Umbar Korsanları Kimlerdir?
Belfalas’ın sahilleri boyunca Umbar Korsanları’ndan daha fazla hiç kimseden korkulmaz. Korsanlar güney sahillerindeki her oturulan bölgeye uğrayıp tüm alabildiklerini alırlar, herhangi bir istisna tanımazlar. Kökleri kara Nùmenòrlar’a ve Harad insanlarına dayanır. Sadece Umbar’ın efendisine sadakat yemini etmişlerdir, fakat bu yemin de artık sadece sözde bir yemindir. Çünkü korsanlar neredeyse hiç Umbar’da bulunmuyor, hep açık denizde oluyorlardı.
Eski zamanlarda Umbar filoları büyük ve güzel Nùmenòr gemilerinden oluşuyordu. Fakat bu gemileri yapacak bilgi ve sırlar artık kimsede yok, bu yüzden artık Umbar gemileri daha çok Haradrimlerin geleneksel kıyı teknelerine benziyorlar: köşeli, sert çizgili ve gövdesi siyaha boyanmış gemiler.
Gemideki yaşam:
Korsanlar çok seyrek zamanlarda büyük bir av yakalayabilirlerdi, deniz savaşları dışında da gemideki hayat oldukça zordu. Korsanların hayatları aslında daha çok sıradandı: Haftalarca bekleyişten sonra, kısa bir aksiyon oluyordu; eğer bir gemi görülürse ve belki de yakalanıp soyulabildiyse. Eğer denizler sakin idiyse, korsanlar sıkılırlardı, genellikle güvertede oturup, kendilerini sarhoş ederlerdi ve sık sık da kavgalar meydana geliyordu. Bu kavgalarda çoğu zaman son söz kaptanındı, çünkü mürettebat sıkı kurallara uymak zorundaydı. (bkz. aşağıda kurallar)
Fırtınalarda mürettebat tuzlu su ile sırılsıklamdı, üşürdü, yaralar ve yorgunluktan acı çekerdi. Geceleri nöbet tutmayan korsanlar, alt güvertenin dar ve sıkışık odalarında hep birlikte yatmak zorunda kalırlardı. Bir sürü insanın öksürmesi ve horlaması ile dolu monoton bir dünyaydı. Gemi, çoğunlukla sıçan kaynıyordu.
Gündüzler tropik güneş tenlerini yakıyordu. Korsanlar hastalandıklarında, ilaç yoktu. Çarpışmalarda yaralanan bölgeler narkozsuz kesilirdi. Birçok korsan için rom içmek ve zar oynamak tek eğlenceleriydi.
Umbar Korsanlarının Gondor ile Mücadeleleri
Numenor’un yok oluşundan sonra Umbar’da yaşamakta olan Kara Numenoreanlar Gondor kıyılarını taciz etmeyi ve yağmalamayı hiç kesmediler. Bunun üzerine Üçüncü Çağın 933. yılında gücü henüz zirvede olan Gondor Umbar’ı ele geçirdi. Fakat Haradrimlerle iş birliği yapan Kara Numenorlular yaklaşık 100 yıl boyunca şehri kuşatma altında tuttu. Bu kuşatma 1. Hyarmendacil döneminde sona erdi. Haradrim ve Kara Numenorlular ağır kayıplar vererek mağlup oldular.
Bu olaylardan 500 yıl sonra yaşanan Akraba Çekişmesinde mağlup olan asiler Umbar’a çekilip bölgeyi kontrolleri altına aldılar. Orada hain Castamir’in çocukları yaşamaya devam edecek ve Umbar Korsanları olarak anılacaklardı. Takip eden 400 yıl boyunca Gondor kıyılarını rahat bırakmadılar. Bu süreçte bir kralı katlettiler ve Pelargir’i yağmadılar.
Bundan yaklaşık 150 yıl sonra korsanlar Anfalas’a bir saldırı düzenlediler. Fakat bu saldırı varis Telumehtar onları durdurdu, karşı bir saldırıya geçerek Umbar’ı yerle bir etti. Burada Castamir’in son torunlarını da öldürdü fakat şehri harap halde bıraktı. Gondorlular buraya tekrar yerleşmediler. Bu olayla Telumehtar “Umbardacil” ismini alacaktı (Umbar Fatihi)
Üçüncü Çağda Haradrim Umbar’ı geri alıp inşa etti. Korsanların yeni bir jenerasyonu Gondor’a bela olacaktı bu kez. Bu korsanlar da selefleri gibi Belfalas ve Anfalas’ı yağmalamaktan geri durmadılar. 2951 yılında Sauron ile ittifak kurdular ve Ar Pharazon’un Sauron’a karşı zaferini temsilen dikilmiş büyük anıtı yıktılar.
29 yıl sonra Thorongil ismiyle Gondor için savaşan Aragorn Umbar filosunun büyük kısmını yaktı. Yüzük Savaşına kadar başka ciddi bir saldırıda bulunmayan korsanlar Minas Tirith’e 50 büyük ve sayısız küçük tekneyle giderken yine Aragorn ve Ölüler tarafından yenildiler. Sauron’un düşüşünden sonra iyice zayıflamış olan Umbar Gondor’a teslim oldu.
—
Eğer Orta Dünya hayranıysanız, bizi Twitter, Instagram ve Facebook üzerinden takip etmeyi unutmayın!
Yüzüklerin Efendisi dizisiyle ilgili son haberleri takip etmek için portalımıza, Orta Dünya ile ilgili tartışmalara katılmak için de forumumuza mutlaka bir göz atın.
Bir yorum
Yazıdan Bahsedenler Yüzüklerin Efendisi Dizisinin İlk Sezonunda Bizi Ne Bekliyor? - Orta Dünya