Halbrand Kimdir? (Halbrand Sauron mu)

Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri dizisindeki Halbrand karakteri kim olabilir? Bu karakter Annatar formundaki Sauron mudur? Aragorn’un yeminlerini yerine getirmeleri için çağırdığı Yeminbozanların, yani Ölülerin Kralı mıdır? Sauron’un en korkunç hizmetkârları Nazgûl’den biri olabilir mi? Ya da belki de Nazgûl’ün şefi Angmar’ın Cadı Kral’ıdır? Yoksa bunların hiçbiri değil de, tamamen başka biri midir?

Halbrand Kimdir? (Sauron mu)

Halbrand karakterinin kim olabileceğine geçmeden önce ilk sezonda yaptığı şeylere ve devamında karakter özelliklerine bakalım.

Halbrand’la ilk karşılaştığımız yer Büyük Deniz Belegaer. Bir grup insanla beraber yelken açmışlar, ama nereden yola çıktıklarını ve nereye gittiklerini bilmiyoruz. Tek bildiğimiz şey 2 hafta önce yola çıktıkları ve bir deniz canavarının saldırısına uğradıkları. Yol arkadaşlarıyla nasıl bir bağı var, onu da bilmiyoruz.

Galadriel sala çıkmaya yeltendiği zaman, saldakiler kararını vermeden çıkmaması için Halbrand ona engel oluyor. Ve ağzından çıkan ilk sözler, “Kaderin gelgitleri vardır. Seninki yükseliyor da olabilir alçalıyor da.” oluyor.

Devamında Galadriel’i kastederek “Görünüş aldatıcı olabilir.” diyor ve bunun üzerine saldakilerden birinin Galadriel’in kulağına bakmasına neden oluyor.

Deniz canavarını görünce önce saldakilere kımıldamamalarını söylüyor, sonra salın kendi tarafını tutan iplerini çözerek deniz canavarından kurtuluyor.

Deniz canavarı ortadan kaybolduktan sonra, Halbrand sislerin içinde küçük salıyla beliriyor ve Galadriel’e yardım ediyor. Sala aldıktan Galadriel’e adını soruyor ve kendi adını söylüyor. Devamında hangi istikamete gideceklerini soruyor.

Bu kısımda dikkat çeken şöyle bir detay var. Eğer çekim hatası değilse ya da önceden cebinde taşımıyorsa, boynunda her zaman taşıdığı kolye bu noktada yok.

Karakterleri gördüğümüz bir sonraki sahnede Halbrand yüzünü yıkamak için denizden su aldığında fark ediyoruz ki üzerinde bir simge ve küçük bir şişecik olan kolye bu sefer boynunda. Galadriel fark edince, kolyeyi giysisinin içine gizliyor.

Galadriel burada Halbrand’ın Güney Toprakları’ndan olduğunu ve Orklar yüzünden yurdunu terk etmek zorunda kaldığını öğreniyor. Halbrand’ı Güney Toprakları’na gitmek için ikna etmeye çalışması tam olarak burada başlıyor.

Fırtınayı atlattıktan ve Elendil tarafından kurtarıldıktan sonra, Numenor’a vardıklarında Halbrand’ın bu ada ya da Numenorlular hakkında hiçbir şey bilmediğini görüyoruz.

Miriel’in huzuruna çıkarıldıklarında Halbrand’ın son derece diplomatik ve makul davrandığını görüyoruz. Miriel’in önünde eğilmeye bile yanaşıyor.

Burada Elendil’e sarılıyor el çabukluğuyla Galadriel’in hançerini çalıyor ve sonra gizlice Galadriel’e geri veriyor.

Halbrand, Numenor’un fırsatlarla dolu bir cennet olduğunu düşünüyor ve buradan ayrılmak istemiyor. Burada yeni bir hayata başlamak istiyor. Galadriel’e “Tahmin ettiğinden uzun süredir huzur arıyorum. Lütfen, ikimizin de iyiliği için bana izin ver. Ama en azından yeni düşmanlar edinmemeye çalış.” diyor.

Halbrand, Numenor’a ilk geldiği anda gözüne çarpan demirhaneye gidiyor ve iş istiyor. “Bu adada bu zanaatı benden daha iyi bilen yoktur” diye iddia ediyor. “Gerekirse kömür kürerim, odun kırarım. Para almadan deniz çapası yaparım.” diyor ama demirci loncasının armasına sahip olmadan burada çalışamayacağını öğreniyor.

Yemek yerken Halbrand’a alt-insan diyerek laf atanlar, ona adını sorduğunda Halbrand adını söylemiyor ve “adım ne kadar yakın olduğumuza göre değişir” yanıtını veriyor. Kendisini hor gören ve adada olmasından hoşnutsuz olan Numenorlulara içki ısmarlayarak gönüllerini alıyor.

Yine el çabukluğuyla çaldığı demirci loncası armasıyla giderken, durumu fark eden Numenorlular önünü kesiyor. Başta sorun çıkmasın diye uğraşıyor, ama en nihayetinde dörde bir olarak yumruk yumruğa giriştiği mücadeleyi kazanıyor. İsmini vermekten kaçındığı adamı dövdükten sonra da “bana Halbrand diyebilirsin” diyor.

Muhafızlar tarafından yakalanıp Numenor zindanına atıldıktan sonra ziyaretine Galadriel geliyor. Galadriel İrfan Salonu’ndan bulduğu simgeyi gösteriyor. Bu simgenin Halbrand’ın boynundaki kolyedeki simgeyle aynı simge olduğunu görüyoruz. Kolyeyi ölü bir adamın üzerinde bulduğunu ve kendisine yakışacağını düşündüğü için aldığını iddia ediyor.

Galadriel, bu simgeyi daha önce taşıyan adamın Çağ’lar önce Güneylileri birleştirerek tek bir sancak altında topladığını söylüyor. Başı boş kalmış toprakların ve kralsız kalmış bir halkın vaat edilen kralı olduğunu öğreniyoruz.

“Omuzlarında olması gereken zırh, ruhuna yük olmuş” diyor Galadriel. Geçmişinden kaçmayı bırakıp olmak için doğduğu kişi olmasını öğütlüyor.

Halbrand, Galadriel’e “bu simgenin varisinin sadece asaletin varisi olmadığını, aynı zamanda Morgoth’a kanı üzerine bağlılık yemini eden birinin varisi” olduğunu söylüyor ve dikkatli olmasını öğütlüyor. “Aradığın kahraman ben değilim. Savaşı kaybeden benim ailemdi” diyor. Galadriel, Halbrand’ı onunla Orta Dünya’ya gelip atalarının hatalarını telafi etmeye çağırıyor.

Miriel’le olan tartışmanın üzerine Galadriel, Halbrand’ın yanındaki zindana atılıyor. Halbrand, “sana nasihat vermek haddim değil” diyor, ama yine de Galadriel’e karşısındaki kişinin en çok korktuğu şeyi aşıp korkuları üzerinde hakimiyet kurmasına yardım etmesini öğütlüyor. Bu sayede o kişi üzerinde hakimiyet kurabileceğini söylüyor.

Muhafızlar Galadriel’i almaya geldiğinde Halbrand Pharazon’u manipüle ediyor ve müdahale etmemesini sağlıyor.

Hatta Galadriel’in gideceği yerle ilgili verdiği bilgi sayesinde, özgürlüğünü ve demirciler loncası armasını da elde ediyor.

Halbrand’ın Numenor ocaklarında çalıştığını ve çok estetik kılıçlar yaptığını görüyoruz. Galadriel, Miriel ve Pharazon’dan oluşan bir divana davet ediliyor. Burada Mordor’daki konumlar ve Ostirith kulesiyle ilgili kritik bilgiler veriyor.

Miriel, Halbrand’ın onlarla geleceğini zannettiği için karaya çıktıkları zaman Güneylilerin de yanlarında savaşacağını zannediyor. Ancak, Galadriel’e Güney Toprakları’na dönmek istemediğini ve tacı giyecek başka birisini bulmasını söylüyor. Kolyesini bırakıp gidiyor.

Numenorluların Galadriel’le yaptıkları kılıç taliminin sonunda Halbrand yerdeki kılıcı alarak estetik bir biçimde Valandil’e veriyor.

Halbrand’ı demirhanede yerleri çok kötü temizlerken ama dövdüğü kılıçları ve hançerleri muntazam bir biçimde dizerken görüyoruz. Burada yaptığı konuşmada, yakın geçmişte kendi gibi insanların düşmanın saflarında savaştığını, kendinin de o sala binmeden önce neler yaptığını ve nasıl hayatta kaldığını Galadriel’in bilmediğini söylüyor. Neler yaptığını bilse, Galadriel’in onu süreceğini belirtiyor.

Galadriel abisi Finrod’un “bazen ışığı bulmak için önce karanlığa dokunmamız gerekir” öğüdünü söylediğinde, “Karanlık hakkında ne biliyorsun?” diyerek karşılık veriyor.

Galadriel, Numenor’da huzur bulamayacağını, Güney topraklarında savaşarak huzura erebileceğini söylüyor ve kolyesini geri veriyor.

İkna olan Halbrand, Galadriel ve Numenorlularla beraber yelken açıyor. Halbrand bölgeyi çok iyi bildiği için süvarilerle beraber yetişip Güneylileri kurtarıyorlar.

Savaş esnasında mızrak kullanan Halbrand kaçmakta olan Adar’ın önünü kesiyor ve onu durduruyor. Halbrand’ın “beni hatırladın mı?” sorusuna “hayır” cevabı veren Adar, ahırdaki sorgudan sonra manidar bir biçimde Halbrand’a kim olduğunu soruyor.

Önce Galadriel, Halbrand’ın Adar’ı öldürmesine mani oluyor, sonra da Halbrand Galadriel’e mani oluyor.

Galadriel ile Halbrand savaş sonrası konuşma fırsatı bulduğunda, Halbrand bugüne kadar geçmişinden kurtulamayacağını düşündüğünü, Galadriel’le beraber savaşma hissine tutunmayı ve hatta bu hissi kendi varlığına bağlamak istediğini söylüyor. Galadriel de bunu hissettiğini belirtiyor.

Miriel, Tirharad halkına Halbrand’ı takdim ediyor. Halbrand’ın taşıdığı kolyedeki simgeyi fark ediyorlar ve vaat edilen kral olarak, Halbrand’ı selamlıyorlar.

Orodruin’in patlaması sonrası, yaralı olarak Numenor kampında görüyoruz. Volkanik patlamada değil, bir silahla yaralanmış ve onu yol kenarında bulmuşlar. Çadırında Halbrand’la konuştuklarında, “Bu toprakları terk edip yanmasına izin vermeyeceğim.” diyor. Yarası iltihaplanmış ve Elf ilacına ihtiyaç duyduğu için Galadriel’le beraber Eregion’a doğru yola çıkıyorlar. Kralı olduğu Güneyliler de eski bir Numenor kolonisinin olduğu Pelargir’e sığınmaya karar veriyorlar.

Şu ana kadar Halbrand’ın hikayesi bu şekilde. Bu karakterin sahip olduğu özelliklere gelecek olursak:

Yetenekli bir demirci, Numenor gibi medeniyetin zirvesindeki bir demirhanede bile yaptığı kılıçlar övgüyle karşılanıyor. Çalışma alanı son derece muntazam. Düzeni sevdiği çok belli.

Diplomat gibi ağzı laf yapıyor. İkna etmesini iyi biliyor. Bu sayede istediğini alabiliyor. Hatta bu ikna kabiliyeti manipülasyon seviyesinde. Ayrıca, verdiği öğütler de insanları kontrol etmeye yönelik öğütler.

Diplomat yanı yetersiz kaldığında ise hediyeler vermekten, mesela herkese içki ısmarlamaktan kaçınmayan biri. Ayrıca, el çabukluğu da var, istediği şeyi çaktırmadan alabiliyor.

Dörde bir kıstırıldığında dahi kendini savunabilen güçlü ve iyi bir savaşçı. Etkili bir biçimde hem mızrak hem de kılıç kullanmasını biliyor ve uzun boylu.

Ayrıca, yaptığı yanlış şeylerden ötürü geçmişinden kaçıyor ve yeni bir hayat kurmak, huzur bulmak istiyor.

Tüm bu özellikleri sayınca, akıllara gelen ilk bariz aday elbette ki Sauron oluyor.

Sauron’un en belirgin kişilik özelliği düzene, planlamaya ve koordinasyona olan aşırı düşkünlüğüdür. Aulë’nin bir öğrencisi olduğu için en yetenekli zanaatkarlardan biridir. Biçim değiştirme konusunda usta bir Maia’dır.

1. Çağ’ın sonunda, Sauron Valar’ın öfkesinden korkarak yaptığı kötülüklerden pişmanlık duyduğunu söyler. Ancak yargılanacağı için Valinor’a dönmek istemez. Kaçarak Orta Dünya’da saklanmaya başlar.

2. Çağ’da Valar’ın kendisini unuttuğunu düşündüğü anda tekrar kötülüğe döner ve Orta Dünya’daki Doğulu ve Güneyli insanların da aklına girerek gölgeyi yaymaya başlar. Güçlenmekte olan Numenorlulardan çekinen ve Elfleri kendine karşı tehdit olarak gören Sauron, Güç Yüzükleri’ni yaparak Orta Dünya’daki ırkları kontrol etmeyi planlar.

Göze hoş gelen bir form alır ve kendini Valar’ın bir elçisi olarak tanıtır. Hediyeler verir. Annatar adıyla anılır. Başta Celebrimbor olmak üzere, Elflerin çoğunun güvenini kazanmayı başarır. Gil-galad, Elrond ve Galadriel Annatar’a güvenmez, ama gerçekte kim olduğunu da algılayamazlar.

Sauron’un 1. Çağ’daki hikayesini daha önce anlatmıştım, 2. Çağ’daki hikayesini de çok daha detaylı olarak ayrı bir video’da anlatacağım. Ancak şimdilik Halbrand ile konuyu bağlama adına bu kadar bilgi yeterli.

Halbrand ile Sauron karakter özellikleri olarak birbirlerine çok benziyorlar. Sauron olabilecek bir karakter. Ancak bu karakter Sauron çıkacak olursa, bazı soruların yanıtlanması gerekiyor.

Halbrand’ın salda ne işi vardı? Nereden yola çıktı ve nereye gidiyordu? Yanındaki insanlar kimlerdi? Adar “Sauron’u öldürdüm, onu iki böldüm derken” neyi kastediyordu? Halbrand “beni hatırladın mı” dediğinde niye hatırlamadı?

Boynundaki simgeye gelecek olursak, ilk bakışta bir kuzguna benziyor. Dizide şu ana kadar kuzgun gördüğümüz tek yer Khazad-dûm. Ama konuyla bağlantılı çıkacağını pek sanmıyorum. Bu simge yaygın bir biçimde kullanılıyor ve biliniyor olsa gerek, çünkü Bronwyn ilk görüşte tanıyor ve ayrıca Halbrand’ın yaralı olarak yattığı çadırda da var. Simge aynı zamanda Sauron’un zırhlı halindeki miğferine ve omuzluklarına da benziyor.

Bear McCreary’nin soundtrack albümünden Halbrand müziğinin tersinin Sauron temasına benzediğini iddia edenler de var ama ben pek benzetemedim. Bir de siz dinleyin.

https://youtube.com/clip/UgkxflDBenzRb_w2KciODEI7YtEwwelbKdP0

Halbrand’ın Sauron olduğuna dair sızıntılar da mevcut ama bunlara %100 güvenmek doğru olmaz. Bu karakter Sauron değilse, ki olmama ihtimali de var. Bu leak’ler bilinçli olarak sahte olacak şekilde verilmiş de olabilir.

Peki Sauron değilse, kimdir?

Belki de tam olarak dizide anlatılan kişidir. Amazon Original bir karakterdir ve geçmişte Morgoth’un yanında savaşmış olan Güneylilerin varisi ve vaat edilen kralıdır. Şahsen ben bu hikayenin kendisine çok daha fazla yakışacağına inanıyorum.

Devamında dönüşebileceği karakterse, halkının Pelargir’e taşınması sebebiyle, Ölülerin Kralı olabilir.

Ölüler Ordusu, yani Dunharrow’un Ölü Adamları lanetlenmeden önce Dağların Adamları olarak biliniyor ve Ak Dağlar’da yaşıyorlardı. Isildur’a bağlılık yemini ettiler ve Sauron’a karşı onun yanında savaşma sözü verdiler. Son İttifak Savaşı başladığında, Dağların Adamları yeminlerini tutmadılar. Savaştan sonra Isildur, onları “Yeminbozanlar” olarak isimlendirdi ve lanetledi.

Halbrand, Sauron’dan korkup ileride Isildur’a sırtını dönebilir ve lanetlenerek Ölülerin Kralı olabilir.

Bu teoriyi destekleyen bir de görsel var. Bu görsele göre zırhı Ölülerin Kralı’nınkiyle birbirini anımsatıyor. Bana biraz zorlama gibi geldi ama bakalım siz nasıl bulacaksınız.

Bir diğer ihtimalse, Güç Yüzükleri yapıldıktan sonra Halbrand’ın insanlara verilecek 9 yüzükten birini alması ve Nazgûl olması.

Kara Süvariler ya da sadece Dokuzlar olarak bilinen Nazgûl, Sauron’un Orta Dünya’daki en korkunç hizmetkarlarıdır. Onlar, Güç Yüzükleri tarafından tayflara dönüştürülen ölümlü insanlardır.

Üçü Numenorlulara olmak üzere toplamda dokuz yüzük, gücü her şeyden fazla arzulayan dokuz insana verilir. Yüzüklerin sahipleri büyük zenginlik ve prestij kazanırlar ve zamanlarının güçlü kralları, büyücüleri ve savaşçıları olurlar.

Üç Numenorludan biri olduğu tahmin edilen Cadı Kral ve Doğulu Khamûl dışında geri kalan yedisinin kim olduğu belli değildir.

Bu yüzden kötülüğe dönecek bir Halbrand’ın hikayesi rahatlıkla bir Nazgûl’ün hikayesine bağlanabilir.

Yalnızca düz bir İnsan olarak kötülüğe dönmesi ve özel bir karakter çıkmaması da ihtimal dahilinde. Melkor’un yanında savaşan ataları gibi belki o da sonradan kötülüğe hizmet edecek ve Sauron’un hizmetine girecek.

Son ihtimalse, bu karakterin asla kötülüğe sapmaması ve sözünün eri, iyi bir karakter olarak hikayesini tamamlaması.

Halbarad Kimdir

Yüzüklerin Efendisi – Yüzük Kardeşliği – Yolgezer bölümünde Frodo Aragorn için şunları şöyle der:
“Bence düşmanın ajanları, gözüme daha hoş ama yüreğime daha kirli gelirlerdi, bilmem anlatabildim mi.”

Bu arada, 3. Çağ’da yaşayan Halbarad karakteriyle bir bağlantısı yoktur. Yalnızca isim benzerlikleri vardır. Halbarad, Shire’ı koruyan bir kolcudur ve Gri Bölük’te yer alarak Aragorn’a yardıma gelir. Pelennor Çayırları Savaşı esnasında hayatını kaybeder.

Mouth of Sauron da olamaz. Çünkü Mouth of Sauron Kara Numenorlu bir insandır ve 3. Çağ’ın sonunda yaşamıştır. Dizideki olaylarla onun yaşadığı zaman dilimi arasında binlerce yıl vardır.

Ben şahsen bu karakterin bize anlatılan kişi, yani vaat edilen Güneyli Kral çıkmasını istiyorum. Sonrasındaysa yaşayacağı düşüş, kötü tarafa geçişi, bağ kurduğumuz ve iyi olduğuna inandığımız bir karakterin Nazgûl çıkması çok daha trajik ve etkileyici olacaktır.

Öte yandan bu karakteri Sauron olabilecek vasıflarla bize sundular. Sauron çıkarsa da şok olmam, ama tercihim bu yönde olmazdı bana kalsa.

Peki sizce Sauron mu, Ölülerin Kralı mı, Nazgûl mü, yoksa başka biri mi? Yorumlarda bizimle paylaşın.

Eğer Orta Dünya hayranıysanız, bizi TwitterInstagram ve Facebook üzerinden takip etmeyi unutmayın!

The Lord of the Rings: Rings of Power yani Güç Yüzükleri dizisiyle ilgili son haberleri takip etmek için portalımıza, Orta Dünya ile ilgili tartışmalara katılmak için de forumumuza mutlaka bir göz atın.

YouTube ve Twitch kanallarımıza da bekleriz.

Mutlaka Okuyun!

Güç Yüzükleri 2. Sezonu Tamamen Kötülerle İlgili

Güç Yüzükleri 2. Sezonu “Tamamen Kötülerle İlgili”

Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri dizisinin yapımcıları 2. sezonun “tamamen kötülerle ilgili” olduğunu ve herkesin sağ …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir