Haldir

Haldir

Künye:

Irk: Elf
Dil: Sindarin, Ortak Lisan
Cinsiyeti: Erkek
Soy: Silvan Elfi(Nandor)
Doğum Tarihi: Bilinmiyor
Ölüm Tarihi: Bilinmiyor
İkamet Ettiği Yerler: Lothlórien
Ebeveynleri: Bilinmiyor
Eşi, Kardeşleri ve Çocukları: Kardeşleri Orophin ve Rúmil
Saç ve Göz Rengi: Altın rengi
Boy: Uzun boylu
Silahları: Yay, kılıç

Haldir’in hayatı

Haldir Lothlórien Komutanıdır. Haldir’in erkek kardeşleri, Rumil ve Orophin’dir. Üç erkek kardeş, Lothlórien sınırlarında bekçilerdi. Üçüncü Çağ, 15 Ocak 3019’da erkek kardeşler, ormanın saçaklarında Nimrodel’in yakınında kardeşlikle karşılaştı. Haldir Kardeşlik ile konuşabildi çünkü ortak lisanı biliyordu. Haldir Legolas ve Aragorn’u karşıladı. Kardeşlik’i Lothlórien’e götürmeyi kabul etti ama daha sonra Grup’ta bir cüce olduğunu görünce ikileme düştü ve kardeşlerine danıştı ardından cücenin gözleri bağlı olarak gelebileceği kararını aldı.

Frodo nihayet flete vardığında, Legolas’ı üç Elf ile başbaşa oturmuş buldu. Elfler gölgeli gri giysilere bürünmüşlerdi ve ani bir hareket yapmadıkça ağaçların gövdeleri arasında fark edilmeleri mümkün değildi. Ayağa kalktılar, içlerinden biri ince gümüşsü bir ışın yayan küçük bir lambanın örtüsünü açtı. Lambayı havaya kaldırıp önce Frodo’nun sonra da Sam’in yüzlerine baktı. Sonra ışığı yeniden örttü ve kendi Elf dilinde hoş geldiniz dedi. Frodo duraksayarak karşılık verdi ona.

Bu kez Ortak Dil’de, ağır ağır, “Hoş geldiniz!” diye tekrarladı Elf bunun üzerine. “Çok nadiren kendi lisanımızdan başka bir lisan kullanırız; çünkü artık ormanın derinlerinde yaşıyoruz ve diğer halklarla görüşmeye pek istekli değiliz. Kuzey’deki kendi akrabalarımız bile bizlerden koptular. Lâkin yine de aramızdan bazıları havadis toplamak ve düşmanlarımızı gözetlemek için dışarıya gider ve başka ülkelerin lisanlarını bilir. Ben de bunlardan biriyim. Haldir’dir ismim. Kardeşlerim Rumil ile Orophin sizin dilinizi çok az konuşabilir.

“Lâkin sizin gelişinize dair söylentiler duymuştuk, çünkü Elrond’un habercileri, Gölgelidere Basamakları’ndan yurtlarına doğru giderken Lorien’den geçtiler. Hobbitler, nam-ı diğer buçukluklar hakkında uzun yıllardır bir şey duymamıştık, hâlâ Orta Dünya’da yaşıyor olduklarından haberimiz yoktu. Siz kötüye benzemiyorsunuz! Hem de bizim soyumuzdan bir Elf ile birlikte geldiğinize göre, yabancıları topraklarımızdan geçirmek âdetimiz olmasa da Elrond’un rica etmiş olduğu gibi sizinle dost olmaya razıyız. Lâkin bu gece burada kalmanız gerek. Kaç kişisiniz?”

“Sekiz,” dedi Legolas. “Ben, dört Hobbit; iki insan ki bunlardan birisi Batıillilerden Elf Dostu Aragorn’dur.”
“Arathorn oğlu Aragorn Lorien’de tanınır,” dedi Haldir, “ayrıca kendisi Hanım’ımızın lütfuna mazhardır. O halde her şey yolunda. Lâkin şimdilik sadece yedi kişiden söz ettiniz.” “Sekizincisi bir cüce,” dedi Legolas.

“Cüce mi!” dedi Haldir. “Bu iyi değil. Karanlık Günler’den bu yana cücelerle hiç irtibatımız olmadı. Yurdumuza girmeleri yasaktır. Onun geçmesine izin veremem.”

“Fakat kendisi Yalnız Dağ’dan, Dâin’in güvenilir halkından biridir, üstelik Elrond’un da dostu,” dedi Frodo. “Elrond bizzat seçti onu grubumuza; o da cesur ve sadık bir yoldaş oldu.”

Elfler kısık sesle kendi aralarında konuşup Legolas’ı kendi dillerinde sorguladılar. “Pekâlâ,” dedi Haldir sonunda. “Hoşumuza gitmese de, şöyle yapacağız. Eğer Aragorn ile Legolas ona mukayyet ve kefil olurlarsa, geçebilir; fakat Lorien’den gözleri bağlı olarak geçmesi gerekiyor.

Haldir

O gece Kardeşlik ormandaki fletlerde kaldı. Gece Haldir ve Kardeşleri Orkları duydular ve onların oraya yaklaşmalarını engellediler. Ayrıca Haldir Frodo’ya Hobbitlerin kaldığı flet’in bulunduğu ağaçta dolaşan ama Ork olmayan bir yaratığın daha olduğunu söyledi.

Hemen ardından Haldir dallar arasından hızla tırmanarak çıktı. “Bu ağaçta bu güne kadar hiç görmediğim bir şey vardı,” dedi. “Ork değildi. Ben ağacın gövdesine değer değmez kaçtı. Böyle hem ürkek, hem de ağaca tırmanmasını bilen bir şey olmasa, siz Hobbitlerden biri zannedebilirdim.

Sabah olduğunda Haldir Kardeşlik’i ipten yaptıkları köprü ile Gümüşdamar’dan geçirdi.Haldir Gimli’nin gözlerini bağlamaya kalktığında ise Gimli buna karşı çıktı ama Aragorn sonunda karışıklığı sona erdirdi ve Haldir herkesin gözünü bağladı.

 “Şimdi dostlarım,” dedi Haldir, “Lorien Naith’ine girmiş bulunuyorsunuz; siz buraya Üçgen diyeceksinizdir çünkü burası Gümüşdamarı’nın kollarıyla Ulu Anduin arasında, mızrak ucu gibi bir toprak parçasıdır. Hiçbir yabancının Naith’in sırlarını gözlemesine müsaade etmeyiz. Hatta buraya ayak basmasına izin verdiklerimiz bile sayılıdır.

“Anlaştığımız gibi, burada Cüce Gimli’nin gözlerini bağlayacağım. Diğerleri Egladil’de, sular arasındaki Açı’da bulunan yerleşim merkezimize yaklaşıncaya kadar daha bir süre serbestçe gidebilirler.”

Bu Gimli’nin hiç de hoşuna gitmemişti. “Anlaşma benim rızam dışında yapılmış,” dedi. “Dilenci veya mahkûm gibi gözlerim bağlanarak yürümem. Ben casus değilim. Halkımın hiçbir zaman Düşman’ın uşaklarıyla bir alış verişi olmamıştır. Elflere de hiç kötülüğümüz dokunmamıştır. Legolas veya gruptaki diğer arkadaşlarımın size ihanet etme ihtimali ne kadarsa, benimki de o kadardır ancak.”

“Sizden kuşkum yok,” dedi Haldir. “Ama bu bizim kanunumuz. Kanunların uzmanı ben değilim ve kanunları bir yana bırakamam. Sizi Celebrant’ın bu yanına geçirmekle yeterince büyük bir iş yapmış oldum zaten.”

Gimli’nin dediği dedikti. Ayaklarını açıp sıkı sıkı bastı yere ve elini baltasının sapına koydu. “Ya hür olarak ilerlerim,” dedi, “ya da tek başıma yabanlıkta kurda kuşa yem olma pahasına geri döner, sözüme güvenilen kendi topraklarımı ararım.”

“Geriye gidemezsiniz,” dedi Haldir sert bir biçimde. “Bu kadar ileriye kadar geldikten sonra Bey ile Hanım’ın huzuruna çıkmanız gerekir. Sizi değerlendirip, alıkoymak ya da salıvermek hususunda irade bildirecekler. Nehirleri bir daha geçemezsiniz, arkanızda da artık aralarından geçmeniz mümkün olmayan gizli gözcüler var. Daha onları görmeden öldürülürsünüz.”

Gimli baltasını kemerinden çıkardı. Haldir ile yoldaşı yaylarını gerdiler. “Kahrolası Cüceler ve dik kafaları!” dedi Legolas.

“Haydi!” dedi Aragorn. “Eğer ben hâlâ bu Grup’un lideri sayılıyorsam, benim sözümü dinleyin. Bu şekilde mimlenmek cüceye ağır geliyor. Hepimiz gözlerimizi bağlatacağız, Legolas dâhil. Gerçi bu yolculuğu yavaşlatacak ve sıkıcı bir hale sokacak ama en iyisi bu.”
Gimli aniden güldü. “Bir bölük ahmağa benzeriz! Haldir bizi tek bir köpeği olan bir sürü dilenci gibi ipe dizip de mi çekecek? Yok, içimizden bir tek Legolas körlüğümü paylaşsın, bana yeter.”

“Ben Elfim ve onların soyundanım,” dedi Legolas, hiddetlenme sırası şimdi ondaydı.

“Haydi, şimdi de, ‘Elflerin kahrolası dik kafaları!’ diyelim,” dedi Aragorn. “Fakat bütün Grup eşit muamele görecek. Gözlerimizi bağla Haldir!”

“Eğer bizi doğru dürüst götürmezseniz, her düşüşüm ve ayağımın her taşa çarpışı için şikâyetimin karşılığını isteyeceğim,” dedi Gimli gözlerine bez bağlanırken.

“Hiçbir şikâyetiniz olmayacak,” dedi Haldir. “Sizi doğru dürüst götüreceğim, üstelik yollar hem muntazam hem de dümdüz.”

“Yazıklar olsun şu günlerin ahmaklığına!” dedi Legolas. “Burada herkes tek Düşman’ın düşmanı, yine de altuni yapraklar altındaki orman diyarında güneş böylesine parlarken, ben gözlerim bağlanarak yürümek zorunda kalıyorum.”

“Ahmaklık gibi gelebilir,” dedi Haldir. “Gerçekten de, Karanlıklar Efendisi’nin gücünün en iyi ispatı hâlâ ona karşı koymakta olanların arasını açan şu yabancılaşmadır işte.

Haldir

Haldir herkesin gözlerini bağladıktan sonra onlara ormanda liderlik etti. Kardeşlik sonunda Haldir ve birliği ile gitmeyi kabul etti, ve Haldir orman boyunca onları götürdü.Merry Gri Limanlar’ın Shire’ın batısında olduğunu söyleyince Haldir ona Gri Limanlar’ı görüp görmediğini sordu ama Merry görmemişti.

“Bizi gördükten sonra bunu en azından tahmin edebilirsin,” dedi Merry. “Ülkemin, Hobbitlerin yaşadığı Shire’ın batısında Elf Limanları vardır.”

“Deniz kıyısında yaşadıkları için ne mutlu bir halk olmalı Hobbitler!” dedi Haldir. “Gerçi hâlâ şarkılarda hatırlarız, ama çoktandır benim halkımdan kimse denizi gözüyle görmüş değil. Bir yandan yürürken, bir yandan da bana bu limanları anlatın.”

“Anlatamam,” dedi Merry. “Hiç görmedim oraları. Daha önce ülkemden hiç çıkmamıştım. Ve dışarıdaki dünyanın neye benzediğini bileydim, şimdi de çıkmaya cesaret edemezdim herhalde.”

“Güzel Lorien’i görmek için bile mi?” dedi Haldir. “Dünya gerçekten de tehlikelerle dolu ve içinde bir sürü karanlık yer var; lâkin nice güzellik de hâlâ ayakta ve artık bütün topraklarda içine keder karışmış olsa da, belki daha bile çok serpiliyor sevgi.

Yürümeleri bittiğinde Haldir hepsinin gözlerini açtı ve Gimli’den özür diledi ve ona Durin zamanından beri buraya giren ilk cüce olduğunu söyledi.

Galadhrim Beyi ile Hanımı’ndan da haber getirdiler. Hepiniz özgürce yürüyebileceksiniz, cüce Gimli bile. Hanım, Grup’unuzdaki herkesin kim ve ne olduğunu biliyormuş anlaşılan. Belki de Ayrıkvadi’den yeni haberler gelmiştir.”
Önce Gimli’nin gözündeki bağı çıkarttı. “Affınızı rica ederim!” dedi, yere kadar eğilerek. “Artık bize dostça gözlerle bakınız! Bakıp da mutlu olunuz, çünkü Durin Günleri’nden beri Lorien Naith’ini gören ilk cüce sizsiniz!”

Haldir onları Caras Galadhon’a getirdikten sonra tekrar kuzeye döndü. Ama Kardeşlik ayrılırken onların yanına gitti ve Lorien’den çıkışta onlara rehberlik yaptı. Haldir’in bu noktadan sonraki eylemleri hakkında herhangi bir şey bilinmiyor ve sadece Lothlorien’nin verdiği savaşların bir parçası olduğu tahmin edilmektedir. Büyük ihtimalle 3019 Martı’ndaki Dol Guldur saldırısında Lorien’i savunmuştur. Ardından da Anduin’i geçip Dol Guldur’a yapılan saldırıda yer almıştır. Haldir’in Yüzük Savaşın’dan kurtulup kurtulmadığı bilinmez. Eğer kurtulduysa da kendi halkının bir kısmıyla Deniz ötesine yelken açmıştır.


Eğer Orta Dünya hayranıysanız, bizi TwitterInstagram ve Facebook üzerinden takip etmeyi unutmayın!

Yüzüklerin Efendisi dizisiyle ilgili son haberleri takip etmek için portalımıza, Orta Dünya ile ilgili tartışmalara katılmak için de forumumuza mutlaka bir göz atın.

YouTube ve Twitch kanallarımıza da bekleriz.

Mutlaka Okuyun!

Güç Yüzükleri İlk 2 Bölüm Detaylı İncelemesi

Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri İlk 2 Bölüm Detaylı İncelemesi (The Rings of Power 1. Sezon)

5 yıl süren uzun bekleyiş sona erdi ve Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri 1. sezonunun ilk …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir