Erteleme İle Başa Çıkma Yöntemleri

time2

” Her insan herhangi bir miktarda işi yapabilir; yeter ki bu şimdi yapılması gereken bir iş olmasın.” -Robert Benchley

Hemen işe başlamak yerine kaytarmayı seçip, asıl yapmanız gerekeni yapmamak için diğer onlarca işini bitirip, teslim tarihi geldiğinde her şeyi ertelediğiniz için kendinizi kötü mü hissediyorsunuz?  O zaman bu yazı hayatınızda bir iki değişiklik yaratabilir. Tabii yazıyı okumayı ertelemezseniz…

Dünyada ertelemeyi sistematik hale getirip yaşam biçimi haline getirmiş bir sürü insan var ve bu insanlar bir sürü şeyi başarabiliyorlar. Bu yazı ertelemekten tamamen kurtulmanızı sağlamaz, ancak kendinizi daha iyi hissetmenizi, ertelemelerinize rağmen daha üretken olmanızı sağlayabilir. Erteleme zaafından kurtulmak yerine enerjinizi ve zamanınızı daha iyi şeyleri başarmak için kullanabilirsiniz. Hem de bu zaafı kullanarak. Nasıl mı? Yazıyı okumaya devam edin. (Tabi yazıyı ertelemeden bir an önce bitirebilirsem okuyacak bir yazı bulacaksınız.)

 

Neden Erteleriz?

timemanagement-620x400

“Bugünün işini yarına bırakma, mümkünse ertesi güne bırak.” Mark Twain

Doğamız gereği en akıllı hayvanlar olduğumuz halde neden kendimiz için en iyi olduğunu düşündüğümüz şeyi yapmak yerine kendimizi başka şeyler yaparken buluyoruz? Platon ve Aristoteles kendilerini bu ideale o kadar kaptırmışlardı ki buna uygun yaşayamayışımızı felsefi bir sorun olarak görmüşlerdir. “Akrasia.”

Aslında akılcı davranmanızda ya da arzularınızı tatmin etmek için en uygun şeyi yapmanızda bir sıkıntı yok. Ancak bazen bizim için en iyi olan şeyi yapmakta gönülsüz olabiliyoruz. Akılcı davranıp yapmamız gerekeni yapmak bizi mutlu etmeyebiliyor.

Her insan erteleyici değildir ve her erteleyici de sistematik erteleme yöntemini benimseyerek esenliğe eremez. Çünkü erteleme bazen terapi gerektiren daha derinlikli sorunların tezahürüdür. Bu yazıyla kendinizi daha çok bulacak ve belki de daha iyi hissedeceksiniz çünkü bunu kontrol etmek sizin elinizde, tabii ki belirli yöntemlerle.

 

Sistematik Erteleme Nedir?

Infinity-Time1-1024x611

Bu makaleyi neden şimdi yazıyorum? Boş vakit bulduğum için değil. Yapacak başka işlerimi yapmak istemediğim için. Sistematik ertelemenin temeli de burada yatıyor. Erteleme huyunuzu kendinizi çok işler başaran ve zamanı çok iyi kullanan bir insana dönüştürmekte kullanabilirsiniz.

Erteleyen insanlar hiçbir şey yapmayan insanlar değillerdir. Sadece öncelikle yapılması gereken işi o an yapmayan insanlardır. Proje ödevinizin teslim tarihi yaklaşıyorsa, bunu yapmak yerine kendinizi hiç toplamak istemediğiniz odanızı toplarken bulabilirsiniz. Ya da toplamaya üşendiğiniz dosyaları toplarken kendinizi bulabilirsiniz. Normalde almayı üşendiğiniz notları, indirmeye üşendiğiniz müzikleri ya da sitelerde araştırmaya üşendiğiniz şeyleri saatlerce araştırırken kendinizi kaybedebilirsiniz. Neden insanlar bunları yaparlar? Daha önemli işleri yapmaktan kaçınmanın bir yolu olduğu için yaparlar. Eğer bu insanın işi müzik indirmek olsaydı, hiçbir güç bunu ona kolay kolay yaptırtamazdı. “Erteleyen insan zor ve önemli görevleri vaktinde yerine getirmek için motive edilebilir. Yeter ki bu görevler daha önemli şeyleri yapmamanın bahanesi olsun.”

 

Nasıl Bir Yol İzlemeliyiz? Sistematik Erteleyici Nasıl Olunur?

ertelemek.

Erteleyiciler, genellikle yanlış yolu izlerler. Yapacak iş ne kadar az olursa o kadar o işi ertelemeyeceklerini zannedip o işi tamamlayacaklarını varsayarlar. Bu yüzden de yapılacak iş listesini minimuma indirirler. Ancak bu durum umulduğu gibi olmaz. Hatta erteleyiciler için daha kötüdür, doğasına aykırıdır. Listedeki o az iş (başka iş olmadığı için) en önemli işler olacağından, erteleyici kişi bu işleri gözünde büyütür ve yapmamak için elinden geleni yapar yani hiçbir şey yapmamayı tercih eder. Bunun sonu da tembelliğe çıkar.

Peki nasıl bir yol izlemeliyiz? Listenizde bir iki işi mutlaka erteleyeceksiniz, doğanız gereği böylesiniz. O zaman teslim tarihi acil olmayan ya da önemliymiş gibi gözüken ama o kadar da önemli olmayan önemli işlerinizi tepeye koyacaksınız. Bu işler listenin üst sıralarına yakın bir yerde bulunacaklar. Sizi rahat bırakmadığı için görünüşte önemsiz ama aslında önemli ve faydalı alt sıralardaki işlerinizi yapmanızı sağlayacaklar.

Kendinizi kandırıyormuşsunuz gibi düşünebilirsiniz. Zaten gerçekten de öyle. Aslında o kadar da önemli olmayan işleri üstlere koyarken kendimizi bu işlerin çok önemli ve acil olduğuna ikna etmemiz gerekir. Başta “Kendimi kandırmam doğru mu?” ya da “Ne kadar kolay olabilir ki?” diye düşünecek olabilirsiniz. Ama zaten erteleyicilerin çoğu kusursuz bir kendini kandırma yetisine sahiptir. “Bu işe yarın harika bir şekilde başlayacağım.” ya da “Şimdi başlamama gerek yok daha vakit var, son gün bile harika biçimde yapabilirim.” gibi. Bir zaafımızın kötü etkilerini başka bir zaafımızla telafi etmemizden daha güzel ne olabilir ki?

 

Ertelemenin Nedenlerinden Birisi! Mükemmeliyetçilik!

Obsessive man laying on grass, perfection

Her erteleyen insan mükemmeliyetçi olduğu için işlerini ertelemez tabii ki. Ancak ortada çok açık bir şey var. O da mükemmeliyetçiliğin ertelemeye neden olduğudur. Birçok erteleyici mükemmeliyetçi olduğunun farkında bile değildir. Neden farkında değillerdir peki? Çünkü hiçbir işi mükemmel ya da mükemmele yakın yapamamışlardır. İnsanlar “mükemmeliyetçi” kelimesini duyunca genelde o kişinin işleri mükemmel yaptığını düşünürler. Aslında böyle değil. Çünkü mükemmeliyetçiler hayal dünyalarında kendilerini sürekli yaptıkları bi işin mükemmel oluşunu, çevresindeki insanların kendisini övdüğünü ve yaptıkları işin dünyada eşi benzeri olmadığını hayal ederler. Niye bu tip hayallere kapılırız ki? Ya geçmişimizde bir işi şans eseri çok iyi yapmışızdır ve aldığımız övgüler çok tatlı gelmiştir ya da yeterince övgü ve ilgi duymamışızdır.  Belki de genetiktir. Buna kafa yormasak da olur gerçi.

Bir işi mükemmel yapmak o kadar da kolay değildir. Zaten herhangi bir şeyi mükemmel ya da mükemmele yakın yapmakla da alakası yoktur bu durumun. Üstlendiğimiz görevleri, mükemmel ya da çok iyi yapacağımıza dair fanteziler beslemekle alakası vardır.

Bir iş düşünün. Bu iş için uygun ortamda, uygun saatte, kafanızın dingin olduğu bi anda bulunmanız gerektiğini ve bu şartları oluşturmak için saatlerinizi verdiğinizi düşünün. Çok önemli bir görüşme ayarladığınızı, kütüphaneye gidip kitapların arasında kaybolduğunuzu ya da internette proğramlarla uğraştığınızı düşünün. Sonuç olarak ne oldu? O işi tam olarak bitiremediniz ama geri kalan bir sürü konu hakkında fikriniz oldu, bir sürü proğramlar kurdunuz, öğrendiniz ve bir sürü kişiyle tanıştınız, görüştünüz.  Yani geri kalan tüm bu işleri başardınız, ama asıl yapmanız gereken işe henüz başlamadınız bile. Tüm bunlardan sonra ne olur? Henüz başlamadığınız bi iş gözünüzde büyür ve başka işlere dalar gidersiniz. Ne zamanki o erteleyemeyeceğiniz son günler gelir, o zaman işe koyulursunuz. Tüm bunlar bitince de elinizde mükemmel olmadığından emin olduğunuz ortalama bir iş olur.

Bunu Kontrol Altına Alın!

1452254241192

Üstteki örneğe genel çerçeveden bakalım. Diyelim bu örnekte her şey sizin kontrolünüz altındaydı ve asıl amacınız o proğramları öğrenmek, o görüşmeleri yapmak, o kişileri tanımak ve kütüphanede o kitaplar arasında kaybolmaktı. Bu yüzden de tepeye bir iş koydunuz. Bu işi bitirmek için bir sürü proğram öğrendiniz, bir sürü kişiyle tanışıp görüştünüz, kütüphanelerde kitapların arasında kaybolarak bir sürü farklı bilgi öğrendiniz. Yani sistematik erteleme yöntemi sayesinde asıl işin yanında bir sürü şeyi başardınız. Dahası, erteleme sayesinde mükemmel olması gerekmeyen bir işi mükemmel olmayan bir biçimde yapma iznini kendinize vermiş oluyorsunuz.

Eğer disiplinli olabileceğinize inanıyorsanız, çoğu işe hemen başlamak en iyisidir. Yeterince iyi hatta mükemmele yakın iş çıkarmayı hedeflemek gerekir. Önümüzdeki işleri sıraladığmızda, hangi işler mükemmel olmalı hangileri ortalama olsa da olur diye artıları ve eksileri düşünmeyi alışkanlık haline getirmemiz gerekli.

 

Çözümlerden Bir Diğeri! Büyük İş Ne Olacak? Kazien Yöntemi!

maxresdefault

Günlük yapılacaklar listesi! Ama bildiğiniz listeler gibi değil. Yani en azından amacı bildiğiniz listelerdeki gibi değil. Şöyle açıklayalım. Bu listenin görevi size yapılacak şeyleri anımsatmak gibi gözükse de asıl görevi bizim için başka. Bu listelerin asıl işlevleri, erteleyici o işi bitirdiğinde yanına işaret koyma imkanı veriyor oluşudur. Bir maddeciğin yanındaki kutuya çarpı atmak ya da maddenin üzerini gösterişli bir biçimde çizmek insanı psikolojik olarak rahatlatır.  Kendimizi tembel gibi değil, yapıcı ve iş bitirici biri gibi hissetmemize neden olur. Bize psikolojik ivme sağlar.

Büyük ve göz korkutucu görevleri daha küçük görevlere ayırmak, sistematik erteleme yapısının çöktüğü durumlarda hayati önem taşır. Şu ya da bu nedenle yapmadığınız için sizi başka işler yapmaya iten o büyük görev, şimdi artık mutlak surette halledilmek zorundadır. Bu yönteme de Kaizen yöntemi deniyor. Küçük ve ugulanabilir adımlar aracılığıyla sürekli gelişimi hedefleyen bir Japon felsefesidir.

original

Görevler büyük ya da küçük, sıra dışı ya da gündelik olabilir. Daha küçük alt-görevlere bölün ve görevden göreve ilerleyin. Bu listede maddelere küçük notlar ekleyebilirsiniz. ” X şarkısını araştırırken kendini internette çok kaybetme” gibi. Listenizi bi gün önceden hazırlamanız iyi olacaktır. Uyumadan önce yarın yapacağınız işleri düşünebilir, hayal edebilirsiniz ancak kesinlikle o gün yapmayı istediğiniz şeyleri düşünmek için alarmın çalmasını beklemeyin. Yoksa listeniz sadece “arkanı dön ve uyumaya devam et” maddesinden ibaret olacaktır.  Eğer alarmı da erteliyorsanız yapacağınız en mantıklı şey, alarmı yerinizden kaldıracak kadar uzağa koymak ya da sesi son ses açmak olacaktır.

Ertelemeyen İnsanlarla İş Birliği Yapın!

nachhaltigkeit_partner_handshake-cl2x

Ertelemeyi engellemenin en iyi yollarından birisi de ertelemeyen birisiyle iş birliği yapmaktır bekli de. Çalar saat gibi bi işin bitmesi için sürekli sizi teşvik ederler, sürekli size bir şeyleri hatırlatırlar. Tabi çok çalışacak olmamız kötü tarafı ama olsun, önemli olan konrolümüzü başkasına bırakmak ve o işi bitirmek.  Tabi ortak çalıştığınız kişiyi de sürekli överek o işi ne kadar iyi yaptığını ona anlatın. Geri kalan işleri halledin, onları mutlu edin.

Ertelemenin Faydaları

75966_10151163301804263_1350243564_n

Listenizin başını çeken işlerin kendiliğinden kaybolduğunu görebilirsiniz. Yapmanız gereken bir işe hiç dokunmazsanız, kendiliğinden o işin iptal olduğunu ya da birisinin sizin için çoktan yapmış olduğunu görebilirsiniz. Başkasının işinizi yapmış olması sinirinizi bozabilir tabi ama en azından o kişiye şans vermiş ve o işten kurtulmuş olursunuz tabii ki. O işi erkenden yapsaydınız, belki de iptal olacak bir iş için vakit harcamış olacaktınız.

Bir diğer fayda ise o işi yapmayı ertelerseniz, o süreçte işin nasıl yapıldığıyla ilgili çok önemli bi bilgi öğreneblirsiniz.

 

Ertelemekle İlgili Önemli Sonuçlar

master-of-time

Ertelemek bir marifet değil, bir zaaftır. Ancak bu zaafı kendi yararınız için kullanabilmek sizlerin elindedir. Ertelemek dünyanın en büyük zaafı da değildir. Bunu kontrol altında tuttuğunuz sürece çoğu işi başarabilirsiniz. Biraz kendini kandırma becerisi ve manipüle etme iradesiyle daha az erteleyebilirsiniz. Bu yazı da erteleme huylarınızdan dolayı daha az suçlu hissetmeniz ve bunu kontrol etme yöntemlerini öğrenmeniz için yazılmıştır, ertelemeyi marifet gibi göstermek için değil.

Unutmayın. Zamanınızı geçirmek için en iyi yolun hangisi olduğu konusunda sıklıkla yanılabilirsiniz. Yaptığınız işler için kendinize aferin deyin. Yapılacaklar listesi yapıp, etrafınızı bu işleri yapmak için bubi tuzaklarıyla donatın. Ortaklıklar kurun. Kendinizi daha az suçlu hissedin ve hayatın tadını çıkarın.

 

 

Bu yazı John Perry’in The Art of Procrastination: A Guide to Effective Dawdling, Lollygagging and Postponing isimli kitabından derlenelerek yazılmıştır.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir