Pırıltılı Mağaralar

 

Pırıltılı Mağaralar

Pırıltılı Mağaralar

Aglarond, Boru Şehir ile beraber Miğfer Dibi’nin arkasındaki Pırıltılı Mağaralar’a verilen isimdir.

Aglarond, Isen Sığlıkları’nı korumak için Gondor tarafından yapılan iki kaleden biridir. Kuzeydeki Angrenost(daha sonra Isengard) gibi iyi korunuyordu; ama Calenardhon’daki(daha sonra Rohan) nüfus azalınca, küçük bir muhafız grubunun Dunlandlılar ile ilişkiye girmesine kadar, az destek verildi ve önemli bir kale olarak görünmedi.

Gondor Vekilharcı Cirion tarafından Calenardhon Atçanlar’a verilince Aglarond Rohirrim’e geçti ve adı Suthburg(kendi dillerinde Güney’deki Şehir) olarak değiştirildi. Gondorlu Muhafızlar hala Gondor’un yönetimindeki Angrenost’a yönlendirildiler ve böylece Isen Sığlıkları’nı savunma görevi Rohan ve Gondor arasında paylaşıldı; fakat sonra tamamen Rohan’a geçti.

Pırıltılı Mağaralar

Miğfer Tokmakel’in döneminde Rohan, Isen Nehri’ni geçen Dunlandlılar tarafından Isengard’dan saldırıya uğradı. Edoras fethedildi ve Miğfer ile beraber halkının büyük bölümü Suthburg’a çekildiler.

Kendisini çevreleyen Dunlandlılar üzerine at sürmeden önce Miğfer büyük bir boru üflediği için kale bundan sonra Boruşehir olarak anıldı. Yüzük Savaşları sırasında Boruşehir, Rohirrimler’in savaştan kaçan köylüleri için Miğfer Dibi ile beraber bir sığınak görevi görüyordu.

Cüce Gimli, savaşta güçlü bir şekilde çarpıştı ve büyük, harika bir mağara sisteminin güzelliği karşısında büyülendi. Bu onun için karşı konulamazdı.

Gimli, Durin’in Halkı’nın bir bölümünü oraya yerleştirdi. Akrabası ve tüm Durin Halkı’nın varisi III. Thorin Taşmiğfer’in emri altında olmak kaydıyla Parıldayan Mağaraların Efendisi oldu.

Aglarond Cüceleri, Yüzük Savaşları’nda hasar görmüş olan Boruşehir’i eski haline getirdiler ve orası Rohan ile beraber kullandıkları ortak bir kale haline geldi. Gondor ve Rohan için Dördüncü Çağ’da Minas Tirith’in yeni Cümlekapısı gibi harika işler yaptılar.

Pırıltılı Mağaralar

Metis Yayınları’ndan çıkan Yüzüklerin Efendisi üçlemesinde Pırıltılı Mağaralar olarak geçen isim, Altıkırkbeş Yayınları’ndan çıkan kitaplarda Pırıldayan Mağaralar olarak geçmektedir. Bu mekana Ortak Lisan’da Miğfer Dibi Mağaraları, Sindarin’de Aglarond, Rohirrim’in konuştuğu dilde ise Glæmscrafu denmekteydi.

Aglarond: “Pırıltılı Mağaralar”
aglar: “parlaklık, ihtişam”
rond: “kemerli yahut kubbeli çatı”. İsim bahsedilen şekilde bir çatıya sahip odayı ya da salonu da ifade edebilmektedir.
Glæmscrafu: Anglo-Sakson dilinden gelen bir sözcük olup, “aydınlığın, parlaklığın mağarası” anlamını taşır.
glæm: “parlak ışık, parlaklık, ihtişam, parıldayan, güzellik” gibi değişik anlamlara gelmektedir.
scrafu: “mağaralar”


Eğer Orta Dünya hayranıysanız, bizi TwitterInstagram ve Facebook üzerinden takip etmeyi unutmayın!

Yüzüklerin Efendisi dizisiyle ilgili son haberleri takip etmek için portalımıza, Orta Dünya ile ilgili tartışmalara katılmak için de forumumuza mutlaka bir göz atın.

YouTube ve Twitch kanallarımıza da bekleriz.

Mutlaka Okuyun!

Tar-Miriel ve Numenor’un Yöneten Kraliçeleri

Numenor Kraliçeleri Aslında doğrudan Yöneten Numenor Kraliçeleri olarak başlık atmayı düşündüm ama Tar-Míriel, Numenor yasalarına …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir