The War of the Rohirrim Annecy Film Festivali’nde Tanıtıldı!

The Lord of the Rings: The War of the Rohirrim Annecy film festivali’nde tanıtıldı! The War of the Rohirrim filmi için heyecan verici bir “ilk bakış” Fransa’daki Annecy Uluslararası Animasyon Film Festivali’ndeki Warner Bros panelinden geldi!

Miğfer Tokmakel karakterinin hikayesi hakkındaki bilgilerinize ve şimdiye kadarki haberleri takip edip etmemenize bağlı olarak bu haber sizin için spoiler içerebilir.

The War of the Rohirrim Annecy Film Festivali’nde Tanıtıldı!

The War of the Rohirrim Annecy Film Festivali’nin en ses getiren etkinliklerinden biri oldu. The Lord of the Rings: The War of the Rohirrim sunumunda, yönetmen Kenji Kamiyama (Ghost in the Shell: Stand Alone Complex); J.R.R. Tolkien’in fantezi serisinin muazzam detaylarını ve batı ve doğu animasyon estetiğini birleştirerek üstlendiği projenin boyutlarını vurguladı. Warner Bros Discovery’de Aksiyon ve Anime  Yapımlar Kıdemli Başkan Yardımcısı Jason DeMarco’nun yapımcılığını ve Yüzüklerin Efendisi üçlemesinin yazarlarından Philippa Boyens’in yürütücü yapımcılığını üstlendiği film, Tek Yüzük ya da Sauron’un hikayesinden bağımsız olarak tasarlanmış bir animasyon filmi.

Hikayenin orijinleri, Yüzüklerin Efendisi’nin Ek A‘sından, özellikle de Eorl’un Evi bölümünden sadece birkaç pasajla kaynak malzemeye yansıtılmış. Hikaye, Yüzüklerin Efendisi’nin efsanevi kalesi Miğfer Dibi’nde Rohan kralı Miğfer Tokmakel’in (Brian Cox tarafından seslendirildi) hükümdarlığı esnasında geçmektedir.

The War of the Rohirrim’den 4 Yeni Bilgi!

1) Hikaye savaşın yıkıntıları hakkında olacak:

The War of the Rohirrim ekibi, olay örgüsünün ayrıntılarını vermekten kaçınmadı ve ekip film hakkında samimi yorumlarda bulundu. Boyens The War of the Rohirrim’in ana konusunu “savaşın yıkıntıları” hakkında bir hikaye olarak nitelendirdi. Ayrıca, “En büyük savaşlardan biri ilk perdenin sonunda geliyor… Ve o noktadan nereye gidebilirsin ki?” diyerek sözlerine devam eden Boyens, filmin savaş odaklı yapısını da değindi.

Yazar Boyens’in bu vurgusunun hikayenin şekillendirilmesine yardımcı olduğunu söyleyen yönetmen Kamiyama, bir hayalet hikayesine benzettiği  konuya dair “doğaüstü keder” hakkında bir hikaye işlendiğini belirtti.

2) Film çoğunlukla bilinmeyen bir karakterin gözünden anlatılacak:

Miğfer Dibi kalesinden ismine aşina olduğumuz Miğfer Tokmakel, Yüzüklerin Efendisi hayranları için tanıdık bir karakter olsa da, filmin kahramanı daha az bilinen biri olacak. Bu noktaya kadar bu karakter sadece Tolkien’in Ekler’inde “Miğfer’in kızı” olarak anılan ve filmde de Hera adıyla geçecek olan bir karakter. Film Hera’nın gözüden (Gaia Wise tarafından seslendirildi) anlatılacak. Bu karakteri tamamen pragmatik nedenlerden seçtiklerini belirten Boyens, “Bu karakter dışında diğer herkes ölüyor” diye de ekliyor. Ama aynı zamanda Hera karakterini feodal, ataerkil bir savaşçı kültürü temsilcisi ve metinlerde sadece belli belirsiz var olan bir figürü takip etmektense daha ilginç bir figür olduğunu düşündükleri için de seçtiklerini dile getiriyor. Yaratıcı ekip, karakterin tasvirinde kırılganlık ve sertliğin bir kombinasyonunu vurgulayarak  onun “standart bir savaşçı prenses” olmasını istemediklerini de söylüyor.

Hikayede boşluklar Tolkien’in esinlendiği erken Anglo Sakson dönemine göre doldurulmuş. Hera’nın kendisi de İngiliz tarihinde benzer şekilde gömülü bir figür olan Mercialıların Leydisi Æthelflæd’den esinlenilmiş. Ana düşman Wulf gibi diğer karakterler daha çok Tolkien’in metniyle tanımlanmış, ama yaratıcı ekip yine de ona kendi görsel yorumunu katmış: Kamiyama tasarım ekibinden gelen geri bildirimlerle ilgili olarak “Oldukça kötü şeyler yapıyor, bu yüzden göze hoş gelse iyi olur” diyor.

3) Peter Jackson’ın üçlemesinden tanıdık birkaç mekana geri dönülecek:

Yaklaşık 200 yıl öncesinde geçen bu mekanların neye benzeyeceğini yeniden tasarlarken, ekibin film serisiyle görsel tutarlılığı nasıl sağlayacağını bulması gerekmiş. Bunu yapmak için Wētā Workshop‘a danışmışlar. Arşivlerinden mekanların eski CG modellerini çıkarmış ve tasarımcı David Falconer’a göstermişler. Ayrıca filmde konsept ve tasarım düzeyinde çalışan John Howe ve Jackson’ın orijinal üçlemesinde konsept tasarımcısı olarak çalışan illüstratör Alan Lee de danışmanlar arasında yer alıyor.

Boyens, Yüzüklerin Efendisi’nin anime prodüksiyonunu yapma kararı hakkında konuşurken, daha gerçekçi bir animasyon tarzı arzusundan bahsediyor. Ancak aynı zamanda zaten bildiğimiz karakterleri yeni bir ortama yerleştirmeyi de sorguladıklarını ekliyor. Bu nedenle ekip görsel tutarlılık ile benzersiz hissettiren bir şey yaratmak arasında bir denge kurmaya çalışmış. Miğfer’in kendisi, gerçekçiliğe meyilli, son derece ayrıntılı bir sanat tarzını benimseyerek, karakter düzeyinde bunun görsel temeli gibi görünüyor.

4) Atların animasyonu için çok uğraşılmış:

En büyük zorluklardan biri, Rohan’ın At Efendileri olarak doğadan ve ekibin çizmesi gereken çok sayıdaki attan kaynaklanıyormuş ve sadece bir tanesini çizmek bile Joseph Chou’nun yorumuna göre büyük emek gerektiriyormuş. Sırf atların tasarımı için animasyon ekibi bir at çiftliğine gönderilmiş. Bunun yanı sıra yer tutucu olarak CG animasyonu, sahneleri simüle etmek ve farklı kamera açılarını denemek için Unreal Engine kullanılmış. Nihai sonuç için ise, elle çizilmiş animasyon kullanılmış. İnsan karakterler için de benzer yöntemler denenmiş; CG modeller, canlı aksiyon referansları ve animatörlerin yorumlaması için gerçek zamanlı simülasyon bir araya getirilmiş.

Bu yöntemlerin uyum içinde nasıl çalıştığını vurgulamak için The War of the Rohirrim Annecy Film Festivali’nde taslak animasyon gösterimi amaçlı iki özel klip gösterilmiş. Film, geleneksel Yüzüklerin Efendisi seslendirmesi ve yıpranmış bir harita çekimiyle görsel aşinalığa yaslanarak başlıyor ve Hera kayalık tepelerde at sürerken Jackson’ın ölçek duygusunu ve dağlık manzaraya saygısını taklit eden bir kamera çekimine geçiliyor. İkinci sekans daha sakin ama aynı zamanda yoğun bir şekilde Edoras’ın salonlarında konuşan karakterlerle dolu ve yukarıda bahsedilen yer tutuculardan bazılarını içeriyor.

Kamiyama projenin şimdiye kadarki en büyük işlerinden biri olduğunu söylüyor. Yeni animasyon Tolkien‘in Yüzüklerin Efendisi kitaplarını baz alacak ve Rohan tarihindeki efsanevi Kral Miğfer Tokmakel ve Miğfer Dibi’ne odaklanılacak.

Üçüncü Çağ’ın 2691. yılında doğan Miğfer Tokmakel, 2741 yılında 50 yaşındayken kral olmuştur. Hükmü savaşlarla geçmiştir. Animasyonda da muhtemelen onun Tokmakel adını almasına neden olan olayları, Isen Geçidi’ndeki yenilgisini, daha sonra onun adını alacak olan Miğfer Dibi’ne sığınmasını ve buradaki kuşatma sürecini göreceğiz. 2758’in Uzun Kış’ında, savaş borazanının çalındığı ve Miğfer ile adamlarının Dunlending’lere baskınlara gittiği anları göreceğiz.

Yüzüklerin Efendisi ve Hobbit filmlerinden tanıdığımız bir ya da iki karakter bu filmde yer alabilir. (Yüksek ihtimalle bu karakterlerden biri Saruman.)

The War of the Rohirrim Annecy film festivalinde belirtildiğine göre 130 dakika olacak. Film 12 Nisan 2024‘te sinemalarda gösterime girecek.

Eğer bir Yüzüklerin Efendisi hayranıysanız, Orta Dünya sohbetleri için sizi Discord kanalımıza davet ediyoruz: https://discord.gg/ortadunya

Kaynak: Animation Magazine