Osgiliath

 

Osgiliath

Osgiliath

Minas Tirith, Osgiliath’ın yaklaşık 15 mil ötesinde Anduin’in batı tarafındadır. Doğu tarafında ise nehir ile Mordor sınırları arasında kalan Ithillien toprakları vardır.

Osgiliath, Gondor’un ilk zamanlarındaki başkentiydi.

Osgiliath büyük ve görkemli bir şehirdi. Şehrin temel binalarından biri olan Yıldızların Kubbesi’nde Osgiliath Palantiri bulunuyordu. Krallar Gondor’u Büyük Salon’dan yönetiyor, yaşamlarını Kral’ın Evi’nde sürdürüyorlardı.

Şehrin iki yakası arasında çok büyük bir köprü, üstünde de kuleler ve evler vardı. Ayrıca yine iki yaka arasında daha küçük köprüler de bulunuyordu.

Güney ülkesinin esas şehri ise Osgiliath’tı, ortasından Ulu Nehir akardı; Numenoreanlar bu nehre, üzerinde mükemmel görünüşlü kulelerin ve evlerin olduğu kocaman bir köprü inşa ettiler; denizden gelen koca koca gemiler bu şehrin limanlarına demirlediler.

Nehrin kenarında gemiler insanları ve ticaret mallarını yukarı ve aşağı Anduin’den kuzeyde ki Belfalas Koyu’na taşırlardı.

Osgiliath’tan, Minas Ithil(sonradan Minas Morgul) ve Minas Anor(sonradan Minas Tirith) arasında bir yol çıkıyor, sonrasında bu yol batı yönünde Rohan Geçidi’ne bağlanıyor, oradan da kuzeye dönerek Arnor Krallığı’na varıyordu. Gondor’un ilk yıllarında bu yola Kral Yolu deniyordu, sonradan bu yola Büyük Batı Yolu ya da Kuzey – Güney Yolu denmeye başlandı.

Osgiliath, Elendil’in oğulları Isildur ve Anarion tarafından, Gondor ikinci çağın 3320. yılında kurulunca yapımına başlanmıştı. Kral Elendil, oğulları birlikte Gondor’u yönetirken Kuzey Krallığı Arnor’da ikamet ediyordu. Oğulların tahtları yanyana olarak Büyük Salon’da, Osgiliath’ta idi.

Sauron 3429’da Gondor’a saldırırken Anarion Osgiliath’ta idi ve Sauron’u Mordor’a geri sürmüştü. Sauron daha toparlanamadan 3441 yılında yapılan Son İttifak Savaşı’nda yenildi. Üçüncü Çağ’da Anarion’un oğulları Gondor’un Kralları oldular ve Osgiliath’ı yönettiler.

Akraba Çekişmesi’nde Kral Eldacar ve ordusu Osgiliath’ta isyancılar tarafından kuşatıldı. Şehir 1437 yılında isyancılar tarafından ele geçirildi, yakıldı ve yağmalandı. Eldacar’ın oğlu Ornendil dahil şehir halkı katledildi. Yıldızların Kubbesi yıkıldı ve Osgiliath Palantiri Anduin’in sularında kayboldu. İsyancıların lideri Castamir Gondor Tahtı’na el koydu ve başkenti Pelargir’e taşıdı. Castamir 10 yıl boyunca hüküm sürdü – ta ki Eldacar onu 1447 yılında yenene ve krallığa tekrar hakim olana kadar.

1636 yılında Doğu’dan Büyük Veba geldi ve Gondor’u kasıp kavurdu. Osgiliath en büyük darbeyi bu zamanda aldı. Kral Telemnar ve ve bütün çocukları dahil birçok insan hastalıktan feci şekilde can verdi. Telemnar’ın yeğeni Tarondor 1640 yılında Gondor tahtına geçti ve başkenti Osgiliath’tan, Minas Anor’a( Minas Tirith) taşıdı.

Halkın bir kısmı Osgiliath’ta kaldı ancak şehrin büyük bir bölümü harabeye dönmüştü. 2475’te Mordor Urukları Ithilien’i istila etti ve Osgilath’ı ele geçirdi. Uruklar I.Denethor’un oğlu Boromir ( Kardeşlikte Boromir, II. Denethor’un oğludur) tarafından geri sürüldü ancak şehir artık tam bir yıkıntı halindeydi- büyük köprü dahil çoğu bina yıkılmış ve yakılmıştı. Hayatta kalabilen halk kaçtı ve Osgiliath hayalet şehre dönüştü.

2900’lü yıllarda orklar Ithilien’i istila etti ve kötülük Osgiliath’ta pusuya yattı. Şehirn kontrolü defalarca Gondor ile Mordor arasında el değiştirdi. Ancak II. Denethor 2984 yılında Vekilharç olunca şehri ele geçirdi ve şehre bir garnizon asker yerleştirdi. Yıkılan köprü üstünde geçiş yapılabilecek kadar onarıldı.

20 Haziran 3018 ‘de Cadı-Kral tarafından şehre saldırıldı ve Yüzük Savaşı başlamış oldu. Kimse onun korkusuna direnemiyor, karşısına çıkamıyordu.

Sonunda olan oldu, şehrin doğu kıyısı Cadı Kral tarafından zaptedildi. Denethor’un oğulları Boromir ve Faramir batı kıyısında düşmana direnmeye çalışıyordu, direnmeye yardımcı olsun diye köprüyü tekrar yıktılar.

Ama Sauron’un azmi savunmanın direnme gücünü kırıyordu ve Nazgul’un karşıya geçip Tek Yüzük için avlanmasını kolaylaştırıyordu.

Batı kıyısındaki garnizon kıyıyı savunmaya devam ediyordu. 3019 yılının 29 Şubat gecesinde Faramir nehir kıyısında etrafı gözetlerken bir kayığın içinde Boromir’i gördü, kayık Anduin nehri üzerinde ilerliyordu.

“Gece vakti, genç ve solgun ayın altındaki gri karanlıkta, Anduin’in suları kıyısında oturmuş hiç durmadan hareket eden akarsuya bakıyordum; hüzünlü kamışlar hışırdıyordu. Böyle seyrederiz hep; kısmen düşmanlarımızın ellerinde olan Osgiliath yakınındaki kıyılardan nehri; düşmanlarımız oradan çıkıp topraklarımızı taciz eder. Fakat o gece bütün dünya uyuyordu tam gece yarısı sıralarında. Sonra, grigri pırıldayan bir kayığın, pruvası yüksek, garip biçimli küçük bir kayığın sular üzerinde yüzmekte olduğunu gördüm; üstelik kürek çeken veya kayığı yöneten kimse de yoktu.”

“Bir korku düştü içime çünkü etafında soluk bir ışık vardı. Yine de ayağa kalkarak kıyıya gittim ve nehrin içine doğru yürümeye başladım, çünkü kayık beni çekiyordu. Sonra kayık bana doğru döndü ve hızını keserek yavaş yavaş erişebileceğim bir yere doğru yüzmeye başladı; ben yine de ellemeye cesaret edemedim. Kayık suya iyice gömülmüştü, sanki ağır bir yükü varmış gibi. Bakışlarımın altından geçip giderken, ağzına kadar, ışıldayan berrak bir suyla doluymuş gibi geldi bana; suyun bağrında da bir savaşçı yatıyordu.”

“Dizlerinde kırık bir kılıç vardı. Üzerinde bir sürü yara gördüm. Boromir idi bu,ağabeyim,ölmüştü. Eşyalarını tanıyordum, kılıcını ve o güzel yüzünü. Tek bir şey eksikti sadece: Borusu. Tanımadığım tek bir şey vardı: Belinde, sanki altın yapraklarla birbirine bağlanmış gibi duran zarif bir kemer. Boromir! Diye haykırdım. Borun nerede? Uğrun ne yana? Hey Boromir! Ama gitmişti. Kayık akarsuya geri döndü ve pırıldayarak geceye doğru geçip gitti. Rüya gibiydi ama rüya değildi, çünkü ardından uyanmadım. Öldüğü ve Nehir’den Deniz’;e gittiği konusunda hiçbir kuşkum yok.”

Osgiliath

Mart’ın 10’unda Faramir kendi komutasındaki Ithilien Kolcularından bir bölüğü Osgiliath’taki garnizonu güçlendirmek için çağırdı. Ertesi gün, Denethor garnizonun komutasını Faramir’e verdi ve garnizonu ana saldırının yapılacağına inandığı yere konuşlandırdı.

Sauron’un kuvvetleri şehrin doğu kıyısında tekneler bir sürü savaş araç gereci inşa etmişlerdi. Mart’ın 12’sinde Minas Morgul’un orkları ve Haradhrim tümenleri, başlarında Morgul’un Lordu, Cadı Kral olmak üzere saldırıya geçti. Bu büyük saldırı karşısında direnemeyen Faramir ve adamları büyük kayıplar vererek geri çekilmek zorunda kaldılar.

Sauron kuvvetleri zaman kaybetmeden Minas Tirith’i kuşattı. Mordor orduları çok kalabalıktı ancak, yenilmekten kurtulamadılar.

Sauron’un kuvvetlerinin Osgiliath’ı terk etmesinin ardından iş yapabilir durumdaki tüm adamlar şehre yollandı ve şehirde yeni köprüler, kayıklar inşa edildi.

Öğleden önce ordu Osgiliath’a vardı. Kısa bir süre sonra bu iş için ayrılabilen bütün işçiler ve ustalar çalışmaya başlamıştı. Düşmanın yapmış ve giderken bir kısmını tahrip etmiş olduğu salları, kayıktan köprüleri güçlendiriyorlardı; kimisi erzağı ve ganimeti topladı; Nehir’in doğu kıyısına geçen diğerleri savunma için alelacele bir şeyler inşa ediyordu.

18 Mart’ta Kuzey’in orduları Osgiliath’tan geçti ve Kara Kapılar’a doğru yöneldi.

Sauron’un düşüşünden sonra kuzeyin orduları Aragorn komutasında şehre döndü. (Nisan 29) .

Ordu geceyi Osgiliath’ta geçirdi, Mayıs’ın ilk gününde Aragorn , Kral Elessar olarak tahta geçti. Kral Elessar döneminde de başkent aynı kaldı ancak Osgiliath için uzun bir aradan sonra eski görkemli günlerine dönme vakti gelmişti.

Kaynakça
1) Yüzüklerin Efendisi Yüzük Kardeşliği; Metis Yayınları
2) Yüzüklerin Efendisi İki Kule; Metis Yayınları
3) Yüzüklerin Efendisi Kralın Dönüşü; Metis Yayınları
4) Silmarillion; İthaki Yayınları


Eğer Orta Dünya hayranıysanız, bizi TwitterInstagram ve Facebook üzerinden takip etmeyi unutmayın!

Yüzüklerin Efendisi dizisiyle ilgili son haberleri takip etmek için portalımıza, Orta Dünya ile ilgili tartışmalara katılmak için de forumumuza mutlaka bir göz atın.

YouTube ve Twitch kanallarımıza da bekleriz.

Mutlaka Okuyun!

lembas

Lembas (Elf Yol Ekmeği)

“Bir seferde az yiyin, ve sadece gerektiğinde; çünkü bunlar, diğer her şey başarısız olduğunda size …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir