Hobbitler Kimdir?

Hobbitler Kimdir?

Orta Dünya’nın kaderini değiştiren, Karanlıklar Efendisi Sauron’un kayıp Tek Yüzük’ünü bulan ve yok eden Hobbitler kimdir? Diğer ırklardan onları ayırt eden özellikleri nelerdir? Soyları kimlere dayanır? Siyahi bir hobbit olabilir mi? Nerede ve nasıl yaşarlar? Ve en çok bilinen Hobbitler kimlerdir?

Gandalf Hobbitlerle alakalı hep şöyle der: “Hobbitler gerçekten ilginç yaratıklar. Onlarla ilgili öğrenilecek ne varsa bir ay içinde öğrenebilirsin, ama bir bakarsın yüz yıl sonra bir darlık anında seni gene de şaşırtıvermişler.”

Buçukluklar olarak da bilinen Hobbitler, genellikle toprağın altında yaşayan ufak bir ırktır. Yüzük Savaşı dışında Orta Dünya tarihinde çok az rol oynarlar. Orta Dünya’daki varlıkları pek bilinmezken, Bilbo ve varisi Frodo’nun zamanında aniden, kendi istekleri dışında hem önemli hem de ünlü oluverip Ariflerin ve Uluların aklını karıştırırlar.

Hobbitlerin Genel Özellikleri

hobbitler

Hobbitler pek kendilerini göstermeseler de kadim bir halktır. Barışı, huzuru ve iyi sürülmüş toprağı çok severler. Alet kullanmada maharetli olmalarına rağmen demirci körükleri, su değirmenleri veya el dokuma tezgahlarından daha karmaşık makinalardan anlamazlar.

Büyük Ahaliden, yani insanlardan genellikle uzak dururlar. Kulakları delik ve gözleri keskindir. Yapı olarak kilo almaya müsait olmalarına ve aceleci olmamalarına rağmen yine de hareketlerinde çevik ve marifetlidirler. Karşılaşmak istemedikleri biri patavatsızca yollarına çıkarsa hızla ve sessizce kaybolma sanatına sahiptirler. Hatta bu sanatı o kadar geliştirmişlerdir ki, bu durum insanlara büyücülük gibi gelebilir. Fakat aslında hobbitler hiçbir zaman, hiçbir çeşit büyüyle uğraşmamışlardır.

Hobbitlerin kısa bacakları, hafifçe sivri kulakları ve kösele tabanlı tüylü ayakları vardır. Kösele tabanlı ayakları sayesinde çoğu zaman ayakkabı giymeye ihtiyaç duymazlar. Bu yüzden aralarında pek gelişmemiş olan tek zanaat kunduracılıktır. Fakat uzun ve maharetli parmaklara sahip oldukları için kullanışlı ve zarif eşyalar yapabilirler.

Hobbitlerin boyları 60 ile 120 santimetre arasında değişir, pek nadiren 1 metreyi bulur. Cücelerle karşılaştırıldıklarında, biraz daha kısadırlar. Onlardan daha az şişman ve daha az tıknazdırlar.

Hobbitler Kaç Yıl Yaşar?

hobbitler kimdir

Hobbitlerin yaşam süresi Númenór kökenli olmayan İnsanlardan biraz daha uzundur. Ortalama 90 ile 100 yıl arası yaşarlar. Genç bir hobbitin reşit olduğu yaş ise 33’tür. Gollum’u saymazsak, yaşayan en yaşlı iki hobbit, 130 yaşına ulaşan Yaşlı Took ve 131 yaşında Valinor’a yelken açan Bilbo Baggins’tir.

Yüzleri genellikle güzelden ziyade neşeli ve yuvarlaktır. Gözleri parlak, yanakları kırmızı, dudakları her an gülmeye, yemeye ve içmeye hazırdır. Sık sık ve gönülden gülerler, her zaman için sade şakalardan hoşlanırlar ve imkân buldukça günde altı öğün yemek yer ve içerler.

Hobbitler dost canlısıdır. Partilere ve cömertçe hediyeler alıp vermeye bayılırlar. Shire’lı Hobbitler kendi doğum günlerinde hediye almak yerine, hediye verirler. Bu geleneğe göre bir hobbit bebeği doğduktan ve ismi verildikten sonra, ebeveynleri aileye kabul anlamına gelen bir hediyeyi bebeklerine verirler. Hobbit bebeği 3 yaşına geldiğinde ise, kendi bulduğu ya da yaptığı hediyeleri ebeveynlerine verir. Zamanla bu gelenek diğer yaşlara ve diğer akrabalara yayılarak Shire’lı hobbitlerin yaşamının bir parçası olur.

Pipo tütünü Hobbitler tarafından keşfedilir. Pipoya otu ilk koyanlar Hobbitler olmuştur. Uzundip Yaprağı, Yaşlı Tobi ve Güney Yıldızı gibi en kaliteli otlar onlara aittir.

Hobbit Irkının Kökeni ve Üç Soyu

Zamanla uzaklaşmış olmalarına rağmen hobbitler ile insanlar arasında bir akrabalık olduğu açıktır. İnsanlara elflerden hatta cücelerden daha yakındırlar.

Hobbitlerin başlangıcı, artık kaybolmuş ve unutulmuş olan Eski Günler’e dayanır. Sadece elfler o zamanların kayıtlarını saklar ve adetlerine göre de neredeyse tamamıyla kendi tarihleriyle ilgilenirler. Elflerin kayıtlarında insanlar ile ilgili bilgiler bile çok az görünür, hobbitlerin ise hiç sözü edilmez. Diğer halkların onların varlığını fark etmesinden, yani 3. Çağ’dan önce de hobbitlerin Orta Dünya’da sessiz sakin yaşamakta olduğu bilinir. Dünya sayılamayacak kadar garip yaratıklarla dolu olduğu için bu minik halk, pek de önemli görülmemiştir.

Hobbitlerin yaşamış oldukları bölgeler hâlâ bulundukları yerlerdir. Bilbo’nun yaşadığı dönemde, hobbitlerin asıl yurtlarına dair bilgiler tamamen unutulup gider. Kendi aile ağaçlarına ait bilgiler hariç öğrenme sevgisi aralarında yaygın olmaktan çok uzaktır. Çok nadir de olsa aralarından hem kendi tarihlerine hem de dış dünyaya merak salan Hobbitler çıkar. Kendi kayıtları Shire’a yerleşmelerinden sonra başlar; en eski efsaneleri dahi Gezginlik Günleri’nden pek geriye uzanmaz.

Hobbitlerin Anduin nehrinin yukarı kıyısındaki vadilerinden, Dumanlı Dağlar’ı aşarak batıya, yani Eriador’a doğru yaptıkları ve yüz yıllarca süren göçe Gezginlik Günleri denir. Kuyutorman civarından yapılan bu göçün neden yapıldığı bilinmez. Ancak kendi öyküleri, ülkede insanların çoğaldığından, gelip ormanı karartan ve adını dönüştüren bir gölgeden söz eder.

Hobbitlerin ilk tarihi kayıtlarına bakıldığında, gelenek ve mizaçlarına göre Hobbit ırkı üç farklı türe ayrılır. Bunlar, Kılayaklar, Ülkenler ve Samanpostlulardır.

Yüzüklerin Efendisi filmlerinde görmediğimiz bir tür olan Kılayaklar, bu üç tür arasında aslında en tipik ve en yaygın olanlarıdır. Diğer iki türden daha kahverengi tenli, daha ufak, daha kısa, sakalsız ve ayakkabısız hobbitlerdir. Elleri ve ayakları düzgündür ve hünerlidir.

Siyahi Hobbit Var mı?

hobbitler

Tolkien’in Kılayaklar tasvirine göre, daha kahverengi tenli bir hobbit Orta Dünya’nın zaten bir parçasıdır. Yani Amazon’un Yüzüklerin Efendisi dizisinde bu şekilde yansıtılması durumunda lore’a uygundur.

Kadim zamanlarda Kılayaklar’ın cücelerle çok alışverişi vardır. Yüksek yerleri ve dağ yamaçlarını severler ve uzun süre buralarda yaşamışlardır. Batıya en önce gelenler de onlardır. Diğerleri hala Yabaneller’de oyalanırken onlar Eriador üzerinden Fırtınabaşı’na kadar gelirler. Bir yere yerleşip atalarının tüneller ve kovuklar içindeki yaşayış biçimlerini muhafaza etmeye en çok eğilimi olanlar da bunlardır.

Ülkenler uzun süre Ulu Nehir Anduin’in kıyılarında oyalanır. Onlar da Kılayaklar’dan sonra batıya gelir. Diğer Hobbitlerden daha ağır ve daha geniş yapılıdırlar. Büyük elleri ve ayakları vardır. Sakal bırakabilen tek Hobbit türüdür. Ülkenler Hobbitler arasında İnsanlara en çok benzeyenler olup, insanlara en dostça davrananlardır. Sméagol ve Déagol Ülken türünden hobbitlerdir.

Hobbitlerin çoğu yüzme bilmediği gibi, nehirlerden ve kayıklardan korkarlar. Pek azının gördüğü deniz onlar için korku ve ölüm demektir. Öte yandan Ülkenler düz arazileri ve nehir kenarlarını tercih ederler. Yüzme bilir, kayık kullanır ve balıkçılık yaparlar. Ülkenlerin bir kısmı Cadı Kral’ın Angmar Krallığı’nı kurmasının ardından Ferah Çayırları’na geri dönerler.

Sayıca en küçük soy olan Samanpostlular, en çok bilinen Hobbitlerin mensubu olduğu soydur. Took, Brandybuck, Bolger aileleri ve ayrıca Baggins’lerin bir kısmı Samanpostlular’dandır. Diğer hobbitlere nazaran elflerle daha dostça geçinirler. El işçiliğinden çok dilde ve müzikte maharet gösterirler. Çiftçilikten ziyade avcılıktan hoşlanırlar. Diğer Hobbitlerden sonra, onlar da Eriador’a gelir. Daha cesur ve maceraperest olduklarından Kılayak ve Ülken soylarına sık sık liderlik etmiş ve reis konumuna gelmişlerdir.

Farklı rotalar izleyerek Eriador’a gelen Hobbit soyları, daha sonraları Brendibadesi nehri adını verecekleri Baranduin Nehri ile Fırtına Tepeleri arasındaki Arnor topraklarına gelirler. Buralarda kurdukları yerleşkelerden yalnızca Bree ve çevresindeki birkaç köy 3. Çağ’ın sonuna kadar varlığını devam ettirir.

3. Çağ’ın 1601 yılında, iki Samanpostlu kardeş Marcho ve Blanco, Arnor’un Fornost’taki Yüksek Kralı II. Argeleb’ten izin alarak, Brendibadesi Nehri’ni geçmeye ve diğer tarafa yerleşmeye karar verirler. Çok sayıda Hobbit onları takip eder ve eski yerleşkelerini geride bırakırlar. Brendibadesi’nin batı kıyısında buldukları yeni bölgeye Shire denir.

İçerisinde Hobbitköy, Subaşı ve Tıkışkazası gibi köylerin de bulunduğu; Kuzey, Güney, Doğu ve Batı Dirhemler’den oluşan bu bölgenin Hobbitlere verilmesi karşılığında, Hobbitlerin Arnor’a karşı tek yükümlülükleri tüm köprülerle yolları bakımlı tutmak, kralın habercilerinin yolunu açmak ve kralın egemenliğini kabul etmektir.

Hobbitler yeni topraklarına ilk görüşte vurulurlar ve burada kalarak kısa bir süre sonra insanların ve elflerin tarihlerinden silinirler.

Hobbitler, yılları dikkate almaya başladıkça efsaneler onlar için yerini tarihe bırakır. Shire’a gelişlerinden sonra tarih hesaplarında Shire Hesabı’nı kullanırlar ve Shire’a geldikleri yılı ilk yıl olarak kabul ederler.

Hobbit ne demek? Hobbitçe nedir?

hobbitler kimdir hobbit nedir

Hobbitler yazıyı öğrenir ve bu sanatı çok daha önce elflerden öğrenmiş olan Dúnedain tarzında yazmaya başlarlar. Yine o günlerde daha önceden kullandıkları dili unutarak, Westron adı verilen, Arnor’dan Gondor’a kadar kralların ülkelerinde geçerli olan Ortak Lisan’ı kullanırlar. Shire’lı Hobbit’lerin konuştuğu dil olan Hobbitçe, bu yüzden Ortak Dil’in bir alt lehçesidir. Hatta kendi lehçelerinde Hobbit’in karşılığı Kuduk’tur.

Görünüşte sözde bağlı oldukları bir kral vardır ama aslında onlar kendi reisleri tarafından idare edilirler. Dış dünyada olanlarla hiç ilgilenmezler. Fornost’ta Angmar’ın Cadı Kral’ı ile yapılan son savaşa kadar, insanlara ait hiçbir kayıtta geçmese de kendi iddialarına göre kralı desteklemek için birkaç okçu yollamışlardır. Fakat o savaşta Kuzey Krallığı son bulur. Sonra da hobbitler toprağı mülkiyetlerine geçirip, giden kralın hakimiyeti yerine reisleri arasından bir Şef seçerler.

Hobbitlerin tek resmi görevlisi Shire’ın başkenti Ulığ Kazın’da yedi yılda bir seçilen Belediye Başkanı’dır. Belediye Başkanı’nın neredeyse tek görevi sık aralıklarla tekrarlanan Shire bayramlarında verilen ziyafetlere başkanlık etmektir. Posta Amiri ve Kollukçu Başı memuriyetleri belediyeye bağlıdır. Mektuplaşmak hobbitler arasında çok sık yapılan ve yaygın olan bir alışkanlıktır.  Bu yüzden Posta Amirliğinin günü çok yoğun geçer. Kollukçular ise, hobbitlerin polislere ya da kır bekçilerine benzer yegâne görevlilerine verdikleri isimdir. Üniformaları yoktur, çünkü böyle şeyleri bilmezler. Sadece şapkalarında bir tüyleri vardır. Shire’ın hudutlarını kolaçan etmekle sorumludurlar, ancak genellikle sürüden ayrılan hayvanlarla ilgilenirler. Sayıları ihtiyaca göre değişmekle beraber, Dirhem başına 3, toplamda 12 kişiden oluşurlar.

Kara Musibet, Uzun Kış felaketi ve onu takip eden kıtlıkta binlerce Hobbit yok olur. Ancak nihayetinde tekrar bolluk ve bereket Shire’a gelir.

Dünyanın bu hoş köşesinde derli toplu yaşama işlerine iyice dalıp, dışarıda karanlık şeylerin harekete geçtiği dünyaya ilgilerini gitgide kaybederler. Öyle ki, sonunda barış ve bereketin Orta Dünya’nın değişmez bir kuralı ve aklı selim sahibi her ahalinin hakkı olduğunu düşünmeye başlarlar.

Thorin Meşekalkan, Hobbitler’in barışçıl ve neşeli tabiatını şu sözleriyle çok güzel özetler: “Daha çoğumuz yemeğe, neşeye ve şarkıya saklanan altınlardan daha fazla değer verseydi, dünya daha neşeli olurdu.”

Hobbit Ordusu ve Hobbit Savaşçılar

Hobbitler hiçbir zaman savaşçı olmamış ve kendi aralarında hiç savaşmamışlardır. Bir orduları yoktur. Elbette ki, hayatta kalabilmek ve kendilerini savunmak için savaşmak zorunda kaldıkları olur. Subaşı Savaşı’na kadar Shire sınırları içinde yaşanmış olan tek savaş, 3. Çağ’ın 2747 yılında yaşanan, Bandobras “Boğakükreten” Took’un goblin istilasını bozguna uğrattığı Yeşil Tarlalar Savaşı’dır.

Belek Evi Nedir?

Hobbitlerin silahları olmasına rağmen bunlar daha çok birer yadigâr olarak kullanılır, ocakların üzerine, duvarlara asılır ya da Ulığ Kazın’daki müzede toplanır. Bu müzeye Belek Evi denir. Hobbitlerin artık kullanımı olmayan fakat atmaya kıyamadıkları eşyalarına  belek ismi verilir. Bilbo mithril yeleğini sergilenmesi için Belek Evi’ne verir. 111. yaş gününde çıktığı yolculuk öncesi yeleğini müzeden geri alır.

Bunca rahatlık ve barış durumunda dahi Hobbit halkı şaşılacak ölçüde sağlam yapılı kalır. Hobbitlerin gözünü korkutmak veya öldürmek pek kolay olmaz. Güçlüklere karşı dirençleri çok yüksek bir ırktır. Zorluklarla çok iyi baş edebilirler. Kolay kolay tartışmaya girmeyen ve yaşayan şeyleri zevk olsun diye öldürmeyen hobbitler, köşeye sıkışınca çok yiğit olurlar. Keskin gözlü olduklarından ve hedefi şaşırmadıklarından çok iyi birer okçudurlar. Sadece ok ve yay da değil, eğer hobbitin biri bir taş almak için eğilirse, izinsiz arazilerine girenlerin gayet iyi bildikleri gibi siper almakta fayda vardır.

Hobbitler Shire’da geçirdikleri zaman boyunca elflerden ve diğer halklardan gitgide daha az söz etmeye başlarlar. Onlardan korkar ve onlarla ilişkisi olanlara tekin gözle bakmazlar.

En Çok Bilinen Hobbit İsimleri

Orta Dünya’da bazı Hobbitler isimleri ve hikayeleriyle ön plana çıkar.

Bunlardan en bilineni, şüphesiz ki Frodo Baggins’tir. Yüzük taşıyıcısıdır. Tek Yüzük’ün Hüküm Dağı’nda yok olmasını sağlar ve Sauron’un Orta Dünya’yı ele geçirmesine engel olur.

Bilbo Baggins, Gandalf’ın önerisi ile Thorin’in kafilesine katılarak Erebor Macerası’na atılır. Tek Yüzük’ün bulunmasını sağlar ve Smaug’un öldürülmesinde büyük payı vardır.

Samwise Gamgee, Tek Yüzük Macerası boyunca Frodo’ya yoldaşlık etmiş ve görevin başarıyla sonuçlanmasını sağlamıştır. Subaşı Savaşı’nın ardından Gül Pamuk ile evlenir ve 13 çocuk yaparlar. Shire’da 7 kere Belediye Başkanlığı yapmasının ardından, eşinin ölümüyle Sam de Gandalf, Bilbo ve Frodo’nun peşinden Valinor’a yelken açar.

Meriadoc Brandybuck ve Peregrin Took, Entlerin Isengard’a saldırmasını ve sonucunda Isengard’ın yıkılmasını sağlarlar. Böylece Yüzük Savaşı’nın kaderini değiştirirler. Fangorn’da içtikleri Ent suyu sayesinde tarihteki en uzun hobbitler olurlar.

Ferah Çayırları civarında yaşayan Sméagol, uzun yıllar Anduin nehrinde kayıp olan Tek Yüzük’ü bulan arkadaşı Déagol’u öldürür ve Yüzük’ü alır. Yüzük’ün görünmez yapma yeteneğini keşfeder ve onunla fesatlıklar yapar. Ona Gollum ismi takılır ve yaşadığı yerden sürülür. Zamanla ışıktan nefret etmeye başladığı için Dumanlı Dağlar’ın altındaki bir mağaraya saklanır ve yüzlerce yıl burada kalır. Mağarasında düşürdüğü Tek Yüzük’ü Bilbo ele geçirir. Uzun yıllar boyunca Yüzük’ün peşine düşen Gollum’un yolu nihayet Yüzük Taşıyıcısı Frodo’yla kesiştiğinde, Frodo acıma duygusu ile onu yanına alır. Ancak o Frodo’ya ihanet eder ve Hüküm Dağı’nda Yüzük’ü tekrar ele geçirir. Bunun sevincini yaşarken Yüzük’le beraber lavlara düşer. 589 yıl süren trajik yaşamı Tek Yüzük’ün yok edilmesini sağlayarak sonlanır.

Lobelia ve Otho Torbaköylü Bagginsler, Bilbo Baggins’in uzaktan kuzenidirler. Çıkın Çıkmazı’nın kendilerine kalacağı günü iple çektiklerinden, çok uzun bir ömür yaşayan Bilbo’yu hiç sevmezler. Bilbo, Frodo’yu varisi olarak seçtiğinde Çıkın Çıkmazı onlara kalamayacağı için öfkeleri daha da artar. Frodo Tek Yüzük macerasına çıkmak için Shire’dan ayrılacağı zaman, Lobelia Çıkın Çıkmazı’nı satın alır ve oraya yerleşir. Fakat, Otho Frodo’nun ayrılışından 6 yıl önce öldüğü için Çıkın Çıkmazı’na kavuşmanın mutluluğunu yaşayamaz. Oğulları Lotho ise, Yüzük Savaşı sırasında Sharkey olarak anılan Saruman ile iş birliği yapar ve Shire’ın işgalinde aktif rol oynar. Fakat Lotho, kimsenin haberi olmadan, Saruman’ın yardımcısı Grima tarafından öldürülür. Lobelia ise kilitli deliklere kapatılmıştır ve Subaşı Muharebesi’nden sonra kurtarılır. Kalan ömrünü hobbitlere yardım ederek geçirir.

Boğakükreten olarak bilinen Bandobras Took, Merry ve Pippin Ent suyu içmeden önce tarihteki en uzun hobbittir. 135 santimetrelik boyu ile bir ata bile binebilir. Yeşil Tarlalar Savaşı’nda, elindeki sopayla Golfimbul’un kafasına çok sert bir darbe vurur. Golfimbul’un kafası uçar ve bir tavşan deliğine girer. Böylece savaş kazanılır ve aynı zamanda golf oyunu icat edilir.

Shire’ın 26. Şef’i olan Gerontius Took, Bilbo’dan önce en uzun süre yaşamış Hobbit’tir. Tıkışkazası’nda yaşayan ve Yaşlı Took olarak bilinen bu Hobbit, Gandalf’ın dostu ve Bilbo’nun annesi Güzellergüzeli Took’un babasıdır. 130 yaşına kadar yaşamıştır.

Eğer Orta Dünya hayranıysanız, bizi TwitterInstagram ve Facebook üzerinden takip etmeyi unutmayın!

Yüzüklerin Efendisi dizisiyle ilgili son haberleri takip etmek için portalımıza, Orta Dünya ile ilgili tartışmalara katılmak için de forumumuza mutlaka bir göz atın.

YouTube ve Twitch kanallarımıza da bekleriz.

Mutlaka Okuyun!

Valinor

Valinor (Ölümsüz Topraklar)

Valinor (Ölümsüz Topraklar) Yüzüklerin Efendisi hikayesinin sonunda Frodo, Gri Liman’lardan Ölümsüz Topraklar’a yelken açar. Peki …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir