X-Men: Apocalypse’ye Giriş 101!
Önceki derslerimiz Harry Potter and the Cursed Child’a Giriş 101‘i, Rogue One’a Giriş 101‘i ve Batman V Superman’e Giriş 101‘i beğendiniz mi? O halde gelin şimdi heyecanla beklediğimiz bir diğer film olan X-Men: Apocalypse’nin bilmemiz gereken tüm yönlerine beraber bakalım.
#Yönetmen
Bryan Singer X-Men, X2 ve Days of Future Past filmlerinden sonra serinin dördüncü filmiyle geri dönüyor. Böylece, bir süperkahraman film serisini en uzun süre yöneten yönetmen ünvanıyla da yeni bir rekor kırmış oluyor Singer. Bundan önceki rekorlar ise Dark Knight ve Spider-Man üçlemeleriyle Christopher Nolan’a ve Sam Raimi’ye aitti.
#Yazarlar
Kinberg, Singer, Michael Dougherty ve Dan Harris’in ortaklaşa çalıştığı hikâyede, senaryo Simon Kinberg’in elinden çıkıyor. Kinberg, Days of Future Past’ın yazar kadrosundan geri dönen tek kişi. Jane Goldman ve Matthew Vaughn bu kez kadroda yer almıyor. Singer daha önce X-Men, X2 ve First Class’ın yazar kadrosunda da bulunmuştu. Harris ise, X2’de ve Singer’in Superman Returns filminde de çalışmıştı. Dougherty’i ise daha çok korku filmi Krampus’un senaryosundan tanıyoruz.
#Hikâye
Fox’un yayınladığı resmi synopsis şu şekilde:
“1983’te geçen X-Men: Apocalypse; Days of Future Past’ta geçenlerden 10 yıl sonrasını ele alıyor. Zamanın başlangıcından beri tanrı olarak tapılan, X-Men evrenindeki ilk ve en güçlü mutant olan Apocalypse uyanıyor. Karşılaştığı dünya karşısında hayal kırıklığına uğrayan Apocalypse, insan ırkını yok etmek ve yeni bir dünya düzeni kurmak için en güçlü mutantlardan oluşan bir ekip topluyor. Dünyanın kaderini ellerinde tutan Raven ve Profesör X ise şimdiye kadar karşılaştıkları en güçlü rakiplerini durdurmak için kendi genç mutantlarından oluşan X-Men grubunu yönetiyorlar.”
Bu, X-Men: First Class’ın kadrosuyla başladığımız üçlemenin son filmi. Son 5 yıldır gerçekleşen doruk noktalarını vermesi gerekmesinin yanında, aynı zamanda gelecek X-Filmleri için de Yeni Nesil’i tanıtma konusunda büyük önem taşıyor.
#Çıkış Tarihi
19 Mayıs 2016. Hemen hemen X-Men: Days Of Future Past çıktıktan iki yıl sonra.
#Oscar Isaac – Apocalypse
Days of Future Past’in post-credit’inde bir saniyelik gördüğümüz, hani şu piramitlerle oynayan şekil var ya; ha işte o Apocalypse: dünyada dolaşıp, medeniyetleri savaşa sürükleyip, onları kendine göre test eden, 5000 yaşında, tanrımsı bir süper-mutant. Sonradan görüyoruz ki pek 80’ler kafasında bir arkadaş değilmiş.
Bu konuda çizgi romanların da büyük bir hayranı olan Oscar Isaac şöyle diyor:
“Başından beri hep sevdiğim bir karakter olmuştur Apocalypse. Bunun tek nedeni ödümü koparması. Rolümde yapmam gereken tek şey, zamanın ötesinde, geride kalmış ve Dört Atlısı’yla uğraşan birini canlandırmaktı. Kolay iş yani. Ama çılgın bir hayal dünyası gerektiriyor. Tabi elinizde yalnızca bu karaktere adanmış bir çizgi roman da var. Yani benim için Apocalypse hep “Yeni Ahit”ten çıkıp gelmiş, kutsal bir varlık gibi. Her şey olabilir, her şeyi yapabilir. Sanırım “ilk mutant” olarak adlandırılmanın bir sonucu, daha sonra “mutant” olarak bile hatırlanmayacak olmak. Nedir o zaman? Tanrı. Ona Dünya üzerindeki Tanrı diyebiliriz. İşte ben bunu oynuyorum.”
Bryan Singer ise karakter ve oyuncu hakkındaki düşüncelerini şöyle dile getiriyor:
“Apocalypse çok heybetli bir karakter ve Oscar da oyunculuğunun dibine vuruyor.”
#James McAvoy – Profesör X
Days of Future Past’taki dönüşümünden sonra, McAvoy’un canlandırdığı Xavier’i önceden olduğundan çok daha iyi bir psikolojik durumda, olumlu, umutlu ve Yetenekli Gençler İçin Okul’unu gayet güzel bir şekilde yönetirken buluyoruz. Bundan yola çıkarak, işlerinin sarpa saracağını, fragmanlardan yola çıkarak ise okulun saldırı altında olacağını söyleyebiliriz.
Bu, McAvoy’u klasik Xavier keliyle ilk görüşümüz olacak. Böylece Patrick Stewart’a dönüşümüne hazırlanıyor. Bu konuda Singer şöyle diyor:
“Seyircilere, bunun yalnızca üçlemenin doruk noktasını anlatan bir film olmadığını göstermek istedim. Bu asıl, X-Men ile başlayan altı filmin doruk noktası.
McAvoy aynı zamanda, 2000 yılında Stewart’ın kullandığı tekerlekli sandalyenin de aynısını kullanacak. Yapımcılar bunu bir koleksiyoncudan ödünç almak zorunda kalmışlar.
#Michael Fassbender – Magneto
Days of Future Past’ta Xavier’in gelişimine odaklanmışken, bu kez Apocalypse’de Magneto’nun gelişimine odaklanacağız. Fassbender bu kez, Magneto’nun ‘kötü değişimini’ geçirmeden önceki sessiz, sakin ve ‘normal’ hayatını göstermek istediğine karar vermiş. Fragmanlarda gördüğümüz kadarıyla kendisi çoktan Apocalypse’nin yanında yerini almış. Ama bunun ıstırabını çektiğini de fark edebiliyoruz.
Singer bu konuyu şöyle açıklıyor:
“Apocalypse, Erik’i hayatının en savunmasız anında yakalıyor. Erik, Tanrı arayışında. Hatırlayın; ailesini ilk kaybettiğinde, toplama kampındaki genç bir Yahudi’ydi. Şimdi de karşısına Tanrı olduğunu iddia eden bir adam çıkıyor. İkna etme yeteneği, Apocalypse’nin en büyük gücü.”
#Jennifer Lawrence – Mystique
Lawrence, Apocaypse’nin son X-Men filmi olduğunu onaylamıştı. Ayrıca, bu kez sahne sürelerinin, Days of Future Past’taki görünme süresinden olabildiğince azaltılması talebinin yanı sıra, aynı zamanda mavi makyajın ve her yerini belli eden kostümün içinde geçirdiği vakte olabildiğince “direndiğini” de söyledi.
Filmdeki rolü hakkında konuşursak, öncelikle son filmin sonunda Stryker’ın kılığına girip Wolverine’in kontrolünü eline almasının hala açıklanmamış olduğunu göz önünde bulundurmalıyız. Bu konuda bazı cevaplar alacağımızı umuyoruz. Ayrıca başka bir konuda senarist Kinberg’in söyleyecekleri de var:
“Mystique ve Beast arasındaki ilişki gerçekten çok ilginç. Ve bunu Days of Future Past’ta açıklayacak pek vaktimiz olmadı. O yüzden Apocalypse’de daha fazlasını gösterme fırsatımız olacak.”
Ayrıca Kinberg Mystique’in karakteri hakkında şunları söylüyor:
“Mystique’in karakteri hakkında asıl ilginç olan şey; bir bakıma hem Erik’in hem Charles’ın çocuğu gibi olması. Charles ile birlikte büyüdü, sonra bir nevi Erik’in kadını oldu. Yani ikisinin felsefelerinin birleşimi gibi bir şey çıktı ortaya. Bu yüzden Mystique’in yanında, bu iki adamı da incelememiz gerekecek.”
#Geri Dönen Diğer X-Men’ler
Nicholas Hoult, Beast olarak geri dönüyor. Evan Peters, Quicksilver olarak yeniden birkaç sahne çekti. Lucas Till de yeniden Havok rolünde. Mutant olmayanlar köşemizde ise geri dönenlerden Rose Byrne var. Kendisini CIA ajanı Moira McTaggert olarak yeniden göreceğiz. First Class’ta zihninden X-Men hatıralarının silindiğini hatırlıyoruz, nasıl geri döneceği merak konusu. Josh Helman’ı yeniden William Stryker olarak göreceğiz. Kendisi bu rolün Brian Cox ve Danny Huston’dan sonra üçüncü oyuncusu. Gerçi bu, Stryker’ın kılığına girmiş Mystique de olabilir. Sonuçta en son orada kalmıştık…
#Wolverine Nerelerde?
Güzel soru. Hugh Jackman’ın canlandırdığı Wolverine ya Apocalypse’de yer almayacak ki bu onu görünmediği ilk X-Men filmi yapar, ya da rolü o kadar büyük ki şimdiye kadar büyük bir özenle gizli tutuluyor. Hugh Jackman geçen yıl yapılan X-Men: Apocalypse Comic-Con’da yer almıştı. Ve 2015’in başlarında da şöyle bir konuşması olmuştu:
“Neler olacağını söyleme hakkım ne yazık ki yok. Ama tüm X-Men dünyasını, Wolverine filmi de dâhil olmak üzere, bütünleştiren bazı heyecanlı olaylar oluyor. Gerçekten çok havalı şeyler göreceğiz.”
Bu müthiş bir spekülasyon. Ama çizgi romanlardan bildiğimiz kadarıyla Apocalypse bir ara Wolverine’i Dört Atlı’sına katmak için beynini yıkıyor. Filmden bildiğimiz kadarıyla ise, Apocalypse’nin Dört Atlısı Storm, Psylocke, Angel ve Magneto. Bu durumu açıklamaya filmin süresi ne kadar yeter bilemiyoruz.
Apocalypse aynı zamanda Old Man Logan çizgi roman serisinde de görünüyor. Bu seri, Mark Miller tarafından yönetilen, üçüncü ve son Wolverine filmi olarak bildiğimiz, henüz adı konulmayan Wolverine 3’ün konusu olacak. Yani bu yüzden hiç olmazsa ikisini bir araya getiren bir unsur görebiliriz filmde.
#Yeni X-Men
Sophie Turner’ı Jean Grey olarak göreceğiz. Bu da Game of Thrones kadrosundan gelen ikinci oyuncumuz oluyor. Hatırlarsanız Peter Dinklage’ı Days of Future Past’ta izlemiştik. Singer, Sophie Turner’ı Famke Janssen’in yaşlanmış hali değil, aksine genç hali olarak kadroya kattı.
Tye Sheridan’ı Cyclops olarak göreceğiz. Cyclops’un genç halini daha önce görmüştük. X-Men Origins: Wolverine’de Tim Pocock bu karakteri oynamıştı. Tıpkı o filmde Emma Frost’u oynayan Tahyna Tozzi gibi Pocock da X-rolünü kaybetti ve genç James Marsden’in tahtını Sheridan devraldı.
Kodi Smit-McPhee’i Nightcrawler olarak göreceğiz. X2’de Alan Cumming’in canlandırdığı karakter oldukça popüler olmuştu. Son filmdeki görünüşünden sonra neler olduğunu açıklamak için bilgisayar oyunlarından fazlasına ihtiyacımız olacak.
Olivia Munn’u Pyslocke olarak göreceğiz. Psylocke, X-Men: The Last Stand’da Meiling Melançon tarafından oynanan ana kötü karakterlerden biriydi. Çizgi romanlarda kendisi başka bir evrenden gelen, üç çocuk babası James Braddock Sr.’ın çocuklarından biriydi. Psylocke yapay gözleri takılmadan önce, o zamanın kötü adamı tarafından kör edilen ve az kalsın öldürülen, bu yüzden travma geçiren bir mutanttı. Güçleri arasında telekinezi, etrafında bulunan şeylerin enerjisini psişik kılıçlara dönüştürme ve ileri derecede dövüş teknikleri bulunuyor. Marvel geçmişinden ne kadarının filmde anlatılacağı ise merak konumuz.
Alexandra Shipp’i Storm olarak göreceğiz. April Elleston-Enahoro’nun X-Men Origins: Wolverine için çektiği Storm sahneleri filmden kesilmişti, bu yüzden Shipp, Halle Berry ile ünlenen karakterin genç versiyonunu oynayan ilk oyuncu olacak.
Ben Hardy’i Angel olarak göreceğiz. Daha önce X-Men: Last Stand’ta Ben Foster tarafından canlandırılmıştı. Bu versiyonu hakkında Singer bize “melek gibi bir şey” görmeyi beklemememizi söylemişti. Psylocke gibi, Angel da filmin bir kısmını Apocalypse’nin Dört Atlısı’ndan biri olarak geçirecek.
Lana Condor’u Jubilee olarak göreceğiz. Jubilee daha önce X-Men’de Katrina Florece, X2’de ve X-Men: The Last Stand’ta Kea Wong tarafından canlandırılmıştı. Yeni oyuncu Condor’un aslında Days of Future Past filminde karakterini tanıtma şansı vardı, ancak o film karakter bakımından çok doluydu. Jubilee’nin hikâyesini bu filme taşımak akıllıca bir hareketti.
Jubilee’nin çizgi romandaki hikayesine baktığımızda, bir zengin çocuğu olarak Beverly Hills’te yetiştiğini ancak bir keskin nişancının yanlış tanımlama yüzünden ailesini öldürmesi üzerine hayatının gidişatının değiştiğini görüyoruz. Profesör X’in ailesine katılmadan önce, bir yetim olarak yaşarken, insanları eğlendirmek ve para kazanmak için mutant güçlerini enerji patlaması yaşatarak havai fişekler oluşturmak için kullanıyordu.
Tómas Lemarquis’i Caliban olarak göreceğiz. Sonunda daha önce ekranlarda görmediğimiz bir mutant görme şansımız olacak. Caliban’ın özel gücü diğer mutantları hissetmek ve yerlerini bulmak. Yani Cerebro’nuz olmadığında ve müthiş güçleri olan diğer mutantların yerini tespit etmek istediğinizde kullanabileceğiniz bir yetenek… İzlandalı aktör Lemarquis’i Nói Albínói ve Snowpiercer filmlerinden hatırlayabilirsiniz. Fragmanlarda da Apocalypse’nin yanında takılırken birkaç kez görüyoruz.
Singer bu karakter hakkında şöyle diyor:
“Müthiş ve havalı bir karakter. Kel ve garip gözleri var.”
#Müzik
X2 ve Days of Future Past’ta da dinlediğimiz John Ottman yeniden iş başında. Kendisi Singer’la sürekli çalışıyor; The Usual Suspects, Apt Pupil, Superman Returns, Valkyrie ve Jack The Giant Slayer gibi filmlerde de onu duymuştuk.
2014’te Empire’a verdiği bir röportajda şöyle demişti Ottman:
“İlk X-Men filminin müziklerini ben yapamadım çünkü o sırada Urban Legends 2’yi yönetiyordum. Ama X2’de direk üstüne atladım, bir sürü çılgın karakterler vardı. Star Trek’ten tecrübeliydim zaten. Temaların çoğu birbirini tekrar ediyordu. Sonra, Superman Returns’ın ardından Bryan çok nostaljik görünmekten endişeleniyordu, bu yüzden X2’de kullandığımız temaları Days of Future Past’te tekrar kullanmak konusunda kararsızdı. Şimdi ise ona baskı yaptığım için bana teşekkür ediyor. Sonuçta bizim müziğimizdi! Neden kullanamayalım ki?”
#Çekimler
Çekimler çoğunlukla Küba, Kanada, Montreal, Oka ve Greenfield Park’ta yapıldı. Stüdyo Montreal’daki 27 hektarlık Mel’s Cité Du Cinema’sıydı. Days of Future Past de burada çekilmişti. İlk çekimler 27 Nisan 2015’te başladı ve 4 Eylül’de bitti. 2016 Ocak ayında bazı ek çekimler yapıldı. Sinematografi, yine Singer’ın daha önce çalıştığı Newton Thomes Sigel tarafından yapıldı ve Red Epic Dragon adlı kamera kullanıldı.
Son olarak filmden yeni yayınlanan, ilki ‘Destroy’ sloganıyla Apocalypse ve Dört Atlısını gösteren, ikincisi de ‘Defend’ sloganıyla Profesör X ve yeni X-Men’i gösteren şu posterleri de sizlerle paylaşalım istedik:
İşte yine merakla ve heyecanla beklediğimiz başka bir film olan X-Men: Apocalypse ile ilgili tüm bildiklerimiz bunlar. Bunları aklınızın bir köşesinde bulundurmayı ve yorumlarınızı da bizimle paylaşmayı unutmayın.
Kaynak: empireonline.com
#bilmenizgerekenherşey derslerimizi sevdiyseniz bizlere bildirebilir ve hakkına ‘her şeyi’ öğrenmek istediğiniz bir sonraki filmi yorum halinde bırakarak sizler için hazırlamamızı sağlayabilirsiniz. Sevgiler..