Thorin Meşekalkan

Thorin

Thorin Künye:

Irk: Cüce
Dil: Khuzdul, Ortak Lisan
Cinsiyeti: Erkek
Kültür: Erebor Cüceleri
Doğum Tarihi ve Yeri: 3. Çağ 2746 Erebor
Ölüm Tarihi ve Yeri: 3. Çağ 2941 Erebor
İkamet Ettiği Yerler: Erebor, Mavi Dağlar
Silahı: Orcrist
Erkek Kardeşi: Frerin
Kız Kardeşi: Dís

Thorin’in Gençliği

Thrain oğlu Thorin Üçüncü Çağ’ın 2746. yılında doğdu. Thorin, kardeşi Frerin ve kız kardeşi Dís ile birlikte, dedesi Thror’un yönettiği Yalnız Dağ’da yaşadı. Thror ayrıca Durin halkının da kralıydı.
Sürgün Yılları

2770 yılında, genç bir cüceyken, Altın Smaug Yalnız Dağ’a saldırdı ve birçok cüceyi katletti. Bu sırada dışarıdaydı ve Thrain ile Thror gizli bir kapı kullanarak Yalnız Dağ’dan kaçmayı başarmışlardı; ama nasıl kaçtıklarını Thorin’e hiçbir zaman söylemediler.

Ailesi ve bir grup cüce yıllarca evsiz dolaştılar. Hayatta kalmak için demircilik ve kömür madenciliği yaptılar. Kısa süreliğine Dunland’a yerleştiler.

Cüce Ork Savaşları

2790 yılında Thror Khazad-dum’u ele geçirmek için Moria’ya gitti, ama ork lideri Azog onu öldürdü. Bunun üzerine yeryüzündeki tüm cüceler intikam için toplandılar ve Puslu Dağlar’ın orklarıyla savaşmaya gittiler. Böylece Cüce-ork savaşları başlamıştı.

2799 yılında Azanulbizar Savaşı’nda savaştı ve burada Meşekalkan adını kazandı; çünkü kalkanı kırıldığında yerine bir meşe ağacının dallarını kullandı. Bu savaşta Thorin’in kardeşi Frerin bu savaşta öldü. Cüceler savaşı kazanmalarına rağmen Khazad-dum’u ele geçirmediler, çünkü Durin’in Felaketi hala içeride dolaşıyordu.

Mavi Dağlar

Thorin ve Thrain Eriador’u dolaşmaya başladılar ve 2802 yılında Mavi Dağlar’a yerleştiler.

2841 yılında, Thrain taşıdığı yüzüğün de etkisiyle altın bulma arzusuna yenik düştü ve Thorin’le vedalaşıp Yalnız Dağ’a doğru yola koyuldu. Ama hiçbir zaman Yalnız Dağ’a varamadı; Sauron onu yakalayıp Dol Guldur’da tutsak etti. Gandalf onu orada bulduğunda adını bile hatırlamıyordu. Thrain Gandalf’a Yalnız Dağ’ın haritasını ve gizli kapının anahtarını verdi; fakat Gandalf cücenin kim olduğunu bilmediğinden haritayla ne yapacağını bilemedi ve onu yıllarca sakladı.

Babasının kaderinden haberdar değildi. Balin ve Dwalin babasının Yalnız Dağ’a ulaşamadığına ve öldüğüne dair haberlerle dönünce, Durin halkının kralı oldu. Mavi Dağlar’daki koloni büyüdü ve Thorin’in liderliğinde zenginlikleri arttı.

Thorin ve Kafilesi Toplanıyor

Thorin ve Kafilesi Hobbit Cücelerin İsimleri
Náin II’nin torunları; Balin ve Dwalin,
Dwalin’in kuzenleri; Óin ve Glóin, Balin ve
Thorin’in yeğenleri; Fíli ve Kíli,
Durin Hanesi Cüceleri; Dori, Nori ve Ori,
Moria Cücelerinin torunları; Bifur, Bofur ve Bombur,
Ve Shire’lı bir Hobbit (Hırsız); Bilbo Baggins

Gandalf ve Thorin’in Karşılaşması

Yıllar geçtikçe, Yalnız Dağ’daki hazineye karşı istek duymaya başladı. İntikam almanın kendisinin görevi olduğunu düşündü. Fakat bunu nasıl yapacağını bilmiyordu. Thorin kendini Gandalf hakkında düşünürken buldu. Ona danışmanın yararlı olacağını düşündü; fakat Gandalf ile tanışmamıştı ve nerede bulacağını bilmiyordu.

15 Mart 2941 yılında, bir geziden dönerken, Bree’ye çok uzak olmayan bir pınarda Gandalf ile karşılaştı. Gandalf’ı Mavi Dağlar’daki konaklarına davet etti. Gandalf ise kabul etti, çünkü Sauron’un Lothlorien ve Rivendell’e saldırırken kuzeyde büyük hasar vermesi için ejderhayı kullanabileceğinden korkuyordu.

Düşüncesi, bir ordu toplamak ve Yalnız Dağ’a yürümek ve Smaug’u öldürmekti. Ama Gandalf Thorin’in toplayabileceği hiçbir ordunun bunu başaramayacağını ve bu görevin gizlilik içinde yapılmasının daha iyi olacağını söyledi. Böylelikle, Gandalf Bilbo Baggins adlı bir hobbiti gruba katmasını önerdi. Çünkü hobbitler gizlilik konusunda iyi olarak bilinirlerdi ve Smaug hobbit kokusuna yabancıydı. Bilbo Baggins de gençliğinden beri Gandalf’ın tanıdığı, Shire’ın dışındaki dünyaya merak duyduğunu bildiği bir hobbitti. Cüceler Bilbo’yu iş arayan bir hırsız sandılar. Thorin ise bu konuda oldukça şüpheliydi, hatta başlarda hobbiti yanlarına almaya şiddetle karşı çıkmıştı. Fakat Gandalf bu görevin Bilbo olmadan başarsızlığa uğrayacağını belirtti ve cüceyi ikna etmeyi başardı.

Kafile Toplandı

On üç cüceden oluşan bir grup topladı. Kendi ve yeğenleri Fili ile Kili ile birlikte Balin, Dwalin, Bifur, Bofur, Bombur, Oin, Gloin, Dori, Nori ve Ori. 26 Nisan günü Hobbitköy’de Çıkın Çıkmazı adında, kapısı hırsızın burada bulunduğunu belirtmek için işaretlenmiş bir kovuk buldular. O gece kovukta Gandalf Thorin’e Thrain’in Dol Guldur’da kendisine verdiği harita ve anahtarı teslim etti.

Ertesi gün Kafile Subaşı’ndaki Yeşil Ejdarha hanında toplandı ve Bilbo’nun gelmesiyle yola çıktılar.

Thorin ve Kafilesinin Erebor Seferi

Thorin

Troller Kafileyi Yakalıyor

Trollbükü’nde, grup Tom, Bert ve William adlı üç troll cüceleri yakaladı. Meşekalkan, onlarla mücadele etmeye çalıştı ve Bert’i yanan bir dal ile yaraladı, ama troller onu da ele geçirmeyi başardılar. Fakat tam zamanında geri dönen Gandalf bir troll gibi konuşurak onları kandırdı ve şafağa kadar tartışmalarını sağladı. Şafakta troller taşa dönüştü. Trollerin ininde muhteşem bir kılıç buldu. Grup Rivendell’e vardığında, Elrond bu kılıcın Gondolin’de yapılmış olan Orcrist, Goblin Doğrayan (ya da goblinlerin taktığı adla: Isıran), olduğunu söyleyecekti.

Goblin Tuzağı

Puslu Dağlar’ı aşarken fırtınadan korunmak için girdikleri mağarada goblinler onları yakalayıp Ulu Goblin’in önüne çıkardılar. Thorin burada goblinlere zarar vermek gibi bir niyetleri olmadığını söyledi. Fakat Gandalf’ın mağarada birkaç goblini öldürmüş olması ve Orcrist’in goblinler için hoş şeyler ifade etmemesi sebebiyle Ulu Goblin sinirlendi. Goblin askerler dişlerini gıcırdattılar.

Tam o an  Gandalf ortaya çıktı ve onları kurtardı, ama kurtardıkları arasında Bilbo yoktu. Büyücünün rehberliğinde mağaralardan çıktılar. Bilbo’nun kaybolmuş olmasıyla ilgili ne yapacaklarını tartışırken hobbit aniden aralarında beliriverdi. Başından geçenleri dinlediklerinde cücelerin Bilbo’ya duyduğu saygı artmıştı.

Yollarına devam ederken grup warglar tarafından saldırıya uğradılar ve kuşatıldıkları ağaçların tepesinden kartallar tarafından kurtarıldılar.

Beorn’un Evi ve Kuyutorman

Gandalf grubu deri değiştirici Beorn’un evine götürdü. Burada Beorn tarafından ağırlandıktan ve midilli verildikten sonra Kuyutorman’a doğru yola çıktılar. Bu noktada Gandalf onları terk etti.

Grup Beorn ve Gandalf’ın tavsiyelerine uyarak yoldan uzun süre çıkmadı, fakat açlık ve susuzluğun dayanılmaz bir hal almasıyla yoldan çıktılar. Elflerin kullandıkları ışıkları takip ettiler. Ama her yaklaştıklarında ışıklar söndü ve elfler kayboldu. Üçüncü denemede Elfler Thorin’i yakaladılar. Orcrist elinden alındı ve Elf Kralı’nın önüne çıkarıldı. Orada bulunma amaçlarını açıklamayı reddedince tutsak alındı. Tutsak geçirdiği günlerden sonra, Thranduil’e görevlerini söylemeyi düşündü; ama Bilbo bir kaçış planıyla ortaya çıktığında, Thorin’in ona olan saygısı ve sevgisi artmaya başladı. Bilbo cüceleri boş fıçılara koyarak Göl Kasabası’na götürmeyi başardı.

Thorin ve Kafilesi Erebor’da

Göl Kasabası’nın Efendisi’ne ve halkına Dağaltı’nın Kralı’nın varisi olduğunu ve krallığını geri almaya geldiğini söyledi. Eski günleri şarkılardan hatırlayan ve özleyen halkın desteğiyle kasabadan midilli ve erzak alarak Yalnız Dağ’a doğru yola koyuldular.

Durin Günü’nde, Bilbo haritanın üzerindeki bilmeceyi çözdü ve Thorin gizli kapıyı anahtarla açtı. Thorin Bilbo’ya hırsız olarak ödülünü kazanmanın zamanının geldiğini söyledi. Bilbo Smaug’un ininden bir kase getirdi ve ejderha büyük bir öfkeyle dağdan dışarı çıktı. Thorin tam ejderha saldırmadan önce gruptaki herkesi güvenli bir şekilde gizli geçide soktu. Ertesi gün, Bilbo Smaug ile konuştuktan sonra, ejderha Göl Kasabası’na saldırdı. Kasaba yok oldu, ama Bard Smaug’u tek okla öldürdü.

Smaug’un ölümünden habersiz olan grup ejderhanın inine girdi ve ele geçirilmiş hazineleri buldu. Kendi için altın bir zırh, gümüş bir balta aldı ve Bilbo’ya muhteşem bir mithril zırh verdi; ama en çok aradığı hazine olan Arkentaşı’nı bulamadı. Thorin gruba onu aramalarını ve ona sahip olmaya çalışanların cezalandırılacağını söyledi. Anlaşmadaki kendi on dörtte birlik payı için Arkentaşını seçmişti.  Bilbo Arkentaşı’nı zaten bulmuştu, ama Thorin’e bundan bahsetmedi. Hazineye karşı olan arzusu Thorin’in zihnini ele geçirmeye başlamıştı.

Grup Roac adlı yaşlı kuzgundan Smaug’un öldüğünü ve Göl insanlarıyla elflerin hazineden pay almak için Yalnız Dağ’a yöneldiklerini öğrendi. Roac Thorin’e, Bard’a güvenmesini tavsiye etti, ama Thorin hazinesinin paylaşılacağı haberine çok kızmıştı. Roac’a Demir Tepelerdeki  Dain Demirayak’tan yardım istemesini söyledi ve grubuyla birlikte Yalnız Dağ’a dönüp ana kapıyı güçlendirmeye başladı.

thcc_thorin_01

Bulutlar Toplanıyor

Dağa varan Göl insanları ve elfler, Thorin ile görüşmek istediler. Bard Thorin’e, ejderhayı öldüren kişi ve Dale Lordu Girion’un varisi olarak hazineden pay sahibi olduğunu söyledi. Ayrıca kendisine yardım etmiş olan Göl Kasabası halkına yardımcı olmasını rica etti. Bard’ın sözleri mağrur ve sert olmasına rağmen adildi. Bilbo Thorin’in ona hak vereceğini zannetti, ama hazinenin cücelerin üstünde yarattığı etkiyi kestirememişti. Ataları gibi hazineye olan tutkusu Thorin’i ele geçirmiş ve düzgün düşünmesine mani olmuştu. Göl kasabasının yok edilmesinin kendi sorumluluğunda olmadığını ve kapısına dayanan ordularla görüşmeyi reddettiğini söyledi. Elf ordusu ormana geri döner ve Göl Kasabasının halkı silahlarını bırakırsa ancak pazarlık yapılabilirdi.

Son Pazarlıklar

Bu sözlerin ardından kapıdan çekildiler. Birkaç saat sonra Bard bir elçi yolladı ve hazinenin on ikide birlik bölümünü istedi. Ama Thorin elçiye hazine yerine bir ok fırlattı ve elçi Dağın kuşatma altında olduğunu ilan etti. Bilbo Bard’ın isteklerini mantıklı buluyordu. Bu nedenle bir gece gizlice Dağ’dan çıktı ve Bard’a Thorin ile pazarlık yapmaları için Arkentaşı’nı verdi. Ertesi gün, Bard Thorin’e Arkentaşını gösterdi ve karşılığında hazineden pay istedi. Arkentaşını onların elinde gören Thorin çılgına döndü. Taşı onlara verenin Bilbo olduğunu öğrenince hobbiti kayalara atmakla tehdit etti, ama Gandalf ortaya çıktı ve buna mani oldu.

Hazinenin bir kısmını Arkentaşı karşılığında vermeyi kabul etti, ama ödemeyi hemen yapmadı. Dain gelince Arkentaşı’nı zorla almayı umuyordu. Roac ile ulaklar göndererek Dain’e olanları anlattı ve hızlı gelmesini söyledi.

Bilbo’yu böylece duvardan aşağı sallandırdı. Ve çektiği sıkıntılar karşılığında, Thorin’in ona önceden vermiş olduğu zırh dışında hiçbir şey alamadan oradan ayrıldı. Gidişi cücelerin çoğunda utanç ve merhamet uyandırmıştı.

Ertesi gün Dain ordusuyla birlikte Yalnız Dağ’a vardı. Tam elfler, insanlar ve cüceler arasında bir savaş başlayacaktı orklar ve kurtlardan oluşan bir ordu saldırıya başladı. Dain bu ortak düşmana karşı elfler ve insanlarla birlikte savaşmayı kabul etti.

Beş Ordular Savaşı

Böylece elf, insan ve cücelerin birleşik ordularına karşı kurtlar ve orkların ordusunun savaşı başlamıştı. Savaş başlarda iyilerin lehine gidiyordu fakat bir ork ordusunun Dağ’ın üstüne tırmanmasıyla kuşatılmışlardı. Tüm umutları söndü, sadece kara dalganın ilk saldırısını kesmeyi başarmışlardı. Fakat aniden büyük bir haykırış ve boru sesi duyuldu:

Thorin’i unutmuşlardı! Duvarın bir bölümü manivelalarla yerinden oynatılarak bir çatırtıyla havuza düştü. Dağaltı’nın Kralı dışarı fırladı, yoldaşları da onunla birlikte. Kukuletayla pelerinleri gitmişti. Işıldayan zırhlar içindeydiler ve gözleri kızıl ışıklar saçıyordu. Karanlığın içinde ulu cüce sönmeye yüz tutmuş bir ateşin içindeki altın misali parlıyordu.

Başlarının üzerindeki goblinler tarafından üstlerine kayalar fırlatıldı; ama dayandılar, çavlanın dibine atlayıp savaşa koştular. Önlerine çıkan kurtlar ve binicileri ya düşüyor, ya kaçıyordu. Thorin baltasını kuvvetle savurarak kuvvetli darbeler indiriyorlardı ve hiçbir şey ona zarar vermiyor gibiydi.

“Bana gelin! Bana gelin! Elfler ve insanlar! Bana gelin! Ey hısımlarım!”

Diye haykırmasıyla sesi vadide borazan gibi öttü.

Dain ve cücelerin hepsi, insanların birçoğu ve elfler Thorin’in yardımına koştular. Goblinler büyük bir darbe aldılar, warglar dört bir yana dağıldı. Bolg’un fedailerinin üzerine yürüdü fakat saflarını delmeyi başaramadı. Vadi genişledikçe ilerleyişleri yavaşladı, kanatları savunmasızdı. Çok geçmeden orklar ve warglar tarafından kuşatıldılar. Dağdan gelen saldırı şiddetlendiği ve elflerle insanlar yorulmakta olduğu için dostları yardımlarına koşamadı. Burada cesurca savaştı ama ağır yaralar aldı. Cüceler alçak, yuvarlak bir tepede etrafını çevirip onu korumaya aldılar.

Savaş gitgide daha kötüye giderken umutların ötesinde kartalların ve Beorn’un yardıma gelmesiyle goblinleri yendiler. Beorn ölümcül yaralar almış Thorin’in bedenini savaş alanından taşıdı.

Thorin Meşekalkan’ın Ölümü

Thorin

Ölmeden önce Bilbo’yu görmek istedi.

Gandalf: Selam, Thorin! Onu getirdim.

Gerçekten de orada Thorin Meşekalkan’ın pek çok yara almış gövdesi yatıyordu ve yırtılan zırhı ile çentilen baltası yere fırlatılmıştı. Bilbo yanına gelince başını kaldırdı.

Thorin: Elveda, iyi yürekli hırsız. Şimdi dünya yenilene kadar bekleme salonlarına, babalarımın yanında oturmaya gidiyorum. Artık tüm altın ve gümüşleri geride bırakıyorum ve bunların değerinin pek az olduğu bir yere gidiyorum. Bu yüzden seninle dostluk içinde ayrılmak ve kapıda söyleyip yaptıklarımı geri almak istiyorum.

Bilbo içi hüzünle dolarak tek dizinin üzerine çöktü.

Bilbo: Elveda Dağaltı’nın Kralı! Böyle bitecekse, bu acı bir serüven oldu ve bir dağ dolusu altın bile onu tedavi edemez. Yine de tehlikelerinizi paylaştığıma memnunum. Bu herhangi bir Baggins’in hak ettiğinden fazlasıdır.

Thorin: Hayır! Senin içinde bildiğinden fazla iyilik var, sevecen Batı’nın evladı. Tam gereken miktarda, biraz cesaret, biraz da bilgelik. Daha çoğumuz yemeğe, neşeye ve şarkıya saklanan altınlardan daha fazla değer verse idi, dünya daha neşeli olurdu. Ama kederli de olsa, neşeli de, şimdi bu dünyadan ayrılmalıyım. Elveda.

Thorin’i dağın altında derine gömdüler ve Bard Arkentaşı’nı göğsüne yerleştirdi.

Bard: Dağ devrilene kadar orada kalsın! Burada bundan sonra yaşacak bütün halkına uğur getirsin!

Kabrinin üzerine Elf Kralı, esir düştüğünde Throin’den alınan elf kılıcı Orcrist’i bıraktı. Şarkılarda söylendiğine göre, düşmanlar yaklaşırken zifiri karanlıkta dahi parlarmış ve cücelerin kalesi hazırlıksız yakalanmazmış. Fili ve Kili, annelerinin ağabeyi olduğundan bedenlerini siper edip savunurken can vermişlerdi. Bu yüzden oraya Nain’in oğlu Dain yerleşti ve onun hükümdarlığında pek çok cüce daha kadim salonlardaki tahtına toplandı.

Eğer Orta Dünya hayranıysanız, bizi TwitterInstagram ve Facebook üzerinden takip etmeyi unutmayın!

Yüzüklerin Efendisi dizisiyle ilgili son haberleri takip etmek için portalımıza, Orta Dünya ile ilgili tartışmalara katılmak için de forumumuza mutlaka bir göz atın.

YouTube ve Twitch kanallarımıza da bekleriz.

Mutlaka Okuyun!

entler

Entler

Yaşlı gözlere garip bir bakış, bir çeşit uyanıklık geldi; derin kuyular örtüldü. “Ham, şimdi,” diye …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir