Saruman Künye:
Irk: Maia
Dil: Ortak Lisan, Sindarin, Quenya, Khuzdul
Cinsiyeti: Erkek
Kültür: Ainur, Istari
Doğum Tarihi: Yok
Ölüm Tarihi: 3 Kasım 3019, 3. Çağ
İkamet Ettiği Yerler: Orthanc
Orta Dünya’ya gelişi
Saruman’ın Ölümsüz Topraklarda yaşarken ismi Curumo’ydu. Bir Maia‘ydı, Valar’ın haberciliğini ve yardımcılığını yapıyordu. Curumo Aule’nin Maialarından biriydi. Aule bir demirciydi egemenliği Arda’nın yapıldığı tüm maddeler üzerineydi ve Curumo ondan pek çok şey öğrenmiştir.
Aule Saruman’ı Orta Dünya’ya gönderilmek üzere seçti. O Istari’nin lideri olacaktı, görevi Orta-Dünya’nın özgür halklarına Sauron’a karşı çıkmalarında yardım etmekti. Curumo Orta Dünya’ya 3.çağın 1000. yılında gelmişti. O Orta Dünya’ya ayak basan ilk Istariydi. Ama başka bir hikaye onun Radagast’la aynı zamanda geldiğini söyler. Curumo İnsanlar tarafından Saruman diye isimlendirdi. Elfler ona Curunir diyordu.
Saruman’da diğer büyücüler gibi yaşlı ve bilge bir adam formunda Orta Dünya’ya gelmişti. Saruman’ın saçları başlangıçta siyahtı ama Orta Dünya’da geçirdiği uzun yıllarda saçları beyazlamıştı yinede saçlarının arasında siyahlar görülürdü. Saruman’ın büyülü bir sesi vardı bu ses ona büyük bir kudret bahşediyordu. Saruman beyaz bir pelerin giyerdi bu da onun en yüce sihirbaz olduğunu gösteren bir nişandı. Orta Dünya’ya vardıktan sonra pek çok seyahat yapmış, bu seyahatlerinden birinde Mavi Büyücüler ile Rhun topraklarına yolculuk yapmış onlar orada kalmaya vermiş Saruman’da batıya dönmüştü.
Ak Divan Kuruluyor
2463 yılında Yüce elfler ve büyücülerden oluşan Ak Divan kurulmuştu. Bu konseye Saruman, Gandalf, Galadriel, Cirdan’da dahildi. Konseyin ana görevi Kuytuorman’da kalesini inşa etmiş olan kötülüğü yok etmekti. Galadriel Ak Divanın başkanı seçilirken Gandalf’ın başkan olmasını istemiş lakin lider Saruman olmuştu.
Gandalf’ı sevmiyor ve kıskanıyordu. Çünkü Saruman kendisinden daha önemsiz bir büyücü olan Gandalf’ın Elflerin üç güç yüzüğünden olan Narya’ya sahip olduğundan haberdar olmuştu. Bu olaydan haberdar olduktan sonra güç yüzüklerinin tarihini araştırmaya başlamıştı. Çalışmalarının sonunda da kendi yüzüğünü yapmayı başarmıştı.
Saruman Güç Yüzükleri’yle ilgili araştırmalarının birisinde İsildur’un Tek Yüzüğü kaybettiği Ferah Çayırları araştırmıştı. Saruman Ferah Çayırlardan sonra Kralların Şehrine gidip Minas Tirith Arşivlerini incelemiş ve İsildur’un yaptıklarını öğrenmişti. Aynı zamanda tomarların birinde yüzüğün üstünde yazan yazıyı öğrenmişti.
Saruman Orthanc Palantirini Ele Geçiriyor
Arşivleri incelerken palantirlerin varlığından haberdar oldu. Onların uzak mesafeler arasında iletişimi sağladığını öğrendi. Isengard’da Orthanc kulesinde de bir palantir olduğunu öğrenmişti. Orthanc Puslu Dağlar’ın güney uzantısının sonunda Rohan topraklarındaydı. Isengard toprakları Gondor tarafından yönetiliyordu. 2759 yılında Isengard’ı tamir etmeyi önerdi karşılığında da Orthanc’ın anahtarına sahip olacaktı. Gondor Vekilharcı Beren bu teklifi kabul etmiş ve Orthanc’ın anahtarlarını almıştı.
Aynı yıl Rohan’ın Kralı Frealaf’ın taç giyme törenine katılmıştı. Frealaf’a değerli hediyeler getirmiş ve Rohirrim’in yiğitliğini övmüştü. Rohan sadece uzun kışa katlanmakla kalmamış Dunland istilasını da durdurmuşlardı. Rohan Saruman’ın dost olduğuna inanmış topraklarının batı sınırındaki kalenin güçlü bir büyücü tarafından yönetildiği için mutlu olmuşlardı.
Fangorn ormanlarında yürürken Ağaçsakal’la tanışmış ve onunla yıllar boyunca uzun sohbetleri olmuştu. Ağaçsakal’dan geçmiş çağlarla ilgili pek çok şey öğrenmiş lakin onunla çok az bilgi paylaşmıştı.
Saruman Tek Yüzük’le İlgilenmeye Başlıyor
Ak Konsey 2851’da Ayrıkvadi’de toplanmış Gandalf Dol Guldur’daki kötülüğün Sauron olduğuna inandığını söylemişti. Gandalf Dol Guldur’a saldırmayı önerdi. Ama Saruman bu öneriyi reddetti. Konseye Sauron’un eski gücüne asla kavuşamayacağını söylemişti. Konsey sonuç olarak olacakları izlemeye ve beklemeye karar vermişti. Gandalf bu karardan memnun olmasa da karşı çıkmamıştı.
Gerçekte amacı Sauron tarafından dövülmüş olan Tek Yüzük’ü ele geçirmekti. Gücün cazibesiyle bozulmuş ve kendini Sauron’a denk bir rakip olarak görmeye başlamıştı. Eğer Tek Yüzüğü ele geçirirse Orta Dünya’yı tek başına yönetebileceğine inanmıştı.
2939’da Sauron’un Ferah Çayırlar’da Tek Yüzük’ü aradığını öğrenmişti. Bu yüzden Gandalf tekrar Dol Guldur’a saldırmayı teklif ettiğinde bu teklifi kabul etmiş ve Sauron Dol Guldur’dan kaçmak zorunda kalmıştı.
Sauron Dol Guldur’a yapılan saldırıdan sonra Mordor’a dönmüş ve gücünü arttırmaya başlamıştı. 2951 yılında kendini açıkça belli etmişti ve 2953 yılında Ak Konsey Sauron’u Tek Yüzük’ü aradığını öğrenmişti. Yüzüğün Anduin’de kaybolduğunu ve Sauron’un onu asla bulamayacağını garanti etmişti.
Yüzük Bulunamıyor
Lakin ne Sauron ne Saruman Ferah Çayırlar’da Tek Yüzük’ü bulamadı. Ama Saruman Tek Yüzük’ün durduğu zinciri ve Elendilmir’i bulmayı başardı. Saruman bu değerli eşyaları uzak diyarlardan gelen pek çok hazinesiyle birlikte Orthanc’ta saklamıştı. Saruman ve Sauron’un yüzüğü bulamamasının nedeni yüzüğün çoktan gitmiş olmasıydı. Gollum yüzüğü ele geçirmiş ve uzun yıllar boyunca Puslu Dağlarda saklamıştı ta ki yüzük Bilbo Baggins adındaki başka bir Hobbit tarafından bulununcaya dek.
Bilbo’nun keşfi hakkında bir bilgisi yoktu ama Gandalf’ın Hobbitler’e olan ilgisinden haberdardı ve Gandalf’ın yaptığı her şeyden şüpheleniyordu. Gizlice Shire’a girmiş ama Gandalf tarafından öğrenilmesinden çekinmişti. Bu yüzden Gandalf’ın Shire’da yaptıklarıyla ilgili bilgi almak için Bree’ye ve Güneydirhem’e ajanlar yerleştirmişti. Gizlice Uzundip yaprağından pipo içmeye başlamıştı; çünkü Gandalf’ın pipo içmesiyle alay ediyordu. Torbaköylü Bagginslerden bolca uzundip yaprağı almış aynı zamanda fazladan para verip Hobbitler’i izlemelerini istemişti.
Isengard Sanayileşiyor
Ak Konsey’in son toplantısından sonra diğer büyücüler ve elflerden uzaklaşmış onlarla görüşmez olmuştu. Başlangıçta sadece Isengard’da bir vekilharç olarak görülüyordu lakin daha sonra kendini Isengard’ın Lordu ilan etmiş ve Isengard topraklarını güçlendirmeye başlamıştı. Isengard’ın güzel ve yeşil bahçelerini mahvetmiş buraları demir ocakları ve büyük makinelerle donatmıştı. Yakacak olarakta Fangorn Ormanları’nı kesiyordu.
Saruman Isengard’da kendi ordusunu oluşturmaya başlamıştı. Ordusunda Rohan’dan nefret eden Dunlandlı adamlar, büyük kurtlar ve orklar vardı. Bu orklar arasında farklı bir tür vardı ki bunlar Uruk-Hai olarak biliniyor ve gün ışığında da yürüyüp savaşabiliyorlardı. Aynı zamanda ork kanına sahip gibi görülen birkaç adamda vardı. Bu insanlara büyük ihtimalle ”ters besleme” yapılarak ork yiyecekleri yedirilmişti.
Saruman, Sauron’a Yakalanıyor
Saruman 3000. yıllarda palantiri kullanmaya başlamıştı. Palantir’le uzak yerlerde olan olaylar hakkında bilgi sahibi olabiliyordu. Lakin sonunda başka bir palantirle denk gelmişti; Cadı Kral’ın Minas Ithil’i ele geçirdiğinde elde ettiği Ithil taşıyla. Bu taş sayesinde Saruman Sauron’la karşı karşıya gelmiş ve Sauron etkisi altına girmişti. Sauron onu palantir yoluyla yaptıklarını anlatmaya zorlamıştı. Palantir yoluyla düşüncelerini birbirlerine aktarmışlar lakin Sauron Saruman’ın anlatmayı istediğinden daha fazla şeyi öğrenmişti.
Saruman Sauron’un etkisi altına girdikten sonra yapmayı planladığı ilk şey Rohan’ı yok etmek olmuştu çünkü Rohan Gondor’un en büyük müttefikiydi. Saruman’ın Urukları Puslu Dağlar’dan gelip Rohirrim atlılarına saldırmaya başlamıştı. Sauron’un orkları da Rohan’a doğudan baskı yapıyordu.
Saruman, Grima’yı Kullanıyor
Saruman Rohanlı bir insan olan Grima’yı kendi tarafına çekmiş ve onu Theoden’e karşı ajanlık yapmakla görevlendirmişti. Grima Theoden’in danışmanı olmuş ve Saruman’ın kralın üzerindeki etkisi artmıştı. 3014 yılında Grima tarafından aklı zehirlenen Theoden zamanından önce yaşlanmış ve tüm kararları aslında Grima Solucadil verir olmuştu. Rohan Kralı Theoden’in zayıflatılması Saruman’ın planıydı böylece Rohan’a karşı yapılan saldırılar daha etkili olacaktı.
Lakin Saruman’ın hala en büyük amacı Tek Yüzük’ü ele geçirmekti. Gandalf’ın Tek Yüzük’ün nerede olduğunu bildiğinden şüpheleniyor ve Shire’daki ajanlardan gelen bilgiler bu düşüncesini destekliyordu; çünkü casusları Shire’ı koruyan kolcu sayısının ikiye katlandığından bahsetmişti.
Gandalf’ın Orthanc’a Gelişi
3018 yılında dokuz Nazgul’un tekrar ortaya çıktığını ve Shire diye bir yerde Baggins adında birisini aradıklarını öğrendi. Bu konuda bilgi edinmek için Gandalf’ı tuzağa düşürmeye karar verdi. Saruman Gandalf’a Nazguller’in tekrar ortaya çıkışı hakkında konuşmak için Radagast aracılığıyla bir mesaj göndermişti.
Gandalf Radagast’la karşılaşmış ve 10 Temmuz’da Isengard’a varmıştı. Saruman Gandalf’ı Orthanc’ın merdivenlerinde karşılamıştı:
”Geldin demek Gandalf.”
”Evet, geldim,” ”Yardımını almaya geldim Ak Saruman.”
”Öyle mi gerçekten de Gri Gandalf! Yardım ha? Bu kadar kurnaz ve bu kadar bilge olan, ülkeden ülkeye dolaşan, kendisini ilgilendirse de ilgilendirmese de bütün işlere burnunu sokan Gri Gandalf’ın yardım istediği pek duyulmamıştır.”
“Dokuzlar yeniden ortaya çıktı. Nehri geçmişler. Radagast öyle söyledi.”
Saruman, Radagast’ı nasıl hor gördüğünü saklamıyordu:“Boz Radagast! Kuş terbiyecisi Radagast! Saf Radagast! Salak Radagast! Yine de ona biçtiğim rolü oynayacak kadar aklı varmış. Geldin işte, benim de mesajımın bütün amacı buydu. Ve burada kalacaksın Gri Gandalf, yolculukları unutup dinleneceksin. Çünkü ben Arif Saruman’ım, Yüzük Yapıcısı Saruman, Rengârenk Saruman!”
”Ben akı tercih ederdim.”
”Ak! ”Başlangıçtır o. Beyaz kumaş boyanabilir, beyaz sayfaya yazılabilir, beyaz ışık kırılabilir.”
“Ve böylece beyaz olmaktan çıkar, Mahiyetini anlamak için bir şeyi kıran kişi de ariflik yolundan sapmış demektir.”
Saruman Gandalf’a İş Birliği Teklif Ediyor
”Kadim Günler geçti. Orta Günler de geçmekte. Genç Günler başlıyor. Elflerin zamanı bitti fakat sırada bizim zamanımız var: Bizim yönetmemiz gereken insanların dünyası. Fakat bize kudret gerek, sadece Arifler’in görebileceği yararlar adına her şeyi dilediğimiz gibi yönetebilmek için kudret. Ve dinle Gandalf, eski dostum, yardımcım! Biz, dedim, çünkü biz olabiliriz, eğer bana katılırsan. Yeni bir güç yükselmekte.
Buna karşı eski ittifaklar ve siyasetlerin bize bir yararı olmayacak. Elflerden veya ölmekte olan Nümenor’dan ümit yok. önündeki, önümüzdeki, bir seçenek bu. Bu Güç ile birleşebiliriz. Bu akıllıca olur Gandalf. Bu yolda umut var. Zafer kapıda; zafere katkıda bulunanlar cömertçe ödüllendirilecektir.
Güç büyüdükçe, onun sağlam dostları da büyüyecek ve Arifler, yani senin-benim gibi olanlar, sabrederek zamanla onu yönlendirip denetimleri altına alabilirler. Uygun zamanı beklerken düşüncelerimizi yüreklerimizde gizleriz, belki bu arada yapılan kötülükleri kınar, fakat âli ve nihai amacı takdir ederiz: Bilgi, Kural, Düzen; şimdiye kadar bizim beyhude yere başarmak için uğraşıp durduğumuz, zayıf ya da aylak dostlarımız tarafından desteklenmekten çok kösteklenen her şey. Niyetlerimizi gerçekten değiştirmemiz gerekmez, değiştirmeyiz de, sadece araçlarımız değişmiş olur.”
Gandalf Teklifi Reddediyor
Gandalf iyice şüpheye düşmüştü. Yanıtı:
“Saruman, bu türden nutukları daha önce de duydum ama bunları sadece Mordor tarafından, cahilleri kandırsın diye yollanan gizli temsilcilerin ağzından duymuştum. Beni onca yoldan, sadece kulaklarımı yormak için çağırmış olacağına inanamıyorum.”
”Neden olmasın Gandalf ? Neden olmasın? Hükmeden Yüzük? Eğer ona hâkim olursak o zaman Güç bize geçer. Seni buraya çağırmamın asıl nedeni buydu işte. Çünkü bir sürü gözüm var benim ve bence sen bu kıymetli şeyin şu anda nerede olduğunu biliyorsun. Öyle değil mi? Yoksa Dokuzlar neden Shire’ı sorup dursunlar, senin orada ne işin olsun?”
Tam bunu söylerken gözlerinde gizleyemediği bir hırs parlamıştı aniden.
”Saruman, Tek Yüzük’ü bir anda bir el kullanabilir ancak ve sen de bunu çok iyi biliyorsun, o yüzden zahmet edip de biz deyip durma! Fakat onu vermem sana, hayır efendim, hele hele şimdi aklındakileri de öğrendikten sonra sana onun hakkında haber bile vermem. Sen Divan’ın başıydın, fakat sonunda maskeni çıkardın. Eh, görünüşe göre önümdeki seçenekler ya Sauron’a, ya da sana teslim olmakmış. İkisini de seçmiyorum.
Başka teklifin var mı ?”
Gandalf Orthanc’a Hapsediliyor
Saruman tehditkar bir ruh haline bürünmüştü artık:
”Evet, ‘Senin akıllıca davranacağını tahmin etmemiştim zaten, kendi hayrına bile olsa; yine de bana gönül rızasıyla yardım edip bir sürü zahmet ve eziyetten kurtulman için bir fırsat tanıdım sana. Üçüncü seçeneğin burada kalmaktır, sonuna kadar.”
”Neyin sonuna kadar?”
“Bana Tek Yüzük’ün nerede bulunabileceğini açıklayıncaya kadar. Seni ikna etmenin çaresini bulabilirim. Ya da sana rağmen yüzük bulununcaya ve Yönetici hafif meselelere vakit ayırıncaya kadar: Mesela Gri Gandalf in küstahlık ve engellemelerine karşılık münasip bir ödül tasarlamak gibi.”
Saruman Shire’ı Takip Ediyor
Gandalf Saruman’ın teklifini reddettikten sonra Saruman’ın askerleri gelip onu Orthanc’ın zirvesine hapsetmişti. Aşağıya baktığında bir zamanlar yeşil ve latif olan bu yerlerin artık çukurlarla ve demir ocaklarıyla dolu olduğunu gördü.
Orthanc’ta hapisken Saruman Yüzük Taşıyıcısı’nı daha kolay ele geçirebileceğini düşünüyordu; çünkü Isengard ve Shire arasında pek çok casusu vardı. Saruman en güvenilen casusu olan şaşı gözlü bir güneyli adamı Shire’ı terk eden Hobbitler hakkında bilgi almak için göndermişti. Lakin Saruman’ın ajanı yola çıktıktan kısa bir süre sonra Gandalf Saruman’a Radagast’tan haber götüren Yelefendisi Gwaihir tarafından Orthanc Kulesi’nden 18 Eylül’de kurtarılmıştı.
Saruman ve Cadı Kral
Gandalf’ın Saruman tarafından esir edildiği öğrenen Sauron Cadı Kral’ı Isengard’a göndermişti. Bu ziyaretin yapılış vaktiyle ilgili iki rivayet vardır. İlk rivayet Nazgul’un Gandalf’ın kaçışından iki gün sonra geldiği ve sesinin ona verdiği kudretle Shire’ın yerini bilmediğine Nazgul Lordu’nu inandırdığını söyler. Saruman Nazgul Lordu’na Gandalf’ı yakın topraklarda aramasını söylemiş ve Nazgul Lordu onun dediğini yapmış ve Shire’ın nerede olduğu bilgisini Grima’dan aldığını söylenir.
Başka bir rivayete göre Nazgul Lordu geldiği sırada Saruman Gandalf’ın kaçmış olduğunu hissetti ama Saruman onun hala orada olduğunu ama Shire’ın yerini sadece kendisine söyleyeceğini söylemiştir. Daha sonra Nazgul Lordu gerekli bilgiyi şaşı gözlü güneyli Bill Eyrelti’den almıştır.
Her iki rivayete göre de zor bir durumdaydı çünkü hain durumuna düşüyordu. Hala Yüzük Taşıyıcısı’nı bulup Tek Yüzük’ü ele geçirebileceğini umuyordu. Lakin Bill Eyrelti Nazguller’in tarafına geçmiş ve Nazguller Baggins’in Hobbiton’da yaşadığını, Rivendell’e doğru yola çıktığını öğrenmişlerdi.
Rohan Taaruzu
Bu olaydan sonra Rohan’ı fethetmek amacına ağırlık vermişti. Gandalf Saruman’ın planlarına engel olmak için Rohan’ın Kralının konağının bulunduğu Edoras’a gitmiş ama Grima Solucandil’in Kralın aklına girmesiyle Edoras’tan gönderilmişti. Saruman kendini Rohan topraklarının lordu olduğunu ilan etmiş ve Rohan geçidini kapatmıştı. Ak Büyücünün Ak Eli’ni taşıyan orklarda artık çok daha büyük kuvvetlerle nehri geçip Rohirrim’lere saldırıyordu.
Saruman’ın casusları olan kargalar 8 Ocak 3019’da Yüzük Kardeşliğinin Hollin’den geçtiğini öğrenmişlerdi. 18 Ocak’ta Moria’dan ulaklar gelmiş ve Kardeşliğin Moria’yı geçtiğini ve güneye doğru yol aldığını anlatmışlardı. Saruman bu haberler üzerine Ugluk komutasında Uruk-Hai ve Dunland’lı insanların bir bölümünü güneye yollamıştı. Saruman Ugluk’a buçukluklara dokunmamasını diğer herkesi öldürmesi emrini vermişti.
Isen Muharebeleri ve Theodred’in Ölümü
Rohan ordusunun komutanları Theodred ve Eomer Ork saldırılarını büyük bir dirençle karşılıyor ve Orklar’ın Isen Nehri geçmesini izin vermiyorlardı. Rohan Kralı varisi Theodred’in öldürülmesine karar vermişti. Theodred’in ölümüyle hem Kral’ın soyu kurayacak hem de Rohan büyük bir komutanını kaybedecekti. 25 Şubat’ta Orkları Isen Nehri’ne gönderdi.Ve burada Isen Nehri Muharebeleri’nin ilki yaşanduı. Orklar Theodred’i bu savaşta öldürdüler. Lakin büyük bir stratejik hata yapmış ve Batıağıl’a zamanında saldırmamıştı. Bu ona ileride çok pahalıya patlayacaktı.
26 Şubat’ta Ugluk komutasındaki Isengard izcileri Amon Hen’de kardeşliğe saldırmıştı. Bu saldırıda Orklar Boromir’i öldürdüler. Merry Brandybuck ve Peregrin Took’u da esir aldılar. Isengard izcileri tekrar yola koyulduklarında Mordor’dan Grishnakh komutasında orklar gelmiş ve Sauron adına buçuklukları almaları emrini iletmişti. Ugluk bu emri reddetmiş ve Grishnakh orkları da Isengard izcilerinin yanında gitmeye karar vermişlerdi.
28 Şubat’ta Saruman’ın hiç planlamadığı bir şey olmuş Eomer komutasında Rohan atlıları Isengard izcilerine saldırmıştı. Ve sonraki günün şafağına kadar tüm Uruk-Hai ve orkları öldürdüler. Ama Saruman adına daha kötüsü Merry Brandybuck’ın ve Peregrin Took’un Fangorn ormanında Ağaçsakal’la karşılaşmaları olmuştu. Ağaçsakal Fangorn Ormanları’nı yavaş yavaş yok eden Saruman’a kızgındı. Ve Merry ile Pippin’in gelişi onun harekete geçmesine sebep olacaktı.
Saruman Fangorn Ormanı’nda
Saruman Uruk-Hai’lerin hepsinin yok edildiğinden habersizdi ve yüzüğe karşı büyük bir açlık duyuyordu. Bu yüzden kulesinden çıktı ve Fangorn’un sınırına gitti. 30 Şubat’ın gecesinde sınıra varmış ve burada Üç Avcı(Aragorn, Gimli, Legolas) ile karşılaşmıştı. Burada Üç Avcı’nın atlarını oradan uzaklaştırdı ve onları yayan bıraktı. Aynı zamanda burada kendi ordusu tarafından kesilmiş olan ağaç gövdelerini görmüş ve hala yüzüğün ona doğru geldiğini umuyordu ama eminde değildi kuşku onun içini kemiriyordu.
Rohirrim’in yüzüğü ele geçirmiş olmasından korkuyordu ve bu yüzden ani bir saldırıya geçmek için Isengard’a dönmüştü. 2 Mart’ta Isengard ordusunun bir kısmını Rohhirim’in üzerine yollamış ve İkinci Isen Nehri Muharebesi başlamıştı. Rohirrim ilk saldırıyı durdurduğunda ana kuvvetini Isen Nehri’ne yollamıştı. On bin kişilik orduda orklar, kurtlar, Dunland insanları ve ork kanı taşıyan insanlar vardı. Isengard ordusunun ikinci saldırısında Rohan ordusu dağıtılmış ve ordu Miğfer Dibi’ne doğru yola çıkmıştı. Rohan Kralı Theoden ise çoktan koyağa varmış ve saldırıyı bekliyordu.
Miğfer Dibi Savaşı
Isengard’dan çıkan son ordusunu görmek için aşağıya inmişti son ordu oradan uzaklaşınca olacağına hiç ihtimal vermediği bir şey olmuştu. Entler ortaya çıkmış ve Isengard’a saldırmıştı.
4 Mart’ın şafağında Gandalf Isen Nehri Muharebeleri’nden kurtulan Rohirrim’den oluşan orduyla Miğfer Dibi’ne gelmişti. Gandalf’ın gelişiyle Isengard ordusu iki ateş arasında kalmış ve orklar öldürülmüş Dunland’lı insanlar da bir daha Rohan’a saldırmayacaklarına yemin etmiş ve serbest bırakılmışlardı. Kaçan orkları ise Ağaçsakal’ın yolladığı Huorn’lar yok etmişti.
Gandalf ve Kral Theoden 5 Mart’ta barış görüşmesi yapmak için Isengard’a gelmişti. Müzakereden önce Gandalf Theoden’i Saruman’ın büyülü sesine karşı uyarmıştı.
Saruman’ın Sesi
“Aniden başka bir ses konuştu, müzik gibi alçak tonlu bir ses; sesin ta kendisi bir büyü idi. Bu sesi farkında olmadan dinleyenler duydukları sözcükleri çok nadiren tekrarlayabilirlerdi; bunu yapabilirlerse de hayrete düşerlerdi, çünkü sözlerin güçleri çok azalmış olurdu. Genellikle bu sesi dinlemenin çok zevkli olduğunu hatırlarlardı; bütün söyledikleri akıllıca ve bilgece gelirdi onlara; hemen kabullenerek, kendileri de aynı bilgeliğe ulaşmak isterlerdi.
Başkaları konuştuğunda onların sesi, o sese nazaran sert ve kaba gelirdi; eğer biri sesi reddedecek olursa, büyünün etkisi altındakilerde bir öfke belirirdi. Kimisi için büyü sadece ses onlarla konuştuğu sürece etkili olurdu; ses başkalarına konuştuğu zaman, nasıl insan yapılan numarayı bildiği zaman hokkabazı ağızları bir karış açık seyredenlere gülümserse, öyle gülümserlerdi.
Kimisi için ise sesin kendisi onları bağlamak için yeterliydi; fakat sesin fethettiği kişiler için, çok uzaklara gitseler bile etkisi devam eder ve durmadan o sesin yumuşak yumuşak kendilerine fısıldayıp onları sıkıştırdığını duyarlardı. Fakat kimse etkilenmeden kalamazdı; kimse bu sesin ricalarını ve emirlerini, zihnini ve iradesini zorlamadan reddedemezdi; tabii zihnine ve iradesine hâkimse.”
(İki Kule Syf. 208)
Saruman ve Gandalf’ın Müzakeresi
Miğfer Dibi Muharebesi’nden sonra Rohan Ordusu Isengard’a girdi ve Gandalf Saruman ile konuşmak istedi:
Hepsi hayret içinde yukarı baktı, çünkü geldiğini duymamışlardı; korkuluklarda durmuş onlara bakan bir şekil gördüler: Onlar gözlerini hareket ettirdiklerinde veya o kıpırdadığında değiştiği için rengi kolay kolay seçilmeyen büyük bir pelerine sarılmış yaşlı bir adam. Yüksek alınlı, uzun yüzlüydü; şu anda ciddi, yardımsever ve biraz da yorgun bir ifade taşısalar da, kara gözlerinin derinliğini kestirmek güçtü. Saçları ve sakalı beyazdı ama dudakları ve kulaklarının etrafında hâlâ siyah saçlar görebiliyorlardı.
Gimli Saruman’ın Sesinden Etkilenmiyor
Gimli Büyücünün sesinden etkilenmemiş gibiydi:
“Bu büyücünün sözleri tepesinde duruyor. Orthanc lisanında yardım, yıkım; kurtarmak ise kıyım demektir, bu gayet açık. Fakat biz buraya yalvarmaya gelmedik. ”
Bir an için Saruman’ın maskesi düştü:“Rahat dur! Henüz seninle konuşmadım Gloin oğlu Gimli. Senin evin çok uzaklarda ve bu toprakların sorunları seni pek ilgilendirmez. Fakat bu işlere karışman senin arzunla olmadı, o yüzden oynadığın rol için ki eminim ki yiğitçe bir roldür seni suçlu tutmayacağım.
Fakat rica ediyorum senden, bırak da önce Rohan Kralı ile, komşum, bir zamanlar dostum olan kişiyle konuşayım. Siz neler söyleyeceksiniz Theoden Kral? Benimle ve temelleri uzun yıllara dayanan bilgimin getireceği yardımı ile barışacak mısınız? Kötü günler için kafalarımızı birleştirmeyelim mi; öylesine iyi niyetle yaralarımızı sarıp, ülkelerimizin ikisini de daha önce hiç olmadığı kadar yeşertip çiçeklendirmeyelim mi?”
Eomer, Theoden’in etkilendiğinden endişelenip Theoden’e seslendi:
“Beyim, duyun beni! Şu anda bizi uyardıkları tehlikeyi hissediyoruz. Sonunda çatal diline bal sürmüş yaşlı bir yalancı tarafından ağzımız açık bırakılmak için mi sürdük atlarımızı zafere? Böyle konuşurdu kapana kısılmış bir kurt av köpekleriyle, eğer konuşabilseydi. Size ne yardımı dokunabilir ki aslında? Bütün arzusu içine düştüğü bu durumdan kurtulmak. Fakat siz, işi gücü ihanet ve cinayetle olan bu kişiyle konuşup, görüşecek misiniz? Geçitlerdeki Theodred’i, Miğfer Dibi’ndeki Hama’nın mezarını hatırlayın! “
Saruman Hiddetleniyor
Yüzünde artık hiddetin şimşeği açık seçik görünüyordu:
“Madem söz zehirli dillere geldi seninkine ne demeli genç yılan? “
Buna rağmen kısa sürede tatlı diline geri döndü:
“Haydi Eomund oğlu Eomer! Her adamın hayatta bir rolü vardır. Senin rolün silahlarla gösterdiğin bahadırlık; bu yüzden de büyük bir şeref kazanıyorsun. Sen efendinin düşman dediği herkesi öldür ve bununla yetin. Anlamadığın siyasete burnunu sokma. Ama belki, eğer kral olursan, kralın arkadaşlarını iyi seçmek zorunda olduğunu anlarsın. Gerisinde ister gerçek, ister hayal mahsulü olsun, ne tür keder verici haller bulunursa bulunsun, Saruman’ın dostluğu ve Orthanc’ın gücü kolay kolay bir kenara atılmaz.
Bir muharebe kazandınız, bir savaş değil onu da bir daha güvenemeyeceğiniz bir yardım sayesinde kazandınız. Bir dahaki sefere Ormanın Gölgesi’ni kendi kapınızda bulabilirsiniz: Dik başlı ve duygusuzdur bu gölge; insanlara karşı hiç sevgisi yoktur.”
“Lâkin benim Rohan beyim, muharebe sırasında yiğit adamlar öldü diye bana katil mi demek lazım gelir? Eğer gereksiz yere savaşa giderseniz, çünkü savaşı arzu eden ben değildim, o zaman insanlar telef olur. Bu hesaba göre ben bir katil isem, o halde bütün Eorl Hanedanı kana bulanmış demektir; çünkü onlar birçok savaşa girmişler ve kendilerine meydan okuyan birçok kişiye hücum etmişlerdir. Yine de en kötü ihtimalle siyasi davranabilmek için bazılarıyla daha sonra barış yapmışlardır. Ben diyorum ki Theoden Kral barış yapıp dost olalım mı, siz ve ben? Hüküm bize ait. “
Theoden ve Saruman Görüşmesi
Theoden bu sözlere boğuk bir sesle yanıt verdi:
“Barış yapacağız. “
Süvarilerin bir kısmı memnuniyetle bağırdı. Theoden elini kaldırdı ve bu kez berrak bir sesle devam etti:
“Evet, barış yapacağız. Barış yapacağız, sen ve senin bütün yaptıkların ve bizi teslim etmeye çalıştığın karanlık efendinin bütün yaptıkları yok olduktan sonra. Sen bir yalancısın Saruman ve insanların yüreklerini çürüten birisin. Bana elini uzatıyorsun ama ben yalnızca Mordor’un pençesinin bir parmağını görüyorum. Kıyıcı ve soğuk! Senin benimle yaptığın cenk hakça olsaydı bile ki değildi, çünkü on kere daha akıllı olsaydın bile beni ve benim olanı kendi çıkarın için dilediğin biçimde yönetmeye hiç hakkın yok- öyle olsaydı bile Batıağılı’ndaki meşalelere ve orada ölmüş yatan çocuklara ne demeli?
Öldükten sonra Hâma’nın bedenini Boruşehir’in kapılan önünde parçaladılar. Pencerene kurulan bir darağacından sallanıp da kargalarının eğlencesi olduğun zaman, seninle ve Orthanc ile bir barış yapacağım. Eorl Hanedanı’ndan sana gelecek iyilik bu kadar. Ulu atalarımın önemsiz bir evladıyım ama senin parmaklarını yalamama gerek yok. Başka yere dön. Ama korkarım sesin büyüsünü yitirdi. “
Saruman’ın Sesinin Etkisi Azalıyor
Süvariler Theoden’e rüyadan uyandırılmış gibi baktılar. Saruman’ın müziğinden sonra efendilerinin sesi kulaklarına kart bir karganınki gibi gelmişti. Ama Saruman bir süre için gazap içinde kendinden geçti. Sanki krala elindeki asa ile vuracakmış gibi korkuluklardan aşağıya sarktı. Bazılarının gözüne ansızın, saldırmak için gerilen bir yılan gibi geldi.
“Darağaçları ile kargalarmış! Bunak! Eorl’un konağı, içinde eşkıyaların pis kokular içinde içtiği, veletlerin itlerle yerde yuvarlandığı yer değil de ne? Kendileri uzun zamandır darağacından kaçıp duruyorlar. Fakat ilmik geliyor, yavaş yavaş daralıyor ama sonunda sıkı ve sert kavrayacak. Kolaysa asın da görelim! Neden seninle konuşma sabrını gösterdim bilmiyorum. Çünkü ne sana, ne de senin şu dörtnala koşturup duran, ilerlerken değil de kaçarken hızlı giden minik takımına ihtiyacım yok Theoden Atterbiyecisi.
Çok zaman önce senin faziletin ve aklının ötesinde bir devlet sundum sana. Sonra tekrar sundum ki senin yanlış yere sürüklediklerin, açık açık önlerindeki yollan görebilsinler. Yüksekten atıp, iyi niyetimi suistimal ediyorsun. Öyle olsun. Kulübelerinize geri dönün! Fakat sen Gandalf! Utancını fark ederek en azından senin için üzülüyorum. Sen nasıl oluyor da böyle bir gruba tahammül edebiliyorsun? Çünkü sen mağrur birisin Gandalf soylu bir zekâya, hem derine hem uzağa bakabilen gözlere sahip olduğun için buna da hakkın var. Şimdi de benim öğüdümü dinlemeyecek misin? “
Saruman’ın Asası Kırılıyor
Bir çığlıkla arkaya düştü ve sürünerek uzaklaştı. Kulenin içine girdiğinde Grima Solucandil palantir’i aşağı atmış ve onu Pippin almıştı. Saruman bunu duyduğunda çok sinirlendi lakin şu anda palantir’in onda olmadığı bilgisini Sauron’a verme şansı yoktu. Kanatlı bir tayf şimdiden yola çıkmış Isengard’a doğru gidiyordu. Pippin gizlice palantir’e baktığında Sauron Saruman’ın Yüzük Taşıyıcısı’ını elinde tuttuğunu zannetti. O gün daha sonra Aragorn Orthanc Taşı’na bakmış ve Sauron’a Isildur’un Varisi’nin yaşadığını göstermişti.
Artık kulesinde kalmak zorundaydı. 25 Mart’ta Tek Yüzük ve Sauron yok oldu. Ağaçsakal ilk birkaç ay Saruman’dan hala çekindiği için dikkatli davranmaya devam etti. Ama Sauron’un yok olduğunu öğrenince mutlu olmuş ve bu bilgiyi Saruman ile paylaşmıştı. Saruman asasının kırılmasıyla gücünün büyük bölümünü kaybetmişti ama hala büyülü bir sesi vardı. Ağaçsakal herhangi bir canlıyı kafeste tutmak istemiyordu ve Saruman da artık kendinin zararsız olduğuna Ağaçsakal’ı inandırmıştı. Ağaçsakal 15 Ağustos’ta Büyücüyü serbest bırakmış ve Orthanc anahtarlarını ondan almıştı. Büyücü ve Grima da kuzeye doğru yöneldiler.
28 Ağustos’ta Gandalf, Hobbitler, Galadriel ve Celeborn’la karşılaştılar. Onların yardım teklifini geri çevirdi ve dönerek Solucandil’i tekmeledi ve ormana doğru uzaklaştı.
Saruman Shire’a Gidiyor
Gandalf’ın koruması altındaki Hobbitler’e bakmış ve içi kinle dolmuştu ve onlara bir ders vermeye karar verdi. Grima ile birlikte 27 Eylül’de Shire’a vardılar. Saruman’ın ajanlarının pek çoğu şimdiden Lotho Sackville Baggins’in emrine girmişti ve Lotho da Sharkey için çalışıyordu. Lotho Baggins kendini Baş Şerif ilan etmiş ve Shire’a pek çok adaletsiz kural koymuştu. Sharkey geldiğinde kendi adamları tekrar emri altında girdi ve Shire’ın yeni şefi oldu. Lotho Baggins’i de Saruman’ın emriyle Grima uykusunda bıçaklayıp öldürdü.
Saruman Isengard’ın yok oluşunun intikamını Shire’ı yok ederek almaya karar vermişti. Şefin adamları evleri ağaçları tarlaları yakıp yıkıyordu. Hatta Davet Ağacı’nı bile yok etmişlerdi. Saruman Ted Kumlukişi’nin değirmenini yıktırmış ve orada yeni bir değirmen yaptırmıştı. Değirmende sürekli çekiçler çalışıyor ve akan mahsuller Su’yu kirletiyordu. Saruman Çıkın Çıkmazı’na geldikten sonra Frodo’nun evine gitmiş ve oradaki bahçeleri mahvetmişti. Kuralları daha fazla sertleştirmişti, uymayanları ise hapse atıp dövüyorlardı.
Hobbitler Shire’a Dönüyor
Frodo, Sam, Merry ve Pippin 30 Ekim’de Shire’a döndüler. Saruman Shire’a geldikleri haberini aldı. Ve Frogmorton’daki Şerif Evi’ne tutuklanmaları için emir gönderdi. Ama Dört Hobbit diğer Shirelı Hobbitler’i Şeflere karşı ayaklandırdı. Ve 3 Kasım’da Subaşı Muharebesi’nde Hobbitler Şefin adamlarını yenip Shire’ın dışına sürdüler.
Frodo Subaşı Savaşı’ndan sonra değirmene gitmiş ve orada Saruman ile karşılaşmıştı. Diğer Hobbitler Çıkın Çıkmazı’na yaptıklarından sonra Saruman’ın öldürülmesini istemişlerdi. Frodo Hobbitler’e izin vermemiş ve Saruman’a gitmesini söylemişti. Saruman gitmek için dönmüştü ve Solucandil’de peşindeydi; fakat Saruman tam geçerken bıçağını çıkarttı ve onu hızlıca sapladı ama bıçak mithril zırha gelmiş ve kırılmıştı. Bunun üzerine Sam ve bir grup hobbit ileri atılıp Saruman’ı yere yatırdılar ve Sam’de kılıcını çekti buna rağmen Frodo Saruman’ın öldürülmesine izin vermedi.
Yürüyüp gitti; hobbitler onun geçmesi için bir yol oluşturdular; ama silahlarını kavradıkça parmaklarının boğumları bembeyaz kesiliyordu. Solucandil duraksadı, sonra efendisini takip etti. Frodo Solucandil’e isterse kalabileceğini söylediğinde, onun yaptığı kötülükleri ve işlediği cinayeti anlatarak Grima’yı tekmeledi.
Ölümü
Yerde sürünen Solucandil’in yüzüne bir tekme attı ve dönerek yola devam etti; fakat bunun üzerine sanki bir şey aniden harekete geçti: Solucandil birden doğrulup kalktı, gizli tuttuğu bir bıçağı çekerek ve bir it gibi hırlayarak Saruman’ın sırtına sıçradı, başını geri çekti, gırtlağını kesti ve bir nara atarak yola doğru kaçtı. Daha Frodo kendini toparlayıp bir söz söyleyemeden üç hobbit oku vızıldadı ve Solucandil cansız yere düştü.
Etrafta duranların dehşetli bakışları altında Saruman’ın bedeninin etrafında gri bir pus toplandı ve ateşten çıkan duman gibi yükseldi; soluk ve örtülü bir suret halinde Tepe’nin üzerinde toplandı. Bir an için Batı’ya bakarak dalgalandı; fakat Batı’dan serin bir yel geldi, onu çevirdi ve suret ah ederek yokluk içinde eridi gitti.
Eğer Orta Dünya hayranıysanız, bizi Twitter, Instagram ve Facebook üzerinden takip etmeyi unutmayın!
Yüzüklerin Efendisi dizisiyle ilgili son haberleri takip etmek için portalımıza, Orta Dünya ile ilgili tartışmalara katılmak için de forumumuza mutlaka bir göz atın.
Neler neler yapabilcekken düştüğünüz hâle bakın efendim. Keşke kibrinize biraz daha hakim olabilseydiniz belki de Orta Dünya sanayii ateşinde yeni ve çok daha farklı bir çağa geçiş yapacaktı.