaptığı sohbetlerden birinde, Celebrimbor’un geleceğinin oğlunun ellerinde olacağını söylemiş. Burada kastedilen, ya Elrond’un Elf-Cüce dostluğuna yaptığı katkılar ve Eregion’un inşasına yardımcı olması, ya da gelecekte Sauron tarafından kuşatılacak Eregion’a Elrond’un yardıma geleceği an. Muhtemelen 2.si olduğunu göreceğiz bu öngörünün.

Güç Yüzükleri 4. Bölüm Mithril Durin
Güç Yüzükleri 4. Bölüm Mithril Durin

Celebrimbor IV. Durin’in kendisinden bir şeyler sakladığından şüpheleniyor ve bunun üzerine diplomat Elrond’un kıvrak zekasına da tanık oluyoruz. Renk vermeyen Disa’ya ve gizli kapaklı çalışan IV. Durin’e rağmen, Aynagöl’ün altındaki eski madeni ve çocukların tekerlemesi sayesinde kapıyı açan sözleri keşfediyor.

Aynagöl’ün Cüce tarihindeki yeri çok önemlidir. Cücelerin yedi babasının en büyüğü olan Birinci Durin, diğer adıyla Ölümsüz Durin, Azanulbizar vadisinde, Ortak Dil’de Aynagöl ismi verilen ve ileride “Kheled-zaram” olarak adlandırılacak olan gölün yakınına gelir. Göle baktığında suda yansıyan bir yıldız tacı görür. Bu gölü ve çevresini çok beğenen Durin, halkı ile beraber, Khazad-dûm’u kurmaya karar verir. İlerleyen zamanlarda Durin’in göle ilk baktığı yeri işaretleyen bir sütun dikilir ve bu sütun “Durin Taşı” olarak adlandırılır.

Cüceler çok ketum varlıklardır. Mithril’in cüce dili Khuzdul’daki karşılığını bile kimseyle paylaşmazlar. Mithril çok değerli metaldir. Görünüş olarak gümüşe benzese de gümüş gibi kararmaması ve donuklaşmaması, bakır gibi dövülebilmesi,  cam gibi cilalanabilmesi ve çelikten çok daha sert ama aynı zamanda hafif olması gibi kendine has özellikleri mevcuttur. Mithril kullanılarak yapılmış nesnelere en güzel örnek Thorin Meşekalkan’ın, Bilbo Baggins’e verdiği mithril zırhıdır.

2. Durin bu büyük cüce sırrını Elrond’la paylaşmadan önce çok büyük bir yemin ettiriyor. Elrond da babası Earendil üzerine yemin ediyor ve bu bölümde 2. kez Earendil’in adı anılıyor.

Mithril, Orta Dünya dışında yalnızca Numenor ve Valinor’da bulunan bir madendir. İlk ne zaman keşfedildiği tam olarak bilinmez. İsim babası ise Celebrimbor’dur. Dizide Elrond ile IV. Durin’in dostluğunu pekiştirmek için, bu isim mevzusu Elrond’a verilmiş olabilir. Öte yandan belki de Celebrimbor bu ismi çok daha önceden vermiştir bile ya da duyunca onaylayacak olabilir.

Khazad-dûm’dan maden çıkarmak, kaba kuvvet kullanılan bir işten ziyade saygı ile heykel yontmak gibidir. İçinde saklı sırları ortaya çıkarmak için taşlarla yavaş ve sistemli bir şekilde ilgilenmek gerekir. Belki de buna aykırı yapılan bir şey yüzünden eski madenin çöktüğünü görüyoruz. IV. Durin ise Elrond’un yanında olduğu için madene kısılı kalmıyor.

Numenor zindanlarına geldiğimizde Halbrand’ın Sauron’u çağrıştıran telkinleri devam ediyor. Galadriel’e karşısındaki kişinin en çok korktuğu şeyi aşıp korkuları üzerinde hakimiyet kurmasına yardım etmesini öğütlüyor. Bu sayede o kişi üzerinde hakimiyet kurabileceğini söylüyor. Tam olarak ölümden korkan Numenorluları öğütleriyle Valar’a isyan ettirecek Sauron öğüdü gibi bu. Ama dizi her zaman olduğu gibi sahte hedefler koyarak kafamızı karıştırıyordur. Halbrand karakteri hala Nazgûl olmaya daha yakın bir karakter.

Geliyoruz, bölümün en kötü anına. Pharazon ve Numenorlu 4 asker Galadriel’i Orta Dünya’ya götürmek üzere zindana geliyor. Galadriel 5 saniye içinde 4 askeri paket edip hücreye atıyor. Uzun zamandır herhangi bir dizide izlediğim en kötü sahnelerden biri olabilir bu ve yönetmen bu sahneyi nasıl çekti anlamak mümkün değil. Belki yere düşmesin diye arkadaşlarını tutmaya çalışıyorlar, ama sanki 4 askerden 3’ü gönüllü olarak içeriye kendileri giriyor gibi gözüküyor.

Tabii sahnenin asıl odağı yine Halbrand aslında. Burada Pharazon’u da manipüle ediyor. Galadriel’in Tar-Palantir’in yanına gitmesi Pharazon’un işine gelecek bir hareket. Bu sebepten Pharazon’a müdahale etmemesini söylüyor.

Earien’in Kemen’le yemeğe çıkmayı kabul ettiğini öğreniyoruz. Isildur’un da gemici çıraklıktan atıldığını öğreniyor. Bu esnada arka planda bir çizim var. Çizimdeki deniz yaratığıyla savaşan kişi yüksek ihtimalle 6. Numenor Kralı Tar-Aldarion. Gemisi de “Tahta Balina” adıyla bilinen gemi Hirilondë.

Bölümün en kötü 2. sahnesi ise yine Galadriel’den geliyor. Armenelos’taki sarayın yanındaki kuleye tırmandığını görüyoruz. Komple bütün kuleyi mi tırmandı, yoksa ara bir kattan mı çıktı belli değil. Buzulları tırmandırdığın bir karakteri kuleye de tırmandırabirsin elbette ama en azından buna gerçekçilik katmalısın.

Tat kaçıran bir sahneydi, ama neyse ki devamında gelen sahneyle hızlıca toparladı.

Kral’la konuşmak için kuleye gelen Galadriel orada Miriel ve hasta babası Tar-Palantir ile karşılaşıyor.

Kulede Miriel’in Galadriel’i çıkardığı üst odaya, oda değil Numenor müzesi desek yeridir. İleride Elendil’in kılıcı olacak ve Sauron’un parmağını kesecek Narsil’i, Beren’in elinde Silmaril tuttuğu Beren ile Luthien çizimini, Elros ve Elrond’un dedesi Tuor’un baltası Dramborleg’i ve kuğu desenli kalkanını, ayrıca Turin Turambar’la özdeşleşmiş Dor-lomin’in Ejder Miğferi’ni görüyoruz. Bilmeyenler için söyleyeyim bunların her biri Tolkien külliyatından çok ikonik objeler.

Güç Yüzükleri 4. Bölüm Palantir
Güç Yüzükleri 4. Bölüm Palantir

Palantir’e geldiğimiz kısımda 6 tanesinin saklandığını ya da kaybolduğunu öğreniyoruz. Lore’a göre 7 Palantiri Elendil Numenor’un çöküşüyle beraber Orta Dünya’ya kaçırıyor. Dizide niye 6’sı kayıp veya saklanmış henüz bilmiyoruz.

Galadriel daha önce bir Palantir’e dokunduğunu söylüyor. Palantiri’nin amcası Feanor tarafından yapıldığı düşünülecek olursa, daha önce bir Palantir’i görmüş ve hatta kullanmış olması oldukça olası.

Silmarillion’un Güç Yüzüklerine ve Üçüncü Çağ’a Dair bölümüne göre “Bu taşların gücü, onlara bakan kişinin hem zamanda hem mekanda çok uzakta olup biten şeyleri görebilmesiydi.”

Yüzüklerin Efendisi: İki Kule’de ise Gandalf Palantiri’nin “Uzakları görmek ve birbirleriyle düşünce yoluyla konuşmak için” kullanıldığını söyler ve ekler “Şimdi dahi içimden irademi taş üzerinde denemek geliyor; bakalım taşı ondan zorla çevirip istediğim yere sevk edebilir miyim, engin su denizlerinden ve zamandan aşıp, Ak Ağaç ile Altın’ın her ikisi birden çiçek açmışken Zarif Tirion’a bakıp, Feanor’un hayal bile etmesi imkansız eli ve aklını iş başındayken algılayabilir miyim.”

Yani Palantir sesli iletişime yarayan bir cep telefonu değildir. Skype ya da Zoom da değildir. Uzakları görmek ve düşünce yoluyla iletişim kurmak için kullanılan, kullanan kişinin kudretine göre geçmişi, günümüzü ya da geleceği ve uzak mekanları gösterebilen taşlardır. Gösterdiği gelecek ise Galadriel’in aynasına benzer bir şekilde yalnızca bir ihtimaldir. Kesin gelecek değildir.

Galadriel Palantir’e baktığı anda Miriel’in gördüğüyle paralel olacak şekilde Numenor’u bekleyen tehlikeyi görüyor. Galadriel bunun bir kehanet olduğunu ve gerçekleşemeyebileceğini ifade ediyor. Miriel, Galadriel’in gelişiyle başlayan bu kehaneti belli ki defalarca kez görmüş.

Galadriel burada aynen Halbrand’ın önerdiği şekilde hareket ediyor. Míriel’in en büyük korkusu olan Númenor’un geleceğine odaklanıyor. Orta Dünya’ya yardıma gitmesinin ve Elflerle beraber hareket etmesinin Numenor’un geleceğini kurtarma açısından çok kritik olduğunu söylüyor. Böylece Míriel üzerinde hakimiyet kurmayı başarıyor.

Güç Yüzükleri 4. Bölüm Orklar

Tirharad’ta Orklarla karşılaşan ve bir kuyuda saklanan Theo’nun geride kaldığı haberini Rowan kuleye döndüğünde iletiyor ve Bronwyn onu bulmak üzere yola çıkıyor. Jed Brophy’nin oynadığı Ork’a yakalanan Theo’yu son anda köyü kontrol etmek için gelen Arondir kurtarıyor ve ağır çekim sahneler başlıyor. Bu sahneler çok daha etkileyici olabilecekken sanki süre doldurmak için yapılmışçasına ağır çekim yapılmış. Ben pek beğendiğimi söyleyemeyeceğim. Normal hızda çok daha keyifli olurdu bence. Burada biraz Boromir’in öldüğü an gibi bir hissiyat yaratmış müzik ve ağır çekim. Bu kısımdaki en güzel detay Arondir’in oklarının bitiyor olması.

Ayrıca, Orkların hedefinde sürekli kılıç kabzasını taşıyan Theo var. Mesaj iletecek olan Arondir’e saldırmıyorlar o yüzden.

Bronwyn ise ormandaki sesleri duyarak onları buluyor. Zaten kule ile köy arasındaki en kısa yoldan geldikleri için denk geliyorlardır.

Güneş doğduğu anda Orkların ormandan çıkamadıklarını ve son bir çare ok attıklarını görüyoruz. Orklar güneşten büyük rahatsızlık duyarlar, bunu önceden de söylemiştik. Bu yanlarını Yüzüklerin Efendisi filmleri fazla vurgulamamıştı. Uruk-hai dediğimiz türün yaratılmasının sebebi de doğrudan bu zaafı gidermek içindir. Orklar güneşten vampir gibi etkilenmezler, ki zaten dizide de yanıp kül olmuyorlar. Ciltlerinde yanığa ve sızıya neden oluyor güneş.

Artık kılıcın kimde olduğunu ve nereye gittiğini bilen Orklar bu durumu Adar’a iletiyor. İlerleyen bölümlerde Ostirith’e yapılacak bir Ork saldırısı izleyeceğiz gibi duruyor.

Disa’nın ağıtıyla Khazad-dûm’a dönüyoruz. Kısılı kalan madenciler için dağa yakarıyor ve bu yakarışı da karşılık buluyor ki hepsi hayatta kalacak şekilde çöken madenden kurtarılıyor. Ancak IV. Durin babasına çok kızgın çünkü temkinli davranma adına madeni kapatmaya karar vermiş.

Bunun üzerine bölümün en güzel anı yaşanıyor. 3. kez Elrond’un babası Earendil’i duyuyoruz, bu sefer uzun uzun anlatıyor hikayesini Elrond. Earendil’in tek başına Valinor’a gittiğini ve Valar’ı savaşa katılarak Morgoth’u yenmeye ikna ettiğini anlatıyor. Yaptıkları o kadar büyüktü ki, Valar onu bu dünyanın sınırlarının ötesine, Akşam Yıldızını sonsuza kadar gökyüzünde taşısın diye göklere yükseltti diyor.

Hayatı boyunca gökyüzündeki yıldıza bakarak babası onunla gurur duyuyor mu yoksa hayal kırıklığı mı yaşıyor diye merak etmiş. Duygusu ve düşüncesi her ne olursa olsun onunla bir kez daha konuşabilmek isterdim diyor ve ekliyor: “Babanla kalan zamanını boşa harcama.”

Bu duygusal anın üzerine, Disa’nın sorusuyla Elrond’la IV. Durin’in eğlenceli tanışma öyküsünü öğreniyoruz. Bu üçlünün her anını çok güzel yazmışlar, oyuncular arası kimya da mükemmele yakın.

Güç Yüzükleri 4. Bölüm IV. Durin
Güç Yüzükleri 4. Bölüm IV. Durin

III. ve IV. Durin’in konuşmalarından tahta çıkan Cüce Kral’larının atalarının seslerini duyması anlatılıyor. Bu Cücelerin babası Ölümsüz Durin’e ve reenkarnasyona yönelik bir gönderme olabilir. Ayrıca burada Lindon’a gitme izni veriyor III. Durin. Elflere karşı bir güvensizliği var ve oğlunun Elflerin asıl gayelerini öğrenmesini istiyor.

Theo kuleye geri döndüğünde bulduğu kılıcın önceden Waldreg’e ait olduğunu öğreniyoruz. Orta Dünya’da bazı insanlar karanlık güçlerin hizmetkârları arasında yer almışlardır. Kibirleri sayesinde kandırılıp kolayca yönetilirler.  Waldreg’in de bu tanıma uyan Güneylilerden biri olduğunu görüyoruz.

Waldreg’ten bu kılıcın Sauron tarafından Güneylilerin ataları için dövüldüğünü öğreniyoruz. Bu bahsedilen ata Halbrand’ın atası olabilir. Ayrıca, bir kılıçtan ziyade bir güç olduğunu söylüyor. Morgul bıçağı gibi yaralaması ve anlatılan muazzam gücü sebebiyle, bu kılıç daha önceden de tahmin ettiğimiz gibi Cadı Kral’ın kılıcı olacak.

Bölümün en kritik kısmına geldiğimizde, Galadriel’e onu Orta Dünya’ya götürecek gemiye bir sandalla eşlik edildiğini görüyoruz. Bu esnada Ak Ağaç’ın yaprakları dökülmeye başlıyor. Bu Ak Ağaç Minas Tirith’te gördüğümüz Ak Ağaç’ın atası, Nimloth. Ak Ağaç yaşadığı sürece Numenor’da Kral soyunun  hüküm sürmeye devam edeceği söylenir. Yaprak döküyor olması hiç hayra alamet değil. Zaten Miriel de bunu Valar’ın gözyaşları olarak görüyor. Elendil’le göz göze geldikten sonra hata yaptığını fark ediyor. Galadriel’in öğüdüne uyarak Orta Dünya’ya yardıma gitmeye karar veriyor.

Bu kısımlar görsel olarak muhteşem. Zindanlardaki dövüşü, kuleye tırmanışı, slow motion savaş sahnelerini çeken adamla aynı adam mı çekti buraları diye sorgulatıyor.

Halbrand’ın salındığını görüyoruz. Miriel Galadriel’in öğüdünü bu konuda da dinlemiş. Bu sahnede arka planda terk edilmiş bir Elf kulesi görüyoruz. Zaten Elflere atfen yapılan diğer yapıların üzerleri de Numenor renkleriyle kapatılmış. Bazılarının üzerlerine iskele kurulmuş. Mevcut saraydan önceki sarayı Elf düşmanlığıyla bir kenara itmişler. Aynı kafa yapısıyla, insanların ölümsüz olma arzusunu ve egosunu yansıtan devasa sarayı yapmışlar.

Orta Dünya’ya yardıma gitme teklifi kabul edildikten sonra, donanmaya asker temininde gönüllülük esasına göre seçim yapılması ilk bakışta sanki Númenor’un donanması ve bir askeri birliği yokmuş gibi algılanabilir.

Fakat Númenor’un o dönemki sosyolojik yapısı ve toplumda Kral’ın Adamları diye bilinen grubunun baskın olduğu göz önüne alındığında, Galadriel’in bir Elf olmasından ötürü yardım edilmesi hoş karşılanmayacatır. Ordunun ana kolunu oluşturan toplumun bu kesimi bu girişimi onaylamayacaktır.

Bu noktada Míriel’in iktidar gücünün sorgulandığı ve Pharazôn’un geri plandaki etkisi de birlikte değerlendirildiğinde, ana donanmanın bu girişime katılmaması kuvvetle muhtemeldir. Bu nedenle askeri gücü muhtemelen Sadıklar kesiminden gönüllüler ile tesis edilen bir donanmanın oluşturulması bu çerçevede mantıklıdır.

Ayrıca, bu zaman diliminde Numenor’un devasa bir askeri gücü de yoktur. 2. Çağ hikayelerinden spoiler vermeden şu kadarını söyleyeyim. Dizide izleyeceğimiz 2 büyük olay öncesi, Pharazon önce 5 yıl ve sonra 9 yıl boyunca Numenor ordusunu ve donanmasını kurmaya ve büyütmeye çalışacak.

4. bölüm Tolkien külliyatından içerdiği bilgiler ve easter egg’ler açısından çok tatmin edici bir bölümdü, öte yandan bazı mantık hatası içeren sahneleriyle de üzdü. Bu sebepten bölümü genel olarak beğensem de, yayınlanmış 4 bölüm içinde en az keyif aldığım bölüm oldu.

Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri 4. Bölüm Detaylı İncelemesi (The Rings of Power 1. Sezon) videomuzu izlemeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

Eğer Orta Dünya hayranıysanız, bizi TwitterInstagram ve Facebook üzerinden takip etmeyi unutmayın!

The Lord of the Rings: Rings of Power yani Güç Yüzükleri dizisiyle ilgili son haberleri takip etmek için portalımıza, Orta Dünya ile ilgili tartışmalara katılmak için de forumumuza mutlaka bir göz atın.

YouTube ve Twitch kanallarımıza da bekleriz.

Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri İlk 2 Bölüm Detaylı İncelemesi hakkında yorum yapmayı unutmayın!

Mutlaka Okuyun!

Güç Yüzükleri 2. Sezonu Tamamen Kötülerle İlgili

Güç Yüzükleri 2. Sezonu “Tamamen Kötülerle İlgili”

Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri dizisinin yapımcıları 2. sezonun “tamamen kötülerle ilgili” olduğunu ve herkesin sağ …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir