Witch King

Cadı Kral

Witch King Künye:

Irk: İnsan
Doğum Tarihi: Bilinmiyor
Tayf Oluşu: İkinci Çağ’ın 2251. Yılı
Ölüm Tarihi: 15 Mart 3019, Üçüncü Çağ
Yaşadığı Yerler: Carn Dum, Minas Morgul
Silahları: Kılıç, Morgul Bıçağı, Topuz

Witch King’in Güç Yüzüğünü Alışı ve Tayf Oluşu

Witch King

Doğum tarihiyle beraber, Tayf olmadan önceki hayatı ile ilgili pek fazla bilgi yoktur. Dokuzlardan üç tanesi tayf olmadan önce Ulu Numenor liderlerindendiler. Witch King’in de bu üç Nazgul’dan biri olduğu düşünülmektedir.

İkinci Çağ’da, Sauron Annatar kılığında elfler ve insanlarla beraber vakit geçiriyor, onlarla beraber Güç Yüzükleri yapıyordu. Elflerden bu yüzüklerin yapımını öğrenmiş ve daha sonra gizlice Hüküm Dağı’nda Tek Yüzük’ü dövmüştü. Amacı, yüzükler aracılığıyla, tüm Orta Dünya halklarını yönetmekti. Çünkü tüm yüzükler bir şekilde Tek Yüzük’e bağlıydı ve diğer yüzükleri takan kişilerin tüm düşüncelerini, yaptıklarını görebiliyordu.

Ancak elfler ona kanmamıştı. Böylece Sauron Tek Yüzük’ü yapar yapmaz, onun niyetini anlamışlardı ve Yüzüklerini çıkarmışlardı. Aynı şekilde cüceler de iradeleri güçlü bir halktı ve Sauron’a kolay kolay boyun eğmezlerdi.

Ancak iradesi diğer halklara göre daha zayıf olan insanlar vardı. Sauron, dokuz güç yüzüğünü insan lordlarına verdi. Bu dokuz insan lordu, yüzükleri güç için, kral veya savaşçı olabilmek için kullanıyorlardı. Ancak içlerinden sadece bir tanesi, ileride Nazgul Efendisi olacak olanı kendi yüzüğünün gücünü daha çok kara büyü için kullanıyordu. Amacı çok iyi bir kara büyücü olmaktı.

Sonunda git gide hepsi Sauron’un kölesi haline gelmiş, gölgeler diyarına geçmişlerdi. Onlar artık Yüzüktayfları’ydılar. Ne canlı ne ölü. Sauron’un en dehşetli, en güçlü hizmetkarları olmuşlardı.

Geçtikleri yerlerde tüm canlıların yüreklerini karartıyor, gönüllerine korku salıyorlardı. En ölümcül silahları da buydu. Çünkü iradesi çok güçlü olmayan biri karşılarına hiçbir şekilde çıkamazdı.

Sauron ve Elflerin Savaşı

Kara büyüyle uğraşan Yüzüktayfı, diğerlerinden daha uzun boyluydu. Kara büyü işinde de kendisini epey geliştirmişti. Bu nedenle Nazgul Efendisi oldu. Yetenekleri, hırsı ve zalimliği nedeniyle Sauron’un en korkutucu hizmetkarı olmuştu. Sauron, Nazgul’la beraber, tek tek Lindon dışında her yeri kontrolü altına almıştı. Lindon’da Gil-Galad güçlüydü ve Sauron henüz oraya saldıracak gücü toplamamıştı. Böylece elfler ve insanlar Gil-Galad önderliğinde bir divan kurdular. Sauron’un birlik olmazlarsa tek tek her bölgeyi ele geçireceğini bu nedenle birleşip saldırmaları gerektiği konusunda hemfikir oldular.

Böylece Son İttifak Savaşı başlamıştı. Mordor tam 7 yıl boyunca kuşatılmıştı. En sonunda Sauron bizzat savaşa katılıp Gil-Galad ve Elendil’i öldürdü. Ancak kendisi de yorgun düşmüş ve yere düşmüştü. Babasının kırılan kılıcını alan İsildur, Hükmeden Yüzük’ü Sauron’un elinden keserek aldı. Sauron mağlup olmuştu. Nazgul ise bu yenilginin ardından gölgelere saklanmıştı ve uzun bir süre, onlardan haber alınmadı.

Witch King Angmar’ı Kuruyor

Üçüncü Çağ’ın 1300’lü yıllarına gelindiğinde, Nazgul tekrar ortaya çıkmıştı. Witch King, Gondor o yıllarda hala güçlü olduğundan ve Kuzey Krallıkları kargaşa içinde olduğundan, Kuzey’e, Angmar’a yerleşmişti. Carn Dum kalesini kullanıyordu. Orada, orklardan, insanlardan ve diğer canlılardan bir ordu kurmuştu.

Böylece Arnor’a karşı savaşlara başlamıştı. İlk olarak Rhudaur Witch King’in gücü altına girmişti. 1356 yılında, Arthedain Kralı Argeleb, Rhudaur Witch King kontrolüne girdiğinden, tüm Arnor’u yönetmek istemişti. Ancak, Rhuadur ve Arthedain krallıkları arasında yapılan savaşta Argeleb öldü.

1409 yılında, Witch King, bütün ordularını Arnor üzerine sürmüş, Cardolan’ı istila etmişti. Daha sonra Amon Sul kulesi de yıkılmıştı. Son olarak, Arthedain Krallığına saldırdı Witch King. Fakat tam burayı da istila edecekken yardıma gelen Ayrıkvadi ve Lindon elfleri nedeniyle geri çekilmek zorunda kalmıştı. Witch King uzun yıllar boyunca Arthedain’e saldırılarına devam etti. En sonunda 1974 yılında Arthedain Krallığını da işgal etmiş ve böylece tüm Arnor’u ele geçirmişti.

1975 yılında, Gondor varisi Earnur, ordusuyla birlikte, elflerden de yardım alarak, Fornost’ta Witch King’e saldırdı. Savaş sırasında Witch King, Earnur’u düelloya davet etmişti. Earnur saldırmak için harekete geçtiği fakat atı Nazgul Efendisinden korkarak Earnur’u yere düşürmüştü. Bunun üzerine Witch King ona gülerek savaş alanından ayrılmıştı. Earnur tam peşinden gideceği sırada, Glorfindel Earnur’u durdurmuş ve Witch King hakkındaki kehanetini söylemiştir:

Onun felaketi uzakta olsa da, bir erkeğin elinden olmayacak düşüşü.

Nazgul Efendisi, Angmar’daki hakimiyetini kaybetmişti ancak yine de bütün Arnor krallıklarını yok etmişti.

Witch King Mordor’a Dönüyor

Bunun üzerine, Sauron’un dönüşünü hazırlamak için, 1980 yılında Mordor’a dönmüş ve diğer sekiz Yüzüktayfı ile buluşmuştur. İlk olarak 2000 yılında Minas Ithil’i ve burayı korkunç bir hale getirmişlerdir. Artık buranın adı Minas Morgul olmuştu. Bu işgal sonrası, Ithil taşını da ele geçiren Nazgul, taşı daha sonra Sauron’a vermişlerdir.

2043 yılında, Earnur Gondor Kralı olmuştu. Bunun üzerine, bir kez daha Earnur’a meydan okumuştu. Bu sefer, Vekilharç Mardil gitmemesi için Earnur’u ikna etmişti. Ancak 7 yıl sonra, 2050 yılında Witch King bir kez daha meydan okuyunca, bu sefer dayanamamış, Minas Morgul’a gitmişti. Bundan sonra Earnur’dan bir daha haber alınamadı. Hiç varisi olmadığı için, yerine geçecek bir kral yoktu ve artık Gondor ülkesini Vekilharçlar yönetmeye başlamıştı. İlk vekilharç ise, Mardil olmuştu.

Böylece Arnor kralları topraksız, Gondor toprakları kralsız kalmıştı.

Sauron Geri Dönüyor

Daha sonraları Sauron, Necromancer formuyla Dol Guldur’da kötülük yayıyordu. Ak Konsey, onu Doğu’ya sürdü. Böylece, 400 yıllık bir huzur dönemi geldi. Ancak Sauron daha fazla güçlenerek, 2460 yılında Dol Guldur’a geri dönmüştü. Böylece yıllar boyunca, bütün kötü varlıklar tek bir irade altında Dol Guldur’da toplandılar. Gandalf tüm tehlikeleri göze alarak Dol Guldur’a girmiş ve düşmanın Sauron’un ta kendisi olduğunu öğrenmişti. Böylece Ak Divan toplandı ve Sauron’u son bir kez daha geri gelmemek üzere Doğu’ya sürdüler.

Ancak Sauron bu saldırıyı daha önceden öğrenmiş ve hazırlıklarını çoktan yapmıştı. Bu sırada Witch King, Osgiliath’a saldırmış ve orayı ele geçirmişti. Böylece Sauron Mordor’a dönmüş, yeniden güçlenmeye başlamış ve tüm gücünü Yüzük’ü bulmaya yoğunlaştırmıştı.

Witch King’in Liderliğinde Nazgul Tek Yüzük’ün Peşinde

Sonunda 3018 yılında, Sauron Gollum’u ele geçirmişti. Ondan Yüzük’ün ortaya çıktığını öğrendi. Shire ve Baggins isimlerine ulaşmışlardı. Sauron hemen, Dokuzları, en ölümcül hizmetkarlarını Yüzük’ü bulmaları için yolladı.

Beş Nazgul 23 Eylül 3018 günü Shire’a girer ve Frodo’yu takibe başlar. Bu sırada Witch King Höyük Yaylaları’na gitmiştir. Daha sonra bir casusundan 29 Eylül günü Frodo’nun Sıçrayan Midilli Hanı’nda olduğunu öğrenir ve oraya doğru yol alır. Ancak gece yaptığı baskın sonuç vermemişti. Çünkü, Aragorn hobbitleri alıp yabana götürerek Ayrıkvadi’ye götürüyordu.

Witch King, Yüzük Taşıyıcısı’nın Fırtınabaşı’na gideceğini düşünerek, oraya doğru gitmişti. Fakat aynı zamanda Gandalf da Frodo ve diğerlerini arıyordu ve aynı şeyi düşünerek o da Fırtınabaşı’na gelmişti. Böylece 3 Ekim günü Tepe’de karşılaştılar. Kuvvetli bir büyü savaşı oluyordu. Öyle ki, fışkıran ışıklar çok uzaklardan bile görülebiliyordu. Ancak karanlık olmasına rağmen, Nazgul Gandalf’la baş edemedi ve büyücü kaçmayı başardı. Ardından dört Nazgul da onu takip etti.

Fırtınabaşında Saldırı

Üç gün sonra, 6 Ekim’de ise Frodo ve arkadaşları Fırtınabaşı’na ulaşmışlardı. Gece olduğunda beraberindeki dört Yüzüktayfı ile gruba saldırmıştı. Frodo, içindeki Yüzük’ü takma dürtüsüne engel olamamış ve Yüzük’ü parmağına geçirmişti.

Her şey eskisi gibi bulanık ve karanlık kaldığı halde, siluetler aniden korkunç bir biçimde belirginleşiverdi. Kara örtülerinin altını görebiliyordu. Uzun boylu beş siluet vardı: ikisi oyuğun kıyısında duruyor, üçü yaklaşıyordu. Beyaz yüzlerinde keskin ve acımasız gözleri yanmaktaydı; pelerinlerinin altında uzun gri cübbeleri, beyaz saçları üzerinde gümüş miğferleri, pençe gibi ellerinde çelikten kılıçları vardı.

Gözleri Frodo’yu bulup içine işledi, hızla üstüne yürüdüler. Çaresiz, Frodo da kendi kılıcını çekti; kılıcı meşale misali, al al pırıldıyor gibi geldi ona. Siluetlerin ikisi duraksadı. Üçüncüsü diğerlerinden daha uzun boyluydu: Saçları uzun ve parlaktı ve miğferinde bir taç vardı. Bir elinde uzun bir kılıç, diğerinde de bir bıçak tutuyordu. Hem bıçak, hem de bıçağı tutan eli soluk bir ışıkla parlamaktaydı. Frodo’ya hamle yaptı.

Witch King Frodo’yu Morgul Bıçağı ile Yaralıyor

Tam o anda Frodo kendini öne, yere doğru attı ve kendi sesinin haykırdığını duydu: O Elbereth! Gilthoniel! Aynı sırada, düşmanının ayağına sapladı kılıcını. Tiz bir çığlık gecede çınladı; sol omuzunda buzdan bir okun batması gibi bir acı hissetti. Gözü kararırken, girdaplı bir sisin içinden, Yolgezer’in iki elinde alevli odunlarla karanlıktan geldiğini gördü belli belirsiz. Son bir gayretle elindeki kılıcı bıraktı, Yüzük’ü parmağından çıkartarak sağ elinin içinde sıkı sıkı tuttu Frodo.

Frodo’yu yaralayan Tayf, Witch King’den başkası değildi. Frodo’nun haykırışını ve hamlesini beklemediği için istediğini elde edememişti ama yine de düşmanını zehirli Morgul bıçağıyla yaralamıştı. Bu bıçağın özelliği, batırılan kişiyi gölge diyarına götürmesiydi. Frodo’yu kalbinden bıçaklayabilse öyle olacaktı. Ancak sadece omzundan yaralayabilmişti ve bu, Frodo’nun bir süre daha dayanması demekti. Ancak yine de bir zaman sonra Frodo gölge diyara geçecekti. Çünkü bu bıçak kurbanın içinde kırılıyor ve tüm vücuda zehri bulaştırıyordu.

Nehir Geçidine Kaçış

Böylece kovalama devam etti. İki hafta sonra, Bruinen geçidinde Frodo’ya yetişti Witch King ve diğer Tayflar. Ancak, Elrond ve Gandalf’ın büyüyle nehri taşırması sonucu hepsi telef oldu ve görevleri bir kez daha başarısızlıkla sonuçlandı. Taşkından sağ kurtulan tek kara atla Mordor’a geri döndü Witch King.

Gondor Kuşatması

Böylece Üçüncü Çağ’ın en büyük savaşı için hazırlıklara başladı Witch King. Mordor ordularının kumandanı o olacaktı. Böylece 10 Mart 3019 günü, Minas Morgul’dan ordularıyla beraber yola çıktı. İki gün sonra Osgiliath’a ulaştılar ve orayı ele geçirdiler. Oradaki, Faramir liderliğindeki Gondor askerleri Minas Tirith’e çekilmişlerdi ve Osgiliath Mordor kontrolüne geçmişti.

Fakat Nazgul onları bırakmamıştı, Minas Tirith’e kadar peşlerinden gitmişlerdi. Fakat tam o sırada Gandalf Gölgeyele ile Minas Tirith’in Cümle Kapısından çıkmış, Istari Işığını kullanarak Tayfların geri dönmesini sağlamıştı.

Böylece Minas Tirith Kuşatması başlamıştı. İlk başta kurulan mancınıklardan, büyük, yanan şeyler atılıyordu ancak bir süre sonra bunların arasında, daha küçük, yanmayan şeyler atılmaya başlanmıştı. Gondor askerleri ne olduğuna baktıklarında çığlık atıp ağlamaya başlamışlardı. Çünkü, mancınıklar Osgiliath ve diğer cephelerde ölenlerin kafalarını atıyorlardı şehre. Çünkü Mordor Hükümdarı’nın en büyük silahı, korku ve ümitsizlikti.

Nazgul bir kez daha geldi. Artık Karanlıklar Efendisi büyümüş ve bütün gücünü ortaya dökmüştü. Bu yüzden sadece onun iradesini ve garazını söyleyen sesleri kötülük ve dehşet doluydu. Ölü insanlarla karınlarını doyurmayı uman akbabalar gibi durmadan döndüler durdular Şehir’in üzerinde. Hem görüş, hem de atış menzili dışında uçuyorlardı ama varlıkları hep oradaydı, ölümcül sesleri havayı yırtıyordu.

Gitgide daha da dayanılmaz bir hal aldılar her yeni çığlıkla. Sonunda, en yiğit adamlar bile gizli tehlike üzerlerinden geçerken kendilerini yere atmaya başladılar. Çünkü zihinlerine bir karanlık basıyordu. Artık savaş hakkında düşünemez olup sadece gizlenmeyi, emekleyip bir yere sinmeyi ve ölümü düşünüyorlardı. Silahları sinirleri boşalmış ellerinden düşüyor, öylece dikilip kalıyorlardı.

Witch King Minas Tirith Kapısını Kırıyor

Savaş, tam da Karanlıklar Efendisi’nin istediği gibi gidiyordu. İnsanlar artık tüm ümitlerini yitirmiş, korku içinde sonlarını bekliyordu. Cümle Kapısı sağlamdı. Ancak Mordor ordularının Grond adını verdiği, uzu zamandır Mordor’da dövülen, kafasına kurt biçimi verdirilen koca bir şahmerdan getirmişlerdi. Davullar eşliğinde ilerliyordu Grond. Ancak bir türlü alev almıyordu. En fazla onu çeken dağ devlerinden biri ölüyordu fakat hemen yerine yenisi geliyordu.

Witch King de Grond’la birlikte ilerliyordu. Tam o anda gücü inanılmazdı. her yana fırlatılan okları umursamadan atı üzerinde ilerliyordu. Kapının önüne vardığında uzun ve soluk kılıcını kaldırdı. Bunu yaptığı sırada hem şehri savunanların, hem de Mordor ordularının içine bir korku doldu. O an her şey durdu.

Kara Kumandan üzengisi üzerinde doğruldu. Unutulup gitmiş bir dilde, hem yüreği hem de taşı parçalayacak, güç ve dehşet kelimeleri söyleyerek korkunç bir sesle bağırdı.

Üç kere bağırdı. Üç kere bumladı koca şahmerdan. Ve aniden son darbede Grond ondor’un Cümle Kapısını kırdı.  Kapı sanki çok tesirli bir büyüye kapılmış gibi infilak ederek parçalandı. Gözleri kör eden bir şimşek çaktı ve kapılar yarılmış parçacıklar halinde yere yıkıldı.

Witch King ve Gandalf’ın Karşılaşması

Witch King

Nazgul Efendisi atını içeri sürdü. Gerideki alevlerin önünde, muazzam bir ümitsizlik tehdidi halinde büyüyen, kocaman kara bir suret olarak yükseldi. Sürdü atını içeri Nazgul Efendisi, daha önce hiçbir düşmanın geçememiş olduğu kemer altından; yüzünü gören herkes kaçtı.

Tek bir kişi hariç. Gandalf, sessiz ve hareketsiz bir şekilde Gölgeyele’nin üzerinde bekliyordu. Tüm Orta Dünya’da orada o şekilde bekleyebilecek tek at olan, Gölgeyele’nin üzerinde.

“Buraya giremezsin,” dedi Gandalf; koca gölge durdu. “Sen kendin için hazırlanmış olan cehenneme geri dön! Geri dön! Seni ve Efendini bekleyen hiçliğe düş. Git!”

Kara Süvari kukuletasını geriye itti; o da ne! Başında krallara ait bir taç vardı; yine de taç görünen hiçbir baş üzerine oturtulmamıştı. Tacın ve örtülü geniş, kara omuzlarının arasından al al alevler parlıyordu. Görünmeyen ağzından ölümcül bir kahkaha duyuldu.

“Yaşlı ahmak!” dedi. “Yaşlı ahmak! Bu benim saatim. Gördüğünde ölüm’ü tanımaz mısın sen? Geber; lanetlerin boşuna artık!” Bunu der demez kılıcını yukarılara kaldırdı; kılıçtan aşağıya alevler indi.

Kralın Dönüşü

Fakat tam o sırada, uzaklardan borular çalmaya başlamıştı. Rohan gelmişti. Bu yüzden Kara Süvari hemen savaş alanına geri döndü.

Witch King’in Sonu

Witch King

Witch King Eowyn ile Karşılaşıyor

Savaş iyiye giderken kara bir ok Rohan Kralı Theoden’in atı Karyele’yi deldi. Bu yüzden Kral, atın altında kaldı.

O sırada geldi Nazgul Efendisi, bindiği kanatlı, koca yaratıkla. Theoden’in yanına doğru alçaldı. Etraftaki bütün silahşörler onu yalnız bırakmıştı. Bir tek Eowyn gölgenin karşısında durabilmişti.

Witch King, kendi hakkındaki kehaneti biliyordu. Belki de bu nedenle bu kadar korkusuzdu. Eowyn’e, geri çekilmesini, hiçbir erkeğin kendisini öldüremeyeceğini söylemişti. Ancak Eowyn, berrak bir sesle haykırdı: “Ben erkek değilim, karşında bir kadın var!”

Kanatlı yaratık kıza doğru bir çığlık atmıştı ancak Witch King sessizdi. Ani bir kuşku duymuştu. Savaşın ortasında, kendisine meydan okuyan bir kadın vardı. Aniden koca hayvan iğrenç kanatlarını çırptı; yarattığı rüzgar pis kokuluydu. Tekrar havaya sıçradı ve sonra hızla, çığlık atarak gagası ve pençeleriyle saldırarak Eowyn’in üzerine inmeye başladı.

Eowyn ve Merry Witch King’i Öldürüyor

Witch King

Ama ürkmedi Eowyn. Ani bir hareketle hızlı bir darbe indirdi koca yaratığa. Uzayan boynunu ortadan ikiye ayırmıştı. Witch King olduğu yerde doğruldu. Koca topuzunu kızın üzerine savurdu. Kalkanı parçalanmış, kolu kırılmıştı. Tam öldürücü darbeyi yapacakken bir şey oldu. Ani bir acı hissetti. O ana kadar, fark etmediği genç hobbit Merry, arkasından yaklaşıp bıçağını ona saplamıştı. Bıçak, Höyük Yaylaları’ndan çıkmıştı. Yıllar önce, Witch King kuzeydeki Arnor krallığının başına bela olmuşken Nazgul’la baş edebilmek için yapılan büyülü bir bıçaktı.

Hemen ardından, Eowyn kalan son gücüyle ayağa kalktı ve kılıcını taç ile pelerin arasına indirdi. Ama o da ne! Pelerin ve zırhlı yelek boştu. Artık biçimsizce yırtılmış ve atılmış bir halde uzanıyordu yerde; derken tüyler ürpertici bir çığlık yükseldi, tiz bir uluma sesi halinde azalarak rüzgarla birlikte geçip gitti; ölüp giden bedensiz, ince ses yutulup yok oldu ve bu dünyanın o çağında bir daha da hiç duyulmadı..

Witch King ile İlgili Önemli Tarihler

İkinci Çağ:

1500: Elf demirciler 9 güç Yüzüğünü yaptılar.
1600: Sauron, 9 güç Yüzüğünü ele geçirdi.
1697: Sauron Güç Yüzüklerini ölümlü insanlara verdi.
2251: Yüzüktayfları ilk kez ortaya çıktı.
3434: Son İttifak Savaşı başladı.
3441: Sauron mağlup oldu. Dokuzlar gölgelere çekildiler.

Üçüncü Çağ:

1300: Nazgul tekrar ortaya çıktı. Witch King Angmar’a yerleşti.
1356: Angmar, Rhudaur ile birlikte Arthedain’e savaş açtı, Arthedain Kralı Argeleb öldü.
1409: Witch King, tüm Angmar ordularıyla, Arnor’u istila etmeye başladı, Fornost dışında her yeri ele geçirdi. Bir tek Arthedain krallığı kaldı.
1974: Witch King, sonunda Arthedain Krallığını da istila etti ve Arnor Krallıkları tamamen yok oldu.
1975: Elfler, Gondorlular ve kalan Dunedain birleşerek Fornost’ta Witch King’e saldırdı ve ordularını mağlup etti. Witch King Mordor’a kaçmak zorunda kaldı.

1980: Mordor’a döndü ve diğer sekiz Yüzüktayfı ile bir araya geldi.
2000: Nazgul, Minas Ithil’i kuşattı.
2002: Nazgul Minas Ithil’i ele geçirdi. Şehrin ismi Minas Morgul oldu.
2043: Witch King, Kral Earnur’a ikinci kez meydan okudu ancak Earnur yine gitmedi.
2050: Earnur Üçüncü meydan okuyuşu kabul etti ve kendisinden bir daha haber alınamadı. Gondor’u Vekilharçlar yönetmeye başladı.

3018 Yılı:

23 Eylül: Nazgul Shire’a ulaşır. Witch King, tayfların bir kısmını Hobbitköy’e gönderir, kalan tayflarla beraber kendi Höyüklere gider.
29 Eylül: Witch King, bir casusundan Frodo’nun Sıçrayan Midilli’de olduğunu öğrenir ve hemen oraya doğru yola çıkar.
30 Eylül: Han’a yaptıkları saldırı başarısız olur. Fırtınabaşı’na doğru yol alırlar.
3 Ekim: Fırtınabaşı’nda Gandalf ile karşılaşırlar, 1 gün süren savaş sonunda Gandalf kaçar.
6 Ekim:Fırtınabaşı’nda Frodo ve arkadaşlarını yakalarlar. Frodo’yu Morgul Bıçağıyla yaralar, ama Frodo ellerinden yine kurtulur.
20 Ekim: Bruinen geçidinde taşkına uğrarlar. Atları telef olur. Witch King kalan tek atla Mordor’a döner.

3019 Yılı:

10 Mart: Witch King, Minas Morgul’dan ordusuyla beraber yola çıkar.
12 Mart: Osgiliath’a varırlar ve burayı ele geçirirler.
13 Mart: Pelennor Çayırları’na varırlar.
14 Mart: Minas Tirith Kuşatması başlar.
15 Mart: Cümle Kapısı önünde Gandalf’la karşılaşır. Tam o sırada Rohirrim gelir ve savaş alanına geri döner. Savaş sırasında Merry’nin yardımıyla Eowyn tarafından öldürülür.
25 Mart: Sauron yok edilir. Böylelikle 9 Güç Yüzüğü gücünü kaybeder.

Kaynakça
1) Yüzüklerin Efendisi Yüzük Kardeşliği; Metis Yayınları
2) Yüzüklerin Efendisi İki Kule; Metis Yayınları
3) Yüzüklerin Efendisi Kralın Dönüşü; Metis Yayınları
4) Silmarillion; İthaki Yayınları
5) Bitmemiş Öyküler; İthaki Yayınları

Eğer Orta Dünya hayranıysanız, bizi TwitterInstagram ve Facebook üzerinden takip etmeyi unutmayın!

Yüzüklerin Efendisi dizisiyle ilgili son haberleri takip etmek için portalımıza, Orta Dünya ile ilgili tartışmalara katılmak için de forumumuza mutlaka bir göz atın.

YouTube ve Twitch kanallarımıza da bekleriz.

Mutlaka Okuyun!

rings of power güç yüzükleri ar pharazon

Güç Yüzükleri dizisi: Numenor ve Pharazon’a yakından bakış! (ComicBook Özel Haberi)

ComicBook, Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri dizisinin Pharazon’u nasıl işleyeceğine dair ipuçları içeren özel bir haber …

4 yorum

  1. Güzel bir yazı olmuş fakat benim bildiğim kadarıyla Sauron güç yüzüklerinin yapımını elflerden öğrenmedi aksine onlara kendisi öğretti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir